SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yama Dağı'nın 'Hayalet' Kayak Merkezi!

Yama Dağı'nın 'Hayalet' Kayak Merkezi!
A- A+ PAYLAŞ

Gezgin, araştırmacı yazar, eğitimci Fikri Demirtaş, 2012 yılında dönemin valisi Ulvi Saran’ın girişimleriyle yaptırılan ama faaliyete geçirilemeyen ve çürümeye terk edilen Yamadağı Kayak Merkezini kaleme aldı. 

Yama Dağı’nın Hüzünlü Beyazı – Bir Kayak Merkezinin Sessiz Çığlığı başlıklı yazıda yer alan Demirtaş ile Müslüm Mutlu’nun çektiği fotoğraflar, hesapsız-kitapsız (başta iklim değişikliği nedeniyle Malatya dağlarına on yıllardır eskisi kadar yağmayan yoğun karı hesaba katmayarak) yapılan bir yatırımın, içler acısı halini gözler önüne seriyor. 

Demirtaş, artık olanların olduğunu göz önüne alarak, harabe haldeki merkezin değerlendirilmesi için öneriler de getiriyor.

Demirtaş’ın yazısı şöyle:

***

Rotamız: Malatya Hekimhan – Yama Dağı Kayak Merkezi

Rakım: 2.500 metre

Yol Arkadaşım: DDY Emekli Fotoğraf Sanatçısı Müslüm Mutlu

Yoldayız, Çünkü: Bir keşfin ve bir kaybın izindeyiz.

Büyük bölümü Sivas sınırlarında uzanan Yama Dağı, Malatya’nın kuzeyini bir siper gibi sarar. Zirveleriyle göğe değen bu heybetli dağ, yüzyıllar boyunca yaylacıların, göçerlerin, hayvan sürülerinin durağı olmuş; yazın serinliğiyle, kışın sertliğiyle bölge insanının hafızasına kazınmıştır.

Ancak 14 yıl önce, bu dağın eteklerinde bambaşka bir hikâye yazılmak istendi.

Malatya’nın Hekimhan ilçesinde, kentin kış turizmine yeni bir soluk getirmek amacıyla dönemin Valisi Ulvi Saran’ın öncülüğünde 2011 yılında Yama Dağı Kayak Merkezi’nin temeli atıldı.

Proje iddialıydı: 2.500 metre rakımda, saatte 800 kişi kapasiteli bir teleski hattı; 1.150 metrelik iki etaplı kayak pisti; 37 odalı otel, kafeterya ve spor alanlarıyla donatılmış modern bir turizm kompleksi planlanıyordu.

Tesisin tüm binaları tamamlandı, altyapısı kuruldu. Ama bina yapıldı, hiçbir zaman kapılarını açmadı.

Kâğıt üzerinde kusursuz görünen bu yatırım, yıllar geçmesine rağmen bir gün bile faaliyete geçmedi.

Oysa hedef büyüktü: yalnızca Malatya değil, çevre iller de bu merkez sayesinde kış turizmine kazandırılacaktı.

Ancak milyonlarca lira harcanarak yapılan bu tesis, bugün rüzgârın uğultusundan başka sesin duyulmadığı bir beton sessizliğine gömülmüş durumda.

Bir zamanlar umutla temeli atılan bu proje, şimdi dağın yamacında sessiz bir hayalet gibi duruyor.

Biz de bu uzun sessizliğin nedenini yerinde görmek, yıllardır atıl kalan bu “kaybolmuş yatırımın” izini sürmek için Hekimhan’dan Yama Dağı’na doğru yola çıktık.

Ancak daha ilk şaşkınlık, yolun sessizliğinde geldi: Yama Dağı Kayak Merkezi’ni gösteren tek bir levha bile yoktu. Hasançelebi tünellerini geçtikten sonra, viyadük altındaki kavşakta “Başkınık 3 km, Çimenli 10 km, Dikenli 20 km” yazılı tabelayı görünce yönümüzü belirledik.

Virajlı rampaları tırmanırken, dağların yüzü yavaş yavaş sonbaharın renkleriyle boyanıyordu. Yolun iki yanında öbek öbek yeşil çamlar arasında sararmış meşe ve alıç ağaçları ışıldıyor, dere kıyılarında kayısı, ceviz ve dut ağaçları kırmızı, sarı, turuncu tonlara bürünüyordu. Uzak köylerin bacalarından ince dumanlar yükseliyor, havaya taze odun kokusu karışıyordu. 

Dipsiz Göl

Başkınık Mahallesi’nden sonra, taş bir evin yanından stabilize bir yola saptık ve kısa süre sonra Dipsiz Göl’e ulaştık. Dipsiz Göl, yöre köylülerinin çocuk yaşta yüzme öğrendiği, kuşların ve yaban hayatının sığınağı olmuş bir doğa mucizesi. Göçmen angut kuşları burada yavrularını büyütür, gölün sularında su kaplumbağaları süzülür, sülükler ve küçük balıklar yaşar. Çevredeki yamaçlarda alıç, söğüt ve ceviz ağaçları gölün yüzeyine yansır; kuşburnu çalıları kırmızı meyveleriyle toprağa canlılık katar. İlkbaharda piknikçilerin, yazın yaylacıların, sonbaharda ise sessizliğin ve yansımanın mekanıdır burası.   

Gölün sükûnetinde yalnızca rüzgârın ve kuşların sesi duyuluyordu. Bu dinginliğin ortasında, Başkınık köyünden gelen “Yoldaş’ça Türkülerin sesi Mustafa Ceylan ve köylü arkadaşları ile karşılaşmamız, yolculuğumuza içten bir tebessüm kattı. Kayak Merkezi yoku hakkında bilgi aldık, birkaç anı fotoğrafı çektik; türkülerin yankısı, Dipsiz Göl’ün yüzeyinde dalgalar gibi yayılıyordu.

Dipsiz Göl’den ayrılıp yeniden yola koyulduk. Çimenli Mahallesi’ni geride bıraktıktan sonra, virajlı dağ yolları giderek yükseliyor, manzara her dönemeçte değişiyordu. Yol kenarlarında yaylacıların hayvanları için taşlardan çevirdikleri küçük barınaklar, kurumuş makiler ve sararmış otlar görülüyordu. Yazın bereketle yeşeren bu yamaçlar, şimdi sonbaharın sessizliğinde altın bir yorgunluk giymiş gibiydi.

Yeraltı Zengini Topraklar

Tırmandıkça hava inceliyor, rüzgârın sesi daha belirgin duyuluyordu. Uzaklardaki dağlar, morumsu bir sisin içinde dalgalanan bir deniz gibi görünüyordu. Güneş ışığı bazen bu mor dağların üzerinden kırılıp yamaçlardaki taşlara vuruyor, sanki toprakla gökyüzü arasında eriyen bir ışık denizi oluşuyordu.

Bu coğrafya yalnızca güzelliğiyle değil, yeraltının zenginliğiyle de tanınır. Hekimhan’dan Divriği’ye, Kangal’dan Kuluncak’a uzanan bu topraklar, demir ve krom damarlarıyla, hatta nadir element yataklarıyla doludur. Dağların sessiz yüzeyinin altında binlerce yıllık madenlerin yankısı vardır. Bu yüzden Yama Dağı sadece bir dağ değil, hem doğanın hem emeğin sessiz anıtıdır. Yol boyunca bu düşüncelerle ilerlerken, dağların mor gölgeleri arasında bir başka dünya gizlenmiş gibiydi; her virajda sanki hem geçmişe hem geleceğe biraz daha yaklaşıyorduk.

Bulutların Üzerinde Bir Hayalet Otel

Çimenli Mahallesi’ni geçtikten sonra yol bozulmaya başladı; asfalt yer yer çukurlarla doluydu.

20 kilometre sonra, yine herhangi işaret yol levhası olmayan yerde  edindiğimiz yol tarifine göre solumuzdaki asfalt yol bizi Yama Dağı Askerî Radar Üssü’ne, Kayak Merkezine götürüyordu. Sağımızdaki stabilize yol ise Yamadığının Yaylalarına götürüyordu.  

Virajları dönerek döne tırmandıkça, yükseldikçe hava inceldi, gökyüzü berraklaştı. Nihayet 2.500 metre civarında, bulutların üzerinde bir yapı belirdi: devasa, sessiz, ürpertici bir otel…

Yaklaştıkça anlaşıldı ki bu bir turizm tesisi değil, terk edilmiş bir rüya.

Kapısı zincirle kilitlenmişti, ama arka taraftan binaya rahatlıkla girilebiliyordu.

O an aklıma Nasreddin Hoca’nın türbesi geldi: Kapısı kilitli ama her yanı açık…

Gülüştük önce, ama ardından içimizi ağır bir hüzün kapladı.

Emekli bir Görsel Sanatlar öğretmeni olarak içeri adım attığımda gördüklerim, bir mimari eserin değil, bir vizyonun çöküşüydü. Duvarlar kırık, camlar paramparça, fayanslar dökülmüş, kalorifer kazanı sökülmüş, trafolar yerlerdeydi. Otelin odaları, bir zamanlar misafir ağırlamak için değil, sürü barındırmak için kullanılmış. Koku ağır, yerler kurumuş gübreyle kaplıydı.

İnsan eliyle yapılan bir eserin, insan eliyle bu denli hoyratça bırakılışını görmek, bir sanatçının yüreğinde derin bir yara açıyor.

Soru: Nerede Yanlış Yapıldı?

Bunca yatırım, bunca emek…

Eğer tesis 14 yıldır açılmıyorsa, bunun bir teknik nedeni mi var?

Yoksa yer seçimi hatalı mıydı?

Ulaşım, kar kalitesi, pist eğimi mi uygun değildi?

Yoksa bu sadece bir “gösteri yatırımı” mıydı?

Sorular, dağın sessizliği kadar ağırdı.

Yama Dağı’nın zirvesinde, rüzgârın uğultusuna karışan bu sorular yankılanıyordu:

“Neden yapıldı? Kimin için yapıldı? Neden korunmadı?”

Kayıp Bir Yatırımı Yeniden Kazanmak

Bu tesisin kaderi, böyle bir terk edilmişliğe mahkûm olmamalı. Hemen bugün alınabilecek basit adımlar bile bu tabloyu değiştirebilir:

Koruma ve Güvenlik: Bina acilen koruma altına alınmalı, kamu malı tahribatı önlenmelidir.

Yayla ve Doğa Turizmi: Yazın dolup taşan Yama yaylalarıyla bütünleşik biçimde doğa turizmine entegre edilmelidir.

Gençlik Kampı / Spor Kampı: Tesis, yaz-kış eğitim, kamp ve yüksek irtifa spor merkezi olarak düzenlenebilir.

Bir Sessizliğin Ardından

Yama Dağı’nın bu sessiz zirvesi, sadece bir tesisin değil, ihmal edilmiş bir umudun da sembolüdür.

Yama Dağı’nın zirvesinden dönüş yoluna koyulurken, rüzgârın uğultusu kulaklarımızda yankılanıyordu.

Aşağıda sislerin içinde kaybolan otel, sanki unutulmuş bir masal diyarı gibiydi. Bir zamanlar umutla temeli atılan, kışın neşesini Malatya’ya getirmesi beklenen o Kayak Merkezi, şimdi yalnızca rüzgârın ve hayvanların sesini dinliyordu.

O an aklıma Ahmet Kutsi Tecer’in dizeleri geldi:

 “Orda bir köy var uzakta,

O köy bizim köyümüzdür;

Gezmesek de, tozmasak da,

O köy bizim köyümüzdür.”

Ve ben içimden şu ironiyi mırıldandım:

Orda bir Kayak Merkezi var uzakta,

O Kayak Merkezi bizim Kayak Merkezimizdir.

Gitmesek de, kaymasak da,

O Kayak Merkezi bizim Kayak Merkezimizdir...

Dağın rüzgârı bu sözleri alıp zirveye taşıdı sanki. Belki bir gün, bu dağın hüzünlü beyazı yeniden insan sesleriyle, çocuk kahkahalarıyla, karın gıcırtısıyla canlanır. O gün geldiğinde, bugün çektiğimiz bu fotoğraflar bir utanç değil, bir uyanış belgesi olarak hatırlanır.

https://fikridemirtas44.blogspot.com/2025/10/yamadagnn-huzunlu-beyaz-bir-kayak_31.html

Fikri DEMİRTAŞ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

28 yorum yapılmış

  • Celâl Yıldırım (2 hafta önce)
    Fikri Demirdesin ve Muslum Mutlunun birlikte gözlemledikleri Yamadag kayak tesislerini okudum bilgi edindim.Bolgeden biri olaral ilkbaharda gördüm.Cevfede bölgeye has endemik bitkiler var. Tesise ulaşım ozel araçla münkün,toplu taşıma aracı yok.Tesis kapalı çalışmıyor.Is kur da çalışır görünenler orada hizmet verebilir. CED nedeni ile bölge halkı tedirgin. Ulaşım için Malatyadan batıya giden otobüs işletmeleri günün bir zaferinizde Malatya Sivas üzerinden yaptırılır bilinir.Hizli trene de ulaşım daha kolay hızlı sağlana bilinir. Buyuksehir belediyesinden hizmet bekliyoruz.
    %25
    %75
    Yanıtla
  • Birsen Pekşen (2 hafta önce)
    Ne ilk, ne de son bu iç acıtan, bizden hediyen vergilerin heba edilişi.Geçen yazdım, deprem konutu yapılan köylerin kimisindeki ziyan zelil edilen inşaat malzemelerini.Görmesem , inanmazdım.Yazihan/ Boyaca köyüne gidin, görün.Fikri bey, tereyağından kıl çekercesine arayıp buluyor , çözüm önerileri de sunuyor.Büyük katkı , kaynakların korunması adına.Teşekkürler.
    %67
    %33
    Yanıtla
  • kadir (2 hafta önce)
    önceki valimiz sayın ulvi sarana selam olsun sayın vali karadenizli olmasına rağmen malatya valiliği sırasında aynı bir belediye başkanı gibi malatyanın bütün eksiklilkerini giderdi ve neye ihtayaç olduğunu görüp yaptı iki yıl daha devam etseydi orası bitmiş malatyalılara kayak merkezi olarak sunulmuştu sayın vali ulvi sarana selam olsun.. yıllar önce malatyada valilik yapmış kutlu aktaş saffet arıkan bedük.. oğuz kaan köksal.. ulvi saran malatyalılar kadir şinasttır ve ahte vefalıdır malatyamıza hizmet eden insanları malatyalı olmasada asla unutmaz
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Bahoz Şavata (2 hafta önce)
    Büyükşehir Belediyesi konuya sahip çıkmalıdır.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Cenk (2 hafta önce)
    Tek diyeceğim Gırgır dergisinde yer alan zihni sinir projelerine benzeyen bu yatırımı buraya yaptıran dönemin valisi ve beden terbiyesi il müdüründen hesap sorulmalıdır.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Suat (2 hafta önce)
    İsmi değiştirilsin. Kayak değil yayla tesisleri densin. Yayla turizmi daha iyi olur... Günü birlik gitmek yerine 3-5 günlük trekking turları, dağ bisikleti, Atv, SUV ile spor etkinlikleri düzenlenir. Foto safari de ilginç olur. Havası, suyu için bile gidilir. .. eşgın zamanı ayrı güzel olur, şenlik zamanı ayrı... Av için de güzel olur. Atıl şekilde kalması olabilecek en kötü şey. Kullanılmalı ...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Atıf hoca (2 hafta önce)Suat isimli kullanıcı yorumuna
    Mantıklı
    %100
    %0
    Yanıtla
  • adam haklı beyler (2 hafta önce)Suat isimli kullanıcı yorumuna
    Bence gayet yerinde, derli toplu, uygulanabilir, mantıklı bir öneri. Ama mevcut durumda yapılabilir mi? Öncelikler arasında kendine yer bulabilir mi? Deprem yararları sarılmaya çalışılırken bu iş için vakit, nakit, araç gereç, personel ayrılabilir mi, bilemedim. Evet bir bina var, bir şekilde tadilat da yapılır ama başta ulaşım (yol yapımı, levhalandırma vs.) olmak üzere o kadar çok şey var ki yapılması gereken, kim ne zaman nasıl yapacak? Ama öneri gerçekten çok güzel, bir gün sıra gelir inşallah.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • malatyalı (2 hafta önce)
    uzmanlardan yeterli bilgi alınmadan,sadece iş yapmak için yapılmış bir bina,dönemin valisi ulvi saran tarafından yapıldı.orada kaç ay kar yerde kalıyor bilimsel bir veriye bakılmamış.her ne iş yaparsak verimliliğine bakmak zorundayız.yapılan bina en fazla yolunu kaybeden yaylacıların sığınağı olur.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (2 hafta önce)
    İktidar vekilleri ve belediye başkanları bu yarım tesisi görünce biraz utanıyorlarmı acaba? Eğer bu tesis Elazığ da olsa çoktan bitmiş ve hizmete başlamıştı. Malatya nın beceriksiz yöneticileri olduğu sürece Malatya nın hiç bir işi bitmez.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • yucel (2 hafta önce)
    şimdi ne desek az gelir . nerede bu sehrın yöneticileri nerede bu şehrin ileri gelenleri vs vs bırde o kadar emek harcanmış ee bunun sonucu valla orayı yapanları ve hıc kullanmayanlar hakkında savcılık suç duyrusunda bulunup devletın yetımın malını suıstımal edılmekten dava açılmalı yargılanmalılar kı bır daha böyle kötü sonuclar olacak şeylere kımse ızın vermesın.ve de yapılanı da en etkın bıcımde kullansınlar.kullanılmamasında devletın amırı memeuru yetkılısıde sucludur. bu tesıs hangı bırıme baglı ıse o kurumun amırı de en usttekı sorumlusuda sucludur. ama netıcede olamamsı gereken su nasıl olsa devlet yaptı.ama parası bız halktan cıkıyor vessalam.......
    %100
    %0
    Yanıtla
  • KayakcıŞelaleciler. (2 hafta önce)
    Mevcut Malatya Gençlik Ve Spor İl Müdürü Ebubekir Kayhan 6 yıldır o koltukta oturmaktadır. Bu tesis için ne yapmıştır bugüne kadar acaba.?
    %93
    %7
    Yanıtla
  • Süleyman Özerol (2 hafta önce)
    O zamanki valimiz Sayın Ulvi Saran başta olmak üzere bu konu ile ilgili olanlar, bunca zamandan beri var olan durum hakkında belki bir açıklamada bulunabilir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Şaban KARAKUZU (2 hafta önce)
    Memleket sevdalısı Fikri Öğretmenim , senin şu güzel yüreğinden öpüyorum kocaman. Malatya’da ne kadar yanlış yapılmış iş, proje varsa bulup buluşturup yurttaşın bilgisine sunuyorsun. Eline ayağına emeğine sağlık. Burada ben de katkı sağlamak isterim; Bu tesisimiz onarılsa ve o bölgede kamping için çadır yerleri hazırlansa, yaz aylarında yaylalarda, köylerde trekking/ yürüyüşler yapılabilir mi? Yakın köy ve yayla gibi yerleşim alanları ile birlikte şenlikler yapılabilir mi? İnsanlar çılgın şehir kalabalığından dolayı sakin huzurlu yerler arıyorlar. Teşekkürler. Hakk aşkıyla…
    %80
    %20
    Yanıtla
  • Haco (2 hafta önce)
    İki tabak kavurma yediği için buraya yatırım yaptıran siyasiler. Kavurmayı siz yediniz hesabı devlet ödedi. Haram zehir zıkkım olsun
    %93
    %7
    Yanıtla
  • Bülent Candan (2 hafta önce)
    Merhabalar..Sayın Demirtaş.Yazınızı tesadüfen okudum.Bir Divriğili olarak,inanın çok üzüldüm.Çocukluğum Hekimhanda geçti.Kendimi Hekimhanlı olarak kabul ederim.Ayrıca çocukluk arkadaşım,Müslüm Mutlu'ya selamlar.SAYGILAR..Bülent Candan-02.KASIM.2025
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Tijen Duran (2 hafta önce)
    Memleketimiz için bunca kıymetli bir yatırımın bu şekilde çöp olduğunu duymak gerçekten şaşkın etti beni. Kayak merkezinin yapılacağını duyduğum zaman çok mutlu olmuştum. Aksaray da yaşadığım için akıbetini bimiyor, kullanılıyor zannediyordum. Bunca yatırım nasıl çöp olur, bu kadar mı şuursuzuz. Böylesine önemli bir konuyu dile getirdiğiniz için teşekkür ediyorum hocam,. İşallah sesinixi duyan olur.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Onuncu Köy (2 hafta önce)
    Türk atasözü: Kırk ölç, bir biç.
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Vahap Uzunoğlu (2 hafta önce)
    Yama dağına kayak merkezi yapılacağı açıklandığında Hekimhanlilar olarak sevincimiz tavan yapmisti,ancak suanki durumu görünce hüsran içindeyiz.Bir milli servet nasıl çürütūlūr hep beraber utançla gözlemliyoruz.Resmi ilgilerin biran önce sahip çıkmasını bekliyorum.
    %95
    %5
    Yanıtla
  • Ahmet (2 hafta önce)
    Ülke resmen soyuldu ve bitirildi. Şu rezalete baktılça öfkelenmemek mümkün mü!?
    %78
    %22
    Yanıtla
  • Cafer Dogan (2 hafta önce)
    Düşünülmeden ve yerin uygunluğu dikkate alınmadan yapılan bu tesis, yetkililerin ilgisizliği ve yerel halkın eğitimsizlik sonrasında da hayvan barınağına çevrilip, demirbaslarinin sokulup hurda niyetine satılması mukadderdir. Bu konuyu dillendirmek belki yetkililer nezdinde de karşılığını bulur ve gerekenler yapılır. O kadar uzun tabelası ve yolu olmayan bir bir yere gidip emek harcamanın kendi adıma takdir ediyorum.
    %94
    %6
    Yanıtla
  • fth (2 hafta önce)
    O bölgeye kayak merkezi olmayacağını o bölgeyi bilen herkes tarafından biliniyordu (Çok rüzgar alan bir yer. Ayrıca hava anlık değişir. Bulut fırtına kar. Güneşli hava aniden kapanıp kar yağıp yolu kapatır.). Ama yine de yapıldı. İyimser olalım yeterli araştırma yapılmadı diyelim. Ancak öyle olmadığı belli.
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Çok doğru bir yorum. Harika tespitler. Bu kayak tesisi yapılmadan önce yıllardır o bölgede görev yapan silahlı kuvvetler personeline sorulsaydı kesinlikle olumsuz rapor verirlerdi.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Recep (2 hafta önce)
    Adamlar vahabi . Bunlar için Malatya siyah beyaz olmalı. Tek etkinlik kermes. Onunda parası nereye gidiyor belli değil. Ha kendileri dünyayı gezer çocukları Amerika'da okur o ayrı
    %70
    %30
    Yanıtla
  • Malatya usulü (2 hafta önce)
    Yamadağı sadece bir kayak merkezi değildir. Bir şehrin kendine sorduğu sorudur: “Biz elimizdeki değerlere ne kadar sahip çıkıyoruz?” Eğer bu soruya samimiyetle cevap verilirse, Tecer’in köyü gibi Yamadağı da yeniden sıcak bir aidiyet cümlesine dönüşür.
    %73
    %27
    Yanıtla
  • Malatyalı (2 hafta önce)
    Yanı başımızda Beydağı gibi bir cevher varken kalk git Sivas il sınırına kayak tesisi yap... Oda hali ortada işte
    %66
    %34
    Yanıtla
  • Müslüm Mutlu (2 hafta önce)
    Merhaba,sayın hocam yapmış olduğunuz araştırma ve yazılarınız için çok teşekkür ederim eline emeğine sağlık.
    %90
    %10
    Yanıtla
  • Mehmet (2 hafta önce)
    Bu yatırım pütürgeye yapılmıs olsaydı bari nemrut dagı na giden turıstler kalırdı... Gerci nemrut dagı da ihmal edildi artık turistte gelmiyor malatya ya.. Bu kayak merkezi yapılırken bile kımsenin bir umudu da yoktu aslında.. Adı hiç duyulmamıs bir dag, kar olur mu? Yolu nerde? Kim işletecek? malatya ya cok uzak gibi sorular kaldı akıllarda... Olmayacagı belliydi yazık oldu...
    %63
    %37
    Yanıtla