Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde tedavi gören depremzedelerin sağlık durumuyla ilgili açıklama yapan Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Emrah Kovalak, "Şu anki servisimiz stabil, yoğun bakımdaki hastalarımızın da genellikle genel durumları her geçen gün daha iyiye gitmekte" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaret ettiği yaralılardan Hacı Bayram Köroğlu ise, "Devlet bizim yanımızdaydı. Allah razı olsun. Biz devletin büyüklüğünün farkındayız" dedi.
Geçtiğimiz pazartesi günü Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde büyük yıkımlara neden olurken 30 binin üzerinde can kaybı yaşanmıştı. Binlerce vatandaş yaralanırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan da deprem bölgesinden Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne getirilen yaralıları dün ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Eşi Emine Erdoğan, Malatya Yeşilyurt’ta oturdukları 6 katlı apartmanın 5’inci katındaki evlerinde ilk depreme yakalanan ve enkaz altında kalan Hacı Bayram Köroğlu ve oğlu Ömer Efe Köroğlu'nu da ziyaret etmişti. Baba Köroğlu, o ziyaret ve yaşadıklarını korku dolu anları anlatırken Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Emrah Kovalak da tedavi süreçlerine ilişkin bilgi verdi.
"Yoğun bakımdaki hastalarımızı genel durumları her geçen gün daha iyiye gitmekte"
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören hastaların durumuna ilişkin bilgi veren Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Emrah Kovalak, “Durumu ağır olan hastalarımız yoğun bakımlarda takibe aldık. Toplam itibari ile ortopedi takibine aldığımız hasta sayısı her an değişmekle beraber şu an itibariyle 125 tane. 32 tanesini ortopedi adına takipten çıkardık, yoğun bakım ki bunların üç erişkin, çocuk yoğun bakım ve servisimiz olmak üzere hali hazırda da 93 tane hastamızı takip etmekteyiz. Servisteki hastalarımızın genel durumları iyi, özellikle bu gelen hastalarımızda ezilmeye yaralanmalar vardı. Kırıkları olanlar vardı, kırıkların da genel sağlık durumları müsaade ettiği zaman ameliyatlara alıyoruz. Hala almaktayız, alacaklarımız da hala devam etmekte. Şu anki servisimiz stabil, yoğun bakımdaki hastalarımızın da genellikle genel durumları da her geçen gün daha iyiye gitmekte. Vatandaşlarımızın çoğunluğu ezilme yaralanması ile geliyorlar. Kırık olmasa bile genellikle ezilme yaralanması ile geliyorlar ki enkaz altında uzun süre kaldığı zaman bu ezilme yaralanmaları genellikle ekstremiteler de oluşuyorlar. Ekstremitelerde dolaşım takipleri, buna bağlı nörolojik ahrazlar meydana gelmekte ki buda hastalarımızın genel klinik ve metabolik durumlarını da etkiliyor. Dolayısıyla yoğun bakım şartlarında esas en büyük sorunumuz; ezilmeye bağlı crush sendromu dediğimiz sendrom. Yoğun bakımdaki doktorlarımız bunu takip sürecini değerlendiriyorlar” dedi.
Çocuğuyla enkaz altında kalan depremzede: "Devlet bizim yanımızdaydı"
Tek çocuğuyla ilk deprem sonrası enkaz altında kaldıklarını anlatan Hacı Bayram Köroğlu, “2020 Sivrice depremini de gördük, çok fark var. Direkt yıkıcı bir güçle geldi, ben ve oğlum evdeydik, yatıyorduk hanım nöbetteydi. İlk sesi duyar duymaz bazanın kenarında çök kapan yaptık, saniyeler sürdü ev yıkılmaya başladı. Yıkıntı sesleri halen kulağımda gözümüzü açtığımızda enkazın altındaydık. Oğlumun bacağı kırılmıştı, gardırobun kapısı düşmüş. Ben de belden aşağısı duvar ile gardırobun altındaydı. Ondan sonra 4 saat gibi enkazın altında kaldık. Ondan sonra akrabalar kurtardı. Hızlı bir şekilde çıkarıldık. Demek ki alacak nefesimiz yiyecek ekmeğimiz varmış. Allaha şükürler olsun. Beni ve oğlumu başka hastanelere götürdüler. Oğlumu ameliyata aldılar. Benim de beynimde küçük bir kana olduğunu tespit ettiler ve yoğun bakıma aldılar. Sonra ikinci bir depremle karşılaştık. İkinci deprem daha yıkıcıydı sanki. Sonra bizi askeri uçakla İstanbul'a sevk ettiler. Devlet bizim yanımızdaydı. Allah razı olsun. Dün Cumhurbaşkanımız da bizi ziyaret etti. Allah razı olsun onu da gördük. Yaralarımızı unuttuk tabi ki. Biz devletin büyüklüğünün farkındayız. Ellerinden geleni yapıyorlar zaten. Kendisi de 'Biz gerekeni yapacağız' dedi. Zaten bizin ondan hiç şüphemiz yok. Önemli olan devletimizin bakiliği. Bunlar geçer. Çam Sakura Hastanesi'nde de Allah razı olsun bizi bir an olsun yalnız bırakmıyorlar. Buradaki evladımla birlikte enkazın altında kalmak daha yıpratıcı daha zor. İnsan kendi ağrısını sızını unutuyor. Elimden bir şey gelmiyor. Ben 38 yaşındayım. Ama 4 saatlik zaman 38 senelik bir ömür gibi geçti. Bizden sonra çıkarılanlar var. Allah yardımcıları olsun. Anlatılmaz yani. Evladımız yanımızda. Yıkılan evimiz olsun yapacak bir şey yok. 6 katta oturuyorduk. Depremin başlama anıyla birlikte ev de yıkıldı" dedi.
İstanbul, iha