SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Yayla Malı Kenger Sakızı..'

'Yayla Malı Kenger Sakızı..'
A- A+ PAYLAŞ

Araştırmacı-yazar Fikri Demirtaş, şifalı kenger bitkisine dair bir yazı kaleme aldı. 

Kenger Malatya ve çevresinde “kanatıldıktan” sonra sakız olarak da değerlendirilen bir ürün olarak biliniyor. 

Tarımdan hayvancılığa gıdadan kozmetiğe kadar birçok alanda kullanılan Anadolu bitkisi kengerin farklı dillerdeki sözcük anlamlarına değinerek yazısına başlayan Demirtaş şöyle devam etti.

“Ülkemizin yörelerinde bilinen isimleri yayla gülü, çengel kengeli, çakırdikeni, çıtlık kengeli, enger, kenger, kengir, kengiotu, kalağan, tatlı kenger, kanak ve dağ sakızı olarak bilinmektedir. Doğu Anadolu’dan Batı Asya’ya kadar uzanan coğrafyada yetişen kenger, özellikle Malatya – Sivas çevresinde ticareti yapılan şifalı bir bitkidir. İç Anadolu ve Doğu Anadolu başta olmak üzere Ege ve Akdeniz bölgesi boyunca uzanır. Suriye, Kudüs, Kıbrıs, Lübnan, Irak, İran, Mısır, Ürdün, Azerbaycan, Türkmenistan ve Afganistan gibi ülkelerde de doğal olarak yetişir. Yüksek dağların sarp kayalıklarında, kurak ve volkanik yamaçlarda, bozkır, dağlık, taşlık ve kıraç arazilerde kendiliğinden yetişen dayanıklı endemik bir bitkidir.

Kenger ve Kenger Sakızı

Gövdenin kesilmesiyle çıkan sütten kenger sakızı hazırlanır. Köklerinden elde edilen bu doğal sakız, Doğu Anadolu’nun birçok kentinde eski bir gelenek olarak varlığını sürdürür. Kenger, aynı zamanda bir yaban sebzesi olarak da tüketilir. Haşlanır, kavrulur, bulgura katılır veya yoğurtla ekşitilir.

Kenger Sakızı Üretimi

Temmuz ayı itibariyle kenger bitkisi kurumaya başlar ve Eylül ayının sonuna kadar kenger sakızı elde edilir.

Kenger sakızı yapmaya sabah erken veya akşam serinliğinde gidilir. Kurumuş kenger bitkisinin kökünün etrafı kazıcı bir aletle ( keser, külbe/çapa )ile iyice eşilir, kökünü oynatmadan temizlenir. Kök oynarsa kırılır, süt tabana çekilir. Kök oynatılmadan keskin bir bıçakla sütün akacağı yöne doğru istikamet vermek için çapraz şekilde kesilerek/ kanatılarak sakız olacak sütünün akışı sağlanır. Kesme işlemi ustalık gerektirir. Sütün toprağa akmaması için altına ince yassı bir taş, geniş bir yaprak konur.

Kesilen kökü güneş ışınlarından korumak için yassı bir taş yardımı ile gölgelendirme yapılır. Kenger gölleri / çukurlarının / ocaklarının yeri belli olsun diye bellik olarak üst üstüne taş, dikilir. 3-4 saat boyunca toprağa akmaya devam eden süt, katılaşıp sakız olduktan sonra toplanır. Bir kenger bitkisinden üç - dört defa sakız yapılabiliyor. 

Toplanarak eve getirilen sakızlar bol su ile yıkanır. Soğuk su altında taşla dövülür.  Ardından toprak ve otlardan temizlenen sakızlar, sıcak suda kaynatılarak sakız yapılır. Birer çiğnemlik şekline getirilir. Bazen iplere boncuk tanesi gibi dizilerek cam kavanozda su içinde saklanarak satışa sunulur.

Kenger sakızını ilk kez çiğneyen kişiye ağızda acılık hissi verir ve zamanla bu acılık ortadan kaybolur. Sakız yumuşayınca ağızda bıraktığı tat ve aroması unutulmaz. Kullanımı diğer sakızlara nazaran çok uzundur. Sakızı çiğneyeme ara verileceği zaman su dolu bir bardak içerisine alınarak muhafaza edilebilir.

Kenger Sakızının Ekonomik Önemi ve Kültürel Yansımaları

Kenger, Darende çarşısında tezgaha düşüp arz-ı endam eylemişken...Darende Kültür ve Sanat Derneği Başkanı arkadaşım İbrahim Alaattin Ateş kenger sakızı fotoğrafları çekip gönderdi.

Kenger bitkisinin kökündeki sıvıdan/ sütünden bin bir zahmetle yapılan kenger sakızı ticaret için genellikle Malatya - Darende ve Sivas- Gürün çevresinde yapılıyor.

2024 yılında Malatya'nın Darende ilçesinde kenger sakızının fiyatı, üreticiye göre kilo başına 8.000 - 10.000 TL arasında değişmektedir.

Tane olarak satışı ise 25 TL'den yapılmaktadır. Ortalama olarak bir kiloda 700- 800 adet sakız bulunmaktadır.

Birçok ailenin geçim kaynağı olan kenger, belgesellerde, türkülerde, şiirlerde ve hikayelerde yer almıştır. Darendeli TRT program yapımcısı Mehmet Ali Özpolat, 1970'li yıllarda Darende Çukurkaya köyünde çektiği belgesel ile kenger sakızı kesimini tüm dünyaya duyurmuştur. Bu haliyle Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün adı "Darende Kenger Sakızı" ismiyle , tescilinin Darende’ye yapılmasını fazlasıyla hak etmiştir.

Kenger Sakızının Faydaları

Diğer sakızların aksine doğal olan kenger sakızı, birçok faydaya sahiptir. Diş ağrısı, kulak zarı iltihaplanması, mide ağrısı, hazımsızlık, tansiyon, yüz felci gibi rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülmektedir. Ayrıca dişleri temizler, çene gevşetir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.”

Kengere ilişkin mani, deyim, hikaye ve şiirlerin yer aldığı yazı ile fotoğrafların tamamına şu linkten erişebilirsiniz: 

https://fikridemirtas44.blogspot.com/2024/10/kenger.html

Fikri DEMİRTAŞ

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

2 yorum yapılmış

  • İbrahim Alaattin Ateş (1 ay önce)
    Malatya'nın kültür elçisi Fikri Demirtaş tarafından kaleme alınan Kenger ile alakalı yazı gerçekten kengerin tanımını yeterince yerine getirmektedir. Umulur ki bir kültür deryası olan Malatya mısın Bu değerlerini akademik manada değerlendiren bir mekanizmanın hayata geçirilmesi ya da daha etkin bir halde işlenmesidir. Zira her gün Elimizin altından birer birer kaybolan somut olan veya somut olmayan değerlerimizin gelecek nesillere bırakılması hem görevimiz, yapılmaması halinde de vebalimizdir. Saygılarımı sunuyor, Fikri Demirtaş Hocama çok teşekkür ediyorum
    %88
    %12
    Yanıtla
  • Fikri Hoca'yla birlikte ben de size teşekkür ediyorum İbrahim Bey. Youtube üzerinden elimden geldiğince yayınlarınızı takip ediyorum. Darende'nin tanıtımı için gerçekten güzel işler yapıyorsunuz. Özellikle halk kültürünü ve insanları kayıt altına almanız çok anlamlı bir davranış; çünkü kayıt olmazsa gelecekte kimse akıp giden zamanı, kültürü bilemeyecek, unutulup gidecek.
    %100
    %0
    Yanıtla