Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Malatya kent merkezinin yeniden yapımı için planlama istişare toplantısı gerçekleştirildi.
Malatya Valisi Hulusi Şahin, Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantının açılışında yaptığı konuşmada, kentin yeniden inşasında doğru işler yapılması gerektiğini söyledi.
Şahin, şunları kaydetti:
"Burada hedefimiz şehrin ticarethane olan Akpınar bölgesinde yapılacak olan bütüncül çalışmaların nasıl bir temel üzerinde inşa edildiğini, planlandığını sizlerle paylaşmak ve sizin görüşünüzü almak. Yapılmaya çalışılan size en güzel hizmeti yapmak ve geleceğe Malatya'yı taşımak. Doğru adımlar atarsak Malatya olduğundan çok daha iyi noktaya 3-4 sene içerisinde gelir ve Malatya geçmişten, deprem öncesinden çok daha iyi bir şehir kültürüne kavuşur. Yanlış yaparsak da tarih bizi asla affetmez."
“KESİNLEŞMİŞ BİR PLAN YOK AMA ELİMİZDE TASLAK HALİNDE OLAN BİR PLAN VAR”
Deprem süresi boyunca yapılan bazı çalışmaları anlatan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Malatya’nın kent hafızasının korunması adına gerekli çalışmaların yapıldığı ve azami titizliği gösterdiklerini belirtti. Başkan Gürkan, “6 Şubat’tan bu güne kadar beş ay geçti ve biz beş ay önce kıyametin provasını yaşadık. Asrın felaketi diyoruz ama bin yılın felaketini yaşadık. Ülkemiz ve şehrimiz adına tarihte duymadığımız, bilmediğimiz bir felaketle karşılaştık. Malatya’mızda 128 bin bağımsız bölümümüz yıkılmış, bin 237 vatandaşımız hayatını kaybetti. Allah’tan hepsine rahmet diliyorum. 88 bin 560 çadır dağıtımı, 63 konteyner kentin kurulumunu yaptık. 6 konteyner kentimizde şu an yapılıyor ve bu rakam 69’a çıkacaktır. Bireysel 6 bin 40 konteyner dağıtımı yaptık. Konteyner kentlerimiz içerisinde 25 bin 500 konteyner misafirlerini ağırlıyor. 83 bin 194 kişi buradaki konteyner kentlerde yaşıyorlar. 40 bin konteyner çatısı kuruldu. Ağır bina sayımız 45 bin 468, toplam acil, yıkık, ağır hasarlı bağımsız bölüm 127 bin 293. Şehrimizde toplam ağır, yıkık konut sayısı 101 bin 480, toplam acil, yıkık, ağır, orta hasarlı ticaret sayısı 16 bin 716, toplam acil, yıkık, orta hasarlı hayvan barınağı 4 bin 942, toplam acil, orta diğer bağımsız bölümler 4 bin 153, ihalesi yapılan konut sayısı 14 bin 238, toplam yapılan köy konut ihalesi 7 bin 131, toplam planlanan 66 bin toplu konut, 25 bin köy konutu, toplamda ise 91 bin konut. Bugüne kadar dağıtılan yemek sayısı 55 milyon 507 bin.
Deprem olduktan sonra 13 ilçemizin içinde bulunan en uzak yere 55. dakikada gittik. Erkenek’e 10. dakikada gittik. Belediyemiz kar kışta yolların kapanmaması için üs bölgeler oluşturdu. Deprem meydana geldikten sonra karla kaplanan yollar açık olduğu için ekipler, anında müdahale edebildiler. Belediyemizin her iki ekmek fabrikası da çalışıyordu.
Biz depremde millet olma şuurunu en güzel halini gördük. Sivil toplum örgütlerimiz, siyasi partilerimiz, meslek kuruluşlarımız, hayırsever insanlarımız, devletimizin bütün kurum ve kuruluşları ile el ele gönül gönüle verdik. Yaralarımızı sarma noktasında büyük gayretler gösterdik. Yaralarımız sarmaya devam edeceğiz. Yolumuz uzun. Yükümüz ağır, yaşadığımız kolay bir hadise değildir. 130 bin konut demek şehrimizin yüzde 40’ı demektir. Geri kalan kızımda onarılmaya ya da güçlendirilmeye muhtaç.
Biz ilk günden beri şehrimizin omurgasının bozulmasına karşı çıktığımı belirtmek istiyorum. Biz, şuraya veya buraya uydu kentler yapacağız anlayışı içerisinde olmadık. İlk günden bu yana şehrimin belleği, hafızası, kent kimliği, demografik yapısı, sosyolojik yapısı, bozulmasın ve yerinde dönüşüm yapılsın dedim. Bütüncül plan dedim. Bütüncül planda lokal uygulamalarla planın entegre edilmesini istedik. Çok şükür bu taleplerimiz devlet nezdinde karşılık buldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bayramın beşinci günü Ankara’da bakanlık binalarında deprem bölgelerinin belediye başkanlarını ile kapsamlı bir toplantı yaptı. Burada bizlerin fikirlerini aldılar. Vatandaşlarımızın taleplerini sordular ve bu taleplerin yasal anlamda ve imkânlar ölçüsünde nasıl yerine getirilir? Bunlar konuşuldu. Arkadaşlarımızın hepsi fikirlerini beyan ettiler. Bizde kendi fikrimizi söyledik. Yerinde dönüşümü, yatay mimariyi, bitişik nizamın seyrekleştirilmesi, yeşil alanların ve meydanların çoğaltılması söyledik. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, her konut için 500 bin hibe, 500 bin de faizsiz kredi vereceğini bildirdi. 150 metrekarenin üzerindeki inşaatlara da 750 bin kredi, 500 bin hibe, iş yerleri için 250 bin hibe 250 bin kredi şeklinde bir destekleme yapılacağını ifade ettiler. Şu anda kesinleşmiş bir plan yok ama taslak halinde olan bir plan elimizde var. Hilmi Bey, bunu kamuoyu ile paylaşacak. Ayrıca 15 Temmuz’dan sonra Akçadağ, Doğanşehir, Yeşilyurt ve Battalgazi’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın yetkilileri gelecek, buralarda büro açacaklar ve imar çalışmalarını yürütecekler” şeklinde konuştu.
"HERKESİN SORUMLULUĞUNUN FARKINDA OLMASI GEREKİYOR”
Malatya’yı daha iyi bir seviyeye getirmek için çalıştıklarını belirten Malatya Valisi Hulusi Şahin, “6 Şubat’ta bir deprem yaşadık. Bu asrın değil milenyumun bir felaketiydi. Böylesine devasa bir afet ile mücadele etmek o kadar kolay değil. Bunu vicdan sahipleri görüyor ve biliyor. Vicdan sahipleri ve bu hizmetleri yapanlar ki bunların bir kısmı gönüllüler bir kısmı kamu görevlileri hepsi insanüstü bir çaba ile çalıştırlar. O nedenle vicdan sahiplerinin çalışanlara haklarını teslim etmeleri gerekiyor. Bizim kamuoyundan beklentiniz bu felaketin farkında olmaları, bu felaketi, unutmamaları ve kendilerine hizmet edenleri demoralize etmemeleri, bu çok değerli bir olaydır. Çünkü tarih bugünleri yazacak. Bugünlerde kaçak güreşenleri, demagogları, fedakârları, emek verenleri ve eleştiriyi karalama seviyesinde yapanları da yazacak. O yüzden bizler tarihi günlerde tarihi roller alıyoruz. Lütfen çok dikkatli olalım ki tarih bizi kötü yazmasın, sitayiş ile yazsın. Çünkü bugünün yanlışı yarın çok daha net bir şekilde belli olur. Nasıl ki Bostanbaşı’ndaki binaların kat artışı o gün değil bugün belli oldu. Bugün yanlış yaparsak, o gün belli olacak ama bugün doğru yaparsak da bizden sonra gelen nesiller bizi, hayır ve dua ile anacaklardır. Kendimize güzel sözler söyletmemiz için güzel işler yapmamız lazım ve herkesin de sorumluluğunun farkında olması gerekiyor. Bu toplantıda hedefimiz Akpınar bölgesinde yapılacak olan bütüncül planın nasıl bir temel üzerinde planlandığını ve inşa edildiğini kamuoyu ile paylaşmak. Doğru adımlar atarsak Malatya olduğundan daha iyi bir seviyeye 3-4 sene içerisinde gelir ve Malatya deprem öncesindeki halinin çok daha iyi bir şehir kültürüne kavuşur” ifadelerini kullandı.
“DOĞRU MİMARİ, ŞEHİRCİLİK KURALLARIYLA TEKRAR ÜRETMEYE ÇALIŞTIK”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında görevli Mimar Hilmi Güner de depremde yıkılan Malatya kent merkezi için planladıkları proje hakkında bilgi verdi.
Tarihi Yeni Cami ve çevresindeki tüm yapıları toparlayınca şehrin hafızasını iyi bir başlangıçla tekrar oluşturacaklarını düşündüklerini ve projeye bu çerçeveden başladıklarını anlatan Güner, şunları kaydetti:
"Onun yanı sıra burada neredeyse yüzde 80'i yıkılmış bir konut bölgesini ele aldık. Buradaki mülkiyet durumunu, yapı durumunu ve bağımsız bölüm sayılarını öğrenerek tekrar bu alanda doğru mimari, şehircilik kurallarıyla tekrar üretmeye çalıştık. 5 bin 224 tane birimimiz varmış. Tasarlanan ticari bölüm sayısında burada bir artış sağladık, 6 bin 584. Tasarlanan inşaat alanı 272 bin metrekare. Ortalama ticari alan da 40 metrekare. Bizim planlamada göreceksiniz. Osmanlı'daki han şemasına dönme durumumuz da biraz ondan oldu ki cephe boylarını bir önceki cephe boyları ile tutalım ve bunu yaparken esasen ne tam tapuya uyduk, ne tam halihazıra uyduk. Arada bir yerde bir empati yapıp ticaretin ölmemesi için bir yapı oluşturmaya çalıştık. 192 bin metrekare alanda yapılacak ticari alanlara 2 bin araçlık otopark ilavesi sunacağız. Malatya'ya yapılan bütün yapıların bodrum katı olacak. Zemin etüdü doğru, dürüst yapılacak. Hiçbir yapıda asma kat olmayacak. Çatı arası kullanımı olmayacak. Kapalı, açık çıkma olmayacak. Deprem bölgesinde kağıt gibi balkonlar, giriş katlarındaki yüksek yapılar binaya çok zarar vermiş. Ticaret olan yerin üst katını ofis yaptık. Bütün katları, özellikle yakın adalarda aynı kat yüksekliğinde planladık."
AA- Bülten