CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba,” Laik ve bilimsel eğitimden uzak sadece tek tip insan yetiştirmeye yönelik bir eğitim sistemi ile karşı karşıyayız” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Malatya Milletvekili Sayın Veli Ağbaba, beraberinde 4. sıra milletvekili adayı Av. Berna Karadaş ve parti yöneticileri ile birlikte Alevi Eşit Yurttaşlık Derneği’ni ziyaret etti.
ÜNVERDİ; “AĞBABA , MALATYA’YA HİZMETLERİYLE ÖNE ÇIKIYOR”
Alevi Eşit Yurttaşlık Derneği Başkanı Erdoğan Ünverdi, Dernek olarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni heyetinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek,”Sizlerin huzurunda Veli Beye ve Cumhuriyet Halk Partisine teşekkür ediyorum. Bir seçim süreci yaşamaktayız. Bu seçim süreci Türkiye için önemli bir eşik diyebiliriz. Çünkü tek adam dayatması, tek adamın egemen olduğu, her dediğinin kanun olduğu bir süreçten geçiyoruz. Bu antidemokratik sisteme dur demek için demokrasiden yana çoğulcu demokrasiden yana, katılımcı demokrasiden yana güçleri değerlendirip tek adam sistemine mutlaka dur demeliyiz. Biz Alevi Yurttaşlar Derneği olarak çoğulcu demokrasiden yanayız. Aynı zamanda Alevi Derneğiyiz. Biz aynı zamanda bir inanç kuruluyuz. İnşallah Veli Bey’in önümüzdeki süreçte parlamentoda Alevilerin hakları konusunda mücadelesine devam edeceğine yürekten inanıyoruz. Malatya’ya hizmetleriyle öne çıkan isimlerden biridir. Bundan dolayı biz Veli Bey’i ülkede şeker fabrikasının özelleştirilmesi gibi özelleştirilmelere karşı duran, Alevi Hakları gibi eşit olmayan yurttaşların haklarını savunmasından dolayı tekrar kendisini kutluyoruz” dedi.
HERKESİ TEK TİP OKULDA YETİŞTİRMEK İÇİN DAYATMA YAPILIYOR
“Aslında Alevilerin talepleri ve Türkiye’nin talepleri arasında fark yok. Biz CHP’nin vaatlerinde ve politikalarında bunların hepsinin olduğunu söylemek istiyorum. Bunlardan birisi asimilasyon politikalarına son verilmesidir.” diyen Veli Ağbaba, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin eğitim sistemi son dönemlerde tamamen bozulmuş ve tamamen niteliksizleşmiştir. Laik ve bilimsel eğitimden uzak sadece tek tip insan yetiştirmeye yönelik bir eğitim sistemi ile karşı karşıyayız. Bu sadece burada bulunan insanların değil Türkiye’de bulunan herkesin niteliksizleşmesine, kalitesinin düşmesine yol açar ve bunun da uluslararası alanda karşılığını görüyoruz. Türkiye 3. dünya ülke ülkeleri arasında yerini almış durumda. Türkiye’de tabii birçok mesele var ama çözülmesi gereken temel meselelerden birisi . Ben burada ne söylüyorsam başka derneklerde de aynı şeyi söylüyorum. Hiçbir çocuk zorla bir okula gönderilmemelidir. Hiç kimse ne zorla İmam hatip’e gönderilmeli ne de imam hatip’e gitmek isteyen öğrenciye engel olunmalıdır.Bugün dayatılan şey herkesin tek tip okulda yetiştirmektir. Sadece AKP’nin durumu iyi olan çocukları İmam Hatibe gitmiyor. Bunun dışında Alevi, Sünni herkesi İmam Hatibe göndermeye çalışıyorlar. Ve bundan rahatsız olan kurumlarda yeterince ses çıkarmıyor maalesef.Sadece bazı sendikalar zaman zaman ses çıkarıyor ama en çok etkilenen kurumlar ses çıkarmıyor. Bunu anlamak mümkün değil.
Bütün bu sorunların çözümü tek adamlık problemidir. Türkiye 2011 den itibaren hızla bu hale geldi. 2016 da yaşanan darbe girişimi aslında bu darbe girişimi AKP’nin devleti teslim ettiği kişiler tarafından yapılmıştır. Hemen ardından sivil darbe dediğimiz 20 Temmuzda ilk söyleyen biziz. Genel başkanımız sivil darbeyi yüksek sesle söyledi. 20 Temmuzda ilan edilen OHAL Türkiye’yi her yönden mağdur etmeye devam ediyor. Doğanşehir de kolu kırılan tütün işçisi diyor ki: ‘’Ömrümde hep AKP’ye oy verdim. Vatanıma milletime sadık kaldım. Benim kolumu neden kırdılar?’’ OHAL , KESK için muhalif memurlar için meslekten atılmaktır .24 Hazirandan sonra ilk iş OHAL’in kaldırılmasıdır. OHAL’İ kaldıracağız. Ve Türkiye’nin normalleşmesini sağlayacağız. Yargıya güveni sıfırladılar. Hiçbir hâkimin bağımsız karar veremediği ve yargının siyasallaştığı bir dönemle karşı karşıyayız. Türkiye de doların artması, işsizliğin artması, Euro’nun artmasının temel sebebi OHAL’dir. OHAL kaldırılsın dolar da düşer işsizlikte düşer. Hukuka güven olsun Türkiye’ye yatırımcı da gelir. Can ve mal güvenliğinin olmadığı bir yerde bunların olmaması normaldir. Biz OHAL’i kaldıracağız. Türkiye de tekrar sosyal hukuk devletinin laikliğin ve demokrasinin olmasını sağlayacağız. Şimdi, burada bulunan herkes belli bir kaygıları olan kimse özgür davranamıyor. OHAL’in yaratmaya çalıştığı şey korku iklimini yaratmaktı. Bunu da kısmen başardı desek yalan olmaz."
Bülten
