İsmet YALVAÇ Yazdı
06 Yaş Çocuk Yuvasında barındırılan çocuklara bakıcı adı altında görev yapan bir kısım personelin uyguladığı şiddetin görüntülerinin 25 Ekim 2005 gecesi Deşifre adlı programda yayınlanmasının ardından, deyim yerindeyse Türkiye ayağa kalkmıştı.
Bu olaya ilişkin olarak, Yuvadaki Olay, Vali ve Siyasiler başlıklı bir yazıda görüşlerimizi aktarmıştık. Vali Osman Derya Kadıoğlunun, yönetim anlayışında denetim eksiğinden, alt kadrolarda görevli personelini olabildiğince serbest bıraktığından bahsetmiş ve bunun bazı sorunlara, idari zaaflara yol açtığını aktarmıştık.
Yuvadaki dehşet görüntülerinin ardından, devletin ilgili birimleri idari soruşturmalar başlattılar. İçişleri Bakanlığı da Vali Kadıoğlu hakkında, 2 mülkiye başmüfettişi görevlendirerek inceleme yaptırmıştı. Valinin, bu sürecin sonunda merkeze alınacağı kesin gibiydi. Ve İçişleri Bakanlığının son Valiler Kararnamesi kapsamında merkeze alındı.
Bu haberi, 2005 yılı ile ilgili Malatya değerlendirmesi için davetli olduğu yerel televizyonda yayına çıkmadan hemen önce alınca, doğal olarak programın ağırlığı, Valinin merkeze alınmasına ve bunun temelindeki olaylara ilişkin değerlendirmesinden oluştu. Orada, Sayın Vali, kendi yönetme anlayışını ve yönetim yorumlarını aktardı. Bu açıklamalarına da, Görevimi yaptım, müsterihim başlıklı bir haberde detaylarıyla yer verdik. Görevini yaptığını düşünüyor, söylüyor. Açıklamalarındaki birçok görüşüne, değerlendirmesine katılmıyoruz. Bunu söylerken, kanaatimiz Valinin insan yönüyle ilgili değil elbette. Kendisini yakından tanımadık, iyi insan olduğunu söylüyor arkadaşlarımız ve bu da bizim kabulümüz. Bizim söylediğimiz, yönetici yönü, yönetim anlayışını yansıtan açıklamalarıyla ilgili, onlara katılmıyoruz.
Hülasa, tepesinde otoritenin olduğu bir kamu yönetiminin eteğindekiler, çocukları yerden yere çarpma cesaretini ve fırsatını bulamazlardı. Vali bey tam tersini söylüyor, Her yerde oluyor, olacaktır da. diyordu.
....
Yuvadaki Olay, Vali ve Siyasiler başlıklı yazımızdan sonra aramıştı, konuşmuştuk. Biz kendi düşüncemizi tekrarlamış, Sayın Vali kendi düşüncelerini iletmişti. Oradaki detaylara girmiyoruz. Ancak, kendisine; Malatyada görev yaparken, özellikle siyasiler ve onların çevresindekilerden gelen talepler, bazı olayların detayları konusunda, hakkında merkeze alınma vs. gibi bir tasarruf olduğunda, konuşması halinde anlatacağı çok şey olduğunu düşündüğümüzü iletmiştik. Sayın Vali ise, sadece gülümsemiş ve devlet terbiyesi gereği yaşadıklarıyla ilgili herhangi bir şekilde konuşmayı uygun bulmadığını söylemişti.
...
Vali Kadıoğlu, "merkeze alınma" haberinin hemen ertesi günü veda ziyaretlerine başladı.
Vedada acele etmesini, "Merkeze alınan Vali, cenaze misali, fazla beklememeli.. Kalırsa, kokar.." diye açıklıyormuş.
...
Valinin Malatyadan alınması, yaygın basındaki haberlerde de Çocuk Yuvasındaki olaylar gerekçe gösterilerek yorumlandı.
Bu yorumlara göre, bir de işin diğer tarafına bakmak gerekir, diye düşünüyoruz.
Bizde ve birçok basın organında, devletin ildeki en üst düzey temsilcisi olması nedeniyle Valinin bu olaylarda denetim eksiği sorumluluğunun bulunduğuna dair yorumlar yapıldı.
Bu olayda, bir de denetim ve yönetim sorumluluğu açısından, konunun direkt muhatabı olanlar vardı. Mesela, yuvanın bağlı olduğu Sosyal Hizmetler İl Müdürü ve olayların meydana geldiği yuvanın müdürü.. Vahşet ortaya çıktıktan sonra, bu iki müdür ile iki sorumlu hemşire de açığa alınmışlardı ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu müfettişleri, bu kişiler hakkında idari soruşturma yapmışlardı.
Biri kendisi tartışılan iki kurum müfettişi tarafından yapılan soruşturmanın sonucunda; İl Müdürü ve Yuva müdürü, tenzili rütbe edilmiş halde göreve döndürüldüler ve öğretmen olarak kurum bünyesinde başka illerdeki görevlere atandılar. Ayrıca, 1/8 maaş tutarında da para cezası uygun görmüş, müfettişler bu iki müdüre. Maaşlarının 1.000 YTL olduğunu düşünürsek, 125 YTL para cezası uygun görülmüş. Merak ettik, Trafikçilere sorduk, kırmızı ışıkta geçmenin cezası 101 YTLymiş. Yani, iki müdür, onca olayın ardından, sadece müdür makamından olmuşlar, para cezaları ise, kırmızı ışık ihlali cezası kadar..
Bazı yorumlara göre de, bu eski müdürlere verilen idari cezalar neredeyse, ödül gibiymiş!.. Nasıl diye sorduk, bilenler anlattı..Haklısınız dedik..
Şöyle ki..
Açığa alınan ve 40 gün sonra göreve iade edilen müdürlerden; eski Sosyal Hizmet İl Müdürü, Edirne-Uzunköprü Rehabilitasyon Merkezine, yuva müdürü ise Siirt 80. Yıl Çocuk Eğitim Merkezine öğretmen olarak atanmışlar. 125 YTLlik para cezası alan müdürlerden Edirneye tayin edilene 3 bin YTL civarında, Siirte tayin edilene 1.200 YTL civarında tayin yolluğu ödenmiş. Dahası atandıkları görev, 3 ayda bir çift maaş ödenen statüde bir görevmiş.
Tabi iş bunlarla bitmiyor. Bir de Adli Soruşturma var haklarında ve halen devam ediyor.
Bu vesileyle, bunlardan da haberiniz olsun dedik.