SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Türkiye İle İran Arasında 10 Anlaşma İmzalandı

Türkiye İle İran Arasında 10 Anlaşma İmzalandı
A- A+ PAYLAŞ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi huzurunda iki ülke arasında 10 anlaşma imzalandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan İran Cumhurbaşkanı Reisi ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldi.

Daha sonra iki ülke heyetlerinin de katılımıyla gerçekleştirilen Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 8. Toplantısı'nın ardından çeşitli anlaşmaların imza törenine geçildi.

Erdoğan ve Reisi'nin huzurunda ülkeler arasında 10 anlaşma imzalandı. İmzalanan anlaşmalar şunlar:

"- Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) ile İran Şebeke Yönetim Şirketi (IGMC) Arasında İşletme Anlaşması

- Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ile İran İslam Cumhuriyeti Serbest Ticaret, Endüstriyel ve Özel Ekonomik Bölgeler Yüksek Kurulu Arasında Serbest Bölgeler Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı

- Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kültür ve İslami İrşad Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı

- Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile İran İslam Cumhuriyeti Yol ve Şehircilik Bakanlığı Arasında Demiryolu Taşımacılığına İlişkin Çerçeve Anlaşması

- Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İran Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Arasında Bilimsel, Endüstriyel Ve Teknolojik İşbirliği Mutabakat Zaptı

- Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İran İslam Cumhuriyeti Kültür ve İslami İrşad Bakanlığı Arasında 2025 Karşılıklı Kültür Yılına İlişkin İşbirliği Niyet Bildirgesi

- Türkiye Cumhuriyeti Polis Akademisi Başkanlığı ile İran İslam Cumhuriyeti Amin Polis Üniversitesi Arasında Mutabakat Muhtırası

- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ulusal Sürücü Belgelerinin Karşılıklı Olarak Tanınması ve Değişimine İlişkin Mutabakat Zaptı

- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Silahlı Uçuş Güvenlik Görevlisi Görevlendirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı

- Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile İran İslam Cumhuriyeti Petrol Bakanlığı Arasında Enerji Sektöründe İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı."

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI

Cumhurbaşkanı Reisi ile dar kapsamlı görüşmelerinin olduğunu belirten Erdoğan, daha sonra heyetler arası toplantının gerçekleştiğini kaydetti.

Kirman'daki terör saldırılarında hayatını kaybeden İranlılara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Erdoğan, "Türkiye ve Türk milleti olarak İran halkının acısını yürekten paylaşıyoruz. Bu eylemler sadece İran halkını değil, doğrudan bölgemizin huzurunu, barışını ve istikrarını hedef almaktadır. Kandan ve gözyaşından beslenen kaos tüccarları emellerine inşallah ulaşamayacaktır." ifadelerini kullandı.

Türkiye-İran arasında ekonomik ve ticari işbirliğini daha da güçlendireceğine inandığı forumun hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, bu faaliyetin, ekonomik ve ticari ilişkilerde yeni projeleri, işbirliklerini ve yatırımları teşvik etmesini ümit ettiğini söyledi.

Erdoğan, bu etkinliğin tertiplenmesine öncülük eden, katkı veren tüm kurumlara teşekkür ederek, şöyle konuştu:

"Türkiye ve İran yaklaşık 170 milyonu aşan toplam nüfusa, muazzam kaynaklara ve insan gücüne sahip iki komşu ve kardeş ülkedir. Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapmış ülkelerimiz arasında köklü, çok boyutlu ilişkiler mevcuttur. İran, ülkemizin Asya'ya açılan kapılarından biriyken, Türkiye de İran'ın Avrupa'ya açılan kapısıdır. Ülkelerimiz arasındaki iktisadi ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için ciddi bir potansiyelin olduğunu görüyoruz. Bugüne kadar bu potansiyelden çeşitli sebeplerle yeterince istifade edemedik ama ticaret ve yatırımlar başta olmak üzere ilişkilerimizi halklarımızın refahını artıracak şekilde ileriye taşıma irademizi koruduk. Sayın Reisi ile gerçekleştirdiğimiz ikili ve heyetler arası görüşmelerde işbirliğini geliştirme irademizi yeniden teyit ettik. Farklı alanlarda bugün 10 anlaşma imzaladık, ilişkilerimizin hukuki zeminini bu anlaşmalar tahkim etmiştir."

"İlkeli tutumumuzu koruyoruz"
Erdoğan, bölgede güvenlik, istikrar ve refahın hakim kılınmasında bölgesel sahiplenme ve işbirliğinin öneminin vazgeçilmez olduğunu belirterek, "Dolayısıyla iki büyük bölgesel güç olan Türkiye ve İran, refah, kalkınma ve istikrar için aralarındaki iktisadi işbirliğini mutlaka ilerletmelidir. Bu anlayışla geçmişte İran ile ortaya koyduğumuz 30 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşma kararlılığımızı devam ettiriyoruz."

Türkiye ile İran arasında 2012'de yaklaşık 22 milyar dolara ulaşan ikili ticaretin son yıllarda gerilediğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun temel nedeni İran'a uygulanan yaptırımlar ve salgın olmuştur. Salgın geride bırakılmış olmakla birlikte yaptırımların ticareti engelleyici etkileri halen sürüyor. Esasen Türkiye olarak buradaki ilkeli tutumumuzu koruyoruz. Tek taraflı yaptırımları tasvip etmediğimizi, bu tür baskı araçlarına başvurulmasının amaca hizmet etmediğini her zaman dile getirdik. Yaptırımlar nedeniyle komşumuz İran'la ekonomik ve ticari ilişkilerimizi sonlandırmadık, bundan sonra da sonlandırmayacağız. Mevcut durumda yaptırımlar, İran ile iş ilişkilerimizde, özellikle bankacılık sisteminden kaynaklanan sorunlara yol açıyor. Bu ve benzeri sorunların kısa zamanda çözüme kavuşturulmasını ümit ediyoruz."

"200 firmamız İran'da kalmayı tercih etmiştir"
Erdoğan, Türkiye ile İran arasındaki ikili ticaretin geliştirilmesi konusunda en temel ihtiyaçlardan birinin, tercihli ticaret anlaşmasının kapsam dışı bırakılan 67 ürün dahil tam olarak uygulanması ve içeriğinin daha da genişletilmesi olduğunu söyledi.

Karma Ekonomik Komisyonun müteakip toplantısının, ekonomi, ticaret ve yatırım alanındaki tüm konuların kapsamlı olarak ele alınması açısından faydalı olacağını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu sürece iki ülke iş camiasının katkı vermesi önem arz ediyor. İki komşu ülke olarak İran'la ticaretimizin gelişmesi için sınır bölgelerindeki faaliyetlere ve buralardaki altyapıya özel önem atfediyoruz. Gürbulak-Bazergan Sınır Kapısı'nda 2021'de başladığımız modernizasyon çalışmaları tamamlanınca Esendere ve Dilucu gümrük kapıları rahatlayacak ve Gürbulak yüksek kapasiteyle hizmet verecektir. İran'la yeni sınır kapıları açılması konusu da gündemimizdedir. Sınır illerimizin ekonomik kalkınmasını artırmaya matuf sınır ticaret merkezleri tesis edilmesi çalışmaları da devam ediyor."

Erdoğan, Türk müteahhitlik sektörünün başarılarının tüm dünya tarafından bilindiğine işaret ederek, "Ticaret Bakanlığımızın verilerine göre, müteahhitlik firmalarımız İran'da bugüne kadar toplam 4,6 milyar dolarlık 56 proje üstlendi. Birçok Batılı firma yaptırımlar nedeniyle İran'dan kaçarken tüm zorluklara rağmen 200 firmamız İran'da kalmayı tercih etmiştir." dedi.

Akaryakıt fiyat farkları
Bazı Türk firmalarının İran'da karşılaştığı sorunların çözümü konusunda somut adımlar atılmasını beklediklerine dikkati çeken Erdoğan, "Bunun Türkiye'den İran'a daha fazla yatırım gitmesinin önünü açacağına inanıyorum. Biz de firmalarımızı kazan kazan anlayışı çerçevesinde İran'da daha fazla yatırım yapmaya teşvik edeceğiz." diye konuştu.

Erdoğan, ikili ticaretin gelişmesi açısından taşımacıları mağdur eden akaryakıt fiyat farklarını karşılıklı olarak kaldırma önerisini tekrarlayarak, Türk hava taşımacılığı firmalarının İran'daki frekans kısıtlamalarının kaldırılması veya daha üst sınır belirlenmesi taleplerinin karşılanmasının da ticari temasların artmasını sağlayacağını söyledi.

Tahran-Van yolcu tren seferlerinin yeniden başlatılmasında fayda gördüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"İranlı kardeşlerimizin en fazla tercih ettiği turizm destinasyonunun Türkiye olması bizleri memnun ediyor. Bu eğilimin devam etmesini arzu ediyoruz. Bu toplantıya iş insanlarımızın ilgisinin, Türk müteşebbislerin İran'a yatırım yapmakta ne kadar istekli olduklarını gösterdiğini düşünüyorum. Bu yoğun ilgiyi somut neticelere tahvil etmek bizlerin elindedir."

Erdoğan, tüm zorluklara rağmen karşılıklı ticareti artırmaya yönelik girişimlerin sürdürülmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi noktasında atacağınız her adımın samimiyetle arkasında olacağımızın bilinmesini isterim. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanı kardeşim Reisi'nin Türk firmalarına ve yatırımcılara verdiği desteği arttırarak sürdüreceğinden şüphe duymuyorum. Hedeflerimize el birliği içinde ulaşacağımıza yürekten inanıyorum." diye konuştu.

"Gazze halkı tarihe utançla geçecek bir vahşetin kurbanı oldu"
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Erdoğan, şunları söyledi:

"İsrail'in masum Filistinli kardeşlerimize yönelik saldırıları ve bunun sonucunda çoğu çocuk ve kadın 26 bin insan şehit edildi, 65 bin kardeşimiz yaralandı. Gazze halkı insanlık tarihine utançla geçecek bir vahşetin kurbanı oldu. On yıllardır dünyaya insan hakları ve demokrasi dersi verenlerin gerçek yüzlerini bu süreçte hep birlikte gördük."

Erdoğan, Türkiye olarak ilk günden itibaren Filistin meselesinde onurlu, kararlı ve vicdanlı bir duruş sergilendiğini, diplomasiden insani yardımlara kadar her alanda tüm imkanlarla Filistinlilerin yanında olunmaya çalışıldığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mısır'ın da desteğiyle şimdiye kadar 17 uçak ve 5 gemi dolusu insani yardım malzemesini El-Ariş'e gönderdik. Böylece 26 bin tonu un olmak üzere, toplam 30 bin tonu aşkın yardım malzemesini Gazzeli kardeşlerimize ulaştırılmak üzere bölgeye sevk ettik. 380 hasta ve yaralı 344 refakatçiyi Türkiye'de misafir ediyor, tedavilerini sağlıyoruz. İsrail'in işlediği savaş suçlarının yanına kar kalmaması amacıyla uluslararası hukuk kulvarında atılan adımlara destek veriyoruz. Katliamların durması, ateşkesin tesisi ve bölgede kalıcı barışa giden yolun açılması için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışacağız."

Erdoğan, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Filistinli kardeşlerimizi asla ve asla yalnız bırakmayacağız. Kandan ve gözyaşından beslenen mevcut İsrail yönetiminin de gittikleri bu yolun yol olmadığını görmelerini, katliamlarına bir an önce son vermelerini bekliyoruz. Daha önce de ifade ettiğim gibi zulümle abad olmaya çalışanın ahiri berbat olur. Bu süreçte zafer Filistinli kardeşlerimin olacaktır. Rabb'im Filistinli kardeşlerimizi rahmetiyle, nusretiyle kuşatsın."

İsrail'in işgal politikaları karşısında canlarıyla topraklarını savunan Filistinlilere Allah'tan yardım niyaz eden Erdoğan, Türkiye-İran İş Forumu'nun hayırlı sonuçlara vesile olmasını diledi.

REİSİ'NİN AÇIKLAMALARI

ürkiye ile İran'ın, Filistin konusunda ortak görüşlere sahip olduğunu vurgulayan Reisi, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Filistin davası ve Filistin halkının haklarının verilmesi hususunda mutabıkız." dedi.

Türk halkı ve hükümetinin, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına karşı tutumunun takdire şayan olduğunu vurgulayan Reisi, "Biz uzun yıllar Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olduk ve bundan sonra da bu ilişkileri daha üst seviyelere taşımayı istiyoruz." ifadesini kullandı.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, İran ve Türkiye'nin her alanda işbirliklerinin geliştirilmesinin iki ülkenin yanı sıra bölgenin çıkarlarına faydalı olduğunu da belirterek, Türkiye'nin güvenliğinin İran'ın güvenliği anlamına geldiğini söyledi.

İki ülkenin ekonomi, ticaret, kültür ve enerji başta olmak üzere birçok alanda iyi ilişkilere sahip olduğunun altını çizen Reisi, "Ekonomik ve ticari alanlarda etkili adımlar attık ve ilişkilerin düzeyini yükseltmeye kararlıyız. İlk aşamada iki ülkenin iş insanları ve bakanlarının da desteğiyle 30 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmayı hedefliyoruz." dedi.

Türkiye ile petrol ve gaz alanındaki çalışmaların da gündemde olduğunu aktaran Reisi, bağlantı yollarının geliştirilmesine de öncelik verdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde terör, uyuşturucu ve organize suçlarla mücadelede işbirliğinin de ele alındığını dile getiren Reisi, iki ülkenin özellikle terörle mücadele konusundaki işbirliğinin büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.

Terör örgütü DEAŞ başta olmak üzere bölgedeki terör gruplarının ABD ve İsrail tarafından yönlendirildiğini ifade eden Reisi, Washington ve Tel Aviv'i terör örgütleri yoluyla bölgede istikrarsızlık oluşturmaya çalışmakla suçladı.

İran ve Türkiye arasında her alanda işbirliğinin geliştirilmesinin iki ülkenin yanı sıra bölgenin çıkarlarına hizmet ettiğini belirten Reisi, "Türkiye'nin güvenliğinin bizim güvenliğimiz, bölge ülkelerinin güvenliğinin bizim güvenliğimiz olduğuna ve bölge ülkelerinin herhangi biri için en ufak bir güvensizliğin tüm herkese zararı olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Filistin meselesi insanlığın birinci meselesidir"

Filistin meselesinin İslam dünyasının ve insanlığın birinci meselesi olduğunu vurgulayan Reisi, ABD'nin İsrail'e verdiği destekle Gazze'de işlenen tüm suçların sorumlusu olduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere Gazze'deki saldırıları durdurmayı başaramayan uluslararası kuruluşların işlevini kaybettiğini söyleyen Reisi, "Adil ve yeni bir dünya düzeninin gerçekleşmesini istiyoruz. Siyonist rejimin Filistin'in mazlum ve dirençli halkına yönelik uyguladığı zulümler sadece Müslüman milletleri değil, tüm özgür dünya halklarının vicdanlarını yaralamıştır." şeklinde konuştu.

Reisi, şöyle devam etti:

"Türkiye gibi Müslüman ülkeler, dünyanın özgürlükçü ülkeleri ve insanları ile insan haklarını gerçekten savunan kişilerle işbirliği içerisine girerek yeni adil dünya düzeninin kurulması için çaba göstermeliyiz."

Türk halkı ve hükümetinin İsrail'in Gazze'deki saldırılarına karşı tutumunu "takdire şayan" olarak niteleyen Reisi, "Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Hükümeti ve her zaman Filistin halkına desteklerini açık şekilde beyan eden Türkiye'nin aziz milletine teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

Ankara, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız