Özürlü çocukların eğitimi için kurulmuş özel merkezlerdeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddiasıyla yakalanan 14 kişiden 13'ü için savcı tutuklama istedi, mahkeme 5'ini tutukladı.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yönetiminde polis tarafından Malatya, Adıyaman ve Erzurum'u kapsayan operasyonda "Suç işlemek amacı ile örgüt kurmak, Resmi kurum aleyhine nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik, Rüşvet alıp ve vermek, Görevi kötüye kullanmak" suçlamasıyla toplam 14 kişi gözaltına alınmıştı.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'ndeki sorguları tamamlanan 14 zanlı, Cuma sabah 06.10 sıralarında adliyeye sevkedildi. Soruşturma evraklarının bulunduğu klasörler de market arabasıyla adliyeye taşındı.
Savcılıkta yapılan sorgulamanın ardından; zanlılardan Hayri P.'nin adli kefaletle serbest bırakılması kararlaştırılırken, diğer zanlılar Mustafa A., Doğan G., Selami E., Sibel G., Mehmet G., Arif I., İsmet Y., Tuncay A., Ahmet A., İbrahim Ç., Halime A.A., Hüseyin Ç. ve Yusuf G. tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedildiler.
Mahkeme bu zanlılardan Mustafa A., Doğan G., Selami E., Mehmet G. ve Yusuf G. hakkında tutuklama kararı verirken, diğer 8 zanlının kefaletle serbest bırakılmalarını kararlaştırdı.
Tutuklanan zanlılardan Yusuf G.'nin AKP Malatya İl Gençlik Kolları'nın eski yöneticilerinden, kefaletle serbest bırakılan İbrahim Ç.'nin ise SHP'nin geçtiğimiz günlerde oluşturulan il yönetim kurulunda üye olduğu öğrenildi.
Savcılık, operasyonla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştı:
"Malatya il merkezinde bulunan ve özürlü veya engelli çocukların eğitimi amacıyla kurulmuş olan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin, 'Öncelikli olarak rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünde (RAM) görevli kamu personellerine rüşvet vermek suretiyle kendi öğrencilerine öncelik ve iltimas gösterilmesini sağladıkları, yine RAM aracılığı ile istedikleri doğrultuda RAM raporu çıkarttıkları, öğrenci velisi yerine sahte imza atmak suretiyle RAM değerlendirme Kurulu Raporu aldıkları, çocukları okula gitmediği halde sahte Birleştirilmiş Eğitim Planları (BEP) belgeleri düzenleyerek okula gidiyormuş gibi ve eğitim alıyormuş gibi gösterdikleri, böylece öğrenci başına 400 TL parayı ailenin bilgisi olmadan, öğrenci velisi yerine imza atmak suretiyle aldıkları ve bu şekilde haksız kazanç elde ettikleri ve devleti maddi zarara uğrattıkları hususunda yeterli şüphe oluşturacak delillere ulaşılmıştır."