Görüş Gazetesi'nin 40. Yayın Yılında Görüş'çüler Yazdı
Osman KARAKAŞ
Daha dün gibi,
Gazetenin ilk bürosunda bulunmadım ama Kışla (Atatürk) Caddesi’ndeki bürosuna ilk adım attığımda kaç yaşındaydım hatırlamıyorum.
Benim için yeni bir başlangıcın olduğunu biliyordum.
Sevgili İsmet Yalvaç ile tanıştıktan sonra çocukluğumdan beri olmak istediğim yerdeydim. Bir taraftan lise öğrenciliği devam ederken, diğer taraftan zaman zaman Görüş’e takılıp “işi öğrenmeye” çalışıyordum. İsmet Yalvaç sanırım kısa pantolonla gazeteye ilk adımını atıp okul dışı zamanlarda çalışmaya başlamıştı. Diğer taraftan da o yaşta Hürriyet gibi o zamanın en yüksek tirajlı gazetesinin Malatya muhabirliğini yapıyordu.
Görüş, o zamanlar Malatya’nın en yüksek tirajlı ve en saygın yerel gazetesi idi.
Etkiliydi,
Etikti.
Bir aile gazetesi görünümündeki Görüş’te çok değerli büyüğüm ve İsmet’in babası Celal Yalvaç ağabey yazıişleri müdürlüğü yapıyordu. O ve sevgili Cevdet Barış ağabey de gazetenin sahibiydi, hala da öyle.
Haberlere kimse karışmazdı. Özgür bir gazetecilik anlayışı hakimdi. Sevgili Orhan Apaydın ağabeyi, Raşit Kısacık ağabeyi de Görüş'te tanıdım. Rahmetli, usta kalem Erhan Kırçuval’ı da..
Çok değerli kardeşimlerim Fuat Kozluklu, Suat Taşpınar, Bülent Yalvaç, Niyazi Doğan, Selahattin Gökatalay, Yaşar Karaaslan’ı da Görüş’te tanıdım.
Görev gereği basın dışında çok değerli birçok insanı da Görüş dolayısıyla tanıdım.
Benden önce başkaları da olmuş, benden sonra da..
Hayat akıp gidiyor.
İnsanlar yaşlanıyor.
Anlayış değişiyor.
Türkiye’nin yapısı, yaşam şartları değişiyor.
Daktiloda çatur-çutur üçüncü hamur kağıda haberleri arka arkaya yazıp sonraki günkü baskıya yetiştirmenin gerilimi ve yorgunluğu, ertesi gün özel haberini okuduğunda çoktan unutulmuş oluyordu.
Ancak, değişen çok önemli bir olgu var ki, derinden yaralıyor: O zamanlar kentin herhangi bir sorunu, yolsuzluk iddiası gibi sorunlar haber olarak gazetede yer aldığında, öğlen 12’yi bulmadan ilgili kurum ya da Vilayet’ten geçici bilgilendirme gönderilir, ilgili haber konusunda soruşturmanın başlatıldığını ve en kısa zamanda cevap verileceği resmi olarak bildirilir ve gereği yapılırdı.
Ancak, yaklaşık 20 yıldır böyle bir uygulama yok!
Yolsuzluklar, usulsüzlükler, sorunlar dağ gibi. Basın bir kısmını yazıyor, hatta yetişemiyor. Ama ne bir açıklama, ne de çözüm bulunuyor.
Bu gerçekten acı!
Malatya adına, Türkiye adına.
Hatta ahlak adına.
Hoş, basın kuruluşu enflasyonu da yaşanıyor ama, insanlar herhangi bir ürün ya da hizmeti satın alırken nasıl iyisini tercih ediyor ise basın kuruluşları arasında da bu tercihi yapmalı. Tercih son yıllarda, siyaset, tarikat, ideoloji anlayışına göre şekilleniyor. “Benim adamım suç işlese de haklıdır” mantığı ile hayat akıp gidiyor.
Bizler, yani Görüş çalışanları gazetenin o lüks olmayan birkaç odasındaki ağır iş yükünün altında ayırım yapmadan, istişarelerde bulunarak kentin sorunlarının çözümüne katkıda bulunmaya çalıştık yıllarca. Dinleyenler de oldu, takmayanlar da.
Görüş kurulalı 40 yıl olmuş. Dile kolay.
Önce ailemizden, sonra okulumuzdan sonra da Görüş’ten aldığımız katkı ve anlayışla bu günlere ulaştık. Umarım genç gazetecilere de nasip olur.
Görüş’ün 40 onurlu yılını kutluyor, sahibi Sayın Cevdet Barış’a sabrı ve özgür anlayışı için, özellikle fotoğraf ve hayati tecrübelerinden yararlandığım üstad Sayın Celal Yalvaç’a da katkıları için çok teşekkür etmek istiyorum. Birlikte çalıştığım arkadaşlarıma, gazete dışında katkıda bulunan hayatta olan ve olmayanlara teşekkür etmek istiyorum.
Nice yıllara…