SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Yeşilçam'ın Güler Yüzlü Karakteri: Nubar Terziyan

Yeşilçam'ın Güler Yüzlü Karakteri: Nubar Terziyan
A- A+ PAYLAŞ

Yeşilçam filmlerinde oynadığı iyi kalpli karakterler ve gülümseyen yüzüyle hatırlanan Ermeni asıllı oyuncu Nubar Terziyan, hayatı boyunca 500'e yakın filmde rol aldı.

"Sütçü dede", "tonton baba" ve "vicdanlı doktor" karakterleriyle akıllarda yer edinen usta oyuncu Nubar Terziyan'ın vefatının üzerinden 31 yıl geçti.

Asıl ismi Nubar Alyanakziya olan sanatçı, İstanbul'da 16 Mart 1909'da dünyaya geldi. Ermeni asıllı oyuncu, hayatının büyük bir kısmını İstanbul'da geçirdi.

İlk ve orta öğretimini Kumkapı'da tamamlayan Terziyan, henüz 10 yaşında annesini kaybetmesinin ardından babasıyla Bakırköy'e yerleşerek Bakırköy Bezezyan Lisesi'nde öğrenim gördü.

Terziyan, oyunculuk kariyerine arkadaşlarıyla kurduğu Gençler Temaşa Heyeti'nde başlamasının ardından eğitim hayatı boyunca temsillerin aranılan ismi oldu.

"Agop" karakterini canlandırdı

Nubar Terziyan, gençlik yıllarında "Hamlet", "Otello", "Samson Dalila", "Çarşılı Artin Ağa", "Suzan İmber" ve "Namus İçin" adlı oyunlarda rol aldı.

Temaşa Heyeti'nde tiyatronun her alanında emek veren, kimi zaman dekor ve kostümleri hazırlayan, kimi zaman da gişede bilet satışı yapan sanatçı, tiyatronun yanı sıra babasının manifaturacı dükkanında da çalıştı.

Terziyan, Atlas Film'den 1948'de oyunculuk teklifi aldı ve Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Efsuncu Baba" romanından uyarlanan aynı adlı filmde "Agop" karakterini canlandırdı.

Yeşilçam filmlerinde pek çok karakteri başarıyla beyaz perdeye taşıyan oyuncu, sinemaya adım attıktan sonra "Terziyan" soyadını kullanmaya başladı.

- Yardımcı rollerin aranılan ismi oldu

Aralarında "Çalıkuşu", "Ankara Ekspresi", "Düşman Yolları Kesti", "Kanun Namına" ve "Bodrum Hakimi"nin de bulunduğu 500 kadar Yeşilçam filminde rol alan sanatçı, Agatha Christie'nin yazdığı "Doğu Ekspresinde Cinayet" romanından 1974'te aynı adla sinemaya uyarlanan filmde de figüran olarak oynadı.

Terziyan, oyunculuk eğitimi almamasına rağmen çoğu zaman rol aldığı filmlerde ve oyunlarda doğaçlama tekniğini kullandı.

Yardımcı rollerin aranılan ismi olan sanatçı, "Rol ufak da olsa seyircinin gözünde büyütürüm ben." sözleriyle her rolün hakkını vereceğini dile getirmiş, "Doğduğum memlekette kendimi sizlere sevdirdim. Paradan ziyade sempatinizi kazandım." ifadeleriyle de mütevazi bir karaktere sahip olduğunu göstermişti.

Son olarak Yavuz Turgul'un yönettiği, Şener Şen'in başrolde oynadığı 1990 yapımı "Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni" filminde rol alan Terziyan, 1993'te düzenlenen 5. Ankara Film Festivali'nde "Emek Ödülü"ne layık görüldü.

Ayhan Işık, Terziyan'a "baba" diyordu

Birçok filmde birlikte rol aldığı Ayhan Işık'ı oğlu gibi seven sanatçıya, diğer birçok oyuncu gibi, Işık da "baba" diye hitap ediyordu.

İstanbul'da 14 Ocak 1994'te 85 yaşında hayatını kaybeden ve cenazesi Kumkapı'da bulunan Meryem Ana Kilisesi'nden kaldırılan Terziyan, Balıklı Ermeni Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi.​​​​​​​

Terziyan'ın 1985'te Jamanak gazetesi için kaleme aldığı anılar, vefatının ardından İletişim Yayınları tarafından basılan "Ne İdim, Ne Oldum" adlı kitapta bir araya getirildi.

Nubar Terziyan ayrıca "Aşkım Günahımdır", "Ayrılık Saati", "Bekar Odası", "Cici Gelin", "Çifte Tabancalı Damat", "Hırçın Kadın", "Kara Duvaklı Gelin", "Kardeş Kavgası", "Kelepçeli Melek", "Ölümsüz Kadın", "Sefiller", "Sinekli Bakkal", "Yarın Çok Gec Olacak", "Zehirli Çiçek", "Babam Katil Değildi", "Vur Emri", "Efkarlıyım Abiler", "Affet Sevgilim", "Akşam Güneşi", "Avare Kız" ve "Ayrılık Şarkısı" gibi filmlerde de rol adı.

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız