Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, Türkiye'nin dış müdahalelerin hedefi haline getirildiğini, içerideki işbirlikçilerin katkısıyla, dış güçlerin Türkiye'nin bütünlüğüne yönelik faaliyetlerini sürdürdüğünü savundu. Tunçdemir, geçtiğimiz Cuma gecesi Asayiş Şubesi ve Polis Lojmanının bulunduğu binaya yönelik bombalı saldırıda can kaybı olmamasının tek tesellileri olduğunu da belirtti.
Tunçdemir, yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"ABD ve AB emperyalizmi, ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada; bu coğrafyanın tarihine, siyasetine ve ekonomisine yönelik büyük müdahaleler yapmaktadır.
Türkiye bu coğrafyanın merkezinde ve bu müdahalelerin hedefindedir.
Türkiye, üzerinde tarihsel hesapları hiç bitmemiş emperyalizmin yeni oyunlarına açık hale getirilmiştir.
Ulusal kurtuluş savaşıyla kovulanlar, yani Sevrciler, işbirlikçiler eliyle ülkemiz üzerindeki saldırılarını utanmadan yinelemektedirler.
Kuşatma; Cumhuriyetin temel kurumlarına, üniversitelerine, yargısına, ordusuna, Cumhurbaşkanına ve giderek kurucusu olan ATATÜRK' e kadar uzanmıştır.
Hatta İstiklal Marşımızın toplantılarda söylenmesine bile tahammül edilemeyen bir noktaya gelinmiştir.
ABD Büyükelçisi, Güneydoğuda yaşananların bugüne kadarki en ciddi sivil patlama olduğunu düşünüyorum buyuruyor.
Düşünebiliyor musunuz, biner kişilik PKK yandaşı gruplar ortalığı savaş alanına çeviriyor, esnafı can ve mal tehdidiyle kepenk kapatmaya, öğrencileri okulları boykot etmeye zorluyor, ABDnin büyükelçisi sazı eline alıp Sivil Patlama değerlendirmesi yapıyor.
Terörü sivilleştiren bu değerlendirmeyi, bir süredir bazı AB Büyükelçileri de ağızlarında geveliyorlardı. Dışişleri Bakanlığı ise duymazdan, görmezden geliyordu.
Şimdi bunu, PKKnın Kuzey Iraktaki hamisi ABDnin Büyükelçisi açıkça dile getiriyor. Bakalım, Dışişleri Bakanlığı bu kez de üç maymunu oynamayı sürdürecek mi? Yoksa işin ciddiyetini kavrayıp ABD Büyükelçisini bakanlığa çağırıp en azından uyarmak gereğini duyacak mı? Kuzey Iraktaki PKK varlığına karşı sınır ötesi operasyon için daha fazla beklenmeyeceği konusunda ABD, anlayacağı bir dille uyarılacak mı?
Hiç kuşkunuz olmasın, terörist başkaldırının Sivil Patlama olarak tanımlanması konusunda sessiz kalınırsa ve PKKnın Kuzey Iraktaki varlığına bir süre daha seyirci kalınırsa, önümüzdeki dönemde Güneydoğuda Kendi Kaderini Tayin için referanduma gidilmesi yönündeki baskıların kapısı da açılmış olacaktır.
Terörle mücadele konusunda, Türkiye kendi politikasını kendisi çizmek durumundadır. Kimseden icazet bekleyemez.
Türkiye, güvenlik güçlerinin terörle mücadelesinde gerekli yasal düzenlemeleri yaparken, AB ile pazarlık gibi bir yanlışa kesinlikle düşmemelidir.
İvedilikle atılması gereken bir adım ise Güneydoğudaki otorite boşluğunun giderilmesidir. Bunun için, PKKnın siyasi kanadı gibi davranan belediye başkanlarının tek bir gün dahi görevde bırakılmamaları gerekir.
Belediye başkanları gerçekte kamu görevlisidirler. Bölücü terör örgütünün güçlenmesi ve siyasallaşması için pervasızca görevlerini kötüye kullanmamalıdırlar Haklarındaki yasal işlemler yapılırken, AB ne der? kaygısı olmamalıdır. Sorun, Türkiyenin AB üyeliğinin ötesinde, birliği ve bütünlüğüyle ilgilidir.
Otorite boşluğunu gidermek için, Güneydoğuda Türkiye Cumhuriyetinin görevlisi gibi değil de, AB komiseri gibi davranmayı marifet sanan atanmış kamu görevlilerinin de bir an önce değiştirilmeleri kaçınılmazdır. Bu anlayıştaki görevlilerin aymazlıkları, bütün bir bölgede otorite kaymasına yol açmış ve terör örgütüne umut vermiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin bölgede oluşturacağı kararlı kamu yönetimi ve terörle mücadele azmi, terör örgütü ile yandaşlarına, umutlarının hiç bir koşulda gerçekleşmeyeceğini gösterecek kararlılıkta olmalıdır.
Umarız, Türkiyenin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu gerçekten algılanmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında gereken önlemler alınır ve kararlılıkla uygulanır.
Malatya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi lojmanının giriş katında meydana gelen ses bombası patlaması haberi yüreklerimizi kaldırdı. Patlama da can kaybı olmaması bizim için tek teselli oldu.Emniyet Müdürlüğü çalışanlarına ve çevre esnafımıza ve tüm Malatyamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz.
Atatürkçü Düşünce Derneği, kuruluş amacına uygun olarak, Cumhuriyetin aydınlık geleceğini karartacak, O'nu tarihsel çizgisinden çıkaracak ve ülkemizin tam bağımsızlığını yok edecek çabaların önüne geçecek her türden örgütlü ve siyasi güçle birlikte hareket edecek, bu ortak hedefin gerçekleştirilmesine öncü olacaktır. Ülke ve ulus bütünlüğünün hukuksal platformdaki savunma kararlılığını da bir kez daha tekrarlamaktadır."