SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Türkleri Kurşuna Dizdik" İtirafı

0
Güncellendi - 2019-07-21 02:24:32
A- A+ PAYLAŞ

1974'de Alaminyo'da Kıbrıs Türklerinin kurşuna dizilerek katledilmesine ilişkin Rum polisinin yürüttüğü araştırmada “savaş suçu” işlendiği sonucuna ulaşıldı.

Güney Kıbrıs’ın Alaminyo köyünde 20 Temmuz 1974 yılında 13 Kıbrıslı Türk öldürülmüş, Rum Başsavcılığı 2012 yılında polise araştırma talimatı vermişti. Güney Kıbrıs Rum Kesiminde yayınlanan Politis gazetesi, Alaminyo olaylarından söz ettiği haberinde aralarında KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın babasının da bulunduğu 13 Kıbrıslı Türk’ün öldürülmesine ilişkin detaylar aktardı. Gazete, Yunan EOKA-B ordusuna bağlı 395’inci piyade taburunun, Larnaka’ya bağlı Türk ve Rumların birlikte yaşadığı karma köy Alaminyo’ya saldırdığını, yarım saat süren saldırı sonucu 5 Kıbrıslı Rum ve aralarında Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın babasının ve akrabalarının da bulunduğu 13 Kıbrıslı Türk’ün öldürüldüğünü hatırlattı. Gazete Alaminyo’da 13 Kıbrıslı Türk’ün öldürüldüğü olayların, Rum Başsavcılığın 2012 yılındaki talimatı üzerine Rum polisi tarafından, 2013’te araştırıldığını belirtti.

İki farklı iddia var 

28 Temmuz 1974’te, New York Times muhabirinin, Alaminyo şehitlerine ilişkin Rum tarafınca yapılan iddianın, “Kıbrıslı Türklere, savaşın başlamasıyla, köyün Türk yarısını ele geçiren Kıbrıs Rum kuvvetlerine teslim olmayı ret ettikten sonra ateş açıldığı” şeklinde olduğunu yazan gazete, Kıbrıs Türk tezinin ise “13 kişinin bir duvar önüne konularak soğukkanlılıkla bu kişilere ateş açıldığı” yönünde olduğunu belirtti.

Kurşuna dizilerek infaz teyit edildi 

Rum Başsavcılığın, 2012 yılındaki talimatı üzerine olayı araştıran Rum polisinin bulgularının, 20 Temmuz 1974’teki Alaminyo olaylarında aralarında Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın babasının ve akrabalarının da bulunduğu hayatını kaybeden 13 Alaminyo sakininden en az 8‘ne ilişkin Kıbrıs Türk tezini teyit ettiğini yazdı. Rum polisinin, Alaminyo olaylarına katılan Kıbrıslı Rum askerlerden alınan ifadelere dayandırdığı bulgularında, köyün Kıbrıs Türk mahallesine saldıran tabur askerlerinin, Kıbrıslı Türklerin bulunduğu nöbetçi kulübesini işgal ederek bu kişileri yakaladığını ve akabinde ise kurşuna dizerek infaz ettiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

Bazı Rum köylüler de katliama katılmış 

Yapılan araştırmanın, 13 kişiden en az 8’nin kurşuna dizilerek soğukkanlılıkla öldürüldükleri şeklindeki Türk tezini teyit ettiğini yazan gazete, savaş suçuna ilişkin polis tespitinin, cinayetlerin sorumlularına ilişkin ifadeler de içerdiğini belirtti. Habere göre, polis araştırmasında, Alaminyo sakini bazı Rumların da saldırılara katıldığından söz edilirken, Alaminyo’ya saldıran 395’inci piyade taburu bölüğüne katılanlardan da özel olarak bahsedildi. Polis araştırmasına göre 3 Kıbrıslı Rum, Alaminyo’daki 8 Kıbrıslı Türk’e karşı yapılan savaş suçuna katıldı. Alamniyo’da aynı gün öldürülen diğer 5 Kıbrıslı Türk’ün nasıl öldürüldüğü konusu ise polis tarafından belirlenemedi.

EOKA-B üyesi katliama katılmış 

Gazete haberinde ayrıca darbe yıl dönümü, 15 Temmuz 2007’de, gazeteci Andreas Parashos’un, Alaminyo olaylarına dâhil olan 5 askerin tanıklıklarını gazetede yayımlamasına atıfta bulunuldu. Haberde, isimleri Nikos ve Kokos olan iki askerin, Kıbrıslı Türklerin failinin “Psias -Psias” lakaplı biri olarak gösterdiklerini belirtti. Gazete, bazı tanıklardan “Psias-Psias” lakaplı bu isme, kendilerinin de ulaştığını belirtirken, bu kişinin yakındaki köy Masoto’dan (Kazoto) olan “EOKA-B” üyesi olduğunu ve Alaminyo’da sığınağının bulunduğunu yazdı. Habere göre “Psias-Psias” lakaplı kişi, Kıbrıslı Türklerin yakalanmasında değil, ancak 13 Kıbrıslı Türk’ten 8’nin öldürülmesinde başrol oynadı. Gazete, 13 Kıbrıslı Türk’ün öldürüldükten sonra gömüldükleri yerden de bahsetti.

Gazete haberinde ayrıca Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın ailesinin yaşadığı evin fotoğrafına da yer verdi.

Lefkoşa, iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız