Malatya'da, 24 Ocak 2020'deki Elazığ- Sivrice merkezli, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından habar gören kamu ve özel binaların yıktırılması, enkazlarının kaldırılması, yeni binaların inşası ile ilgili ihalelere dair 'şaibe' iddialarıyla sık sık gündeme gelen, ancak bugüne kadar ciddi bir iş ve işlemin yapılmadığı Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) ihaleleri üzerindeki, koruma ve gizleme perdesinin kalkmaya başladığı yolundaki belirtiler kamuoyunu 'hesap sorulacağı' konusunda umutlandırmaya başladı. Malatya Valiliği YİKOB tarafından yapılan yıkım ve enkaz kaldırma ihalelerinden yolsuzluk iddialarına muhatap olanlardan sadece biri gündeme gelirken, ihaleye katılan bir firmanın idareye sahte kefalet mektubu verdiği de ortaya çıktı. Valiliğin, buna ilişkin olarak YİKOB'daki 4 görevli hakkında soruşturma izni verdiği öğrenildi. Bu isimler arasında, Elazığ depreminden sonra da soruşturulan bir kişinin daha sonra yeniden görevlendirilmiş olması ve bunda kimlerin etkisinin bulunduğu soruları da gündeme geldi.
İDDİALAR VE SAHTE TEMİNAT MEKTUBU..
Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, 18 Temmuz 2023 tarihinde pazarlık usulü ile “Malatya ili Yeşilyurt ve Battalgazi ilçeleri Yeşilyurt ve Battalgazi İlçeleri 9. Grup 400.000 m³ Betonarme, 25.000 m³ Kargir Bina ile 950 Adet Yığma (Yığma/Bağdadi/Kerpiç/Ahşap) Bağımsız Bölümün Hurda Karşılığı Yıkımı ve Enkaz Kaldırma" işini Onat Yatırım İnşaat Şirketine ihale ederek, 8 Ağustos 2023 tarihinde sözleşmeyi imzaladı.
Sözleşme imzalanması aşamasında yüklenici Onat Yatırım İnşaat San. Ltd. Şti. Kesin Teminat Mektubu olarak Generali Sigorta A.Ş. tarafından 02.08.2023 tarihinde EGS274272 mimara ile 651.000,00 TL tutarlı Kesin Kefalet Senedini Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na sundu. İdarenin söz konusu kefalet senedini teyit ettirdiği iddia edildi.
Söz konusu şirketin yıkım ve enkaz kaldırma işlerinin yürütülmesinde sözleşme hükümlerini aykırı iş ve işlemlerinden dolayı çeşitli tarihlerde cezai işlem uygulandığı iddia edilerek, firmanın yükümlülüklerini yerine getirememesi iddiasıyla Malatya Valilik Makamının oluruyla sözleşmenin 29 Nisan 2024 tarihinde sözleşmenin feshedildiği ileri sürüldü.
Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın sözleşme imzalanması aşamasında Onat Yatırım İnşaat San. Ltd. Şti. tarafından Generali Sigorta A.Ş. tarafından 02.08.2023 tarihinde EGS274272 numara ile 651.000,00 TL tutarlı Kesin Kefalet Senedinin nakde çevrilerek Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı hesabına yatırılması için 8 Mayıs 2024 tarihinde yazı yazıldığı, ancak söz konusu sigorta şirketi tarafından kuruma gönderilen 13 Mayıs 2024 tarihli yazıda, “Generali Sigorta A.Ş. tarafından 02.08.2023 tarihinde EGS274272 numara ile 651.000,00 TL tutarlı Kesin Kefalet Senedinin Generali Sigorta A.Ş.’ye ait olmadığı, şirketin "kefalet senedi" ve/veya "kefalet senedi poliçesi vb. adlar altında teminat sunmadıklarını” bildirdi.
Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından 22 Mayıs 2024 tarihinde Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına yüklenici Onat Yatırın İnşaat San. Ltd. Şti. hakkında sahte belge düzenlemekten (Kesin Kefalet Seneti) suç duyurusunda bulundu.

Malatya Valiliği, sahte olarak düzenlenen Kesin Kefalet Seneti konusunda Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığın personelinin sorumluluğunun olup olmadığının belirlenmesi için ön inceleme başlatıldı.
İncelemede, kesin kefalet senetlerinin teyit işlemleri ile ilgili alınan ifadelerde teyit yazısının posta yolu ile geldiği, teyitlerin ihale dosyasında yer aldığı, saat başı ihalelerin yapıldığı, ihale işlemlerinin yoğunluğu ve deprem şartları düşünüldüğünde ve ihalenin önceden düşünülmesi mümkün olmayan ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması üzerine acele olarak yapılmasının zorunlu olması nedeni ile ayrıca elektronik ortamda veya belge doğrulama işlemlerinin yapılmadığı, ayric-teminat mektubu olarak kabul edilen kefalet senetlerinin teyit zorunluluğu ile ilgili yasal bir düzenlemeye rastlanılmadığı ileri sürüldü.
Ön inceleme raporunda kurum personeli olan ihale komisyonu üyeleri memur Pınar Y. Şanlı, Şef Gönül Ü., Yatırım İzleme Müdür Vekili Nurettin A. ve Yatırım İzleme Müdürü Süleyman D. hakkında “soruşturma izni verilmemesi” gerektiği yönünde İl İdare Kurulu’na görüş bildirildi.
Malatya Valiliği İl İdare Kurulu tarafından yapılan incelemede Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına söz konusu Kesin Kefalet Senetlerinin tahsilatlarının yapılmadığını tespit etti.
Malatya Valiliği İl İdare Kurulu kararında, “Mezkur ihale kapsamında Yüklenici tarafından idareye sunulan kefalet senedi ve poliçesinin doğrulunun/geçerliliğinin usulüne uygun olarak teyit edilmesi ve ihale sözleşmesinin imzalanmasından önce gerekli iş ve işlemlerin usulüne uygun yapılıp yapılmadığımı kontrol etmek ve eksiklik varsa tespit edip bunların giderilmesini sağlama görevlerinin ihmal edildiği ve bu eylemlerin kamu zararına neden olduğunun” anlaşıldığı kaydedildi.
İhale tarihinde Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığında görevli Şube Müdürü Süleyman D., Müdür Vekili Nurettin A. Şef Gönül Ü.ve Memur Pınar Yeniceli Ş. hakkında, “Soruşturma İzni Verildi”
Soruşturma izni verilen isimlerden birisi olan Şube müdürü Süleyman D., hakkında 24 Ocak 2020 Elazığ depremi sonrasında da ihale iş ve işlemlerindeki usulsüzlükler nedeniyle soruşturma izni verilen isimler arasında yer almış, bunun üzerine görevden alınmış, ancak bilinmeyen bir şekilde 6 Şubat depremlerinden sonra yeniden göreve getirilmişti.
"GİZLİLİK" SORUNU..
Bu arada, depremlerin ardından enkaz kaldırma ve inşaat ihaleleriyle ilgili yolsuzluk- usulsüzlük iddialarına karşın, çok az sayıda adli ve idari işlem yapıldığı dikkat çekerken, bu işlemlerin kamuoyunca duyulmaması için özel bir özen gösterildiği iddiaları da, bu işlemlerle ilgili alınan 'gizlilik' kararları nedeniyle ciddiyet kazanıyor.
Bazı Valilik üst düzey personelinin de adının karıştığı iddialarla ilgili yargılamada da, 'gizlilik' kararı bulunduğu öğrenilirken, bu uygulamanın 'suçlunun kaçmasını veya delil karartmasını önlemeye yönelik olmak'tan çok, suçlananları gizleyerek, bir nevi koruma sağlamak amaçlı olduğu öne sürülüyor.
Genel olarak, son yıllardaki birçok operasyonun ardından verilen "gizlilik" kararının ardında gerçekte bu amacın yattığı gibi, kamuoyunun olayları açık ve net şekilde öğrenmesinin önüne böylece geçildiği ifade ediliyor. Nitekim, mahkemelerin basında yer alan haberlerle ilgili verdikleri 'erişim engelleme' kararlarının temelinde de bu yatıyor ve birçok şüpheli böylece ‘nasıl verildiği- alındığına ilişkin birçok iddianın ortaya atıldığı’ bu yöntemle korunuyor.
malatyahaber.com