SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Türk Sineması'nın Ömercik'i: Ömer Dönmez

Türk Sineması'nın Ömercik'i: Ömer Dönmez
A- A+ PAYLAŞ

Yeşilçam'da canlandırdığı "Ömercik" karakteriyle tanınan oyuncu Ömer Dönmez'in vefatının üzerinden 5 yıl geçti.

Ömercik filmlerinin yanı sıra sevimli bir ikili oluşturduğu Zeynep Değirmencioğlu ile çocuk oyuncu olarak birçok filmde rol alan Ömer Dönmez, 13 Ağustos 1959'da Sakarya'da dünyaya geldi.

Henüz 4 yaşında iken Zeynep Değirmencioğlu'nun babası senarist Hamdi Değirmencioğlu, Dönmez'i Ses dergisinin çocuk yıldızlar yarışmasına soktu. Ömer Dönmez, ikincilik ödülüyle ayrıldığı yarışmadan sonra İstanbul'da teyzesinin evine yerleşti. Ayşecik rolüyle tanınan, teyzesinin kızı Zeynep Değirmencioğlu ile ilkokul 5. sınıfa kadar aynı evde yaşadı.

Dönmez, senaryosunu Erdoğan Tünaş'ın yazdığı, yönetmenliğini Süreyya Duru'nun yaptığı, başrollerinde Hülya Koçyiğit, Cüneyt Arkın, Cahide Sonku ve Avni Dilligil'in oynadığı "Sevgim ve Gururum" adlı filmle, 1965'te çocuk oyuncu olarak sinemaya adım attı.

Kameralarla 4 yaşındayken tanıştı

Dört yaşındayken kamera karşısına geçen sanatçı, mavi gözleri, alnına dökülen sarı saçları ve ince yüz hatlarıyla kendisini izleyen milyonlarca sinema seyircisini kah güldürmeyi, kah ağlatmayı başardı.

Ömer Dönmez'in ailesi 1970'te Adapazarı'ndan İstanbul'a taşınıp Selimiye'ye, çiçekçi semtine yerleşti. Babası, filmlerden kazanılan paralarla 4 taksi alarak esas mesleği olan şekerciliği bıraktı.

İlkokulu Maçka ilkokulunda okuyan sanatçı, ortaokul eğitimini ise ikinci sınıftayken yarıda bıraktı.

Başarılı sanatçı, Değirmencioğlu ile "Pamuk Prenses ve 7 Cüceler", "Hayat Sevince Güzel", "Özleyiş" ve "Yuvanın Bekçileri" ile "Ayşecik ve Ömercik" serisinin de aralarında bulunduğu birçok yapımda rol aldı.

65 filmde rol aldı

Ediz Hun'a yönelttiği "Size baba diyebilir miyim amca?" repliğiyle hafızalarda yer edinen Dönmez, 13 yılda 65 filmde rol aldı.

Başrollerinde Hülya Koçyiğit ve Ediz Hun'un yer aldığı "Tanrı Misafiri" ve senaryosunu Safa Önal'ın yazdığı, yönetmenliğini Türker İnanoğlu'nun yaptığı, Filiz Akın, İzzet Günay ve Ekrem Bora'nın başrol oynadığı "Arkadaşımın Aşkısın" filmi, Dönmez'in rol aldığı yapımlar arasında yer aldı

Şoförlük yapan babasını örnek alan sanatçı, "Çorbada tuzumuz bulunsun" düşüncesiyle ehliyet alarak, şoförlük yapmaya başladı.

Ömer Dönmez, 1978'de taksilerden birinin kelebek camını tornavida ile tamir ederken geçirdiği kaza ile sol gözünden yaralandı, görme yetisini kısmen kaybetti.

Kapalıçarşı'da bir dükkanda bir başka eniştesinin yanında konfeksiyon işine başlayan Dönmez, bir gün motosikletten düştü ve ayakları kırıldı. Uzun süre yatağa bağlı kaldı. Sonrasında 4 yıl Avşa'da büfe işletti. Zeynep Değirmencioğlu'nun emlak ofisinde çalıştı. Ömer Dönmez hiç evlenmedi.

17 yaşında sol gözünü kaybetti

Henüz 17 yaşındayken geçirdiği talihsiz kaza nedeniyle sol gözünü kaybeden ve bir süre farklı işlerde çalışan Dönmez, 1990'lı yıllardan 2000'li yılların başına kadar da birçok film ve dizide konuk oyuncu olarak yer aldı.

Ömer Dönmez, 1 Şubat 2020'de 61 yaşındayken KOAH hastalığı sebebiyle hayatını kaybetti. Dönmez'in cenazesi Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığına defnedildi.

Sanatçının rol aldığı yapımlardan bazıları şunlar:

"İkinci Bahar", "Ölümsüz Karanfiller", "Şenlik Var / Bal Kız", "İmparator", "Sevgim ve Gururum", "Fakir Gencin Romanı", "Pamuk Prenses ve 7 Cüceler", "Ayşecik ve Ömercik", "Hayat Sevince Güzel", "Özleyiş", "Yuvanın Bekçileri", "Allahaısmarladık Yavrum", "Damgalı Adam", "Ayşecik Yuvana Dön Baba", "Artık Sevmeyeceğim", "Yalan Dünya" ve "Tanrı Misafiri"

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız