Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem bölgelerinde yapılaşma çalışmalarına devam ettiklerini belirterek, "Fay kırıkları ve fay hatları üzerinde yapılaşma olmayacak. Şehrin en kıymetli yeri olabilir, eşraftan birisinin mülkiyeti olabilir, her ne olursa olsun fay hatları üzerinde yapılaşmaya yasak geliyor" dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Malatya, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Elazığ, Kilis, Gaziantep ve Osmaniye olmak üzere toplam 11 ilin belediye ve belde başkanları ile istişare toplantısı gerçekleştirdi.
Toplantıya Malatya’dan Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve ilçe belediye bakanları katıldılar.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, depremden etkilenen bölgelerin yeniden inşa ve ihya çalışmaları, yerinde dönüşüm gibi konular masaya yatırıldı. Deprem bölgelerindeki çalışmaların anlatıldığı kısa film gösterimi ile başlayan toplantının basına açık olan bölümünde değerlendirmelerde bulunan Bakan Özhaseki, deprem bölgelerinde yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler vererek, şehirleri yeniden canlandırmak için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
“Deprem 11 ilimizi etkiledi ama bine yakın ilçe ve köyümüz de bundan etkilendi”
6 Şubat tarihinde büyük bir felaketle karşı karşıya kaldıklarını hatırlatan Bakan Özhaseki, “Bin yıldır medeniyet kurduğumuz bu Anadolu topraklarında başımıza gelebilecek en büyük felaketle karşı karşıya kaldık. 11 ilimizi etkiledi ama bine yakın ilçe ve köyümüz de bundan etkilendi. 50 binden fazla canımızı toprağa verdik. Maddi hasarın boyutu ölçülecek gibi değil. Yüz milyar dolarlarla ifade ediliyor. Hasar gerçekten çok büyük. Ama çok şükür ilk andan itibaren Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm bakan arkadaşlarımız bölgede görevlendirildiler. Her bir bölgede valilerimiz, kaymakamlarımız, kamu kuruluşlarını temsil eden görevli arkadaşlarımız vardı” ifadelerine yer verdi.
“Deprem bölgesinde 180 bin civarında ihale yapıldı”
Deprem bölgesinde yapılacak konutlar hakkında bilgi veren Özhaseki, “Gerçekten büyük bir felaket. Çok şükür bu felaketlerin de altından kalkıyoruz ve yaraları sarmaya devam ediyoruz. Karşımıza çıkan tablo şu; ara ara sayı değişmekle birlikte hak sahipleriyle ilgili değişik kriterler belirlendiği için biraz altta, biraz üste rakamlar verilmekte. Deprem bölgelerindeki illerimizde 872 bin 59 bağımsız birim yıkılmış vaziyette. Bu 310 binlik bina ediyor. Kolay bir sayı değil, gerçekten çok yüksek bir sayı. Buradaki tespitler, çalışmalar, planlamalar o aşamaya kadar çok iyi bir şekilde yapıldı. Herhalde bizim devlet olarak 680 bin konut yapmamız icap ediyor. 170 binden fazla da depo gibi iş yeri gibi yerler yapmamız gerekiyor. Toplamda karşımıza çıkan sayı 850 bin civarında. Böyle bir hasar var karşımızda. Ama biz bunların inşallah altından kalkacağız. İlk etapta 180 bin civarında ihale yapıldı. Bunların teslimatları belki de ekim ayı gibi, kasım ayı gibi, aralık gibi yapılacak. İlk hak sahibi vatandaşlarımız o bölgeye gidip o güvenlik konutlarında oturacaklar” şeklinde konuştu.
1999 yılında gerçekleşen Marmara depreminin ardından hayata geçen yönetmeliklere uygun yapılan yapılarda hasar oluşumunun oldukça az olduğu bilgisini veren Bakan Özhaseki, yüksek katlı binalarda yaklaşık 300-350 insanın yaşadığını hatırlattı. Özhaseki, belediyelerin imar yönetmeliklerine uygun olarak, para hırsına kapılmış müteahhitlere taviz vermeden, yapı ve zemin etütlerine dikkat ederek çalışmalarını sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.
“Deprem meselesi siyaset üstü bir konudur”
Toplantıya, siyasi parti ayrımı yapmadan depremden etkilenen tüm belediye başkanlarını çağırdıklarını aktaran Özhaseki, “Burada AK Parti’den arkadaşlarımız var görüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nden, İYİ Parti’den veya Milliyetçi Hareket Partisi’nden arkadaşlarımız da vardır diye düşünüyorum. Burada birazdan sizlerin şehirlerinizle ilgili bizlerin yaptığı planlamaları, çalışmaları sizlere arz edeceğiz. Sizlerin de daha sonra tek tek fikrini alacağız. Yeni bir metoda geçiyoruz onu da izah edeceğiz. Fakat burada özellikle istirham ettiğim konu şu; deprem meselesi siyaset üstü bir konudur. Bu hepimizi ilgilendiriyor. Burada siyaseti bir kenara bırakalım. Onu zamanı geldiğinde yaparız. Seçim geldiğinde zaten bolca konuşuruz. Ama şimdi şehirlerimizi yeniden inşa etme aşamasındayız. Bu aşamada herkes doğru bildiğini ve vicdani olarak hissettiğini lütfen söylesin ona göre adım atalım” dedi.
"Sıfır toleransla önümüze bakmalıyız"
Özhaseki, 1999'da meydana gelen depremin ardından çıkarılan yönetmeliklere uygun yapılan binalarda hasarın yok denecek kadar az olduğuna dikkati çekerek, "Yönetmeliklerdeki standartlara uygun şekilde, zemin etüdüne dikkat edilmiş, statik çözümlemeleri yapılmış, mimarlık mühendislik bilgileri doğrultusunda taviz verilmemiş ve yapım hatası olmamışsa neredeyse hiçbir şey olmadı. Bu söylediklerimin tersine davranılmışsa karşımıza felaketler çıktı. Bu yeni durumdan da bir ders çıkarmamız icap ediyor. 1999'da bir ders çıkarıldı ve yönetmelikler buna uygun şekilde değiştirildi. Bundan sonra belki yeni birtakım tedbirler alarak sıfır toleransla önümüze bakmamız icap ediyor." dedi.
Yönetmeliklere uygun olmayan yapıların aldıkları hasara işaret eden Özhaseki, "Nasıl oluyor da bazen belediyelerde göz yumuyoruz, bazen müteahhit arkadaşlarımızın para hırsıyla yanlış işler yaptıklarını görüyoruz ama çok ses çıkarmıyoruz, bazen yapı denetimlerinde hata oluyor, bazen zemin etütlerine dikkat edilmiyor. Kimseyi suçlamak adına söylemiyorum ama sanki bir müşterek, müteselsil suçluluk var gibi işler yapılıyor ve göz yumuluyor. Bundan sonra böyle bir hatanın olmaması gerekiyor. Bundan büyük bir ders almamız icap ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Belediye başkanlığı döneminde yönetmeliklere uygun olmayan yapılara göz yummadığını ve yıktırdığını anlatan Mehmet Özhaseki, belediye başkanlarına, "Hepimize sorumluluk düşüyor. Bir taraftan biz bakanlık olarak elimizden geleni yapacağız, planlamalar yapacağız, ana kriterleri ortaya koyacağız, plan notları düşeceğiz ama uygulayacak sizlersiniz." diye seslendi.
Özhaseki, programda, depremden etkilenen illerin yeniden inşası için yapılan planlamaların belediye başkanlarına sunulacağını ve bunlar hakkında fikir alışverişinde bulunulacağını söyledi.
Depremden etkilenen şehirlerin merkezlerinde hayatı yeniden canlandırmak zorunda olduklarını vurgulayan Özhaseki, şunları kaydetti:
"Bundan sonra eğer uygunsa, yapı yasağı gelmemişse oralarda yerinde dönüşüm başlatmak istiyoruz. Bizim 4 tane kırmızı çizgimiz var. Birincisi, bundan sonra her ne olursa olsun, belki ceza kanunlarına da girecek, yasa olarak da gelecek, fay hatları üzerinde yapılaşma olmayacak. Şehrin en kıymetli yeri olabilir, eşraftan birisinin mülkiyeti söz konusu olabilir, her ne olursa olsun, o fay hatları ve kırıkları üzerinde yapılaşmaya yasak başlıyor. İkincisi, sıvılaşma olan alanlarda da yapılaşma bir daha olmayacak. Üçüncüsü, dere yataklarında, zeminin müsait olmadığı yerlerde yapı yasağı gelecek. Dördüncüsü de özellikle mühendislik ve yapım işlerinde sıfır toleransa geçeceğiz."
İmar planları, belediye başkanlarıyla paylaşıldı
Toplantıda, mimarlar tarafından, depremden etkilenen illerdeki kent meydanlarının yeniden inşası için hazırlanan imar planları paylaşıldı. Mimarlar, belirli bölgelerdeki zemin etüdü çalışmalarının güncellenmesi gerektiğini vurguladı.
Programda, deprem bölgesinde yapılan çalışmaların yer aldığı video da gösterildi.
Deprem bölgesindeki 11 ilden belediye ve belde başkanlarının katılım sağladığı istişare toplantısı, Bakan Özhaseki’nin konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.
Ankara, iha- AA- malatyahaber.com