SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Vatan İçin Mücadele Etmiş Bir Mütefekkir, Bir Dava Adamıdır"

A- A+ PAYLAŞ

Her dizesinde inanç, iman, cesaret ve kararlılık olan İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy, 20-27 Aralık'ta gerçekleşen "Mehmet Akif Ersoy'u Anma Haftası"nda çeşitli etkinliklerle yad ediliyor.

İstiklal Marşı'nı kaleme alan milli şair Mehmet Akif Ersoy'un vefatının üzerinden 88 yıl geçti.

Ersoy, Osmanlı Devleti'nin her geçen gün zayıfladığı ve yer yer coğrafi kayıplar verdiği 19. yüzyıl sonlarında büyük acıların yaşandığı bir sürecin tanığı olarak İstanbul Fatih'te 20 Aralık 1873'te dünyaya geldi.

Usta şairin babası Fatih Medresesi müderrislerinden İpekli Mehmet Tahir Efendi, annesi ise Emine Şerif Hanım'dı.

Fatih'te Emir Buhari Mektebinde henüz 4 yaşındayken eğitime başlayan Ersoy, yaklaşık iki yıl sonra Fatih İlkokulu'na geçti. İlkokul tahsilini burada tamamlayan milli şair, 1882'de Fatih Merkez Rüştiyesinde öğrenimine devam etti.

İstiklal şairi, Rüştiye Mektebi'nde 3 yıl geçirdikten sonra, Mülkiye Mektebi'nde gitti.

İlk şiiri 19 yaşındayken yayımlandı

Babasının vefat etmesi ve evlerinin yanması nedeniyle zor günler geçiren Ersoy, ailesinin geçimini sağlamak üzere eğitimini bırakıp veteriner yüksekokuluna girdi.

Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi'ni birincilikle tamamlayan Mehmet Akif Ersoy, Osmanlı orman ve madenlerini idare eden Orman ve Ma'adin ve Ziraat Nezareti fen heyetinin, baytarlık işlerine bakan beşinci şubesine müfettiş muavini olarak atandı.

Tophane-i Amire veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım ile 1894'te evlenen Mehmet Akif'in Cemile, Feride, Suad, İbrahim Naim, Emin ve Tahir adlarını verdiği 6 çocuğu dünyaya geldi.

İlk şiiri "Destur"u 19 yaşındayken yazan usta edebiyatçının 1893 ve 1894'te Hazine-i Fünun dergisinde gazelleri, 1895'te de Mektep Mecmuası'nda Kur'an ve Hitab adlı şiiri yayımlandı.

Mehmet Akif Ersoy, "Sa'di" mahlası ile 1900'lü yılların başına kadar gazetelere ve dergilere şiirler gönderdi.

2. Meşrutiyet'in ilanından sonra Sırat-ı Müstakim dergisinin başyazarı olan milli şair, 24 Kasım 1908'de aralarında Ahmet Mithat Efendi, Namık Kemalzade Ali Ekrem ve Tevfik Fikret gibi döneminin öne çıkan isimlerinin de yer aldığı Darülfünun Edebiyat Şubesi birinci sene "Edebiyat-ı Osmaniye" muallimliğine tayin edildi.

Ersoy'un dergide yayımlanan şiirlerinin yer aldığı Birinci Safahat, 1911'in nisan ayında basıldı. Dergi, Ersoy'un, dönemin Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşa'yı yerdiği gerekçesiyle örfi idarece kapatıldı.

Şiirlerini "Safahat"ta topladı

Şiirlerini 7 kitap halinde "Safahat" isimli eserinde toplayan Ersoy, 1911'de yazdığı ilk bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini, 1912'de yazdığı "Süleymaniye Kürsüsünde" Osmanlı aydınlarını kaleme aldı. Milli şair, "Halkın Sesleri" adlı üçüncü bölümü 1913'te yazarken, "Fatih Kürsüsünde" isimli eserini ise 1914'te kaleme aldı.

Birinci Dünya Savaşı hakkında görüşlerini 1917'de yazdığı "Hatıralar" eserinde işleyen Ersoy, 1924'te "Asım"ı, 1933'te ise 7. bölüm olan "Gölgeler"i okuyucuyla buluşturdu.

Mehmet Akif Ersoy, Türk milletinin hürriyet mücadelesi için yazdığı "İstiklal Marşı"nı "Safahat" eserine koymadı.

"Kur'an'dan Ayet ve Hadisler" ile "Mehmet Akif Ersoy'un Makaleleri" adlı çalışmaları ise vefatının ardından okunabildi.

Arabistan'a 1917'de görevli olarak giden Mehmet Akif, 1918'de İstanbul'da kurulan Darul-Hikmet-i İslamiye Cemiyeti'nde başkatip olarak çalışmaya başladı. "Asım'ın Nesli"ne Eylül 1919'da başlayan şair, 1924'e kadar şiir yazmaya devam etti.

Vatan mücadelesi için Anadolu'ya gitti

Milli mücadeleye desteğini artırmak için Anadolu'ya giden şair, Ankara'ya izinsiz gittiği gerekçesiyle Darul-Hikmet-i İslamiye Cemiyeti'ndeki görevinden azledildi.

Ersoy, Mustafa Kemal Atatürk'ün isteğiyle 5 Haziran 1920'de Burdur milletvekili seçildi.

İstiklal mücadelesinde Anadolu'da etkili olan Akif'in, Kastamonu'daki Nasrullah Camii'nde verdiği vaazı basılarak diğer illere ve cephelere dağıtıldı.

Mehmet Akif Ersoy, 48 yaşında Taceddin Dergahı'na yerleşti ve İstiklal Marşı'nı burada yazdı. 500 lira ödüllü İstiklal Marşı yarışmasına katılmayan şair, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Beyin ricası ve arkadaşı Hasan Basri Beyin teşvikiyle yazmaya başladı.

İstiklal Marşı 17 Şubat'ta Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Bakan Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunan İstiklal Marşı, ayakta alkışlandı. İstiklal Marşı 12 Mart 1921'de "Milli Marş" olarak kabul edilirken, Ersoy kendisine ödül olarak takdim edilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı.

Abbas Halim Paşa'nın davetiyle 1923'te Mısır'a giden Ersoy, Kahire Üniversitesinde Türk Edebiyatı dersleri verdi.

Milli tarihte iz bıraktı

Mehmet Akif Ersoy, büyük bir edebiyat, fikir, felsefe, aksiyon ve ilim adamı olarak milli tarihte önemli izler bıraktı.

Zamanının önemli ilim adamları ve edebiyatçılarıyla çeşitli düzeylerde ilmi ve edebi çalışmalar yapan ve bulunduğu yeri ilim meclisine çeviren Ersoy, devrin birçok ilim adamı ve düşünürü ile ilişki kurdu.

Usta şair, eserlerine yansıyan felsefesini hayatına da aksettirdi. Düşüncelerini ve yazdıklarını hayatında uygulayan Ersoy'un en önemli özelliği ahlakıydı.

Eserlerinde bir milletin ahlakını yüceltmek için çabaladı ve bunu önce kendi nefsine uygulayan bir duruş sergiledi. Başta "Safahat" olmak üzere yazdığı eserlerin gövdesini "ahlak" konusu oluşturdu.

Kaleme aldığı eserlerinde bir estetik görüşe de sahip olan milli şair, sanat anlayışında döneminde tartışılan görüşleri bilerek, bunlardan benimsediği "sanat toplum içindir" düşüncesiyle eserlerine imza attı.

Milli şair, Abbas Halim Paşa'nın vefatından sonra rahatsızlanmasının ardından 1935'te Lübnan'a gitti. Lübnan'da sıtmaya yakalanan Mehmet Akif 1936'da Antakya'ya ardından da İstanbul'a döndü.

Nişantaşı'nda tedavi gören ve Abbas Halim Paşa'nın Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'na yerleşen Ersoy, 27 Aralık 1936'da Mısır Apartmanı'ndaki dairede 63 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Mili Şair Mehmet Akif Ersoy'un Edirnekapı Şehitliği'nde bulunan kabri ve Ankara'dayken yaşadığı, sonrasında da müzeye çevrilen Taceddin Dergahı binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor.

VALİ YAVUZ VE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ER'İN MESAJLARI..

Bu arada Malatya Valisi Seddar Yavuz, Mehmet Akif Ersoy'un vefatının yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda şöyle dedi:

"Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgelerinden, İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy’u, aramızdan ayrılışının yıldönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz. O, sadece bir şair değil, aynı zamanda milletine olan derin sevgisiyle, vatanı için büyük bir fedakârlıkla mücadele etmiş bir mütefekkir, bir dava adamıdır.

Mehmet Akif Ersoy, yazdığı her satırla, Türk milletinin karanlık günlerinde ışık olmuş, bağımsızlık yolunda verdiği mücadeleyle milletine ilham kaynağı olmuştur. Onun kalemi, milletimizin ortak vicdanını, özgürlük ve bağımsızlık azmini yansıtmış, nesiller boyunca halkımıza yön göstermiştir. İstiklal Marşı, bu kutsal değerlerin bir simgesi olarak, milletimizin kalbinde her zaman bir umut ışığı, bir direniş sembolü olmuştur.

Bugün, onun mirasını yaşatarak, Mehmet Akif Ersoy’un vatan sevgisi, milli birlik ve beraberlik anlayışı doğrultusunda, geleceğe daha güçlü ve kararlı adımlarla ilerliyoruz. O, bize yalnızca bir marş bırakmamış, aynı zamanda Türk milletinin hürriyetini, bağımsızlığını, onurunu yüceltmek için her zaman mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatmıştır.

Mehmet Akif Ersoy'u ve tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor; milletimizin istiklal ve hürriyet yolundaki kararlılığının daim olmasını diliyorum."

Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, İstiklal Marşımızın Yazarı Mehmet Akif Ersoy’un 88. ölüm yıldönümü dolayısıyla başsağlığı mesajı yayınladı.

Başkan Er, İstiklal Marşımızın Yazarı Mehmet Akif Ersoy’un 88. ölüm yıldönümü ölüm nedeniyle yayınladığı mesajda; "Bağımsızlık ve hürriyet aşkımızın adı, milletimizin vicdanı ve sesi, büyük dava adamı Mehmet Akif Ersoy; aziz milletimizin en zor günlerinde kalemiyle cesaretin ve umudun, yüreğiyle imanın, sembolü oldu. 

 O, milletimizin derdini iliklerine kadar hissetmiş, vatan sevgisini yüreğine ilmek ilmek işlemiş ve kalemiyle aziz milletimizin umudu olmuştur. 

Onun dizelerinde hayat bulan ruh, bağımsızlık mücadelemizin temel taşıdır. Bugün, o ruhu yaşatmak, emanetini korumak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin boynunun borcudur.

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 88. sene-i devriyesinde rahmet ve minnetle anıyorum. 

Ruhu şad, mekânı cennet, derecesi âli olsun."

İstanbul, AA- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız