Yeraltı dünyanının ünlü isimlerinden Fevzi Öz'le Anadolu Life dergisinden Hasan Koç'un yaptığı ve büyük ilgi gören röportajdan sonra, derginin son sayısında da Öz'ün bazı açıklamaları ile ilk röportajdaki bazı yanlış anlamalara düzeltmeleri yeraldı.
Öz'ün, AKP milletvekilleri olan yeğenleri Öznur Çalık ve Ömer Faruk Öz'le ilgili soruyu da yanıtladığı açıklamalarına ilişkin Anadolu Life dergisinde yeralan yazı şöyle:
...
"DEVLETİN KURUMLARINA LAF ETME HAKKINA SAHİP DEĞİLİM"
Dergimizin birinci sayısında yayınladığımız Fevzi Öz röportajının ikinci ve son bölümünü aşağıda okuyabileceksiniz.
Bu röportajla ilgili olarak belirtmek istediğim birkaç husus var. Biz Sayın Fevzi Özle röportaj yaptığımız esnada kendisi sorularımıza gayet samimiyetle cevaplar vermiş, fakat bu cevaplar içerisinde bazı eksikliklerin yer alması nedeni ile bazı sözler yoruma açık kalmıştı.
Röportajın dergimizde yayınlanmasının ardından, bir kısım ulusal medya kuruluşunun bu röportajın çeşitli yerlerinden alıntılar yaparak yayınlamaları bu eksikliklerin daha fazla ortaya çıkmasına neden oldu.
Sayın Fevzi Öz dergimizde yayınlanan röportajın, diğer medya kuruluşlarında alıntılar sonucu yanlış anlaşılmalara sebep olmasından ötürü rahatsızlığını belirterek şöyle bir açıklamada bulundu.
Ben mafya babası dediğin zaman Dünyada ve Avrupadaki Mafya babalığından bahsettim. Çünkü mafya babası olmak için devletin üst kademesinde adamlarının olması gerektiğini ve onların desteklemesi gerektiğini söyledim. Bunu da Türkiyede kimse yapamaz. Benim söylemek istediğim ülkeler İtalya, Amerika ve bazı doğu ülkeleri idi. Bu anlamda ben mafya babalığını kabul etmediğimi, şahsen çocuklarımın babası olduğumu belirterek kendimi ve bizim jenerasyondaki arkadaşlarımı beyefendi, kibar kabadayı olarak tanımladım.
Semra Özallarla ilgili olarak, onlara sahip çıkışım, devletin herhangi bir kurumuna karşı değildi. Ben, bizim alemden insanlarla olan husumetlerini sona erdirmek için onlara sahip çıktım. Röportajda o dönem MİT mensubu olan Mehmet Eymürle de aralarının açık olduğunu söyledim. Benim burada kastettiğim kurum değil kişidir. Ben Devletin önemli bir kurumu olan ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünü sağlamada önemli bir göreve sahip olan Milli İstihbarat Teşkilatı ile ilgili böyle bir yorum yapma hakkına sahip değilim.
Avrupadaki cezaevi yaşamımla ilgili bölümde, Avrupa cezaevlerinin şartlarının ne kadar kötü olduğunu anlatırken, büyük bir malla yakalandığımı söylemiştim. Orada eksik olan bir konu var. Bu mal yakalandığı sırada orada ne kadar Türk, İranlı ve Alman varsa herkesi tutukladılar ve bende bunların içerisindeydim. 26 ay hücrede hapis yattım ama bu ceza bana mahkeme tarafından kanaat cezası olarak verildi. Yani ellerinde delilleri yoktu. Sadece bende orada bulunduğum için tutuklandım ve mahkemece verilen kanaat cezası ile tutuklu kaldım.
Birde sizin derginizde yer almayan fakat ulusal basında sizin röportaja ilave edilen Kürt İdrisi kaçırma konusu tamamen yalandır. Kürt İdris benim suç arkadaşımdır ve ben bu davadan ötürü zaten yıllar önce beraat etmiştim. Şimdi bu asılsız bilginin getirilip bu röportaja bazı medya kuruluşları tarafından eklenmesi beni oldukça rahatsız etmiştir.
-Malatyada AK Partili altı Milletvekilinden ikisi, Öznur Çalık ve Ömer Faruk Öz yeğeniniz. Siz yeğenlerinizin hakkında ne söylemek istersiniz?
-Milletvekili olan yeğenlerimle ilgili bir yorum yapmak istemiyorum. Onlarda Malatyanın diğer tüm Milletvekilleri gibi memleketlerine hizmet için hemşehrilerimiz tarafından seçilmişlerdir. Malatyanın 7 Milletvekili de benim için aynıdır. Sadece şunu söylemek isterim. CHP milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, memleketimiz için çaba göstermekte, bir şeyler yapmaktadır. Ben Malatyanın diğer milletvekillerinin de hemşehrilerimize ve memleketimize hizmet adına çaba göstermelerini isterim.
-Sizin memleketinize hayır amaçlı yaptığınız yatırımlar var mı?
-Şöyle ben, köyümüzde camii var, amcamın oğlu yaptırdı. Oraya arsa falan yardımım oldu. Başka hayır işlerimiz oldu. Ben şunu söylüyorum bu adliyeyi Doğanyola geri getirsinler, buraya bir trilyonluk meslek lisesi yaptıracam. Burada çocuklarımız Üniversiteye fazla gidemiyorlar, bari meslek lisesinde okuyup bir meslek sahibi olsunlar.
Bu arada benim rahatsız olduğum bir konu daha var onunda derginiz aracılığıyla Malatyalı hemşerilerimle paylaşmak istiyorum. Malatyada bizim soyadımızı kullanan insanlar var. Bunlar soyadı devrinde bizim yanımızda çalışan rençberler. O dönemde onlarda Öz soyadını aldılar, yoksa bu kişiler bizim akrabamız falan değiller. Şimdi onların zaman zaman bizim adımızı kullanarak ya esnafı dolandırdıklarını ya da birtakım olayların içine girdiklerini duyuyorum. Bunu sizinle paylaşıyorum ki Malatya insanı bilsin bunları. Bizim bunlarla hiçbir ilgimiz yok. Ben 40 yıl emek verdim bu işe. Ömrüm hapishanelerde geçti. Bunlar ismimizi kullanarak bizim haysiyetimizle oynuyorlar. Benim çocuklarımda Malatyaya geliyor, burada ticaret yapıyorlar. Niye bir kavgaya girmiyor, niye kimseye bir kuruş borçları yok. Öz ailesinden kimse menfaat için kendisini küçültmez.