Yeni Malatyaspor’un teknik direktörü Yılmaz Vural, “Ben devam etmem. Bunu tehdit olarak algılamayın. Ben buraya iş yapmaya geldim. Bu şartlarda çalışılmaz. Burada bir iş yaptıracaksak, beyefendiler tüm top sizde” diyerek, sert açıklamalarda bulundu.
Vural, 2-1 kazandıkları Eyüpspor maçı sonrası yaptığı açıklamayla gündem oldu. Tecrübeli teknik adam, “Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder ve Malatya Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar bir milyon 750 bin lira para verecekler. Bu nasıl bir delikanlılık? Söz verdiniz beyler adam mısınız? “Vereceğiz” dediyseniz bu parayı vereceksiniz. Bizle dalga mı geçiyorsunuz? Burası sizin şehriniz, futbolun ne anlama geldiğiniz bilmiyor musunuz? Futbol, sosyal bir olaydır. Malatya şehrini bundan mahrum bırakacaksınız. Diğer taraftan şehrin ileri gelenleri, buradan para kazanan kardeşlerim ne oluyor? Ne kadar tatlı paranız var. Bitmiş bir takımı ayağa kaldırmaya çalışıyoruz” dedi.
Tecrübeli teknik adam, sorunları bile bile Yeni Malatyaspor’a geldiklerini belirterek, “Bize verilen bir takım sözler var. Yönetim kuruluna da söyledim; “Eğer sizin probleminiz sahadaysa bu sorunu biz çözeriz. Müsaade edin biz çözelim. Yaşımız başımız ve tecrübemizle çözülmeyecek bir şey değil. Bunlarda insan öğrenebilir, bizlerde öğreten bir antrenör karakteriyiz.” Takım her hafta takım gibi oynamayı ve takım gibi tepki vermeyi öğrendi. Ben sahada bu işi çözdüm, dışarıda da bu işi çözmemiz gerekiyor. Gaziantep Valisi’nin açıklamasını dinlediniz mi? Benim valimde Gaziantep Valisi’nden aşağı bir vali değil” ifadelerini kullandı.
“PARALIYKEN BENİ HİÇ ARAMADILAR”
Malatya Valisi Hulusi Şahin ile bir görüşme gerçekleştirdiğini dile getiren Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gittim kendisiyle o kadar işimin arasında 1,5-2 saat sohbet ettik. Arkadaşlar ben mecramın dışına çıkmak zorunda mıyım? Benim ne işi var valiyle veya kentin büyükleriyle, iş adamlarıyla muhabbet etmekle? Benim görevim mi? Ama tabii bizim insanlarla olan ilişkimizden kaynaklanan bir işle ilgili bende yönetim kuruluma yardımcı olmak isterim. Ben bu takımla anlaşırken dedim ki; “Kardeşim benim oraya gelmem için bana çok ciddi bir para vermeniz lazım.” Böyle bir şey yok, peki ben buraya niye geleceğim? Beni bir tek şey getirir o da duygu. Bu takım bana 33 yaşındayken teknik direktör olma fırsatı verdi. O dönemlerde de bunu kimse kimseye vermez. Beni antrenörlük hayatıma başlatan yer, benim buraya bir vefa borcum var. Çok sıkışmışlardı. Paralıyken beni hiç aramadılar. Ne zaman sıkıştılar “Yılmaz gel.” Geldi Yılmaz, niye geldi? Bir insanlık var, düşmüş.”
“TÜRKİYE’DE HANGİ KULÜPTE 3 AY ARAŞTIRMA YAPILIYOR?”
Kulübün eski dönemdeki borç nedeniyle inceleme altında olduğunu kaydeden tecrübeli teknik adam, “Koskoca takım ikinci profesyonel denemesini yapıyor ve yine başarısız oluyor. Bugüne kadar idare edenler sağ olsunlar. Ne yapıyorlar acaba, gülüyorlar mı, seviniyorlar mı? 500 milyon borcun var yedin mi, yaktın mı, yıktın mı ne yaptın bu parayı? Utanmıyor musunuz, İçişleri Bakanlığı’ndan gelen 6 kişi kulüpte araştırma yapıyor. “3 ay sürecek” dediler. Bir kulüp bu hale gelir mi? Türkiye liginde hangi takıma gidilip, 3 ay araştırma yapılıyor? Ben yöneticilere üzülüyorum. İçişleri Bakanlığı’ndan gelip, 3 ay araştırma yapılacak kötü bir iş mi yaptılar? Belki onlara da haksızlık ediyoruz” diye konuştu.
“DİBİNİZDEKİ ADAMLARI KİMSE GÖRMÜYOR”
Vural, önemli eksiklere rağmen bir gün “Eksiğiz, yenilirsek kimse bir şey demesin” demediklerini ifade ederek, “Takım bu durumda, seyirci gelmiyor küsüyor. Niye küsüyor, oyuncu burada şunu yapıyormuş, Yakup oynamıyormuş. Bırakın bu işleri, biz burada 7 antrenörüz, kimin ne yaptığını bizim kadar bilebilir misiniz? Burada korumaya ihtiyacı olan yönetici değil oyunculardır. Burada Süper Lig’de oynamış 5 yabancı, 2’de Türk var, 1’de 1.Lig’de oynamış 2 oyuncu var. Bunun dışında her şey 2 ve 3.Lig. 7 tane altyapıdan oyuncu aldık. Bugün maça birini soktum, tanıyor musunuz? Mehmet Güneş’i tanıyor musunuz? 15-19 yaş grubunu her hafta salı günleri A takımıyla oynatıyorum. Altyapıdan A takıma 3 çocuk aldım. Bir antrenör olarak buraya değer katacaksınız. Bu çocuklar Türkiye’de en iyi takımlarda oynayacak kapasiteleri var. Dibinizdeki adamları kimse görmüyor. Olur mu? 7 oyuncum yok, bir medya kuruluşuna ağzımı açıp “Eyvah eksiğiz, yenilirsek kimse bir demesin” dedim mi? Oynamayanlarda takımın direkleri; Haqi Osman, Philip Awuku, Mert Miraç, Barış Başdaş” dedi.
“SAHADA SORUN YOK”
“Sahada herhangi bir sorun yok” diyen Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada çalışan bütün arkadaşlarımın hepsine teşekkür ediyorum. Malzemeci, masör hepsine teşekkür ediyorum. Birisi bile Yılmaz hocasını kırmıyor. Para muhabbetini kimse yapmıyor. Hepimiz delikanlıyız. Şikâyet edenlere, “Şerefsiz bizi federasyona verdi” diyorsunuz. Herhalde alacaklının haksız olduğu tek yer galiba futbol dünyasıdır. Alacaklı insan ne yapsın? Ben bu sözleşmesi seninle niye yapıyorum? Bir şey olursa hakkımı korumak için değil mi? Fakat biz ne yapıyoruz, yabancıları ve Türkleri ikiye böldük; federasyona veren vermeyen. Vermeyen delikanlı değil mi? Ya bunlara hepsini vereceksin ya vermeyeceksin.”
“SANKİ ÇOCUK KANDIRIYORLAR”
Vural, açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Şu andaki yönetim kurulumuz bu göreve gelirken bir sürü vaat verilmiş. Bu arkadaşlarımızla bir protokol yapılmış ve denilmiş ki; “Arkadaş sen bu kadar vereceksin.” Büyükşehir Belediyesini ayrı tutuyorum, Selahattin Bey 10 milyon lira para verdi, ben kamptayken bu paralar dağıtılmasaydı bir sürü adamın sözleşmesi iptal olacaktı. Diğer iki belediyemiz, belediye başkanlarının yüzlerine baka baka söylüyorum, ilk defa hafta içi idmanına sağ olsun Valimiz hepsini toparlayıp getirdi.
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder ve Malatya Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar bir milyon 750 bin lira para verecekler. Bu nasıl bir delikanlılık? Söz verdiniz beyler adam mısınız? “Vereceğiz” dediyseniz bu parayı vereceksiniz. Bizle dalga mı geçiyorsunuz? Burası sizin şehriniz, futbolun ne anlama geldiğiniz bilmiyor musunuz? Futbol, sosyal bir olaydır. Malatya şehrini bundan mahrum bırakacaksınız.
Diğer taraftan şehrin ileri gelenleri, buradan para kazanan kardeşlerim ne oluyor? Ne kadar tatlı paranız var. Bitmiş bir takımı ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Bir gün aşçıdan bir tane mandalina istedim, “yok” dedi. Kulüp böyle bir duruma düşmüş, utanmıyor musunuz? Diyeceksiniz ki “Bize ne kardeşim, bu kulübün yönetimi var, onlar çözsün.” Nasıl çözsün kardeşim, eski Türkiye değil bu. Herkes alnının teri para kazanıyor. Herkes katılmazsa bu yönetimle olacak iş değil. Adana’da maç oynuyoruz, beraberliğe prim yok. Söz verilmiş bir 15 bin lira verilmiyor. Bu maçı da inanın kimse ödemeyecek.
Profesyonel bir iş yapıyoruz, bu kadar amatör davranılır mı? Kim yapacak, Allah aşkına bana akıl verin. Kim çözecek bunu sözler misiniz arkadaşlar? Bir akıl verin de onu yerine getirelim. Buradan canım Valim Hulusi Şahin’e sesleniyorum; canım valim kurban olayım Batman’da yaptıklarını biliyorum, oturduk konuştuk dünya güzeli bir insansınız ama ne olur otoritenizi kullanın. Bakın bunu iş işten geçmeden yapalım. Yazık olacak bize. Takımdaki oyuncular çok güzel çocuklar, geldiğim günden buyana elleri havada bana teslim oldular. Dediğim her şeyi yapıyorlar. Mecbur muyum ben altyapıya bakım bir tane Mehmet bulmaya? Yardım edin lütfen. İş sahaya kalsın. Derdimiz bu.
Belediye başkanı arkadaşlarım delikanlı gibi çıkın “Para vereceğiz, vermeyeceğiz.” Vermeyecekseniz sizin paranız sizin olsun. Sanki bana dünyayı veriyorsunuz. Bir milyon 750 bin utanmazsam ben vereceğim. Böyle bir şey olur mu? “Vermeyeceğim” de kardeşim kimse kimseyi zorlamıyor. “Yok, prensibim değil be bu parayı vermiyorum” de. O kadar kolay ki bunu söylemek. Allah aşkına bize siyaset yapmayın. Allah’a çok şükür en yukarıdan en aşağıya herkese ulaşabiliriz. Bunu yapmak bizim işimiz değil ki. Yapmayın Allah aşkına.
Ben burada Sivasspor maçı oynansın istedim. Benim maçım var, final maçı oynayacağım buna rağmen kabul ettim. Sırf ticari yaklaşım olsun, otelde kalsınlar para kazansın, burada bir hareketlenme olsun diye. Bu bir sosyal olaydır. Şimdi otel sahibi arkadaşıma sesleniyorum; ben sana bu fedakârlığı yapıyorsam sende kusura bakma yani elini cebine sok. Bu hepinize yarıyor. Bu takım yarın ligden düşerse o otelde kimsem kalamaz. “İhtiyacım yok” diyecek, o zaman senin de canın sağ olsun. Yardım edin, dileniyoruz yardım edin diye. Bizi bu hale düşürmeye ne hakkınız var? Belediyedeki kardeşlerime yine söylüyorum; verecekseniz verin. 30 sefer telefon ediyoruz, “Bugün yarın” yok ya. Sanki çocuk kandırıyorlar. Vereceksiniz kardeşim. Veremeyecekseniz delikanlı gibi çıkın. Siyaset yapmayın, “veremiyorum ben” de al paran senin olsun. Böyle şey olmaz. Ben burada devam etmeyi düşünmem. Kusura bakmayın şu halime bakın. 70 yaşına geldim, ben bununla mı uğraşacağım? Bu çocukların babası, her şeyleri benim. Bunları burada ben koruyacağım.
Gazeteci arkadaşlarımdan da rica ediyorum, yapacağınız yayınlarla bu işi hızlandırın. Bize net bir cevap gelsin. Delikanlı gibi ‘var, yok’ o kadar. “Yok” diyene de bir şey dersem şerefsizim. Ama öyle ortada bırakmak olmaz. Ben buraya geldiğimde söz verilmişti, ben imza atmadım. “12 gün çalışırım, bu şartları çözmezseniz sahada problem yaşarız. Sahada problem yaşarsak sezon devam ederken bunu kimseye anlatamayız. Anlatmam, huyum yok” dedim. Buraya getirdiniz, bizle dalga mı geçiyorsunuz?
Malatya’nın tarihinde kaç kere Malatya’nın yerel yönetimi toplandı antrenmana geldi? Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanı, diğer belediye başkanları, İl Jandarma Komutanı, Emniyet Müdürü geldiler, “Merhaba, nasılsınız?” gittiler. Oturup, bir çay içi dertleşemedik. Niye çağırdık sizi, selam verin diye mi? Zorla bir şey olmaz “yapamıyoruz” deyin bitti, kimse size bir şey demez. “Kusura bakma hocam biz bu işlerde yokuz” deyin bizde bilelim. Başka bir yol bulmaya çalışalım.
“Bu yönetim niye var?” diyebilirsiniz. Kardeşim göreve gelirken anlaşılmış, konuşulmuş, “Siz bu kadar yaparsanız, biz bu kadar destek veririz” denilmiş. Yönetim kurulu da kendi gücü doğrultusunda yapacağını yapmış. Bunlardan birisi eğitimle ilgileniyor, birisi inşaatçı bir kardeşimiz para basmıyor. Ciddi paralar, Kendi güçleriyle veremezler, yapamazlar, mümkün değil bu insanlara yardımcı olun. Hiçbirimiz aptal değiliz. Şehri yönetmek öyle kolay değil. Futbol olmasın Malatya büyük problem yaşar. Yerel yönetici bunu sen nasıl anlayamazsın? Sosyal bir olayı yönetiyoruz. Bu insanları bundan mahrum edemezsiniz.”
“BEN DEVAM ETMEM”
Vural açıklama yaparken, kulüp basın sorumlusunun “Hocam otobüs bekliyor” uyarısına, “Gitsin, gelmiyorum” dedi. Basın sorumlusu, “Diğer takımın hocası konuşacak” deyince, basın mensupları da “Hocam biz idmana gelelim, orada konuşuruz” sözü üzerine “Ben devam etmem. Bunu tehdit olarak algılamayın. Ben buraya iş yapmaya geldim. Bu şartlarda çalışılmaz. Burada bir iş yaptıracaksak, beyefendiler tüm top sizde” dedi.
malatyahaber.com