Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Nefroloji Bölümü Öğretim Üyesi de olan Prof. Dr. Gülsüm Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hipertansiyon hastalarının çoğunun hastalıklarından habersiz olduğunu ve bu soruna gerekli önemi vermediğini belirtti.
Büyük tansiyonun 14'ün üzerinde, küçük tansiyonunun da 9'un üzerinde olması durumuna "hipertansiyon" denildiğini anlatan Özkan, "Hipertansiyon tek bir ölçümle değil, birkaç defa ölçtükten sonra anlaşılır. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneğinin yaptığı çalışmaya göre Türkiye'de her üç erişkinden birisinde hipertansiyon var. Maalesef bu erişkinlerin yarısı da hipertansiyon hastası olduğunun farkında değil. Farkında olanların çoğunluğu da tedavi olmuyorlar." diye konuştu.
Özkan, dernek tarafından bu yıl yapılan çalışmanın, hipertansiyon ile mücadelede kendilerine yol gösterdiğini kaydetti.
Çalışma kapsamında 26 ilde belirli bir sayıda hasta havuzu oluşturularak takip yapıldığını vurgulayan Özkan, "Hastaların tansiyonları ölçüldü. Patent 1, Patent 2 çalışması olarak bu çalışma iki kez yapıldı. İlkinde yüzde 31,8 ikincisinde de yüzde 30,3 şeklinde hipertansiyon saptandı. İlk çalışmadan sonra yüksek tansiyonun nedenleri araştırıldı. Bunların nedenleri içerisinde de özellikle tuz tüketiminin fazla olduğu gözlemlendi. Türkiye'de tuz tüketimi istenilen sınırların üç katı daha fazla yükseklikte." ifadesini kullandı.
"Tuz bir nevi zehirdir"
Hipertansiyon artışı ile tuz tüketiminin doğru orantılı olduğunu, tuz tüketiminin azalmasıyla hipertansiyon hastası sayısının da azalacağını vurgulayan Özkan, şunları söyledi:
"Sağlıklı bir kişinin 4-6 gram tuz tüketmesi gerekiyor. İlk çalışmamızda biz Türkiye'de bir kişinin 18 gram tuz tükettiğini saptadık. Yapılan çalışmalarla yemekteki ve ekmekteki tuz oranı azaltıldı. Bu azalmayla hipertansiyon oranı da düşmüş oldu. Tuz gerçekten çok tehlikeli. Hipertansiyondan bağımsız olarak bir kişinin tansiyonu normal bile olsa tuz fazla tüketirse damar içerisindeki endotel hücre dediğimiz birtakım yapıları hasarlayarak ileri dönemde birçok organda hasara yol açıyor. Tuz bir nevi zehirdir bizim için."
Özkan, hipertansiyonun belirgin bir şikayet oluşturmadığını, bu yüzden de hastaların genellikle hekime başvurmadığını ifade etti.
Hekime ne kadar geç gidilirse tanı konulma süresinin o kadar geç olacağına işaret eden Özkan, "Böbrek hastalığının bir numaralı nedeni hipertansiyon. Bunun dışında kalp hastalığının, inmenin en sık nedeni. Dolayısıyla bir kişi tansiyon hastasıysa ve tedavi olmuyorsa ilerleyen süreçte böbrek yetmezliği, kalp krizi geçirmesi ya da felç olması kaçınılmaz. Maalesef hastalarımızın çoğu bunun farkında değil." diye konuştu.
Tekirdağ, AA