SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ayşen Gruda'nın Ölüm Yıldönümü

0
Güncellendi - 2020-01-23 23:22:48
Ayşen Gruda'nın Ölüm Yıldönümü
A- A+ PAYLAŞ

Tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Ayşen Gruda vefatının birinci yılında anılıyor.

Tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Ayşen Gruda, Erman ailesinin ortanca kızı olarak 1944'te, İstanbul Yeşilköy'de Osmanlı döneminde karargah olarak kullanılan, aynı zamanda Halid Ziya Uşaklıgil'in kitaplarını yazdığı köşkte dünyaya geldi.

Sanata düşkün bir aileye sahip olan Gruda, gençlik günlerini kardeşleriyle birlikte tiyatrocu olan annesinin gölge oyunlarını izleyerek geçirdi. Çocuk yaşta Ermeni komşularının taklidini yaparken yeteneği keşfedilen sanatçı, makinist babasının vefatıyla eğitimini yarıda bırakarak çalışma hayatına atıldı.

"Oyuncu olmak zorundaydım"

İlk kez 1962'de "Kongre Eğleniyor" adlı vodvildeki küçük bir hizmetçi rolüyle Tevfik Bilge'nin turne tiyatrosunda profesyonel oyunculuğa başlayan Gruda'nın ablası Ayten Erman ile kardeşi Ayben Erman da kendisi gibi oyunculuğu seçti.

Sanatçı, bu turneler sırasında Ankara Meydan Sahnesi'nde tanıştığı tiyatro oyuncusu Yılmaz Gruda ile 1965'te evlendi. Kızları Elvan doğunca bir süre tiyatroya ara veren Gruda, 1976'da boşandıktan sonra da eşinin soyadını kullanmaya devam etti.

İşini inanarak yapan ve yaptığı hiçbir şeyden pişman olmadığını söyleyen Gruda, 1977'de televizyonda yaptığı skeçlerden birinde canlandırdığı "Domates Güzeli Nahide Şerbet" karakterinin ardından "Domates Güzeli" olarak anılmaya başlandı.

"Domates Güzeli" karakterini "Dişi bir Şarlo" olarak tanımlayan sanatı, bir söyleşide, bu rolle içindeki "Kavuklu"yu yakaladığını dile getirdi.

Ayşen Gruda bir röportajında oyuncu olma hikayesini ise şöyle anlatmıştı:

''Ben çok hevesliydim, 5 yaşından beri oyuncu olmak istiyordum diye bir şey yok. Her şey ihtiyaçtan olur. Ben yeteneğimi bilmiyordum ama oyuncu olmak zorundaydım. Ablam Ayten Erman, tiyatro için öldü dirildi ve tiyatrocu oldu. Benim aklımın ucunda yoktu, hiç öyle bir şey istemiyordum. Fakat babam ölünce çalışmak zorunda kaldım. Daha lise 2 öğrencisiydim. Evde geçim sıkıntısı başladı. Kardeşim küçüktü, ablamla ben anneme yardımcı olmak zorundaydık. Ablam aracı oldu, oyuncu oldum. Yoksa çok güzel okuyan bir çocuktum. Avukat olmak istiyordum.''

Adile Naşit'le birlikte Ertem Eğilmez filmlerinin çekirdek kadrosunda yer aldı

Türk sinemasının sayılı komedyen kadın oyuncularından Gruda, daha sonra yakın arkadaşı ve komşusu Adile Naşit'le birlikte "Dahi" dediği Ertem Eğilmez filmlerinin ana kadrosunda yer alarak, sayısız karaktere imza attı.

Gruda, 14 yaşında adım attığı, hiç tiyatro eğitimi almadan, kendi deyimiyle "ustalarını izleyerek" öğrendiği oyunculuk hayatında ayrıca Yeşilçam'ın unutulmaz isimleriyle birlikte onlarca filmde oynadı.

Bugüne kadar hep yan karakterlerde rol alan Gruda, bu duruma rağmen adından söz ettirmesine ilişkin bir röportajında şunları kaydetmişti:

"Arzu Film ekolünden geliyorum. Orada hepimizin senaryoya hakkıyla hizmet etmesi beklenirdi. Biz çok özgür oyunculardık ama başı boş değildik. Arzu Film'de çok sıkı bir disiplin vardı. Bunların dışında da ben bir komedyenim. Komedyen her rolü oynar, yan rol, orta rol, kenar rol yoktur. Bir film seyredersiniz, küçücük bir rol hafızanıza kazınır. Olay budur."

"Türk sinemasının klasikleşmiş yapıtlarında rol aldı"

Başarılı oyuncu, 1974'te bilgi yarışmasının sunucusunu canlandırdığı "Hababam Sınıfı"nın ardından 1975'te "Bizim Aile", "Delisin", "Bitirimler Sınıfı", "Bir Araya Gelemeyiz" ve "Hanzo", 1976'da "Öyle Olsun", "Aile Şerefi", "Güngörmüşler", "Süt Kardeşler" ve "Tosun Paşa", 1977'de "Çöpçüler Kralı", "Gülen Gözler", "Hababam Sınıfı Tatilde", "İbo ile Gülşah", "Şabanoğlu Şaban" ve "Sarmaşdolaş", 1978'de "Avanak Apti" ile "Neşeli Günler", 1979'da "Doktor", "Şark Bülbülü", 1980'de "Renkli Dünya", 1981'de "Gırgıriyede Şenlik Var", "Davaro", "Gırgıriye" ve "Hababam Sınıfı Güle Güle" gibi Türk sinemasının klasikleşmiş yapıtlarında rol aldı.

Gruda, "Ah Evlendim Vah Evlenemedim", "Bizim Sınıf", "Papaz Kaçtı", "Hisseli Harikalar Kumpanyası" ve "Dün Gece Yolda Giderken Çok Tuhaf Bir Şey Oldu" adlı tiyatro oyunlarının yanı sıra "Mum Söndü", "Deve Kuşu Kabare", "Hababam Sınıfı Müzikali" ve "Yedi Kocalı Hürmüz" müzikallerinde de yer aldı.

Yarım asrı geçkin sanat hayatında usta oyuncu ayrıca 1982'de "Çiçek Abbas", "Doktor Civanım", "Dolap Beygiri", "Görgüsüzler", 1983'te "Şekerpare", 1984'te "Gırgıriyede Büyük Seçim", 1985'te "Aşık Oldum", "Uyanıklar Dünyası", "Namuslu", "Fakir Milyoner", "Şendul Şaban", 1986'da "Ağa Bacı", 1987'de "Aile Pansiyonu", "Seyyar Kamil", 1988'de "Süper Baba", 1993'te "Rumuz Sev Beni", 1994'te "Şenlik Var", 2003'te "Hababam Sınıfı Merhaba", 2006'da "Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu", "İlk Aşk", "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?", "Keloğlan Karaprens'e Karşı" filmlerinde oynadı.

Sağlığı izin verdiği ölçüde sanat hayatından hiç vazgeçmedi

Aralarında "Kaygısızlar", "İbret-i Alem", "Peri Masalı", "Cennet Mahallesi", "İki Aile"nin de bulunduğu birçok televizyon dizisinin oyuncu kadrosunda bulunan Ayşen Gruda, 2008-2018'de ise "Gece Gündüz", "Kağıt", "Pazarları Hiç Sevmem", "Seni Seviyorum Adamım", "Kötü Kedi Şerafettin", "Dedemin Fişi", "Babamın Ceketi" ve Cem Yılmaz'ın "Pek Yakında" filmlerinde izleyiciyle buluştu.

Sağlığı izin verdiği ölçüde ömrünün sonuna kadar sahnelerden ve setlerden kopmayan sanatçı, 2017'de "Kırkından Sonra" adlı tiyatro oyununda ve son olarak 2018'de "Sevgili Komşum" filminde rol aldı.

Bir söyleşisinde "Çalışmaktan vazgeçmek, çürümek olur benim için." ifadelerini kullanan Gruda, 2006'da Sadri Alışık Ödülleri'nde ve 2010'da Uluslararası Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödüllerini, 2012'de İstanbul Film Festivali'nde "Onur Ödülü", 2015'te ise "52. Uluslararası Antalya Film Festivali"nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü"nü aldı.

Bir süre pankreas kanseri tedavisi gören ve kanseri karaciğerine sıçrayan sanatçı, son olarak mide kanaması şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda tedavisi devam ettiği sırada solunum yetmezliği de yaşayan sanatçı 23 Ocak 2019'da, 74 yaşındayken hayatını kaybetti.

Ayşen Gruda'nın cenazesi İstanbul'da Zincirlikuyu Camisi'nde kılınan namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız