Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Yerli Üretim Logosu Tanıtım Toplantısı'nda Ahilik Haftası'nı kutladı.
Tarım ve sanayide dünya pazarlarında rekabetçi olarak yer alabilmek için gayretle çalıştıklarını ifade eden Pekcan, ihracatın teknoloji odaklı projelerle desteklenmesi noktasında çalışmaların sürdürüldüğünü aktardı.
Pekcan, iç piyasanın sağlıklı şekilde işlemesi için gerekli denetimleri yürüttüklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"İç piyasada spekülasyon yaratarak tüketicimize zarar veren, Ahilik kültürüyle bağdaşmayan uygulamalar sergileyen firmalar ve kuruluşlar üzerinde denetimlerimizi artırdık ve gerekli önlemleri alıyoruz. Son iki haftada ALO 175 hattına ve dilekçelerle Bakanlığımıza yaklaşık 18 bin başvuru yapıldı. Bu başvuruları değerlendiriyoruz. Öte yandan tüketicilerimizin fiyat dalgalanmalarından etkilenmemesi için gümrük prosedürlerinde, gümrük vergilerinde değişiklikler yapıyoruz."
"Halkın ekmeğiyle oynamak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmedik"
Vatandaşın en temel besin maddesi olan unun piyasada spekülatif dalgalanmalara maruz kalmaması için aldıkları tedbirlere değinen Pekcan, "Halkın ekmeğiyle oynamak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmedik. Dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan ihracat hariç yerli buğdaydan un üreterek ihraç etmek isteyen firmalarımızın ihracatlarını geçici olarak durdurduk. Bunun başarılı sonuçlarını aldık, un fiyatlarının aşağı çekilmesine vesile olduk." değerlendirmesinde bulundu.
Pekcan, spekülasyonlarla üreticilere ve tüketicilere zarar vermek isteyen firma ve kuruluşlara engel olacaklarını, bununla ilgili her türlü tedbiri alacaklarını dile getirdi.
Eximbank tarafından desteklenen ihracatçı sayısının geçen hafta 10 bin 128'e ulaştığına dikkati çeken Pekcan, ihracat desteği alan söz konusu firmaların yüzde 64,2'sini karşılayan 6 bin 499'unun KOBİ'lerden oluştuğunu bildirdi.
Pekcan, KOBİ'lerin ihracat desteklerinden daha fazla yararlanması için çalışmaların devam ettiğine işaret ederek, bu yönde İhracat Destekleme Merkezleri kanalıyla KOBİ'lere eğitim vermeye başladıklarını söyledi.
"İngiltere pazarında daha fazla Türk firması yer alacak"
Geçen hafta Londra'da önemli görüşmeler yaptıklarını anımsatan Pekcan, şunları kaydetti:
"İngiltere en yüksek ihracat yaptığımız ikinci ülke konumunda. Brexit sonrasında ihracatçılarımızın bu değişiklikten etkilenmemesi için çok geniş kapsamlı serbest ticaret anlaşmasının derhal yürürlüğe girmesi noktasında mutabakata vardık. İhracatçılarımızın İngiltere pazarında daha fazla yer alabilmesi için çalışmalarımızı tamamladık. İngiltere pazarında daha fazla Türk firmasının yer alacağına inanıyorum. Yaptığımız toplantılarda sadece iki ülke ticaretini değil, üçüncü ülkelerle iş birliği imkanlarını ve teknoloji odaklı projelerde yatırım imkanlarının da önünü açtık."
Pekcan, İngiltere temasları sonrasında dünya ekonomisinin yüzde 85'ini temsil eden G20 ülkelerinin ticaret ve yatırım bakanlarıyla Arjantin'de bir araya geldiklerini de hatırlatarak, "Bu vesileyle küresel ticarete tek taraflı kararlarla zarar verilmesine karşı olduğumuzun uluslararası platformda bir kez daha altını çizdik. Dünya Ticaret Örgütünün yeniden yapılandırılması konusunda desteklerimizin devam ettiğini bildirdik." diye konuştu.
"Yerli üretim logomuz hepimize hayırlı olsun"
Bugünün Türkiye ekonomisi için önemli bir gün olduğunu ifade eden Pekcan, "Türkiye'de ürettiğimiz ürünler için yerli üretim logosu geliştirdik. Böylece vatandaşlarımız, etiketlerden, bu ülkede üreten, yatırım yapan, istihdam sağlayan insanlarımızın ürettikleri ürünlerin ayrımını yapabilecekler. Yerli üretimimize sahip çıkmak, çocuklarımızın zengin geleceğine sahip çıkmak demektir. Vatandaşlarımıza bu ülkede üretilmiş ürünleri gösterecek yerli üretim logomuzun hepimize hayırlı olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.
Pekcan, Türkiye'de yatırım yapan, istihdam yaratan, Türkiye ekonomisine inanan, ürünlerini Türkiye'de üreten yabancı firmaların ürünlerinin de yerli kabul edileceğine dikkati çekerek, "Onların da Türkiye'de üretilen ürünlerde alın teri vardır. Onlar da yerli üretim logosu kullanacaktır, onların da buradaki varlıklarını destekliyoruz. Dünya pazarında rüzgar gibi geçen Türk ürünleri ile insanımızın tüketicimizin gurur duymasını istiyoruz, kalitesiyle onurlanmasını istiyoruz. Bu topraklarda üretilen ürünleri hep beraber tüketip tükettiklerimizi hep beraber üretmek için buradayız. Çünkü yerli üretim bizim zenginliğimiz, mirasımız, gücümüz, çocuklarımızın mutlu geleceğidir. " değerlendirmesinde bulundu.
Ankara, AA