Malatya Barosu Başkanı Enver Han, toplumsal adaletin sağlanmasının tek yolunun hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi olduğunu vurgulayarak, “Yargı faaliyeti ya da yargı felsefesine ilişkin yorum yaparken, mevcut iktidar, geçmiş iktidarlar ya da gelecekteki iktidarlar bağlamında düşünmeyin. Evrensel hukuk ilkeleri bağlamında düşünün. Yargı ve hukuk her daim olacaktır. Partiler gelip geçicidir ama aslolan hukuktur, hukukun üstünlüğüdür” dedi.
İnönü Üniversitesi Battalgazi Meslek Yüksekokulu Yerel Yönetimler Programı’nda, Öğretim Görevlisi Niyazi Doğan tarafından verilen “Türkiye’nin Yönetim Yapısı” dersi kapsamında, geçtiğimiz günlerde “Kuvvetler Ayrılığı Bağlamında Yargı ve Savunmanın İşlevi” başlıklı bir seminer düzenlendi.
Seminere konuşmacı olarak Malatya Barosu Başkanı Enver Han katıldı. İnönü Üniversitesi Battalgazi Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda düzenlenen seminere, Battalgazi MYO Müdürü Prof. Dr. Orhan Gündüz, Battalgazi MYO Yönetim ve Organizasyon Bölümü Başkanı Doç. Dr. Şanlı Kabaktepe, Battalgazi MYO Müdür Yardımcısı, Öğretim Görevlisi Cumali Aydoğan, Battalgazi MYO Genel Sekreteri Sabri Elmas, Yerel Yönetim Programı öğretim görevlileri Niyazi Doğan, Taha Ateş ve yerel Yönetimler Programı öğrencileri katıldı.
Seminerin ana başlığının yanı sıra Yerel Yönetimler Programı öğrencilerine yönelik “Kariyer Planlama ve Deneyim Aktarma” bölümünde, kişisel kariyer serüvenine ilişkin bilgiler veren, öğrencilere hayata dair deneyimlerini aktaran ve gelecek planlaması için öneriler sunan Malatya Barosu Başkanı Enver Han, yaklaşık iki saat boyunca, toplumsal adaletin sağlanmasında hukukun üstünlüğünün önemi, demokrasinin kökleşmesi yolunda kuvvetler ayrılığının vazgeçilmezliği, baroların ve avukatların yargının kurucu unsurlarından biri olarak temel işlevlerini anlattı.
Hukukun Üstünlüğü İçin Kuvvetler Ayrı Olmalıdır
Devlet organizasyonun üç temel organı olan yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı ve birbirinden bağımsız olmasının demokrasinin ön koşulu olduğunu belirten Malatya Barosu Başkanı Enver Han, hukukun üstünlüğünün ve evrensel insan haklarının hayata geçirilmesinin ancak kuvvetler ayrılığı ilkesi ile sağlanabileceğini söyledi.
Kuvvetler ayrılığının tesis edilmesi ve işlemesinin önemini Amerika’daki güncel bir olay ve tartışma üzerinden somutlaştıran Avukat Enver Han, “Size bir örnek vereyim; Amerika’da Başkan Trump geçtiğimiz aylarda ülkede hatta dünyada çok büyük tartışma yaratan bir karar aldı. Bu karara göre, 7 Müslüman ülkeden gelecek göçmenlerin ülkeye girişi yasaklandı. Ama yargı, ‘Bir dakika, sen başkan olsan bile böyle bir karar alamazsın’ dedi ve Başkan Trump’ın kararını iptal etti. Çünkü, Trump’ın kararı evrensel insan haklarına, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne aykırıydı. Yargı, Başkan Trump’ın kararına karşı çıktı ve bu kararı alanlar hain ilan edilmedi. Çünkü kuvvetler ayrılığı var, her kuvvetin görevi farklıdır ve birbirinden bağımsızdır. Demokrasi dediğiniz şey böyle bir şeydir arkadaşlar. Hoşumuza gelen karar ‘doğru’, hoşumuza gelmeyen karar ‘yanlış, lanet olsun’… Böyle değil ama” şeklinde konuştu.
Yarınlarımızın Teminatı Hukukun Üstünlüğü ve Yargının Bağımsızlığıdır
Yargı faaliyeti ya da yargı felsefesine ilişkin yorum yaparken, mevcut iktidar, geçmiş iktidarlar ya da gelecekteki iktidarlar bağlamında değil, evrensel hukuk ilkeleri bağlamında düşünülmesi gerektiğini kaydeden Baro Başkanı Enver Han, “Yargı ve hukuk her daim olacaktır. Partiler gelip geçicidir ama aslolan hukuktur, hukukun üstünlüğüdür. Biz geldik, gidiyoruz ama size kalacak olan hukukun üstünlüğüdür. Hepimizin teminatı, yarınlarımızın ve ülkemizin güvencesi hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve yargının bağımsızlığıdır” dedi.
“Hukukun üstünlüğü nedir peki?” sorusunu dillendiren Enver Han, bu soruya “Aynı suçu işlemiş iki kişinin aynı cezaya çarptırılmasıdır. İki kişi hırsızlık yapıyor, biri cezaevine gönderiliyor, biri serbest bırakılıyor. Kabul eder misiniz böyle bir çelişkiyi? Evet, çok haklı olarak kabul etmiyorsunuz bu derin çelişkiyi, etmemeniz de lazım” sözleriyle cevap verdi.
Barolar Sadece Meslek Örgütü Değildir
Yargı organının kurucu üç unsurundan birinin savunma olduğunu, avukatların savunma görev ve sorumluğunu üstlendiğini belirten Enver Han, baroların sadece avukatların meslek örgütü olmadığını, bu fonksiyonundan çok daha önemli olmak üzere, Avukatlık Kanunu’nun, barolara, ‘hukukun üstünlüğünü ve evrensel insan haklarını savunmak ve korumak’ yetki ve sorumluluğunu verdiğini söyledi. Enver Han, Bakın, Avukatlık Kanunu, barolara çok önemli bir yetki vermekte ve sorumluluk yüklemektedir. Avukatlık Kanunu, baroları sadece, avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını savunmakla değil, aynı önemde olmak üzere, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmakla mükellef kılmakta, hatta bununla da yetinmeyerek, baroları hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumakla görevlendirmektedir. Kanunun bize yüklediği bu görev onur verici olduğu kadar büyük sorumluluk da içermektedir. Malatya Barosu olarak bu sorumluluğun bilincinde bir hukuk ve yönetim anlayışı ile hukukun üstünlüğü yolunda mücadele ediyoruz” dedi.
Malatya Barosu Başkanı Enver Han, 5 Nisan Avukatlar Günü kutlamaları kapsamında yaptığı açıklamada, “Avukatların sesi kesilirse halkın nefesi kesilir” dediğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Barolar; yasama, yürütme ve yargı yani kuvvetler ayrılığının somutlaşmış halinde, yargı organının içinde savunma ayağını oluşturur. Biz, evet bir meslek örgütüyüz, ama aynı zamanda kamu kurumu niteliğindeyiz. Bu şu anlama geliyor: Geçtiğimiz ay, 5 Nisan Avukatlar Günü’nde bir açıklama yaptım. Dedim ki, “Avukatların sesi kesilirse halkın nefesi kesilir”. İddialı bir söz ve biz Malatya Barosu yönetimi olarak bu anlayış, bu iddia ile savunmayı temsil ediyoruz. Mesela, buradaki hocalarımdan birinin bir davası var. Gittik mahkemeye. Avukat hâkimden korktu. Ya da, karşı taraf polis, emniyet, jandarma, kamunun bir birimi. Avukat kamu otoritesinden korktu. O zaman hocamı savunabilir miyim? Savunamam. Oysa ben, bir avukat olarak, yani yargının üç eşit ayağından birini oluşturan savunmanın temsilcisi olarak özgürce, hiçbir baskı altında kalmadan hocamı, yani müvekkilimi savunabilmeliyim. İşte kuvvetler ayrılığı dediğimiz şey budur. Yasama dediğimizde TBMM yasayı yapar, yürütme dediğimiz hükümet yasamanın çıkardığı yasayı uygular, yürütür, hak arayıcısı avukatlar da yargıda savunmayı temsil ederek görevini yapar. Üçü birbirinden bağımsızdır. Kuvvetler ayrıdır”.
Avukat Efendi Kabul Etmez
Konuşmasında Paris Barosu’nun eski başkanlarından, Fransız hukukçu Jean Moliérac’ın avukatların bağımsızlığına ilişkin ünlü konuşmasına atıfta bulunan Envere Han, “Yargıç vicdanıyla ve mevzuatı ile karar vermelidir. Bugün böyle oluyor, olmuyor tartışmasına girmiyorum. Ben temel ilkeleri size söylüyorum. Paris Barosu Başkanı Moliérac’ın bir sözü var: “Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı!” Biraz açayım: Ben avukat olarak, savunmamı hiçbir etki altında kalmadan yapabilmeliyim. Ben müvekkilimi hiçbir etki altında kalmadan savunabilmeliyim” şeklindeki sözleri ile yargı faaliyeti sürecinde avukatın bağımsız davranabilmesinin maddi gerçekliğin ortaya çıkmasındaki fonksiyonunun altını çizdi.
Baro Başkanı Sıfatıyla Siyasi Tercihim Olmaz
Baroların gündelik siyasette taraf olması ya da siyasi tercihte bulunmasının doğru olmadığını ve böyle bir tutumun baroların kurumsal kimliğine zarar verebileceğini ifade eden Enver Han, “Yani, barolar çok ağır ve önemli görevler üstlenmiş durumda. Benim baro başkanı olarak herhangi bir siyasi tercihim olmaz. Görevimi ifa ederken en çok dikkat ettiğim şey, kişi ve kurumları siyaseten değerlendirmemektir. Ancak, hukukun üstünlüğü, insan hakları, bağımsız savunma, yargının bağımsızlığı bağlamında söylenmesi gerekeni de söyleriz” diye konuştu.
Mahkemede Hakim – Savcı – Avukat Eşittir, Birinin Diğerine Üstünlüğü Yoktur
Baroların ya da avukatların yargı içindeki yerini bir örneklendirme ile anlatan Baro Başkanı Enver Han, yargılama faaliyetinde hâkim, savcı ve avukatın eşit statüde olduğunu kaydetti. Enver Han, “Şöyle bir örnek verelim isterseniz: Savcı X adlı şahıs için bir iddianame hazırlar ve X’i çeşitli iddialar ileri sürerek suçlar. Bu tezdir. Avukat, yani savunma makamı ‘Hayır efendim, ne münasebet, itirazım var. X suçlu değildir. Elinizdeki deliller X’i cezalandırmanız için yeterli değildir’ der. Peki hâkim ne yapar? Karar verir, sentez yapar. Tez –antitez–sentez. Bu örneği şunun için veriyorum: Yargının bu üçayağı eşittir. Birinin diğerine üstünlüğü yoktur. Yani, mahkemede hâkim-savcı ve avukat eşittir. Savunmanın özgürce kendisini ifade etmesi zorunludur” dedi.
Partilerin Kapatılmasına Karşıyım
Enver Han daha sonra Battalgazi MYO Yerel Yönetim Programı öğrencilerinin sorularını cevaplandırdı. Bir öğrencinin, partilerin çeşitli nedenlerle kapatılmasının demokratik hukuk devleti ilkesi ile bağdaşıp bağdaşmadığını sorusu üzerine, Baro Başkanı Han, partilerin kapatılmasına karşı olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Partiler kapatılmamalı. Ama partilerin yöneticileri suç işlemişler ise, suçu işleyen cezalandırılmalıdır. Bunu herhangi bir parti için değil, tüm siyasal partiler için söylüyorum. Mesela şöyle bir şey olabilir mi? Üniversitenin rektörü yasaların suç saydığı bir fiil işlediği için üniversite kapatılabilir mi? Ben partilerin kapatılmasına hukukçu kimliğimle karşıyım. Çünkü, bir suç işlenmiş ise, bu suç partinin kurumsal kimliği tarafından değil partinin yöneticileri olan kişiler tarafından işlenir. Bu durumda, cezalandırılması gereken partinin tüzel kişiliği değil, suçu işleyen kişilerdir”.
Hayallerinize Sahip Çıkın ve İdeallerinizin Peşinde Gidin
Malatya Barosu Başkanı Enver Han, programın ikinci bölümünde avukatlık mesleğini seçmesi ve baro başkanlığına giden yoldaki kişisel yaşam serüvenini anlatarak, öğrencilere gelecek planlaması ile ilgili önerilerde bulundu.
Avukatlık mesleğini seçmesinde ve Hukuk Fakültesi’ne girdiği ilk günden itibaren baro başkanlığına uzanacak nitelikte bir hukuk nosyonu ile kendini donatmaya özen gösterdiğini belirten Baro Başkanı Enver Han, bireysel ve mesleki yaşamında babasının etkisinin belirleyici bir rol oynadığını kaydederek, “Ben babama karşı görevimi yerine getirdim. İnşallah sizler de babanıza, annenize, sizi sevenlere, topluma karşı görevlerinizi yerine getirecek imkân ve fırsatları bulursunuz. Hayatta bir idealiniz olsun, hayalleriniz olsun. Hayalleriniz ve idealleriniz sizi geleceğe taşıyacak ve hayatınıza bir anlam, bir derinlik katacaktır” dedi.
Malatya Barosu Başkanı Enver Han, yaşam serüveni ve mesleki deneyim ve ilkelerini şöyle anlattı:
“İlkokulun ardından Sümer Ortaokulu ve Sümer Lisesi’ni bitirdim. Üniversite’yi İzmir’de okudum. 1992 yılında Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi’ni kazandım. 1996 yılında Hukuk Fakültesi’nde mezun oldum. 1997 yılında avukatlık stajını tamamladım, bu yılın sonunda Malatya Barosu’na bağlı bir avukat olarak fiilen serbest avukat olarak faaliyetime başladım. Eşim de avukat. Ben son sınıfta iken eşim birinci sınıftaydı. Okulda tanıştık. Mesleği yıllarca beraber yaptık. Burçin Hanım sağolsun, bugünlere gelmemde en büyük emeği olan insanlardan biridir.
Daha sonra 2006 yılında Malatya Barosu seçimlerinde, yönetim kurulu üyeliğine bağımsız aday olarak girdim ve kazandım. O dönem baro başkanlığına seçilen Mehmet Görgeç’in listesini delerek yönetim kuruluna girdim. Sağolsun, Mehmet Görgeç ağabey, CMK’dan sorumlu yönetim kurulu üyeliğini bana takdim etti. Zaten bugüne gelmemde de CMK Komisyon Başkanı olarak görev yapmam etkili oldu. 2008 yılındaki seçimlerde Malatya Barosu Başkan vekilliği görevini ve yine CMK Komisyonu Başkanlığı’nı yürüttüm. 2010 yılında Doğu Anadolu Bölgesi CMK Temsilcisi olarak Malatya’dan Türkiye Barolar Birliği CMK Üst Kurulu’na seçildim. Önemli bir görevdi. Adli Yardım Yürütme Kurulu üyesi olarak seçildim.
Çok kıymetli meslektaşlarımın takdiri ile 2014 yılında Malatya Barosu Başkanı olarak seçildim. 2016 yılında yeniden ve bu defa Malatya Barosu tarihinin en yüksek oy oranı ile (% 70) yeniden baro başkanlığına seçilerek, halen yargının üçayağından biri olan savunmayı, hiçbir etki baskı altında kalmadan, özgürce temsil ediyorum. Bu temsille de gurur duyuyorum.
85-90 yılları arasında, saygıdeğer Tümer ağabeyim (Avukat Tümer Önen) Malatya Baro başkanıydı. Babamın bazı dosyalarına bakardı. Rahmetli babam bir gün eve geldiğinde ‘Tümer Bey şöyle yaptı, Tümer bey böyle yaptı’ diyerek Tümer beyin avukatlık başarılarını, baro başkanlığındaki önemli çalışmalarını anlatmaya başladı. Babam Tümer Bey ile ilgili bu kadar güzel sözler söylediğinde, ben de babama, “Baba ilerde benim de baro başkanı olmamı ister misin?” diye sordum. Babam da, çok ilginç bir tasvir yaparak, “Cenneti kim istemez oğlum” sözleri ile karşılık verdi. Daha ortaokul sıralarındaydım o tarihte. Çocuk yaşta aklıma girdi. Sümer Lisesi’nde iken fen bölümünde okuyordum. Oysa hukuk fakültesi sözel puanla öğrenci alıyordu. Ben fen bölümünde fizik kimya ile uğraşırken, hukuk fakültesi öteki tarafta kalmıştı. O hayali yeniden canlandırdım, yeniden güncelledim ve görmüş olduğum fiziği kimyayı bir tarafa bıraktım, üniversite sınavına sözel puan kategorisinde hazırlandım ve Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi’ni kazandım.
Fakülteden mezun olup Malatya’ya döndükten sonra devletin açtığı hiçbir sınava girmedim. Çünkü hayattaki amacım, babama verdiğim sözü ya da babamın hayalini gerçekleştirmekti. Ben önce başarılı bir avukat olmalıydım, daha sonra baro başkanlığı için çalışmalıydım Bu hedefi çok önce koymuştum. Bu nedenle, hakimlik- savcılık, kaymakamlık, müfettişlik… Devletin açtığı hiçbir sınavına girmedim. 2006 yılında babam vefat etti. O hırs ve hedefle 2006 yılında Malatya Barosu seçimlerinde yönetim kurulu üyeliğine aday oldum ve saygıdeğer meslektaşlarımın desteği ile seçildim. Dört yıl baro yönetim kurulu üyesi olarak çalıştım, arkasından dört yıl Türkiye Barolar Birliği’nde görev yaptım.
2014 yılında ise, avukatlık serüvenime başladığım günden itibaren meslek ilkeleri ve ahlakını her şeyin üzerinde tutmamın ve yargının kurucu üç unsurundan biri olan savunmanın kutsallığına dair tavizsiz mücadelemin meslektaşlarım tarafından takdir edilmesi, teveccüh gösterilmesi sonucunda Malatya Barosu başkanlığına seçildim. Böylelikle, babama verdiğim sözü yerine getirdim. Seçim Pazar günüydü. Pazartesi günü ilk iş olarak babamın mezarını ziyarete gittim,. Ruhuna Fatiha okudum, dualar ettim, “Baba, başkanın geldi” dedim, ağladım. Tabii babamın benden isteği, kişisel bir istek, şahsi bir tatmin amacı taşımıyordu. Elbette, kendisi de oğlunun başarısıyla bir baba olarak mutlu olacaktı ama, babamın o sözlerinin alt metninde “Oğlum, seni okutacak, bir yerlere getirecek bu topluma, bu ülkeye, bu topraklara hizmet et, ben bu memlekete, bu memleketin insanlarına hizmet ettiğinde mutlu olacağım” demek istiyordu. Ben babama karşı görevimi yerine getirdim. İnşallah sizler de babanıza, annenize, sizi sevenlere, topluma karşı görevlerinizi yerine getirecek imkân ve fırsatları bulursunuz. Hayatta bir idealiniz olsun, hayalleriniz olsun. Hayalleriniz ve idealleriniz sizi geleceğe taşıyacak ve hayatınıza bir anlam, bir derinlik katacaktır. Bunun için çok yönlü okumanız, varsa, ön yargılarınızdan arınmanız gerekir. Tek boyutlu okuma sizi dar bir alana hapseder, çok yönlü okuma sizi evrensel değerlerle buluşturacak, tek boyutluluktan kurtaracaktır”.
Faydalı Bir Program Gerçekleştirmenin Mutluluğunu Yaşadık
Programda, İnönü Üniversitesi Battalgazi MYO Müdürü Prof. Dr. Orhan Gündüz de kısa bir değerlendirme konuşması yaptı. Malatya Barosu Başkanı Enver Han’ı Battalgazi MYO’da ağırlamaktan ve sosyal bilimler alanında eğitim-öğretim yapan Yerel Yönetimler Programı öğrencileri ile buluşturmaktan mutlu olduklarını belirten Prof. Dr. Orhan Gündüz, “Sayın Baro Başkanımız son derece faydalı bilgiler aktardı. Güncel tartışmaların üstüne çıkarak hukukun evrensel ilkeleri düzleminde derinlikli bir sunum yaptı bize ve öğrencilerimize. Çok faydalandık” diye konuştu.
Bireylerin toplumsal ve siyasal düzen içinde sahip oldukları temel hak ve özgürlüklerin bilincinde olması ve farkındalık düzeyinin yükseltilmesi açısından son derece faydalı bir program gerçekleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Orhan Gündüz, hukuk sistemi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının sosyal bilimlerin güncel tartışma başlıkları olduğunu, bu anlamda Malatya Barosu Başkanı Enver Han’ın yaptığı konuşmanın ve öğrencilerin sorularına verdiği cevapların hukuk ve toplumsal düzen ilişkisine yönelik kapsamlı bir vizyon çizdiğini kaydederek, Baro Başkanı Enver Han’a programa katılımından dolayı teşekkür etti.
Yerel Yönetimler Programı Öğrencileri Baro Başkanına Plaket Sundu
Programın sonunda Battalgazi MYO Yerel Yönetimler Programı öğrencileri, programın konuşmacısı Malatya Barosu Başkanı Enver Han’a günün anısına bir plaket sundu. Enver Han plaketi alırken, Yerel Yönetimler programı öğrencilerinin sorduğu sorulardan ve programa gösterdiği ilgiden iyi yetiştirildiklerini gözlemlediğini ifade ederek, “Gençlerle birlikte olmak çok güzeldi. Gençlik heyecan, dinamizm ve gelecek demektir. Bu ülkeyi gelecekte sizler yöneteceksiniz. Hukuki konulara olan derin ilginiz beni mutlu etti. Plaket sunma nezaketiniz için de ayrıca çok teşekkür ederim” dedi.
Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com