SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Viyana'da İki Kadın Polisi Saldırganın Elinden Kurtaran Türk'e Teşekkür Belgesi

Viyana'da İki Kadın Polisi Saldırganın Elinden Kurtaran Türk'e Teşekkür Belgesi
A- A+ PAYLAŞ

Viyana Emniyet Müdürlüğü, Avusturya’da Aralık 2022'de iki kadın polis memurunu saldırgandan kurtaran Güven Dağ'a teşekkür sertifikası takdim etti.

Dağ, olayın nasıl gerçekleştiğini ve Avusturya polisinden aldığı tebrik ve teşekkürü AA muhabirine anlattı.

Viyana’da doğup büyüyen 32 yaşındaki iş insanı Güven Dağ, olayın geçen yılın sonlarına doğru meydana geldiğini belirterek, başkentteki çevre yolundan evine giderken yüzü maskeli, askeri kamuflaj giyinmiş, uzaktan bakılınca elinde silaha benzeyen cisim bulunan saldırganı gördüğünü söyledi.

Dağ, maskeli saldırganın 4 şeritli çevre yolunda elindeki cisimle yoldan geçenlere saldırdığını, arabalara zarar verdiğini ve bunun üzerine polisi arayarak bilgilendirdiğini, polisin de kendisine "şüpheli şahsa ilişkin şikayetin kendilerine iletildiğini, şahsın tehlikeli olduğunu, elinde silah bulunduğunu ve olay yerinden uzak durması gerektiğini" söylediğini aktardı.

Bunun üzerine aracını park ederek şahsın olduğu yere doğru ilerlediğini, o sırada da polis memurlarının olay yerine geldiğini kaydeden Güven, zanlının polisi görür görmez üzerlerine doğru yürümeye başladığını, memurlara kendileriyle gelebileceğini söylediğini, polislerin de "Kendisine yakınımız da ol." dediğini, bunun üzerine birlikte şüpheliye doğru yürüdüklerini anlattı.

Polise vuran saldırganın üzerine atladı
Dağ, "Adamın yürüyüş şeklinden anladım yani bu normal bir insan değil, gecenin 02.00’sinde maske ve askeri kamuflajla ve elinde poşetle, bilemiyorsunuz içinde silah mı var, tabanca mı var çünkü bir şeye güvenip de polisin üzerine doğru yürüyordu. Maalesef benzer bir durum yaşadığımız için (2 Kasım 2020’deki terör saldırısı) orada da iki Türk arkadaşımız kahramanca hareket etmişti. Şahıs doğrudan polisin üzerine yürüdü ve birden öyle bir sert yumruk vurdu ki sol eliyle polis memurunun suratına. O da (Polis memuru da yumruğun şiddetiyle) kafasını yere vurdu. Gerçekten hiç güzel bir görüntü değildi. O düşer düşmez ben de bunun (saldırganın) üzerine atladım." diye konuştu.

Saldırganın darbesine maruz kalan kadın memurun düşerek kafasını sert şekilde yere vurduğunu ve kısa süre bilincini kaybettiğini dile getiren Dağ, şunları anlattı:

"Bu sırada ikinci polis hanım, takviye güçleri organize etme çalışıyordu. Bir baktım (polis memuru ve saldırgan) ikisinin arasında ben kaldım. Saldırgan beni tehdit ediyordu ama o sırada yere düşen polis memuruyla da ilgilenemiyordum çünkü saldırganı bıraksam belki polisin silahını almaya çalışırdı. Allah'tan oraya kadar gitmedi olay. Ben şahısla boğuşurken ikimizin üzerine biri atladı. Baktım yere düşen polis memuru Mariella, kalkmış ikimizin üzerine atladı. Ben de dedim 'Ben saldırgan' değilim, o an olayı tam kavrayamadı ama sonra beraber tutup, elini kelepçeleyip diğer takviye güçlerle şahsı etkisiz hale getirdik."

Yetkililerden Dağ'a teşekkür
Dağ, olaya ilişkin davanın görüldüğünü, saldırganın şizofreni hastası olduğunu öğrendiğini, mahkemede hakim, savcı, diğer polislerin kendisine teşekkür ettiklerini söyledi.

Polis memurlarının medeni cesareti ve yardımından çok etkilendiklerini kaydeden Dağ, toplumun huzurunu sağlayan polislere kendisinin teşekkür ettiğini belirtti.

Dağ, "Ben Mariella ve Katherina’ya (iki kadın polis memuru) dedim, 'Siz, toplumun huzurunu sağlamak için hareket ettiniz. Eğer kahraman varsa o sizsiniz dedim, 'Çünkü kendi hayatınızı riske atıyorsunuz ve hiç geri durmadınız, sen adamı görür görmez üzerine yürüdün.' dedim, 'Ben hatta senin arkandaydım.' dedim." ifadelerini kullandı.

"Yaptığım bir insanlık vazifesiydi"
Dağ, yaptığı hareketin kahramanlık olmadığını kaydederek, "Biz burada yaşıyoruz, Viyana bizim şehrimiz, bence yaptığım bir insanlık vazifesiydi. Polis memurunun daha fazla zarar görmemesi için saldırganın üzerine atladım. Kendimi bir kahraman olarak görmüyorum ama bu hareketimle burada yaşayan vatandaşlarımızı gururlandırdıysam gerçekten ben de mutlu oldum." dedi.

Teşekkür belgesinin takdim edildiği görüntülerin sosyal medyada hızla yayılması sonrasında Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun’un aradığını ve tebrik ettiğini anlatan Dağ, "Büyükelçi Ozan Ceyhun’un beni aramasından memnuniyet duydum çünkü bu aramanın, birlikte yaşam ve huzurun korunmasına verilen önem açısından çok kıymetli olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Dağ, Avusturya basınında bu durumun yer alıp almamasının kendisi için çok önemli olmadığını, emniyet yetkililerinin, teşekkür belgesinin dışında da çok yakın ilgi ve alaka gösterdiklerini söyledi.

"Bunu haber yaparlarsa belki topluluğa bir motivasyon verirler." değerlendirmesinde bulunan Dağ, polisin kendisine teşekkür belgesini verirken çekilen görüntülerin emniyet güçlerinin sosyal medya hesabında en çok izlenen ikinci görüntü olduğunu sözlerine ekledi.

Viyana Emniyet Müdürlüğünden teşekkür belgesi
Viyana Emniyet Müdürlüğünün resmi sosyal medya hesabından, başkentin 18’inci bölge komiserlerinden Christian Sandner’in Dağ’a teşekkür belgesini verirken çekilen görüntüleri paylaşıldı.

Komiser Sandner, Dağ’ın bir suçlunun yakalanmasında emniyet güçlerine verdiği destekten ötürü Viyana Emniyet Müdürü adına kendisine teşekkür belgesini takdim etti.

Sosyal medya hesabındaki yazılı açıklamada, "Biz polisler de insanız ve sağlıklı bir şekilde iş çıkışı evimize, ailemize, çocuklarımıza, yakınlarımıza dönmek istiyoruz. Bizler de insanız ve özellikle tehlike anlarında yardıma ihtiyaç duyabiliyoruz. Güven Dağ, geçen yıl bir medeni cesaretten çok daha fazlasını ortaya koydu." ifadelerine yer verildi.

Viyana, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız