SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yerli Teknoloji TSK'ya Güç Veriyor

0
Güncellendi - 2019-10-17 01:56:25
Yerli Teknoloji TSK'ya Güç Veriyor
A- A+ PAYLAŞ

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Barış Pınarı Harekatı'nda büyük ölçüde yerli ve milli ürünleri kullanırken, savunma sanayisine yönelik ambargolar için alternatif kaynak ve yerli üretim konularında da tedbirler alındı.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk savunma sanayisinin bütün paydaşlarıyla Başkanlık, vakıf şirketleri, özel sektör firmaları, ilgili kamu kurumları, araştırma merkezleri, üniversiteler ve teknoparklarla, her zaman olduğu gibi Barış Pınarı Harekatı'nda da silahlı kuvvetlerin yanında olduğunu söyledi.

Demir, "Helikopterimizden insansız hava araçlarımıza, akıllı mühimmatlardan füzelere, piyade tüfeğinden zırhlı araçlarımıza ve elektronik harp sistemlerimize varıncaya kadar Mehmetçik’in sahada ihtiyaç duyduğu ve kullandığı sistemler çok büyük oranda yerli ve millidir, Türk mühendislerinin tasarladığı, geliştirdiği ve ürettiği ürünlerdir." dedi.

Türk savunma sanayisine ambargo uygulanacağına yönelik gelişmelere de değinen Demir, şunları kaydetti:

"Bugünlerde Türkiye'nin kararlı duruşu karşısında bazı ülkelerden gelen ambargo, silah satış yasağı gibi kararlar bizi etkilemeyecektir. Bunlarla ilgili analizlerimizi yaptık, alternatif kaynak ve yerli üretim gibi konular da dahil gerekli tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz.

Bu operasyon ve bazı ülkelerden gelen bu sesler, savunma sanayisinde son yıllardaki yerlileştirme çalışmalarımızın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Biz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, haklı olduğumuz bu yoldan dönmeyecek, tam bağımsız savunma sanayisi yolunda bütün engellemelere rağmen kararlı bir şekilde ilerleyeceğiz."

Askerin güvenli intikalini sağlayan zırhlılar

TSK, Barış Pınarı Harekatı'nın başından bu yana envanterindeki yerli ve milli savunma sanayisi ürünlerini etkin şekilde kullanıyor.

Bu yıl envantere girmeye başlayan Vuran 4X4 hafif zırhlı taktik tekerlekli yerli zırhlı araçları harekatta görev alıyor. Vuran; yüksek balistik, mayın ve el yapımı patlayıcı korumasına sahip bulunuyor. Araçlar, güçlü motor ve aktarma organlarıyla muharebe yüklü ağırlıkta yüksek hareket kabiliyetiyle görev yapabiliyor.

Taktik tekerlekli mayına karşı korumalı araç platformu Kirpi II de el yapımı patlayıcı ve mayın gibi tuzaklara karşı içerisindeki personeli koruyor. Yüksek koruma özelliklerine ek olarak geliştirilen Kirpi II, hem yol tutuşu hem de personel konforuyla dikkati çekiyor. Araçlarda, uzaktan kumandalı zırhlı silah istasyonu, keskin nişancı bulma sistemi, iç iletişim sistemi, KBRN (kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehditlere karşı savunma) filtre sistemi gibi donanımlar bulunuyor.

Hava görevleri onlara emanet

Milli orta sınıf keşif ve saldırı helikopteri Atak, 20 milimetre burum topu, UMTAS füzesi, 70 milimetre güdümsüz roket ve Cirit füzesi gibi yerli mühimmatlarıyla harekata katılan personele destek veriyor.

Orta İrtifa Uzun Hava Kalış sınıfı İHA sistemi Anka-S, SATCOM özelliği sayesinde binlerce kilometre öteden yapılan kontrollerle görevini yerine getiriyor. Milli uydular üzerinden kontrol edilebilen Anka-S'nin görev menzili binlerce kilometreye ulaşıyor. Anka-S'de milli kriptolu haberleşme sistemi, milli olarak geliştirilen full HD çözünürlükte gece ve gündüz kamerası, düşük ışık kamerası, lazer işaretleyici ve lazer mesafe ölçücü sistemlerden oluşan keşif gözetleme sistemiyle de bu alandaki ihtiyaçları karşılıyor.

TSK envanterine giren ilk yerli ve milli SİHA sistemi Bayraktar TB2, önceki iç güvenlik ve sınır ötesi harekatlarda olduğu gibi güvenlik güçlerine destek oluyor. Türk havacılık tarihinde havada kalma (27 saat 3 dakika ) süresi ve irtifa (27 bin 30 feet) rekorlarını kıran Bayraktar TB2, 55 kilogram faydalı yük taşıyabiliyor, 150 kilometre haberleşme menziline sahip bulunuyor.

Karadaki ateş gücü tank, obüs, roket ve füzeler

Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonra TSK'nın talepleri doğrultusunda 160'tan fazla M60T tankı "Fırat Modernizasyonu" uygulandı ve M60TM seviyesine yükseltildi. Modernizasyon kapsamında Sarp Uzaktan Komutalı Silah Sistemi, Lazer İkaz Sistemi, ek güç ünitesi, Akkor Pulat Aktif Koruma Sistemi, Tepes Teleskobik Görüntüleme Sistemi, yangın bastırıcı elyaf gibi yerli sistemler entegre edilen M60TM tankları, Barış Pınarı Harekatı'nda görev alıyor.

T-155 Fırtına Obüsü, 40 kilometre menzile kadar 155 milimetrelik toplarla güçlü ateş desteği sağlıyor.

Bora Füzesi, 280 kilometre menzil ve 470 kilogram harp başlığı ile önemli bir caydırıcılık sunarken; 122 milimetre Çok Namlulu Roketatar Sistemi, 40 kilometreye kadar roket atarak geniş bir alanın ateş altına alınmasına imkan veriyor.

Cirit füzesi de 8 kilometre menziliyle güvenlik güçlerinin elindeki bir diğer yerli füze seçeneği olarak kullanılıyor.

Kamikaze Kargu da sahada

Yakın zamanda güvenlik güçlerinin envanterinde yer almaya başlayan çok rotorlu vurucu (kamikaze) insansız hava aracı Kargu'dan Barış Pınarı Harekatı'nda yararlanılıyor. Kargu, keşif ve gözetlemenin yanı sıra tespit ettiği hedefi dalış yapıp kendini patlatarak imha edebiliyor.

Envanterdeki bombaları akıllı hale getirip hedefleri hassas şekilde vurmalarını sağlayan Lazer Güdüm Kiti ve Hassas Güdüm Kiti, önceki harekatlarda olduğu gibi sahada önemli katkı sağlıyor.

Serhat radarı, havan ve küçük roketlere karşı 10 kilometre menzile kadar seyyar havan tespitine imkan veriyor.

Güvenlik güçleri, muhabere sahasında ayrıca Türk savunma sanayisince son dönemde geliştirilen MPT-76, KNT-76 ve MPT-55 gibi tüfekleri de yaygın biçimde kullanıyor.

AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız