- FETÖ/PDY'nin Ergenekon Kumpası kurbanlarından eski rektör Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, olayın çoğunlukla doğru analiz edilemediğini öne sürdü.
FETÖ/ PDY'nin kurguladığı Ergenekon kumpasında tutuklanan ve 23 yıl hapis cezasına çarptırılan, kumpasın ortaya çıkması ve Anayasa Mahkemesi'ne yapılan itirazın kabulüyle 5 yıl tutukluluktan sonra serbest bırakılan İnönü Üniversitesi eski rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, facebooktaki hesabından yaptığı değerlendirmelerde, meydana gelen olayların doğru analiz edilmesi gerektiğini yazdı. Prof.Dr. Hilmioğlu, "Eğitim sistemimizi yeniden "MILLI" yapmazsak bu sistemde yetişen gayrı milli unsurlar ülkemiz için her zaman tehdit olmaya devam edecektir."dedi.
Prof.Dr. Hilmioğlu'nun, facebook hesabında, darbe girişimi sonrası 4 ayrı tarihte yaptığı paylaşımlar şöyle:
" * 17 Temmuz 2016
Yıllar önce MGK kararlarında Türkiye için bir tehdit olduğu ifade edilen FTÖ'nün başta yargı ve TSK olmak üzere devletin bütün kurumlarında ve de özellikle üniversitelerde kadrolaştığı neredeyse on yılı Aşkın süredir devletin istihbarat örgütlerince belirtilmekte idi.
Bu terör örgütünün Yargıda kadrolaşması sonucu Ergenekon, balyoz vb. Davalarla sivil/asker yüzlerce insan yıllarca cezaevinde kaldılar, onlarca insan hayatlarını kaybetti. Bu terör Örgütü'nün TSK ve Yargı içindekadrolarının temizlenmesi için bu örgütün ille de darbe teşebbüsünde bulunması mı gerekirdi?
Neden bu örgüt mensuplarının önceden bu kurumlarla ilişiği kesilmemiştir?
Öte yanda FTÖ cülerin TSK ve yargı içindeki kadrolarının temizlenmesi yeterli olabilir mi? Bunların devletin diğer kurumlarında özellikle de Üniversitelerdeki Kadroları ne olacaktır?
Yine bu zihniyeti yetiştiren eğitim kurumları ne olacaktır?
* 20 Temmuz 2016
Sözde darbe teşebbüsü iddiası ile beni ve yüzlerce insanı yıllarca cezaevinde tutan Ergenekon davasının hakim ve savcıları şimdi gerçekten darbe teşebbüsü ile tutuklanmışlar. Yeni bir iddianame hazırlamaya gerek yok. Aynı iddianame isimler değiştirilerek kullanılabilir.
"ETME BULMA DÜNYASI" denir ya !!!
* 23 Temmuz 2016
Son 45-50 yıldır ülkemizin siyasetinde bulunan siyasetçiler oy kaygısı ve diğer nedenlerle FETÖ yü desteklemişlerdir. Bu destekler sonucu FETÖ nün kurduğu 1000 in üzerinde eğitim kurumunda yetişenler başta TSK, yargı ve üniversiteler olmak üzere kamuda kadrolaşmış ve nihayet bu kadrolar darbe girişiminde bulunmuşlardır. Böylece ilk kez bir cemaat anlayışının ülkemiz için ne denli büyük bir tehdit oluşturabileceği herkes tarafından görülmüştür. Şimdi bu eğitim kurumları OHAL ile kapatılarak 45-50 yıldır yapılmakta olan vahim hata düzeltilmiştir.
15 Temmuzda yaşanan olaylar LAIKLIK ilkesinin sadece bir rejim sorunu değil ülkemiz için bir bekaa sorunu olduğunu da açıkça göstermiştir. Bu nedenle sadece bir cemaatin değil bütün cemaatlerin kamu kurumlarından ve özel eğitim kurumlarından temizlenmesi gerekir. Bir cemaatin yarattığı Boşluğu başka cemaatlerle doldurmak bir başka vahim hata olacaktır.
* 26 Temmuz 2016
15 Temmuz darbesi ile ilgili günlerdir TV lerde tartışmaları üzülerek izliyorum. Halen olayın çoğunlukla doğru olarak analiz edildiğini göremiyorum.
Şöyle düşünmek gerekir;
Bu silahlı kalkışma başarılı olsaydı ne olacaktı ? Üç şey olacaktı.
1- Rejim değişecekti.
Böylece Laikliğin olmadığı diğer Müslüman ülkelerden hiçbir farkı olmayan bir ortaçağ ülkesi olacaktı
2- Türk milletinin Anadolu coğrafyasındaki Varlığı sona erecekti
3- Vatan toprağı paramparça olacaktı
Böylece Lozan'ı halen içine sindiremeyen veya Lozan'ı halen kabul etmemiş ülkeler istediği herşeyi yapacaklardı.
Bu olacakların Işığında 15 Temmuzun adını koymak gerekirse;
15 Temmuz "emperyalizmin güdümünde/emirleri doğrultusunda gerçekleştirilen dinci/cemaatçi silahlı bir kalkışma" dır.
Böyle bir kalkışmaya zemin hazırlayan temel unsurlar ise;
1- Anayasamızda yer alan eğitim birliği ilkesinden vaz geçerek tamamen farklı dünya görüşlerine bireylerin yetiştirilmesi ve
2- Devletin asli görevi olan eğitimin cemaatlere bırakılmasıdır.
Yaşananlardan ders alınıp konunun bu temelde kamuoyunda tartışılması gerekir. Diğer Tartışma konuları teferruattır.
Yani eğitim sistemimizi yeniden "MILLI" yapmazsak bu sistemde yetişen gayrı milli unsurlar ülkemiz için her zaman tehdit olmaya devam edecektir."
Bu arada, Hilmioğlu'nun facebook hesabında 8 Temmuz 2016'da yaptığı bir paylaşım da şöyle:
ARŞİV FOTO: Ergenekon kumpasıyla 5 yıl tutuklu kalan Prof.Dr. Hilmioğlu (soldaki), Anayasa Mahkemesi kararıyla 21 Şubat 2014'teki tahliyesinden sonra, kendisi gibi kumpas mağduru Prof.Dr. Mehmet Haberal'la birlikte Ankara'daki evine gelirken
Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com