SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Yepyeni' Cami Tepkisi!. 'Kültür Mirası Olmaktan Çıktı, Melez Yapı Oldu'

'Yepyeni' Cami Tepkisi!. 'Kültür Mirası Olmaktan Çıktı, Melez Yapı Oldu'
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi öğretim görevlilerinden İnşaat Mühendisi Vehbi Aluçlu, 2020'deki Elazığ depreminde büyük zarar gördüğü için, adeta yeniden yapılan ve güçlendirildiği ifade edilen Yeni Cami'nin (Teze Cami), 6 Şubat 2023'teki depremlerde neredeyse tamamen yıkılmasından sonra, yeniden inşa aşamasında tercih edilen 'melez yapı' modeli yüzünden tarihi ve kültürel bir yapı olmaktan çıktığını belirterek, "Malatya'nın tek Osmanlı eseri olan Yeni Cami statik açıdan ve kubbe tasarımı açısından betonarme ve çelik olarak depreme dayanıklı hale getirilirken kültürel yapısı bozulmuş ve artık kültür mirası diyemeyeceğimiz bir duruma gelmiştir. Maalesef bu melez yapının onayını veren yetkililer yapılan bu işten sorumludurlar." dedi.

"İŞİNİ İYİ YAPAMAYAN SORUMSUZLAR SAYESİNDE 6 ŞUBAT'TA TEKRAR YIKILDI.."
Aluçlu, adeta 'betoranme' olarak yeniden inşa edilen, orijinal taşları da kaplama malzemesi yapılan Yeni Cami'yle ilgili şunları söyledi:

"Malatya'da tek Osmanlı eseri olan yeni camimiz yapısal anlamda artık bir melez yapıya dönüşmüştür. 1880'lerde başlayıp 1912'de tamamlanan Malatya'nın tek Osmanlı eseri olan Yeni Cami statik açıdan ve kubbe tasarımı açısından betonarme ve çelik olarak depreme dayanıklı hale getirilirken kültürel yapısı bozulmuş ve artık kültür mirası diyemeyeceğimiz bir duruma gelmiştir. Maalesef bu melez yapının onayını veren yetkililer yapılan bu işten sorumludurlar.

24 Ocak 2020 Elazığ Sivrice depreminde hasar alarak kubbesi çöken caminin onarımı ve güçlendirilmesi yapılmış büyük paralar ödenmişti. Maalesef işini iyi yapmayan bu sorumsuzlar sayesinde 6 Şubat 2023 depreminde tekrar yıkılan Yeni Cami'nin betonarmeye dönüştürülerek eski taşlarının kaplama malzemesi gibi kullanılması bir aldatmacadan ibarettir. Kubbesinin ise çelik ile güçlendirilmesi yapının tamamen kültür mirası olmaktan çıkması anlamına gelmektedir.

Eğer zamanında inşaat alanı kapalı olmasaydı yapılan işleri görebilseydik müdahale şansımız vardı. Fakat kubbe aşamasına gelen inşaat artık yapısal anlamda değiştirilemeyecek hale gelmiştir. Malatya'da kültürel miraslarımızın bu şekilde yok edilmesini üzüntü ve şaşkınlıkla karşılamaktayım. Oysa bunun Osmanlı'da yapıldığı gibi yan yana gelecek taşların ikisi birlikte ortasından oyularak alt kısmı biraz daha geniş olacak şekilde ve taşların üstüne kanal açılacak şekilde Kurşun dökülerek kritik olan bölgelerin kenetlenmesi yöntemi kullanılmıştır. Kurşunun yuvasından çıkması durumunda zıvanadan çıkmış ifadesi kullanılırdı.

Eski Malatya'da bulunan Selçuklu eseri olan Kervansaray ve Ulu Cami de umarız güçlendirme adı altında melez bir yapıya dönüştürülmez. Çünkü bu mantıkla hareket edersek onların da güçlendirme adı altında yanlış uygulamalara uğrayacağını düşünmekteyim."

malatyahaber.com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız