Eyüp (4 yıl önce)
İnsanları alay etmeye iten iki psikolojik etken vardır.
Bunlardan, birinci;
Kişi veya kişilerin, büyüklenmesi, (kibir, hased, kıskançlık, cehalet) sadece ve sadece, kendi inanç, değer, düşünce ve davranışlarını önemli görmesidir ki mazallah (narsizmi) oluşturabilecek kadar tehlikelidir.
Diğeri ise;
Karşısıdakini ve Karşıdakilerini, beğenmeyerek, küçük, hakir, değersiz, önemsiz ve ikinci sınıf görmesidir ki, bu sebep ve sonuçların ortaya çıkaracağı, dolayısıyla; “alay”; inanç ve davranışla ilgili, ahlâkî bir zafiyettir.
Yukarıdaki ifadelerden de anlaşıldığı üzere;
Günümüzde, kişi ve kişiler, aile, toplum, kurum Ve kurumlar, devlet, millet, siyasi kurum, spor, kurum Ve kuruluşları, taraftarlar, yönetenler, v.b yapı Ve unsurlar üzerinden, bir takım algı, yöntemleri, toplum mühendisliğiyle, kamuoyu nezdinde, ötekileştirme, yalnızlaştırma, hakir ve hor görme, dili, dini, yaşam biçimi, kişiliği, karekteri, kültürü, konuşması, giyimi ve hal ve davranış biçimi maalesef son zamanlarda, amiyane tabirle “ eski cahiliye dönemindeki” adet ve üslupla, gerek toplum önünde, gerek se, sosyal medya algısıyla maalesef yozlaştırılmaktadır.
Her ne, sebep ve sonuçla olsun, her ikisinin de; günümüz toplumlarında Ve inanç Ve imani, ahlaki, örfi ve ananevi, geleneksel anlayışımıza, Ve izan Ve insaf, merhamet, duygularımızla bağdaşmayan, hal,durum Ve ortamı yaşamaktayız Ve yaşatılmak isteniyoruz, maalesef, tasvip edilebilecek, beğenilecek ve kabul göreülebilecek, bir durum değildir.
Kişi, Toplum, Aile, Kurum Ve Kurumların, şu yaşadığımız Ve yaşamakta olduğumuz bir hayat içerisindeki bu oluşum ve yaşananların ileride de yaşanabileceğinin zannın, olmasını arzu etmediğimiz fakat; bu sebep ve sonuçlarının, asıl ortaya çıkışının, tam da (sizleri tenzih ederek) bir toplumsal psikolojik, sosyolojik bir vakâ-i hâl ve durumumuzun bir göstergelerinden hareketle bakıldığında nacizâne; temel değerler manzumelerimizden, inanç, iman, ahlaki ve insani değer yargılarımızdaki oluşum Ve eksiklerimizin bir tezahürü olduğunu düşünüyorum.
Hülasa; kişi ve kişiler ve toplum Ve toplumlar, kurum Ve kurumlarımız nezdinde, bir manevi erezyon, yok edilme, yok sayılma, tahribat, bencillik, adam sendecilik, amiyane tabirle “çamur at izi kalsın” misalidir.
Dünyada ölçeğinde ve Ülkemizde; savaşlar, göçler, salgın hastalıklar, doğal afetler, ekonomik sıkıntılar, yangınlar, birtakım askeri müdahale ve savaşlar v.b acılar yaşadık.
2019-2020 Dünya’da ve Ülkemizde, Futbol sezonunda, yaşanan bu olumsuzluklar Ve sıkıntılar kulüplerimizin, gelir- gider ve ödemeler dengesinde, seyirci hasılatı, reklam gelirleri, sponsorluk anlaşmaları, futbolcular üzerinde oluşan, mental, psikolojik etki ve durumların da ortaya çıkmasında, birtakım olumsuzluklar yaşanarak, takımlar Ve sporcular Ve yönetenler, taraftarlar arasında birtakım istenmeyen,hadiseler cereyan etmiştir.
( bazı kulüpler güçlü mali yapıları Ve Profesyonellik anlayışıyla az hasarla atlattılar)
Bir Malatyaspor taraftarı Ve gurbetteki takipçisi olarak; son birkaç yıldır kendi mecrasında oluşan, ekonomik ve seyirci potansiyeli ve elde ettiği, gelir-gider ve dışarıda, belediye ve kamuoyu desteğiyle, kendi mecrasında, birtakım küçümsenmeyecek derecede, başarılar elde edildiğini düşünüyorum.
Doğrusu benim de zaman, zaman eleştirdiğim, yanlar ve durumlar olmasına rağmen, bu yaşanan pandemiyi, depremi ve bunların ortaya çıkardığı ekonomik krizlerin yaratmış olduğu etkiler ve döndürülebilir borç, alacak dengesini sağlamak adına, yaşanan şanssızlık, eksiklik ve iyiniyet çabaları, ya da duygularla, hareket veya gelişmemiş bir profesyonellik olgularının bir sonucun olarak da, bunları yaşamayacaktık belki, şayet olmasa idi bu günü anı Ve de farklı şeyleri konuşuyor olacaktık doğrusu, insanoğlu, yaratılış Ve fıtri olarak birtakım, art niyet taşımadan, iyi niyetle, hatalarla yoğrularak, belki de doğruyu Ve doğruları, bulacaktır elbette diye düşünüyorum.
Anladığımız kadarıyla;
Bunca yaşanan olaylar Ve olumsuzlukların,sonucunda, mevcut yönetime ve ekibine bir kamuoyu kampanyası,siyasi ve ekonomik yaptırımlar, istifalar söz konusu olmuştur, fakat bu çekilme olgusunun, umarım siyasi emel, çekişme, çatışma ve hamasi duygulardan uzak olmasını temenni ediyorum, ediyoruz..
Umarım ki ileride bunun siyasete tahvil edilerek siyaseten güç durum Ve durumlarda kalınmaz bu ayrılık Ve ayrışma uzun sürmemelidir..( manevi destek önemli fakat yetmeye bilir? maddi destek ve siyasi ve destek de olmalıdır...diye düşünüyorum.)
Yönetim de;
Biz hatalarımızdan, ders aldık bilerek ve isteyerek elde olmayan Ve arzu edilmeyen, sebep ve sonuçların bu rahdeye gelindiği, yönetim olarak bu sorumluluğun bilinciyle ortak Ve akılcı alacağı şeffaf adil ve sürdürülebilir bir başarı hikayesiyle kucaklayıcı Ve ülkenin ve içinde bulunduğumuz ekonomik ve sosyal sebepleri, kamuoyunu, seyircileri de dikkatte alınarak, hataya meydan vermeden birleştirici, kucaklayıcı, hamaset ve inatla değil akıl Ve izan Ve şuurla eski günlere dönmek adına;
“yiğit düştüğü yerden kalkar misali” düstur Ve anlayışla güçlü bir altyapı, ekibi, malatya halkının da teveccühü maddi ve manevi dualarla gün birlik ve beraberlik içerisinde olma günüdür yok sa bundan ders alınmazsa şayet daha vahim sonuçlarla karşılaşabilir adeta yem oluruz mazaallah..
Profesyonel bir kulüpte;
Ekonomik, gücünüz,
Altyapınız ve Tesisler,
Sosyal Ve Psikolojik bakışınız,
Oluşturduğunuz, Kamuoyu,
Futbol Ekibiniz,
Antrenör Ve Menajerlik yapınız,
Mali Destek (belediye, bağış, düzenli gelir)
Profesyonel anlayış,
Siyasi Otorite,
Düzenli,Taraftar Geliri,
Scaut, izleme komiteniz,
(ucuz Ve faydalı futbolcu kaynağı)
Düzenli Gelir sağlamak (Ftbolcu transferi)
Sağlık Ve Kondisyoner Ekip V.b Oluşum ve Yapılar daha da sayılabilir.
Söylemeden geçemeyeceğim, en önemlisi de yukarıda bahsettiğim konu Ve konuların bir kısmını çekip alarak Sn. Adil Gevreği şahsında tanımam etmem, sizler kadar gurbette olan bir hemşeriniz Ve gönül verdiğimiz takım adına ben de o kadar tanıyorum..
Fakat;
Sosyal medyada, insanlık onuruyla bağdaşmayan bir linç, karalama, hakir ve hor görme hatta kınama Ve kişilik haklarına saldırı Ve saygısızlık yapıldığına şahidim,bu bize ve malatya’lı duruşunuza Ve duruşumunuza hiç de yakışmayan bir durumdur..
Suçtur,
Günahtır,
Ayıptır Ve Kul Hakkıdır diye düşünüyorum...
Maalesef hatalarla, Profesyonellik ve kurmsallık ve devamlılık Ve verimlilik sadece kişi veya kişilerin, şahsi çabalarıyla, gelişebilecek bir olgu güç Ve oluşum değil, tüm şehirin, iş adamlarının, taraftarların Ve komuoyunun ortak meselesidir.
Kimse bunu hak etmiyor (sadece başkanın Nev-i şahsına münhasır) değildir.
Bunun, demokratik olgu Ve zemin içerisinde, başta, divan kurulu, denetim, gerektiğinde bağımsız denetçilik marifetiyle, hesap sorulacak- verilecek yeri kongredir.
Bunun dışında, başka alan Ve yerlerde, hak aramaya çalışmak, karalamak, büyük bir yanlış Ve handikap Ve de haksızlık olarak görüyorum..
Hz.Mevlana’nın deyişiyle:
"Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım!"
Evet Mevlana hazretlerinin, engin hoşgörüsü Ve düsturu içerisinde, gönül gözü Ve misafir perlerliğiyle her zaman, devletine ve milletine hizmetinde kusur etmeyen bu güzide, ilimizin kalkınmasına geçmişte olduğu gibi bu gün De hizmet anlayışıyla, gerek siyasette gerek se ekonomide, sanatta, futbolda, dün olduğu gibi başta; merhum, İsmet İnönü, Turgut Özal,a, Eşraf Paşa’dan, şehit Songül kardeşimize Selahaddin Alpay’dan, Ahmet Kaya’ya ve tüm şehitlerimize ve kıymetli işadamlarımızdan, çiftçi ve emekçi kardeşlerimize ve ayrıca, şehrinizin manevi büyüklerinden; Sadrettin Konevi Hz.’inden, Somuncu Babadan, Seyidd Battalgazi’ sen Niyazi Mısrı’ya, Şeyh Hulusi Efendiden, Şeyh Kara Ali efendiye kadar manevi hizmeti bulunan büyüklerimize kadar tüm değerlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Malatyamıza; Bu manevi büyüklerimize de yakışır bir şekilde aday Ve adayların olması, daha güçlü Ve daha da hesap verilir ve farklı icraatler farklı misyon Ve vizyoner bir anlayış Ve çeşitlilikler zenginliğimiz ve kazançlarımız olarak sayıyor ve bu kongrede ise kırıp dökmeden, demokratik bir olgu ve hoşgörü içerisinde, malatya sporumuzun güçlenerek, hesap verebilme ve verilir olma adına da umutluyum inşaallah..
Hayırlı olması, temennimle saygı Ve saygılarımı, sunuyorum..