Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Marmara'da yapılan bilimsel çalışmalarda bir enerjinin biriktiğini belirterek, "Süre geçtikçe biriken enerji artıyor." dedi.
Deprem Haftası ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen yeni mobil uygulama "Rasathane"nin tanıtılması amacıyla Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi'nde basın toplantısı düzenlendi.
Burada konuşan Özener, enstitünün 1999'da sadece 30 adet klasik sismik gözlem istasyonu varken bugün 256 deprem kayıt istasyonlarının bulunduğunu ifade etti.
Bunun dışında farklı sensörler ve gözlem istasyonlarıyla tüm Türkiye'yi takip ettiklerini aktaran Prof. Dr. Haluk Özener, şu bilgileri paylaştı:
"Toplam 476 sensör var. Bu sensörlerden 261 tanesi Marmara Bölgesi'nde çalışıyor. Buralardan elde edilen veriler dijital olarak bu merkeze geliyor ve değerlendiriliyor. Deprem sinyalleri enstitümüze geldikten sonra otomatik ve manuel çözüm yapılıyor. Anlık olarak biz yaklaşık 30 saniye içerisinde Marmara Bölgesi'nde yaşanan depremi çözebiliyoruz. İlk çözümün ardından manuel çözümle revize de edilebiliyor. İnternet sayfasından ve sosyal medyadan yayınladığımız bilgiler ise bizim sismolog arkadaşlarımızın bu depremleri manuel olarak çözdükten sonra paylaşılıyor."
Uluslararası antlaşmalarla farklı ülkelerle veri alışverişinde bulunduklarını ifade eden Özener, sadece Türkiye değil yakın çevresinde olan depremlerin büyüklüklerini de bu istasyonlardan aldıkları verilerle belirlediklerini kaydetti.
Özener, Kandilli Rasathanesi'nin 1895'ten itibaren depremleri kayıt altına aldığına işaret ederek, 2021 yılı sonuna kadar bu coğrafyada 4'ten büyük 11 bin 302 depremin yaşandığını belirtti.
Yılda 4'ün üzerinde yaklaşık 100 depremin meydana geldiğini aktaran Özener, şunları kaydetti:
"3'ün üzerindeki depremlere baktığımız zaman sayı daha da artıyor. 73 bin 796 tane deprem olmuş. Bu coğrafya o kadar aktif coğrafya ki ortalama her gün 3 ila 3.9 büyüklüğünde bir deprem oluyor. Bu coğrafyada dokuz günde bir 4 ila 4.9 arasında, ortalama elli günde bir 5 ila 5.9 büyüklüğünde, ortalama on yedi ayda bir 6 ila 6.9, yedi yılda bir de 7'nin üzerinde bir deprem oluyor. Dolayısıyla bu coğrafyada herhangi bir zamanda herhangi bir büyüklük olması kesinlikle sürpriz değil."
"Süre geçtikçe biriken enerji artıyor"
Ölçek olarak 4'ten büyük depremlerin büyük bir depremin habercisi şeklinde yorumlar yapıldığını anlatan Özener, nerede, ne zaman deprem olacağını bilemediklerini ancak Türkiye'nin her yerinin deprem tehlikesi altında olduğunu vurguladı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, olası depremlere ilişkin bir soru üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ne kadar enerji toplandığını ve toplanan enerji sonucunda ne büyüklüğünde bir deprem olacağını dair bir öngörümüz oluyor ama zamanını bilme şansımız yok. Marmara'da yapılan bilimsel çalışmalarda bir enerji birikiyor. Her olan depremden sonra 'geldi', 'gelecek' demenin anlamı yok. Zaten bu bir şekilde bir gün gelecek. Bizim ne zaman olacağından öte ne kadar hazır olduğumuza bakmamız lazım. Bir deprem gelecek ama biz ne kadar hazırız? Süre geçtikçe biriken enerji artıyor. Biriken enerji ne demek, olası depremin büyüklüğünün artması demek. Marmara için benim de içinde yer aldığım bilimsel bir çalışma 7.2 diyor. Farklı hocalarımızın farklı değerlendirmesi olabilir."
Enstitünün yeni mobil uygulaması "Rasathane"
Enstitünün oluşturduğu mobil uygulama hakkında da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Haluk Özener, yeni uygulamanın isminin "Rasathane" olacağını söyledi.
Kullanıcıların bu uygulama ile Türkiye'de gerçekleşen depremlere ve farklı bazı bilgilere kolaylıkla ulaşabildiğini aktaran Özener, "Bu uygulamada, diğer uygulamalardan farklı olarak tüm depremleri görebiliyorsunuz. Harita seçeneğiniz olabiliyor. Kullanıcı yaptığı ayarlamalara göre tüm depremleri seçebiliyor. Belli büyüklükteki depremleri alabiliyorsunuz veya bildirimle uyarı mesajı alabiliyorsunuz. Bölgesel olarak bölgelerde yaklaşık kaç tane deprem olduğunu görebiliyorsunuz. Yaklaştırarak kendi bölgenizdeki deprem sayısına ulaşabilirsiniz. 1900'den beri olan depremlere ulaşma şansınız var. 24 saatlik, 7 günlük veya 30 günlük verileri alabilirsiniz." diye konuştu.
Özener, vatandaşların uygulamayı ücretsiz olarak indirebileceklerini ifade ederek, geri bildirimlere göre uygulamanın daha da geliştirileceğini söyledi.
"Ne zaman olacağını söyleyebilmemiz mümkün değildir"
Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat ise depremin yeri ve zamanından önce ona yönelik yapılacak hazırlığın daha önemli olduğunu vurguladı.
Olası büyük depremle ilgili dönem dönem yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirten Kalafat, şöyle konuştu:
"4'ün üzerindeki her deprem sonrasında 'büyük deprem geliyor' diye söylemler var. Bir depremin zamanının önceden belirlenmesi bugün için bilimsel olarak mümkün değildir. Marmara için konuştuğumuzda bir depremin nerede olacağını ne büyüklükte olabileceğini belli bir hata payı içerisinde kestirebiliyoruz ama ne zaman olacağını söyleyebilmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla depremlerin önceden belirlenmesi farklı bir konu, depremle ilişkin tahmin yapmak tamamen farklı. Tahmini hepiniz yapabilirsiniz. Bu tür haberlere özellikle çok fazla itibar edilmemesi lazım."
İstanbul, AA