Türkiye, NATOnun geleceği açısından tarihi öneme sahip olan Lizbon Zirvesinde istediklerinin tümünü elde etti. İttifakın 21. yüzyıldaki ilk yol haritası olan Stratejik Konseptte Ankaranın haftalardır müzakere ettiği unsurların tamamı Türkiyenin istediği yazım şekliyle yer aldı. NATOnun son dönemdeki ve geleceğe dönük en önemli adımlarından biri olarak değerlendirilen füze savunma sistemi, zirve öncesinde özellikle Türkiyede çok fazla tartışmaya yol açsa da zirve sırasında ciddi boyutta tartışma yaşanmaksızın 28 üye ülkenin onayını aldı.
İran vurgusu yok
NATO hiçbir ülkeyi düşmanı olarak algılamaz vurgusuyla Türkiyenin en önemli beklentilerinden biri olan herhangi bir ülkenin spesifik olarak hedef gösterilmemesi şartı karşılanmış oldu. Ankaranın bir başka şartı olan toprakların ve nüfusun tamamının korunması da güvenliğin bölünmezliği atfıyla birlikte metinde yer buldu. Türkiyenin önem verdiği mali külfet ve risk paylaşımı konusunda denge sağlanmasına yönelik vurgu da Ankaranın beklentisini karşılıyor.
Siber saldırı yeni tehdit
Stratejik Konseptte nükleer caydırıcılık konusu da önemli yer tuttu. Bu çerçevede ana hedefin nükleer silahlardan arınmış bir dünya olduğu ancak bu silahlar bulunduğu sürece NATOnun da nükleer bir ittifak olmayı sürdüreceği belirtildi. Stratejik Konseptte NATOnun karşı karşıya olduğu yeni tehditler de sıralandı:
- Balistik füzelerin yayılması
- Terörizm ve aşırı gruplar.
- Yabancı askeri ve istihbarat servisleri, organize suç örgütü üyeleri, teröristler ve aşırı gruplardan kaynaklanan siber saldırılar.
- Enerji güvenliğine yönelik tehditler.
- Lazer silahları, eloktronik silah ve teknolojilerin gelişimini de kapsayan ciddi teknolojik boyutlu tehditler.
İstediğimiz her şey var
Dışişleri Bakanlığı kaynakları yeni Stratejik Konsept ile ilgili İstediğimiz unsurların tamamı içinde var açıklamasında bulundu. ABD Başkanı Barack Obama da füze kalkanıyla ilgili açıklamasında İlk defa, hem ABD hem Avrupadaki tüm NATO topraklarını ve nüfusunu kapsayacak güce sahip bir füze savunma yeteneğinin geliştirilmesi konusunda anlaşmaya varmış bulunyoruz diye konuştu.
SARKOZYYİ ÇILDIRTAN POZ
Fransa Ortadoğu vurgusunu koyduramadı
Aile fotoğrafı çekilirken NATO Genel Sekreteri Rasmussen, ABD Başkanı Obama ve İngiltere Başbakanı David Cameronun yanında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yer aldı. İkinci sırada kalan Fransa lideri Nicolas Sarkozynin mutsuzluğu ise yüzünden okunuyordu. Sarkozy zirvede füze kalkanını en azından Ortadoğuyu hedef göstermesini istedi ancak elleri boş döndü.
NATO, AB ortaklığı için Türkiye şartı istedi
Türkiye açısından en pürüzlü konuların başını NATO-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri çekiyordu. Zirveye gelirken Türkiyenin öncelikli hedefini bu alanda mevcut durumun korunması oluşturuyordu. Stratejik Konsepte yansıyan vurgular Türkiyenin bu alanda elini daha da güçlendiren bir içeriğe sahip. Metinde Türkiye kastedilerek AB üyesi olmayan İttifak ülkeleri ortak güvenlik konusundaki zorluklara karşı kaydadeğer katkıda bulunmaktadır. NATO ile AB arasında stratejik ortaklık için AB üyesi olmayan İttifak üyelerinin bu çabalara bütünüyle katılımı elzemdir ifadelerine yer verildi. Türkiyenin, AByle güvenlik anlaşması imzalanması, Avrupa Savunma Ajansına katılım ve operasyonların karar mekanizmasında yer alması olarak sıralanabilecek talepleri vardı. NATOnun AB üyesi olmayan İttifak üyeleriyle ilgili vurgusu bu taleplerin dikkate alındığını gösteriyor. Bu vurgu, NATOda Türkiyenin Rum Kesimini, ABde de Rum Kesiminin Türkiyeyi bloke etmesi nedeniyle yaşanan soruna yönelik bakışta, realitelere dayanan yeni bir yaklaşımın filizlenmeye başladığını göstermesi açısından da önem taşıyor.