TRT Haber TV'de, Fuat Kozluklu'nun sunduğu "Gece Bakışı" haber programına konuk olan, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi eski öğretim üyelerinden, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Ramazan Özdemir, kalp hastalarının ve kalple ilgili riskli grupların yaz aylarında dikkat etmeleri gerekenler konusunda açıklamalarda bulundu. Malatya Fatih Lisesi'nden de sınıf arkadaşları olan Kozluklu- Özdemir sohbetinde, Kozluklu’nun “Doktor, baklava mı, kayısı mı?" sorusuna Özdemir, "Tabiî ki kayısı diyeceğiz.” cevabını verdi.
-Kalp krizi daha fazla hangi dönem yaşanır?
Prof. Dr. Ramazan Özdemir, açıklamalarında, "Sıcak havaların ve soğuk havaların insan vücudu üzerinde etkileri farklıdır. İnsan vücudu da buna çok güzel tepki veriyor. Ara ara bazı böyle haberler çıkar, ‘Yazın kalp krizi riski artar’ veya ‘Kışın kalp krizi riski artıyor.’ Aslında ortaya konmuş böyle çok büyük bir çalışma, yani ‘Kışın veya yazın çok büyük farklılıklarla kalp krizi oranı artıyor’ demek yanlış olur aslında. Ama gözlemsel çalışmalara baktığınız da kışın sanki Sonbahar, Sonbaharın sonuna doğru, kışa doğru sanki ölüm oranlarının biraz daha arttığını söyleyebiliriz. KOAH’lı, kronik kalp yetmezliği olan, kronik böbrek yetmezliği olan, ileri kalp yetmezliği olan hastaların bu dönemlerde kayıp olduğunu görüyorsunuz. Yani ölüm oranlarının biraz daha artığını görebiliyorsunuz bu dönemde” ifadelerini kaydetti.
-“Sıcağın getirmiş olduğu bir stres var, bir baskı var”
Prof. Dr. Ramazan Özdemir şunları söyledi:
“Sıcağın da şöyle bir etkisi var, evet bunaltıcı bir sıcak, nem ile birleşince daha da bir baskı yapıyor insanlar üzerinde. Özellikle kalp yetmezliği olan, kronik hastalıklar dediğimiz böbrek yetmezliği olan hastalarda, yaşlı hastalarda büyük etkisi oluyor. Büyük bir bunaltıcı etkisi oluyor aslında. Bir stres oluyor, sıvı kaybı oluyor, bu sıvı kaybının tabi bir şekilde yerine konması gerekiyor. Bu hastalarda tabiî ki bir tehlike arz ediyor. Bu hastalarımızın özellikle, kronik hastalıkları taşıyan hastalarımızın bu dönemde çok daha dikkatli olması lazım. Bilimsel bir veri olsa, o zaman sıcak ülkülerde kalp krizinin çok çok yüksek olduğunu söyleriz. Ama böyle değil, vücut hem soğukta, hem sıcakta kendini düzeltebiliyor. Kronik hastalarda evet kötüleşiyor mu, kötüleşiyor, kalp yetmezliği olan hastaların durumu kötüleşebiliyor, böbrek hastaları ya da tansiyon hastaları. Çünkü sıcağın getirmiş olduğu bir stres var, bir baskı var, terleme ile sıvı kaybediyor, bir şekilde sıvı kaybettiği zaman vücudun dengesi bozuluyor. Orada dengeyi sağlamak biraz zorlaşabiliyor sıcak havalarda.”
-“Kalp ile ilgili bir rahatsızlık yoksa paniklemeye gerek yoktur”
Kozluklu'nun “Sıcak havalardaki kalp rahatsızlıkları ile ilgili kaygıları ortadan kaldırmak için ne yapılmalı?” sorusuna Prof. Dr. Ramazan Özdemir, “Vücut sıvı kaybettiği zaman, kalp ona karşı bir duruş sergiliyor. Sıvı kaybı hastalar üzerinde değişik etkiler yapabiliyor. Kalp ile ilgili bir rahatsızlık yoksa paniklemeye gerek yoktur. Bir soğuk duş alabilirsiniz, bol sıvı alarak rahatlayabilirsiniz. Ama kalbi ilgilendiren her hangi bir ağrı, çarpıntı varsa doktora gitmekte yarar var. Ama, sıcağın getirmiş olduğu o stresle, çarpıntıyla hemen direkt doktora koşmamak lazım.” cevabını verdi.
-“Bayanlarda da kalp krizi riskinin arttığını görüyoruz”
Kalp krizi risk grubu konusundaki bir soruyu ise Prof. Dr. Ramazan Özdemir şöyle cevapladı:
“Kalp hastalıklarında risk grubu olarak, 40-45 yaş üzeri erkeklerde, 50-55 yaş bayanlar derdik. Ama son yıllarda bu rakamın düştüğünü görebiliyoruz. Bunun en büyük nedenlerden biri özellikle erkeklerde sigara içme oranının yüksek olması, yeni alışkanlıkların kötüleşmesi, beslenme alışkanlıklarını kötüleşmesi, obezite zaten başlı başına bir sorun, gencecik hastalar geliyor, herkes kilosunun çok çok üzerinde. Risk grubu olarak yaş grubunda düşme oldu, bu net. Bayanlarda da risk grubu yaşında düşme oldu. Bayanlarda yine sigara içme alışkanlığının yüksek olması, aşırı stres durumları kalp krizi riskini arttırdı. Bayanlarda daha çok panik atak şeklinde gelir. Bayanlarda da kalp krizi riskinin arttığını görüyoruz. Erkeklerde sigara içme orunu düştü, ama bayanlarda maalesef gittikçe arttı. Sigarayı bırakma kampanyası bayanlarda daha az etkili oldu. Gençler arasındaki sigara içme alışkanlığının artması da risk grubunda yaşın düşmesinde etkili oldu.”
-“Hastalarıma toplu taşımayı tavsiye ediyorum”
Prof. Dr. Ramazan Özdemir, “Kilo ve hareketsizlik yine çok büyük bir etken. Özellikle çok ciddi bir hareketsizlik var. Bu kaygı verici bir durum. Hem kilo alıyorsun, hem de gün içinde almış olduğun gıdayı vücut harcayamıyor. Şekere dönüşüyor, tansiyon çıkıyor, kilo alıyorsun, kolesterol oranı ciddi şekilde yükselmeye başlıyor. Sabah da yürünebilir, akşam a yürünebilir, ama koşma değil. Sabah koşmaları biraz daha risklidir. Çünkü sabah saatleri adrenalin seviyesinin en yüksek olduğu dönemdir sabah saatleri. Sabah zaten kalpte bir baskı var adrenaline bağlı. Bilimsel olarak sabah kalp krizlerini daha yüksek olduğu biliniyor. Bunun nedeni de sabah saatlerinde adrenalin seviyesinin çok yüksek olması. Buradan da yola çıkılarak deliyor ki, ‘sabah 09.00’da genellikle öğlen arası kalp krizlerinin en yoğun olduğu dönemdir.’ Çünkü o dönemde kan akışkanlığı en düşük seviyededir, tansiyon en yüksek seviyededir, kalbin damarların büzüşme seviyesi en yüksek seviyededir, kanı sulandıran maddelerin en düşük olduğu seviyededir, dolayısıyla bu dönemde koşmayın deriz. Sabah yürünebilir. Koşma değil, ama yürünebilir. Akşam yemekten bir sata sonra, yarım saat sonra yine yürünebilir. Geze geze yürümek daha güzeldir. Yüzme oluyorsa yüzülsün, bisiklet varsa bisiklet sürünsün. Toplu taşıma araçları kullanılsın. Ben hastalarıma toplu taşımayı kullanmalarını tavsiye ediyorum. Gün içinde hareket etmesi için bunu tavsiye ediyorum. Evin içinde yürü bandı ile yürüme olmuyor. En güzeli yürümedir ve toplu araçları kullanmaktır.” ifadelerini de kaydetti.
-“ Sek sek vardı, birdir bir vardı, ip atlama vardı”
Okul kantinlerinde artık eski gibi hazır gıda ve şekerli içeceklerin satışının yasaklanmasının çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Ramazan Özdemir, “Devletimiz sporu daha teşvik etmeli. Bizim dönemimizde oynanan oyunlar bile çocuklara özendirilmeli. İlla da eşofmanları giydirip hopla, zıpla değil de bizim çocukluk dönemimiz de oynanan oyunlar gösterilmeli. Sek sek vardı, birdir bir vardı, ip atlama vardı, hatırladıklarım. Gençlerin spor yapmasını sağlayacak etkinlikler arttırılmalı.” dedi.
Prof. Dr. Ramazan Özdemir, kalp hastalığı ailesinde olanların mutlaka 40 yaş civarında mutlaka doktora görünmesi gerektiğini belirtti.
malatyahaber.com- Yeni Malatya Gazetesi