SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Vatan, Millet, Devlet ve Bayrak Sevdasının Neticesidir"

0
Güncellendi - 2019-03-19 03:45:27
A- A+ PAYLAŞ

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104. Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında Malatya’da Garnizon Şehitliğinde tören düzenlendi.

Şehir Mezarlığı'ndaki Şehitlik Anıtı'nda gerçekleşen tören Vali Aydın Baruş, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Hançeri Sayat, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Baro Başkanı Enver Han, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal ile Gaziler ve Şehit yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende daha sonra Şehitlik Anıtına çelenk sunumu gerçekleştirildi.

Çelenk sunma töreninin adından Vali Aydın Baruş, Şehitlik özel defterine “Türk Milleti’nin hürriyet aşkını ve bu uğurdaki sarsılmaz iradesini tüm dünyaya gösterdiği bir kahramanlık destanı olan Çanakkale Zaferi’nin 104’üncü yıl dönümü ve Şehitler Günü münasebetiyle Aziz Şehitlerimizin manevi huzurlarında bir araya gelmiş bulunuyoruz” ifadeleri ile başlayarak günün anlam ve önemini ifade eden düşüncelerini yazdı.

Vali Baruş, yazdığı mesajında “Tarih boyunca, bağımsızlık ve özgürlük yolunda nice kahramanlık destanları yazan Şanlı Ecdadımızın ve bizlere Vatan olarak miras bıraktıkları bu toprakların her zerresini kanıyla yoğuran Aziz Şehitlerimizin mukaddes hatıratını yaşatmanın milletimizin her bir ferdinin en şerefli vazifesi olduğunun bilincindeyiz. Kadim tarihimizin her safhasında olduğu gibi Çanakkale’de, İstiklâl Harbi’nde, terör örgütleriyle mücadelemizde, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı Milletimizin cansiperane duruşunda zillet içinde yaşamaktansa izzet içinde ölmek yeğdir şuuru hakim olmuştur. Bu onurlu mücadelelerin tamamında kazandığımız zaferler Aziz Türk Milleti’nin vatan, millet, devlet ve bayrak sevdasının neticesidir. Bu emsalsiz destanları yazan isimsiz kahramanların varisleri olarak bizlere emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet bağımsız bir ülke olarak yaşatmak, Şehitlerimizin uğrunda can verdiği mukaddes değerlerimizi korumak için canla başla mücadele etmemiz gerektiğinin idrakindeyiz. Atalarımızın bu değerleri yüceltme uğrunda sergilediği azim, cesaret, kahramanlık ve şehadet ruhu bizlere daima rehber olacaktır. Necip Milletimizin bu şan ve şeref gününde, başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Kahraman Silah Arkadaşları olmak üzere Aziz Şehitlerimizi ve ebediyete uğurladığımız Şanlı Gazilerimizi rahmet, saygı ve minnetle yâd ediyor, emanetlerini hangi şart altında olursa olsun muhafaza edeceğimizden emin ve müsterih olmalarını diliyorum” ifadelerine yer verdi.

Anıttaki törenin ardından Vali Baruş ve beraberindekiler şehitliği ziyaret ederek kabirlere karanfil bıraktı.

KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ'NDEKİ TOPLANTI..

Deniz Zaferi'nin 104. Yılı ve Şehitleri Anma Günü dolayısı ile Malatya Kongre ve Kültür Merkezinde de bir  toplantı düzenlendi.

Kongre ve Kültür Merkezi fuaye alanında sergilenen fotoğraf sergisini de protokol üyeleri ile birlikte ziyaret eden Vali Baruş programın düzenlendiği Kemal Sunal salonuna geçti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından Şehit ailelerimiz adına Türkiye ve Şehit Aileleri Vakfı Şube Başkanı Muharrem Kıbrız konuşma yaptı.

Vali Baruş burada Şehit Aileleri, Gaziler, Öğrenciler ve katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada “  Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104 üncü yıldönümünü büyük bir iftiharla idrak ederken, Çanakkale Ruhunu yaşatarak vatanımız ve istiklalimiz uğrunda canlarını bu değerler için feda eden Aziz Şehitlerimizi rahmet ve şükranla yad ediyorum.

İstiklal Şairimiz Merhum Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” yazdığı destansı şiirinden mısralarla başlamak istiyorum sözlerime. ‘Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer’ Şehitliğin ve şehitlerimizin değerini bu dizelerden daha veciz ne ifade edebilir ki!

Atalarımızdan miras aldığımız şehadet ruhu bu dünya üzerindeki fani yaşamımıza anlam kazandıran en önemli şiarımızdır. Şehadet hayata basit bir şekilde veda etmek değildir. Şehadet, insanını ve kutsal bildiği değerleri yaşatmak için yaşamaya gülümseyerek veda etmektir. Şehadet, vatan için, namus için, milletin selameti için, bayrak için, ezan için korkusuzca can vermektir. Bu topraklar ecdadımızın eşsiz feragat anlayışı sayesinde bizlere vatan olmuştur. Toprak tek başına bir kutsallık taşımaz. Toprak vatan adını aldığında anlam kazanır. Bizler için Vatan su gibi, ekmek gibi vazgeçilmezdir. Bizler vatansız yaşayamayız, nefes alamayız. Vatan; üzerinde hayata gözlerimizi açtığımız, öldüğümüzde bağrında yattığımız yerdir. Vatan; hamuru şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş topraktır. Vatan; bağımsızlıktır ve özgürlüktür. Vatan; üzerinde ay yıldızlı al bayrağımızın özgürce dalgalandığı ülkedir. Vatan; beş vakit, semalarında ezan sesinin nidalandığı yerdir. Vatan, uğrunda en kıymetli varlığımızı feda ettiğimizdir. Bin yıldır Atalarımıza yurtluk etmiş, gelecek nesillerimizin üzerinde özgürce yaşayabileceği bir mekândır. Toprağı vatan kılmak zordur. Kanını dökmek, uğrunda can vermek gerekir.

Ne manalı söylemiş şair; ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Çanakkale, topraklarımızı vatan yapan büyük bir destanın yazıldığı yerdir. Çanakkale, İstiklal Mücadelemize ilham kaynağı olan eşsiz bir direniş ve diriliş şuurunu yakan meşaledir. 18 Mart 1915 milletimize boyun eğdirmek isteyen istilacı güçlere karşı, bağımsızlık ve özgürlük ruhunu genlerinde taşıyan bir milletin en olumsuz şartlarda dahi ne yapabileceğini tüm dünyaya gösterdiği tarihtir.

Çanakkale Destanı şehadetin, gaziliğin anlamını bilmeyenlere karşı aziz milletimizin verdiği bir derstir. Tarihimizin Şanlı Sakarya, Dumlupınar destanları ölüme bilerek yürümeyi ifade eden şehadetin en güzel göstergesidir.

Bu gün Hakkari’de, Şırnak’ta, Diyarbakır’da, göğsünü aziz vatan için korkusuzca siper eden, dağların beyazını al kanlarıyla kızıla boyayan komandolarımız, Suriye’de, Azez’de, Cerablus’ta, Afrin’de teröristleri kovalarken, patlayıcılara meydan okuyan, mazlumların koruyucusu kahraman askerlerimiz, Bingöl’de, Bitlis’te, Tunceli’de, insanlarımız rahat uyusun diye gece gündüz demeden mücadele eden jandarmalarımız, Diyarbakır’da, Mardin’de teröristlerin kurduğu bombalı tuzakları ortadan kaldırmak için canlarını hiçe sayan polislerimiz, Vatanımız parçalanmasın, milletimiz bölünmesin, ay yıldızlı al bayrağımız kıyamete kadar dalgalansın diye en değerli varlıklarını feda eden güvenlik güçlerimiz işte bu şehadet ruhuyla mücadele ettiler ve etmeye devam ediyorlar. Bu millet bağımsızlığına, özgür iradesine kast eden, bu iradeyi esir almak isteyenler olduğu zaman her ferdiyle canını ortaya koyma fedakârlığını ve ferasetini göstermiştir.

Demokrasiyi ve özgürlüğümüzü yok etmek, ezelden beri hür yaşamış milletimize boyun eğdirmek isteyen hainlere karşı, tankların önüne atılan, Helikopterlerden ve ağır silahlardan yağan mermileri korkusuzca göğsünde eriten, Genciyle, kadınıyla, yaşlısıyla meydanları dolduran, Milletimizin sahip olduğu mücadele ruhu, hamurumuzu yoğuran şehadet anlayışının en güzel örnekleridir.

Şehitlerimizin hakkını asla ödeyemeyiz. Mehmet Akif Merhum’un ihtişamlı mısraları bu husustaki acziyetimizi anlatır:

Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;

Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ (şal)namıyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle (yıldızlar);

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...

Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

Değerli misafirler,  Şehitlerimize karşı borcumuz vazgeçilmez sorumluluğumuzdur. Onların, uğrunda canlarından vazgeçtikleri Mukaddes değerleri dimdik ayakta tutmak ve gelecek nesillere tertemiz devretmek için çok çalışmak, bu değerlerin anlamını yüreklerimizin en ücra köşesinde hissedebilecek şekilde şuurlu bir yaşam sürmektir.

Şehit Ailelerimiz bizlere kahramanlarımızın aziz emanetidir. Saygıdeğer Ailelerimiz, sizlerin acısı bizim acımız, hüznünüz bizim kederimizdir. Sizler başımızın tacı, dünya meşgaleleriyle hastalanan kalplerimizin manevi ilacısınız. Sizleri görünce, fedakârlığı, sabrı, metaneti ve şehadeti hatırlıyoruz. Ne mutlu sizlere ki, en onurlu ve şerefli makama erişen şehitlerimizin yakınlarısınız. Bu yüce makamı Allah hepimize nasip etsin. Mahşerde onlarla birlikte haşrolmayı bizlere nasip etsin.

Aziz Şehitlerimiz, Emanetiniz emin ellerdedir. Ruhunuz şad olsun. Sizleri minnet ve şükran duygularıyla bir kez daha saygıyla anıyoruz. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin Yıldönümü münasebetiyle, kahraman atalarımızı bir kez daha minnetle yâd ediyorum Bir kez daha Tüm şehit ailelerimize ve katılımcılara hürmetlerimi sunuyorum” dedi.

Program 2.Ordu Komutanlığından Öğretmen Binbaşı Burçin Cengiz ve İl Emniyet Müdürlüğünden Polis Memuru Kemal Karadeni’in “Şehitlerimiz” temalı sunumları ile devam etti.

Abdulkadir Eriş Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri tarafından günün anlam ve önemini ifade eden “Kahramanlar Can Verir, Yurdu Yaşatmak İçin” adlı müzik dinletisinin ardından program son buldu.

İLÇELERDEKİ TÖRENLER..

Malatya'nın Kale, Darende ve Hekimhan ilçelerinde Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104. Yıl Dönümü dolayısıyla tören düzenlendi.

Kale ilçesinde kaymakamlık önünde düzenlen törende, Atatürk Anıtı'na çelenk sunulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Jandarma Astsubay Çavuş Enes Hayal, yaptığı konuşmada, Türk savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 104. yıl dönümünü kutlamanın onurunu yaşadıklarını söyledi.

Çanakkale Zaferi'nin vatan bütünlüğü ve ulusal bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtı olduğunu belirten Hayal, "Şüphesiz vatan toprağımızı paha biçilmez kılan ve onu kutsallaştıran, her karış toprağın diyetini kanıyla ve canıyla ödeyen aziz şehitlerimizdir. Onlar, aynı zamanda millet olarak var oluşumuzun, birlik ve beraberliğimizin ve vatan sevgimizin de ölümsüz kahramanlarıdır." dedi.

Daha sonra İzollu Çok Programlı Anadolu Lisesi Konferans Salonunda devam eder tören, şiirlerin okunması, müzik dinletisi ve sine vizyon gösterisiyle sona erdi.

Törene, Kale Kaymakamı Mehmet Güder, Belediye Başkanı Cemal Akdemir, askeri ve mülki erkan, dernek başkanları, şehit aileleri, gaziler ve öğrenciler katıldı.

- Darende

Darende'de ilçesinde Hükümet Konağı önünde düzenlenen tören, Atatürk Anıtı'na çelenk sunulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Daha sonra Hasan Gazi Türbesi ve Şehitler Abidesi'nde devam eden programda İlçe Müftüsü Nurullah Birlik tarafından dua edildi.

Somuncu Baba Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi salonunda düzenlenen törende ise Mehmet Emin Ilıcak Fen Lisesi öğrencileri tarafından şiir okundu ve hazırladıkları oratoryo gösterilerini sunuldu.

Kaymakamı Enver Zengince, törende yaptığı konuşmada, Çanakkale'nin önemine dikkati çekerek, şehitlere Allah'tan rahmet diledi.

Zengince, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde cuma namazı sırasında iki camiye yapılan terör saldırısını da kınadı.

Konuşmanın ardından, il ve ilçe genelinde yapılan Çanakkale Zaferi'ni anlatan şiir yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri verildi.

Öte yandan, ilçedeki yurtlarda öğrencilere, öğle yemeği olarak çorba, hoşaf ve ekmekten oluşan Çanakkale menüsü ikram edildi.

Törene, cumhuriyet savcıları Cahit Şar ve Emine Örs, Hakim Hakan Erdem, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Ufuk Kale, İlçe Emniyet Amiri Mustafa Denizhan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Fevzi İnce, resmi kurumların müdürleri, siyasi parti temsilcileri, gazi ve şehit yakınları katıldı.

- Hekimhan

Hekimhan ilçesinde Öğretmenevi Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlikte, Hekimhan Anadolu Lisesi ve METEM öğrencileri Çanakkale Zaferi ile ilgili şiirler seslendirdi.

Programa, Kaymakamı Ahmet Özdemir, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Hakan Kırmızı, Belediye Başkanı Aliseydi Millioğulları, İlçe Milli Eğitim Müdürü Cafer Dilek, İlçe Emniyet Müdürü Nahit Güneş, İlçe Müftüsü Ali Meşe, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, öğretmen, öğrenci, gazi ve şehit yakınları katıldı.

İha- AA- Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Ziya (5 yıl önce)
    Asker yok ama rektör var maşaallah
    0
    0
    Yanıtla