Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Orhan Kara’nın; Covid-19 salgınının başlangıcından bugüne, tedavi yönteminin temelden yanlış olduğunu iddia ettiği, bu iddiasını ve alternatif tedavi tezini ileri sürmesi nedeniyle, Malatya İl Sağlık Müdürlüğü ve Hastane Başhekimliği ile görüş ayrılığı yaşadığı, Dr. Kara’nın, bu sürecin sonunda emekliliğini istediği öğrenildi.
Söz konusu iddiayı 9 Şubat 2021 tarihli “Türk doktorun iddiası: "Tedavi yöntemleri temelden yanlış!" başlıklı yazısında, Yeniçağ Gazetesi Yazarı Arslan Bulut gündeme taşıdı.
Uzman Dr. Orhan Kara'nın, kendisine "Covid-19 Hastalığının Gerçek Patogenez Teorisi" başlıklı, bilimsel bir makale gönderdiğini belirten Yeniçağ Yazarı Arslan Bulut, makalenin tıp literatürü ile yazılmış olmasından dolayı, makeleden alıntı yapmadığını, bunun yerine Dr. Orhan Kara ile temasa geçerek, makalenin temel tezini sorduğunu ifade etti.
Arslan Bulut, Dr. Orhan Kara'nın, "Bu tez, dünyada şu anda yapılan tıbbi tedavi yaklaşımlarının temelden yanlış olduğunu anlatıyor. SARS-COV2, mide bağırsak sistemini tutarak etki ediyor. Solunum sistemini değil" dediğini ifade etti.
Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Orhan Kara'nın, Yeniçağ Yazarı Arslan Bulut'a Covid-19 tedavisine itirazları ve önerdiği tedavi yöntemi konusunda gönderdiği mektup şöyle:
"Maalesef yeni bir pandemi dalgasının ipuçları belirtmeye başladı. Hatalı tedavi yaklaşımları kaldığı yerden devam edecek gibi görünüyor.Size ilettiğim tezime dikkat edilirse aşağıdaki sonuçlara ulaşılır:
1 - Covıd-19 patogenezi yanlış tarif edilmiştir. Bu yanlışlık sebebiyle tüm primer tedavi yaklaşımları hatalıdır.
2 - SARS COV2 enterik bir patojendir. Fakat ICTV gibi uluslararası virüs klasifikasyon sistemlerinde, halen virüsün bu özelliğinden bahsedilmemektedir.
Bu sebeple bağırsak tutulumu yaptığı hususu sürekli gözlerden kaçırılmaktadır.
Bunun bilinçli olarak yapılmakta olduğunu düşünmeye başladım.
3 - Covıd19, primer bir bağırsak hastalığıdır ve ishal hastalığı gibi karşılanmalıdır. Tedavi yaklaşımları kesinlikle değiştirilmelidir.
4 - İshal ile pnömoni aynı hastalıklar değildir. İshale ilk gün tedavisi uygulamazsanız ilerlediğinde vücudun elektrostatik dengesi bozulur. Geç kalmış olursunuz.Basit bir ishal ile başlayan hastalığın ilerleyip pnömoni haline dönüşmesine sebep olursunuz. Şu anda tedavi algoritmasında yapılan en büyük hata budur.
5 - Covid19 ishal aşamasında erken müdahale edilmediği için ilerleyip lenfatik sistemin drenajını bozar. Akciğerlerde sıvı birikir. Biriken lenf sıvısı sebebiyle hastalığı pnömoni zannederek pnömoni tedavisini baz alıyorlar. En büyük hatalardan biri budur.
6 - Hastaların eline ilaç verip 'evde kal' denilmesi büyük bir hatadır. Ortalama 7 gün sonra nefes darlığı oluşması kaçınılmazdır.
7 -Test pozitifliği saptandığında hastalar mutlaka iştahsızlık, güçsüzlük, bulantı, ishal, kusma, sırt-bel ağrısı gibi semptomlar açısından gözlem altında tutulmalıdır.
8 - Kan ve serum değerleri pozitifliğin ilk gününde ölçülmelidir. Eksik olan değerler, derhal gecikmeden yerine konulmalıdır. Bu husus mortaliteyi azaltacak olan en önemli ayrıntıdır.Sebepleri tezimin içinde kodlanmış olan bir dizi farklı tedavi yaklaşımı daha mevcuttur. Yetkililer istedikleri anda kendilerine sunmaya hazırım."
Yeni Çağ Yazarı Arslan Bulut'un yazısının tamamını aşağıdaki linki tıklayarak okuyabilirsiniz:
yenicaggazetesi.com.tr- malatyahaber.com
FOTO: Arşiv