Orhan Apaydın
oapaydin@dha.com.tr
Ben, 30 yılın bu kadar çabuk geçeceğini hiç düşünememiştim.
Bu yüzden, üniversitenin bu büyük fiziki yapısını mucize diye algılıyorum...
Ben aslında, üniversitelerin kuruluşunun çok zor olduğu yıllarda, Elazığda bir üniversite kurulmuşken, Malatyaya üniversite kurulabileceğini de hiç düşünememiştim...
Ben, sivil bir hareketin 30 yıl önceki koşullarda bir üniversite kurmak üzere yeterli lokomotif olabileceğini de düşünememiştim...
Ama İnönüyü kaybetmiştik.
İnönünün adı yaşatılmalıydı.
İnönünün adı, Malatyada yaşatılmalıydı...
İnönünün adı, bir üniversitede yaşatılmalıydı...
İnönüyü de, üniversiteyi de, Malatyayı da özümsemiş bir
ismin peşine takılmalıydık.
Hayrettin Ağabeyin (Abacı) peşine...
Üniversite için dernek kurmalıydık.
Hiç unutamam; tabelasını asarken 5. kattan düşme tehlikesinin korkusunu bugün bile içimde taşıyorum....
* * *
30 yıl önce çok doğru bir şey yapmışız...
Ankaranın lütfetmesini beklememiş, kentte ortak akıl yaratmışız. O yıllarda farklı dünya görüşleri nedeniyle diyaloğları ayıplananlar, o ayıptan kendilerini soyutlamış, biraraya gelmiş, güçbirliği yaratmış...
Solcu X ile sağcı X, üniversite için kol kola girmiş 1970li yıllarda...
30. Kuruluş Yıldönümü kutlamaları sırasında herbirine plaketler verildikten sonra yan yana dizildiklerinde, o yılların sıkıntılarını bilenler, bunun önemini bir kez daha anımsadı...
Kentiçi iletişim en iyi biçimde kullanılmış. Bu güçbirliğinin tılsımı tüm kenti sarmış. Dönülmez bir yola girilmiş. Önümüze çıkan her engel, inançla aşılmış.
Yasa teklifi verilmiş, komisyon onaylamış, DPT olur demiş, şu olmuş, bu olmuş...
İnönü adına rağmen, Demirel dahi üniversitenin kuruluş yasa önerisine imza koymuş..
Bunun nasıl gerçekleştiğini de, törende Ahmet Karaaslan açıkladı, tam bir siyasi deha....
Yer tespiti yapılırken Beylerderesi mi, bugünkü kampüs alanı mı diye tartışmışız. Kampüsün güneyindeki en yüksek tepeye çıkmış, uçsuz bucaksız arazide İnönü Üniversitesinin bugününü hayal etmişiz.
Unutmam mümkün değil; hava çok sıcaktı ve o yıllarda şişe suyu moda olmadığı için yanımızda götürememiş, çok susamıştık.
Bulabildiğimiz patikada yürümek zorunda kalınca isyan etmiştim.
Derneğin değil de, üniversitenin tabelası asılırken artık benim düşme tehlikem kalmamıştı. O işin görevlileri vardı artık.
Üniversite kurulmuştu.
Üniversite öğrenimi yapamamış 25 yaşındaki Malatyalı bir genç olarak, çocuklarımızın çok yakınında bir üniversite olacaktı bundan böyle..
***
55 yaşında bir Malatyalı olarak 30. kuruluş yıldönümüne davet edildiğimde içim içime sığmıyordu..
Üniversitemizin kuruluşuna minicik de olsa katkı sağladığımız için davetli olmak büyük onurdu..
Önceki rektörlerimizin, emeği geçen parlamenterlerimizin, biz kurucu dernek yöneticilerinin davetli olduğu töreni anlatmak zor, yaşamak ise daha zordu. O onuru yaşabilmek için, yaşadığın kente 30 yıl önce hizmet vermiş olmak gerekirdi.
Rahmetli olan bir rektörümüzün yeğeninin konuşmasındaki gibi, İnönü Üniversitesi sadece fiziki olarak büyümemiş, vefayı da büyütmüştü..
Vefa gösterenlere milyonlarca teşekkür.
Bize vefalı davrandıkları için değil; Malatyaya hizmet edenlere vefa duydukları için çokça teşekkür borçluyuz kendilerine.
Rektörünün, artık gecesi de gündüzü de aydınlık diye üstü örtülü tanımındaki İnönü Üniversitesini aydınlık kafalı gençlerimize, Malatyalı gençlerimize emanet ediyoruz.
Biz, ne iyi etmişiz de üniversite kurmayı hayal etmişiz...
Benim de son sözüm, o zamanki dernek başkanımız Hayrettin Abacının 30. yıl törenindeki konuşmasından bir cümle olacak:
Hayal etmekten korkmayınız..
__________________________________
FOTOĞRAFLAR:
* ÜSTTEKİ FOTOĞRAF: İnönü Üniversitesi'nin kurulmasına ön ayak olan "İnönü Üniversitesi Kurma ve Yaşatma Derneği"nin yöneticisi Gazeteci Orhan APAYDIN, teşekkür şildini Rektör Prof.Dr. Hilmioğlu'ndan alırken.
* ALTTAKİ FOTOĞRAF: 1970'li yılların başından itibaren İnönü Üniversitesi'nin kurulması için çaba gösteren ve 1975'te sonuç alan o dönemin "İnönü Üniversitesi Kurma ve Yaşatma Derneği"nin, 30. yıl kutlamalarında şilt alan yöneticileri ile hayatta olmayan yöneticilerin yakınları toplu halde.