Geçtiğimiz yıl alt geçit yapı çalışmaları, sıklaşan su kesintilerinin ardından başgösteren salgın hastalıktan sonra, bu kez doğalgaz çalışmaları nedeniyle benzer bir tehdit olduğu ortaya çıktı.. Valilikten Belediyeye gönderilen yazıda, Haziran ayında mikrobiyolojik kirliliğin yüzde 1 iken, Temmuzda yüzde 4'e çıktığı, bir ayda içme suyundaki kirlilik oranının 4 kat arttığı belirtildi. Yazıda suya kanalizasyon karıştığına ilişkin ifadeler de yeraldı.
Geçtiğimiz yıl Nisan ayından itibaren başlayan, yaz aylarında giderek artan su kirliliğinin ardından Kasım ayında ishalli salgın hastalık patlaması yaşanmış, yapılan incelemeler sonucunda, yaklaşık 10 bin kişinin hastanelere başvurmasına neden olan hastalığın, içmesuyundaki kirlenmeden kaynaklandığı anlaşılmıştı. Skandal boyutuyla ortaya çıkan bu olayda, daha sonra sudaki kirlenmenin zamanında Sağlık Müdürlüğü tarafından belediyeye bildirilip, uyarıda bulunulduğu, ancak önlem alınmadığı ortaya çıkmıştı.
Malatya bu olayı unutmadan, Haziran ayından itibaren başlayan doğalgaz şebeke çalışmaları, bu çalışmalar sırasında meydana gelen su şebeke patlakları ve kesintilerinin Kasım ayındaki gibi bir hastalık tehdidi yarattığı iddiaları kamuoyunda konuşulurken, Valilikçe Belediyeye gönderilen bir uyarı yazısı, bu iddiaları doğrular ifadeler ve saptamalar içeriyor.
Malatya Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Gıda ve Çevre Kontrol Şube Müdürlüğü başlığını taşıyan, ACELE kaydıyla Malatya Belediye Başkanlığına (Maski Müdürlüğü) diye adreslendirilerek gönderilen 07 Ağustos 2006 tarihli yazının konusu, Su Sanitasyonu olarak belirtiliyor.
Vali adına Vali Yardımcısı Orhan Çiftçinin imzasını taşıyan yazıda şöyle deniliyor:
..Müdürlüğümüz ve Belediyeniz elemanlarınca il merkezi içmesuyu şebekesinde Temmuz ayında yapılan kontrol ve izleme sonucu alınan 368 adet bakteriyolojik örneğin ilimiz Halk Sağlığı Laboratuvarında yapılan tahlil sonucuna göre; dokuz adet örnek Koliform Bakteri ürediği için içilmez, yedi adet örnek Koliform Bakteri E Koli ürediği için içilmez olduğu tespit edilmiş, yapılan değerlendirme sonucunda şebekede bu yıl Haziran ayındaki mikrobiyolojik kirlilik oranı % 1 iken Temmuz ayında bu oran % 4 olarak tespit edilmiş ve içmesuyundaki kirliliğin geçen aya göre dört kat arttığı belirlenmiştir.
Geçen yıl il merkezinde yaşanan ishal salgınının kamuoyu üzerindeki olumsuz etkisi henüz devam etmekte olup, son günlerde kamuoyunda ishal vakalarının arttığı ve bunun da içmesuyu kaynaklı olduğu yolunda bir endişe belirdiği, ayrıca zaman zaman yerel basında bu konuda haberler çıktığı bilinmektedir.
Ekli listede görüldüğü gibi şebeke suyunda 0,3-0,4 ppm. düzeyinde bakiye klor bulunmasına rağmen kirlilik görülmekte, alınan su örneklerinin tahlili sonucunda Koliform Bakteri yanında E.Koli üremesi, içme suyu şebekesine kanalizasyon vb. sızıntıların olduğunu göstermektedir.
Umumi Hıfzısıhha Kanununun 236. maddesinde İçilmek ve kullanılmak için getirilecek suların fennen içilmesine müsaade edebilecek evsafta olması şarttır. Olmadığı takdirde bunların fennen icap ettiği surette temizlenmesine ve evsafın ıslahına belediyeler mecburdur denilmektedir.
Halka sürekli ve sağlıklı içme- kullanma suyunun sağlanması halk sağlığının korunması açısından büyük önem arzetmektedir. Bu nedenle; ilgili yasa gereğince Belediye Başkanlığınız ilgi birimlerince yazımız ekindeki listede belirtilmiş olan kirlilik odaklarının araştırılarak, kirlilik nedeninin bulunup izale edilmesi, doğalgaz çalışmasının sıkı denetim altında tutulması, su kesintilerinin asgari seviyeye indirilmesi, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliğine gidilerek gerekli tüm tedbirlerin zamanında ve eksiksiz olarak alınmasını, yapılacak çalışma sonucundan Müdürlüğümüze bilgi verilmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.