Malatya Adliyesi’nde Zirve Yayınevi ve Yazıcıoğlu dosyalarına ilk dönemde bakan hakim ve savcılar Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu askerlerin 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında meslekten atılan ve haklarında FETÖ davaları açılan isimler arasında yer almıştı. Yazıcıoğlu dosyasının Malatya’da bulunduğu sırada FETÖ’nün ilginç girişimlerde bulunduğu ortaya çıkarken, Zirve Yayınevi Cinayetleri Dosyası ile ilgili soruşturma ve inceleme ise devam ediyor.
YAZICIOĞLU DOSYASI
Kahramanmaraş’ta 25 Mart 2009 tarihinde meydana gelen ve BBP’nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter düşmesiyle ilgili soruşturma dosyaları, 2 Mart 2011 tarihinde Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmişti. Dosyaya o dönemin Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Özden Doğan ile Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Şeref Gürkan baktı. Dosyanın en önemli ve en sıcak soruşturması bu döneme denk geldi ve BBP’nin yöneticileri ile Yazıcıoğlu ailesi zaman zaman Malatya Adliyesine gelerek durum hakkında bilgi aldılar. Ancak soruşturma dosyaları, Mart 2014’de Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığının kaldırılması nedeniyle 3 yıl aradan sonra yeniden Kahramanmaraş Adliyesi’ne gönderilmişti.
Savcılar Özden Doğan ve Şeref Gürkan, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında meslekten çıkarılmış ve haklarında FETÖ soruşturması ve davaları açılmıştı.
114 KİŞİ DİNLEMEYE ALINMIŞ
Yazıcıoğlu dosyasını Malatya Adliyesinde bulunduğu döneme ilişkin yeni ortaya çıkan iddialara göre; şaibeli helikopter kazası bahane edilerek, Malatya'dan verilen kararla, 114 kişi 3 yıl süreyle teknik dinlemeye alındı.
Yeni Şafak Gazetesinin 29 Aralık 2020 tarihli nüshada Osman Özgan imzasıyla yayınlanan “FETÖ suikast bahanesiyle 114 kişiyi dinledi” başlıklı haberde, Yazıcıoğlu Soruşturma Dosyası Malatya Adliyesinde bulunduğu sırasında yürütülen soruşturmada FETÖ’nün ilginç ve dikkat çeken çalışma ve girişimlerde bulunduğunun ortaya çıktığı belirtildi.
Söz konusu haber özetle şöyle:
“..BBP kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu suikastındaki FETÖ bağlantılarına ilişkin yeni deliller ortaya çıkıyor. 2009 yılındaki helikopter kazasının ardından Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Ancak dosya sonra yetkisizlikle Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Bu aşamadan sonra dosyayı içinden çıkılmaz hale getiren FETÖ’cü savcılar, hukuksuz birçok işlem yaptı.
SAHTE İHBARLARLA ŞÜPHELİ YAPTILAR
Örgütün amaçları doğrultusunda soruşturma dosyasına çok sayıda sahte ihbar mektupları sokuldu. Hatta başkasının ismi ve imzası kullanılarak savcılığa ihbar mektubu gönderildi. O dönem Malatya Erhaç Jet Üssünde yarbay rütbesiyle görev yapan Ayhan Tunçay adına ihbar mektubu gönderilen mektupta, Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki bazı general ve subayların isimlerine yer verildi. Mektupta, helikopterin bilinçli bir şekilde düşürüldüğü, olaya ilişkin belgelerin de gizlendiği ileri sürüldü.
İFADESİ BİLE ALINMADI
Ancak savcılık, yazılı veya sözlü olarak Tunçay’ın ifadesine bile almazken, sözde ihbar mektubunda ismi geçen kişiler soruşturmada şüpheli yapıldı. Dosyanın 2014’te tekrar Maraş’a gitmesinin ardından ihbar mektuplarını inceleyen savcılık mektuptaki imzanın Tunçay’a ait olmadığını belirledi. İfadesine başvurulan Tunçay, her iki ihbar mektubunun da kendisine ait olmadığını, imzasının taklit edilmiş olduğunu belirtti.
DİNLENECEKLER LİSTESİ OLUŞTURDULAR
FETÖ’nün ayrıca kazayı bahane ederek dinlenecekler listesi oluşturduğu da belirlendi. Soruşturma dosyasında olmamasına rağmen Malatya TEM Şube Müdürlüğünden çıkan “2011/79 Muhsin Yazıcıoğlu ve ark. Şüpheli tlf listesi” adlı listede 65 kişinin ismi bulunuyor. Bu kişilerden bazılarının dinlendiği belirtilirken, listede Tunçay’ın adına gönderilmiş ihbar mektubundaki isimlerin de olduğu belirlendi.
BAKANI DA LİSTEYE EKLEDİLER
Bu isimlerin arasında, Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı yapan emekli Korgeneral Nezih Damcı, Hava Kuvvetleri’nde ileri teknolojinin hakim kılınmasında ve TSK’nın muharip gücünü artıran projelerde aktif görev üstlenmiş isimlerden emekli Hava Tümgeneral Ateş Mehmet İrez ve emekli Korgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu gibi isimler yer alıyor. Listede ayrıca o dönem Ulaştırma Bakanı olan Binali Yıldırım’ın isminin de olduğu belirlendi. Yapılan incelemede, Yıldırım’ın ikamet adres bilgisi ve kendisi tarafından kullandığı iddia edilen bir telefon numarasının listede yazılı olduğu tespit edildi. Ancak Yıldırım’ın telefonun dinlenmediği kaydedildi.
114 KİŞİYİ 3 YIL DİNLEDİLER
İletişimin kayda alınması ile ilgili sürekli olacak şekilde uzatma kararlarının alındığı, karar ve taleplere matbu gerekçelerin yazıldığı ifade edildi. 2011’de başlayan hukuksuz dinlemelerin 2014’e kadar devam ettiği tespit edilirken, FETÖ’nün, Yazıcıoğlu bahanesiyle toplamda 114 kişiyi kayda aldığı ortaya çıkarıldı.
ERGENEKON'A BAĞLAYACAKLARDI..
FETÖ’nün, medya organları ile TSK, emniyet ve yargıda bulunan mensupları aracılığıyla algı oluşturarak Yazıcıoğlu suikastını o süreçte devam eden Ergenekon soruşturmasına bağlamaya çalıştığı tespit edildi. Soruşturmada şüpheli yapılarak ifadesi alınan askerlere Ergenekon’a üye olup olmadığının sorulduğu tespit edilirken, dosyaya konulan isimli isimsiz ihbar mektuplarında da ısrarla Ergenekon’dan bahsedildiği anlaşıldı. Ancak dosyanın FETÖ’cü savcılardan alınmasının ardından söz konusu ihbarcılar ve gizli tanıklar mercek altına alındı. Örgütün amaçları doğrultusunda kriminal şahıslara yalan tanıklık yaptırıldığı, kurgu gizli tanık ifadeleriyle delil üretildiği ortaya çıkarıldı. Bunlardan “C..1” koduyla gizli tanık yapılan Ünal Kurt’un, FETÖ ve PKK/KCK’ya üye olmak suçundan soruşturulduğu, hatta uyuşturucu madde ticareti, ruhsatsız silah bulundurma, mühür bozma, hükümlü ve tutuklunun kaçması suçlarından sabıka kaydı olduğu belirlendi.
GPS CİHAZINI SÖKENLER ANKESÖRCÜ!
Kahramanmaraş Başsavcılığı’nca geçtiğimiz günlerde 17 kişi hakkında hazırlanan iddianameyle, FETÖ müdahalesi olarak gösterilen GPS cihazının sökülmesinde rol alan asker şüphelilerin örgüt bağlantıları deşifre edildi. Bunlardan ‘Cumhurbaşkanı’na suikast’ davasında mahkum olan Aydın Özsıcak ve Davut Uçum ile aviyonik teknisyeni Cemal Şahin’in ankesörlü telefonlardan arandığı tespit edildi.
MÜEBBET HAPSE ÇARPTIRILDI
Ayrıca bu kişilerden Yusuf Yiğit’in, 15 Temmuz Jandarma Genel Komutanlığındaki darbe davasından ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldığı, Nedim Bakırhan, Ebubekir Yüksekkaya ve Nusret Memiş’in, hakkında FETÖ’den soruşturma veya dava bulunan birçok kişiyle telefon irtibatının olduğu belirlendi. Kaza kırım çalışmaları esnasında çekilen görüntülerde, helikopter enkazının yanında sigara ile çömelmiş vaziyette olan astsubayın Cemal Şahin, ayakta ilgilenen astsubayın Nedim Bakırhan, elinde tornavida ile görünen astsubayın ise Aydın Özsıcak olduğu tespit edilmişti.”
HAKİM VE SAVCILAR GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILMIŞLARDI..
HSYK 2. Dairesi’nin FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması bağlantısı iddiasıyla haklarında düzenlenen müfettiş raporu doğrultusunda, görevden almış olduğu, 15 Temmuz darbesinden sonra da meslekten çıkarılan Malatya Adliyesinde görevli hakim ve savcılar arasında, Muhsin Yazıcıoğlu ve Zirve Yayınevi davası dosyalarına ilk dönemde bakan ve bu davalardaki “kumpas” iddialarının muhatabı olan savcı ve hakimler de bulunuyordu. Helikopterin düştüğü yere ilk giden, burada olayı karartmaya yönelik faaliyetleri saptanan, bugün sanık olarak yargılanan askerler de Malatya'daki 2. Ordu Hava Alayı'nda görevliydiler.
Kahramanmaraş’ta 25 Mart 2009 tarihinde meydana gelen ve BBP’nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 5 kişinin hayatını kaybettiği, bugün suikast olduğu kuşkularını güçlendiren çok önemli deliller elde edilen helikopter düşmesiyle ilgili soruşturma dosyaları, 2 Mart 2011 tarihinde Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmişti. Dosyaya o dönemin Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Özden Doğan ile Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Şeref Gürkan baktı. Dosyanın en önemli soruşturması bu döneme denk geldi ve BBP’nin yöneticileri ile Yazıcıoğlu ailesi zaman zaman Malatya Adliyesine gelerek durum hakkında bilgi aldılar. Ancak soruşturma dosyaları, Mart 2014’de Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığının kaldırılması nedeniyle 3 yıl aradan sonra yeniden Kahramanmaraş Adliyesi’ne gönderilmişti.
Malatya’da 18 Nisan 2007’de Zirve Yayınevi’nde çalışan misyoner Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in öldürülmesi cinayetlerine ilişkin dava, darbe girişiminden sonra yurt dışına kaçan Zekeriya Öz’ün İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı iken 17 Mart 2011 tarihinde, Ergenekon Terör Örgütü ve Zirve Yayınevi Davası arasında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle başlattığı ve askerlerin sanık yapıldığı soruşturma sonrasında dava süreci uzamıştı. Bu nedenle cinayetin asil faili olan 5 sanık Mart 2014’te tutukluluk süresinin 5 yılı aşması nedeniyle 7 yıl sonra tahliye edilmişti. Bu sanıklar daha sonra yeniden tutuklanmış ve ağır hapis cezalarına çarptırılmışlardı.
Zirve Yayınevi Davasına bakan dönemin Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları Özden Doğan, Şeref Gürkan, ve İsmail Aksoy ile Zafer Hazar, Zirve Yayınevi davasına bakan dönemin Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanları olan Eray Gültekin (Yargıtay Üyeliğine atanmıştı) ve Hayrettin Kısa ile aynı Ağır Ceza Mahkemesi Üyeliği görevinde bulunan Bülent Coşkun, Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu askerlerin darbe girişimi sonrasında görevlerinden uzaklaştırılmışlar ve haklarında soruşturmalar açılmıştı. Bu hakimlerden Hayrettin Kısa hakkında, yine FETÖ hedefleri doğrultusunda Malatya'da 76 kişinin yasadışı dinlenmesine ilişkin verilen kararlar nedeniyle ayrı bir dava da bulunuyor.
Bu savcılardan Zafer Hazar’ın duruşma savcısı olarak görev aldığı Zirve Yayınevi dosyasına sunduğu davanın 2. mütalaasının büyük bir bölümünün internet sitelerinde büyük çoğunluğu yanlı ve yanlış olan bilgilerin aynen alınıp kopyalanarak dosyaya yapıştırıldığı da ortaya çıkmıştı.
Burhan KARADUMAN, SG- malatyahaber.com- yenisafak.com
