SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Yolun Aşağısı Bizim İçin Hayati Önemde.."

0
Güncellendi - 2016-02-15 16:35:07
A- A+ PAYLAŞ

  • AKP'li Taha Özhan, Malatya sorunlarıyla birinci elden en yoğun şekilde ilgilenme imkanına kavuştuklarını bildirdi.

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı  ve AKP Malatya Milletvekili Taha Özhan, "PYD'nin saldırdığı yerler ve saldırdığı gurupların tamamı muhaliflerden oluşuyor. Ama bunların çok güzel bir DAİŞ maskesi var. Dünde hemen yaptıkları açıklamada, DAİŞ orada olmadığını dünya alem bildiği için hemen yedek bir örgütleme Nusra ile savaştıklarını iddia ediyorlar. Bu tabi trajikomik bir açıklama. Ama şöyle cevap vermek lazım; eğer bunlar gerçekten Nusra'yla, DAİŞ'le savaşıyorlarsa, muhalefet ve sivillerle hiçbir işleri yoksa, Türkiye'de DAİŞ'i bombalamıştır, başka da bir şey yapmamıştır" dedi.

Özhan, AKP Malatya İl Teşkilatı'nda,  İl Başkanı Hakan Kahtalı ile birlikte Malatya, Türkiye ve dünya gündemini değerlendirdi.

Malatya'nın sorunlarına birinci elden, en yoğun şekilde ilgilenme imkanına kavuştuklarını dile getiren   Özhan, "1 Kasım seçimleri sonrasında Malatya'mızdaki güçlü temsil, kendisini hem bakanlık düzeyinde hem de milletvekillerimiz düzeyinde insicamlı bir çalışmanın önünü açmış durumda. İnşallah Allah nasip ederse bu şekilde Malatya'mızın sorunlarını, birinci elden, en yakından ve en yoğun şekilde ilgilenme imkanına kavuşuyoruz. Ümit ederim bu şekilde devam edecektir ve neticeleri yavaş yavaş almaya başladık. Daha da yoğun bir şekilde hızlandırma niyetindeyiz" ifadelerini kullandı.

"YOĞUN BİR GAYRET İÇERİSİNDEYİZ"

Özhan, seçim beyannamesinde yer alan projeleri hayata geçirebilmek için yoğun bir gayret içerisinde olduklarını kaydederek, şunları söyledi:

"Malatya'mız malumunuz çok güçlü bir şekilde AK Parti'mize destek verdi. Meclis beş tane milletvekilimizi yine güçlü bir şekilde taşıma fırsatı sağladı. Seçim öncesinde diğer illerden belki Malatya'yı ayıran özelliklerden bir tanesi de Malatya'da neler yapılacağına dair biz hazırlıklı bir şekilde seçimlere gittik. Bunları da seçim beyannamemizde çok açık bir şekilde ifade ettik. Bunların bazıları doğrudan verilmiş olan sözlerdi. Bazıları da hayata geçirmeye çalışacağımız, en azından bir kısmını başlatabileceğimiz, bir kısmını da bitireceğimiz projelerden ibaretti. Şimdi inşallah bunları teker teker hayata geçirmek üzere yoğun bir gayret içerisindeyiz. Burada tabi insicamda çok önemli. AK Parti Malatya İl Başkanımıza da teşekkür ediyorum. Kendisi gerçekten inisiyatif alıyor. Son tahlilde beş tane milletvekili, büyükşehir belediye başkanı, merkez ilçe belediye başkanlarımız, ilçe belediye başkanlarımız bütün bunların koordinasyon noktası olmak ve aktif bir koordinasyon noktası olmak ancak çaba sarf ederseniz hayata geçebilecek bir şey. Kendisi bunu hayata geçirmek için gayret sarf ediyor. Bu da büyük ölçüde Malatya ve Malatyalıların işlerinin kolaylaşmasına yol açıyor."

"ONKOLOJİ HASTANESİ İÇİN GİRİŞİMLERİ BAŞLATTIK"

Özhan, Malatya'nın sağlık alanında yapılan yatırımlarla çok ciddi bir noktaya ulaştığını dile getirdi.

Karaciğer Nakil Hastanesi'nin ardından Onkoloji Hastanesi için girişimlere başlandığını açıklayan Özhan, "Seçim beyannamemizden de hatırlayacağınız üzere çok fazla sayıda başlık olmakla beraber bazıları çok öne çıkıyordu. Bunların başında sağlık meselesi geliyor. Malatya sağlık alanında yatırımlarda çok ciddi bir noktaya ulaşmış şehrimiz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha geçenlerde açılışını yaptığımız Karaciğer Nakil Hastanesi'nin ardından inşallah sözünü verdiğimiz Onkoloji Hastanesi için girişimleri başlattık. İnşallah bunu ya Sağlık Bakanlığı nezdinde ya da daha önce üniversitede yapıldığı gibi biraz daha pratik bir yol gibi gözüken Kalkınma Bakanlığı'ndan alınacak destek ve desteklerle muhakkak hayata geçirmek için bir faaliyetimiz olacak. Bunun ilk adımlarının atıldığının bilinmesini isterim. Benzer şekilde bu hastanede hayata geçerse, zaten halihazırda entegre bir yapıya dönüşmüş olan Malatya'daki sağlık yatırımlarının daha da taçlanması için Malatya'daki büyük devlet hastanemizin de bir araştırma hastanesine dönüşmesi fikri var. Bunun içinde altyapı çalışmaları hazır. Bu ölçekteki hastanelerin Türkiye genelinde araştırma hastanesine dönüşme şansı genelde oldu. İnşallah bizde Malatya'daki devlet hastanemizin araştırma hastanesine dönüşmesini ümit ediyoruz. Bu konuda çabalarımız oldu, olmaya da devam edecek. Eğer bu hayata geçerse, çok uzamadan normal şartlar altında araştırma hastanesine kavuşmamız lazım. Bu da Malatya'da aslında iki tane araştırma yapabilen bir sağlık kurumunun ortaya çıkması anlamına geliyor. Son olarak da, Malatya şehir merkezinde Battalgazi İlçesi'nde bir devlet hastanesi meselesi var. İnşallah o da zaman içerisinde hayata geçerse, Malatya sağlık anlamında çok ciddi anlamda entegre ve büyük yatırımlara kavuşmuş olacak" şeklinde konuştu.

"MALATYA, YENİ STADINA KAVUŞACAK"

Özhan, yapımı yılan hikayesine dönen Malatya Arena Stadı'nın yapım çalışmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

Statla ilgili sürecin işlediğine dikkat çeken Özhan, "Malatya'daki stadımızla ilgili ciddi talepler var. O da belirli bir düzeye girdi. Bir talihsizlik oldu. Bu kamudan kaynaklanan bir sıkıntı değil. Oradaki firmanın süreci yönetememesi neticesinde bir tıkanma yaşandı ama şuan bu aşıldı. İnşallah normal takvimi işliyor. En kısa zamanda Malatya, yeni stadına kavuşacak. Süreçte inşallah bu sefer bir aksama olmayacak" dedi.

"YOLUN AŞAĞISI BİZİM İÇİN HAYATİ BİR MESELE"

Özhan, Malatya'da yekpare bir yapı görmek istediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Malatya'nın rutin ihtiyacı olan, merkezden takip edilmesi gereken başlıkların neredeyse tamamında milletvekili arkadaşlarımız, sayın bakanımız el birliğiyle bir noktaya getirmeye çalışıyoruz. Malatya'nın özellikle 'yolun aşağısı' diye bilinen kısmı bizim için hayati bir mesele. Sadece burada çok derin ihtiyaçlar olduğu anlamında değil, biz şehrimizde yekpare bir yapı görmek istiyoruz. Yani şehrin bir tarafı belirli bir sosyo-ekonomik kalkınmışlık düzeyinde, şehrin diğer kısımları başka bir sosyo-ekonomik kalkınmışlık düzeyinde olması, bir kere öncelikle Malatya'yı ve Malatyalıyı sıkıntıya sokacak bir yapıdır. Bu hem belediye hizmetlerinin parçalanmasına, kalitesinin zayıflamasına tol açar ve şehirdeki bütünleşmiş görüntünün yıpranmasına yol açar. Biz bunların ortadan kalkmasını istiyoruz. Şehrin neresinde olursa olsun öncelikle AK Parti'ye oy vermiş her kişi ve AK Parti'ye oy vermemiş kişiler, bu hizmetlerden adaletli ve eşit şekilde faydalanma hakkına sonuna kadar sahiptir. Hem bu adaleti sağlamak hem büyükşehir hizmetlerinin Malatya'daki toplam hizmetlerin kalitesini insicamlı bir şekilde sürdürmek için, biz bu konuda atılması gereken ne adım varsa ve özellikle de şehrin o bölgesiyle ilgi göstererek yapacağız. Emin olun bu başından beri gündemimizdir. Bir araya geldiğimiz bütün toplantılarda maalesef yıllar içerisinde ortaya çıkmış olan bu parçalı yapının ortadan kaldırılması meselesi, orada yaşayan kardeşlerimiz kadar bizi de ilgilendirmektedir. Kaldı ki şehrin 'yolun altı' diye bilinen kısımda AK Parti İl Başkanlığı'nda da, belediyede de, şurada da, burada da yaşayan bir çok kardeşimiz var. Naçizane kendi ailemin olduğu, kendi evimizin olduğu yer oralar. Dolayısıyla bizde bu sorunun bir parçası olarak kendimizi hissediyoruz. Kişiselleştirmeden bunu şehirdeki hizmetlerin gayretli bir şekilde Malatya'mızın her yerine yayılması başlığından bakarak, gereken ne adım atılacaksa onun atılması lazım. Öncelikle oraya belirli hizmetlerin daha hızlı bir şekilde ulaştırılması gerekiyor. Onun içinde biz hem belediyemize hem de merkezi hükümetten buraya yapılması gereken yatırımlara yön verme açısından ciddi bir farkındalık içerisindeyiz."

"SURİYE'DE KATİL BİR YÖNETİM VAR"

Suriye'de yarım milyondan fazla insanın Baas rejiminin zulmü altında canını verdiğini savunan Özhan, "Suriye'den burada bulunan kardeşlerimizin entegrasyonunun en kestirme çözümü Suriye'deki bu acımasız savaşın ve Baas yönetiminin son bulup, herkesin kendi memleketine dönüp, huzur içerisinde yaşamasıdır. Biz burada ne kadar kaliteli hizmet verecek olursak olalım, ne kadar kucak açacak olursak olalım, ne kadar ensar olacak olursak olalım son tahlilde bu insanların kendi vatanları, memleketleri, yurtları var. Sıcak yuvalarına dönmeyi, her şeye tercih edeceklerini ben tahmin ediyorum. Dolayısıyla birinci öncelik bu olmalı. Ama maalesef Suriye'de katil bir yönetim var. Son açıklanan rakamlar, Suriye'de hayatını kaybeden insan sayısının yarım milyonu bulduğu ifade edilmeye başlandı. Bakın bu yarım milyon çok resmi bir hesaplama. Siz buna hayatını kaybetmiş ya da kaybolmuş, izi sürülemeyen insanları da eklediğinizde, Suriye'de şuan yarım milyonu aşkın insan, Baas rejiminin zulmü altında canını vermiş durumda. Ülke nüfusunun neredeyse yarısı mülteci durumuna düştü. Hem ülke içerisinde hem de ülke dışarısında. Yani şuan Suriye'nin nüfusu 23-24 milyonlardan 15-16 milyona inmiş durumda. Eğer bu katliamlar hız kesmeden devam edecek olursa, bu nüfus şuana kadar ülke dışına oluşmuş göçmen dalgası kadar bir göçmen dalgası daha oluşturabilir. Bu da birkaç milyon insandan bahsettiğimiz anlamına geliyor. Bunların yüzde 80-90'ı öncelikle Lübnan, Irak, Ürdün ve ağırlıklı olarak da Türkiye'ye canını kurtarmak için kaçan insanlardan oluşuyor. Krizin birinci veçhesi bu. Derin, ağır bir mülteci krizinin ortaya çıkması. İkinci veçhesi de, çok yoğun bir katliamın devam etmesi ve Esed-Rusya-İran ekseninin tırnak içinde kazanacağı bir denklemde ancak milyonlarca insan hayatını kaybeder. Yine milyonlarca insan göçmen durumuna düşerse, böyle bir acımasız zaferden bahsedebileceklerini düşünüyoruz. Dolayısıyla bunlara mani olmak için, Türkiye elinden gelen hem diplomatik hem de son günlerde askeri hareketlilik içerisine girmiş durumda. Biz şunu üzülerek görüyoruz; krizin başından Mart 2011'den beri yıllar geçti, dile getirdiğimiz, öngördüğümüz ne varsa doğru çıkmıştır. Çünkü hem jeopolitik olarak hem ahlaki olarak durduğumuz pozisyon bölge gerçeklerini bilen ve vicdana sahip olan bir pozisyondan ibarettir. Biz, krizin ilk gününden beri bu katliamlar yaşanmasın diye öncelikle Baas rejimine pozisyon değiştirmesini, yaklaşımlarını değiştirmesini tavsiye ettik. İlk siyasi çözüm önerisini getiren Türkiye'dir. Aylarca sürmüştür. İlk siyasi müdahaleyi yapan Türkiye'dir. Ama Baas rejimi, tıpkı yine bu ay içerisinde bundan 34 yıl önce 1982'de Hama'da yaptığı katliamlara benzer bir yolu izlemeyi tercih etmiştir. Ve yüz binlerce insanı katlederek, isyanı bastırabileceğini düşünmüştür. Maalesef şuan gerçekten sıkıntılı bir durumdayız" ifadelerini kullandı.

"PYD DENİLEN ÖRGÜT, BAAS REJİMİ TARAFINDAN İCAT EDİLMİŞTİR"

Özhan, PYD örgütünün 2011'de icat edildiğini belirterek, şunları söyledi: "Daha da üzücü olan başka bir mesele de, PYD meselesidir. Malumunuz PYD denilen örgüt, 2011 öncesi varlığından beri kimsenin haberdar olmadığı, daha doğrusu olmayan, 2011 ile beraber icat edilmiş, oradaki ne Suriyeli Kürtleri temsil eden ne de o coğrafyadaki başka bir ulusu temsil eden; aksine Baas rejimi tarafından yaşanan isyanı kirletmek ve bastırmak için kullanılmak üzere icat edilmiş, ucuz bir araç olarak sahneye sürüldü. 2011'de isyan çıktığında Kürt'lerinde yoğunlukla yaşadığı bölgelerde 15-16 tane Kürt partisi vardı. Öncelikle bu partilere, bu hareketlere yoğun bir şekilde saldırılar düzenledi. Onlarca kişi suikasta kurban gitti. Ve on binlerce kişi başta Irak ve Türkiye olmak üzere göçmen durumuna düştü. Bunların neredeyse tamamı Kürt'tü. Dolayısıyla ilk temizlenen orada, ilk nüfus hareketliliği yaşatılan bölge ve nüfus Kürtler oldu. Ardından da Rusya, İran ve Esed rejiminin desteğiyle kendisine açılan alanda ilerlemeye başladı. Uluslararası af örgütünün de kayıtlarına girecek şekilde etnik temizlik suçları ve katliamlar işledi. Bunlar bütün o Al Jazeera bölgesinden Afrin'e kadar olan sınırda onlarca köyde, ilçede yaşanmış olan cürümlerdir. Maalesef Esed rejiminin altında uzun yıllar en büyük zulmü görmüş olan Kürtler, bu PKK ve uzantısı örgüt marifetiyle birde yetmiyormuş gibi Baas rejimine isyan dalgası yaşanırken, onunla işbirliği içerisine girecek akıl almaz bir pozisyonun ortasında buldular kendilerini. Ve gerçekten hem Arap kardeşlerinin yanında hem Türkmen kardeşlerinin yanında onların yüz binlercesi katledilirken, bu PKK kirinden ve belasından dolayı birde hain damgası yer duruma düştüler. En üzücü olan kısmı da maalesef burasıdır."

"BUNLAR, DEVRE MÜLK TERÖR ÖRGÜTÜ"

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki YPG hedeflerini vurmasını da değerlendiren Özhan, "Bu PYD tarzı örgütler, buranların herhangi bir aklı, ahlakı veya vicdanı bulunmaz. Bunlarda sadece zeka bulunur. O da çok kullanışlıdır, taktiksel olarak. Şuanda PKK'da, PYD'de bir taşeron örgüt bile değiller. Ben bunlara devre mülk terör örgütü diyorum. Kimin ne zaman kiraladığını bile biz bilmiyoruz. Aynı anda İran'la, Esed rejimiyle, Rusya'yla, Amerika'yla iş tutabilen her şeye, her birisine başka bir kiralama hizmeti veren bir yapıdan bahsediyoruz. Dolayısıyla böyle bir yapının ortaya karakterli, ahlaklı, vicdanlı veya ciddi bir siyaset koyması mümkün değil. Kim nereye, nasıl uzanmasını istiyorsa, o hizmeti elinden geldiğince vermeye çalışıyor. Ama bunun maliyeti bölge halklarına başta da maalesef Kürtlere oluyor. Türkiye çok açık bir şekilde bu örgütün hem muhalefete saldırmasını hem sivillere karşı katliam uygulaması karşısında sessiz kalmayacağını beyan etmişti. Bu beyanların ciddiye alınmadığı oradan da askeri anlamda müdahale gerçekleşeceğini söylemişti. Maalesef bu beyanlar ciddiye alınmadı ve gereken askeri müdahale yapıldı. Olayın çok karmaşık bir tarafı yok. Sayın Başbakanımızın da Cumartesi günü ifade ettiği çok açık bir şekilde üç tane temel kırmızı çizgi koydu. Bu kırmızı çizgi, daha öncede defalarca tekrarlanmıştır. İşte şuan ismi dem konulmuş bir şekilde Azez'in etrafında kesinlikle bulunmaması gerektiği, muhaliflere ve sivillere saldırmaması gerektiği ve aynı şekilde Rusya destekli operasyonlar sonrası alan ele geçirmeye çalışmaması gerektiği çok açık bir şekilde söylenmişti. Bunları yaptığı sürece de, askeri müdahalenin olacağı söylemişti. Cumartesi ve Pazar günü yoğun bir şekilde bu müdahaleler yapıldı. Bakın şuan PYD'nin saldırdığı yerler ve saldırdığı gurupların tamamı muhaliflerden oluşuyor. Ama bunların çok güzel bir DAİŞ maskesi var. Dünde hemen yaptıkları açıklamada, DAİŞ orada olmadığını dünya alem bildiği için hemen yedek bir örgütleme Nusra ile savaştıklarını iddia ediyorlar. Bu tabi trajikomik bir açıklama. Ama şöyle cevap vermek lazım; eğer bunlar gerçekten Nusra'yla, DAİŞ'le savaşıyorlarsa, muhalefet ve sivillerle hiçbir işleri yoksa, Türkiye'de DAİŞ'i bombalamıştır, başka da bir şey yapmamıştır" diye konuştu.

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

9 yorum yapılmış

  • Ali erdem (8 yıl önce)
    Malatya ya yapılan yeni stadın ismi MALATYA KAYİSİ ARENA İNÖNÜ SPOR KOMPLEKSİ olsun
    0
    0
    Yanıtla
  • Emre Polat (8 yıl önce)
    Ondört yılda çevreyolu altına hiçbir hizmet gitmedi garibanlık ve haksızlıklar dışında
    0
    0
    Yanıtla
  • cd (8 yıl önce)
    çevre yolunun altına belediye binası ve hastane taşınmalıdır.
    0
    0
    Yanıtla
  • murat (8 yıl önce)
    sayın taha Özhan, Malatya'da yaptığı yanlış icraatlarla ak partiye oy kaybettiren büyükşehire ve zeki sarılar'a müdahale edin lütfen, yarın çok geç olabilir. dost acı söyler.
    0
    0
    Yanıtla
  • malatyalı (8 yıl önce)
    arkadaşlar hangi siyasetci sözünde durdu ki bunların yani akp lilerin sözünde dursun siyasetcinin işi yalan yalan söylemiyen zaten vekil seçmiyorlar iyi bir yalancı olmanız lazım
    0
    0
    Yanıtla
  • Benim rumuzumu kullanmışın
    0
    0
    Yanıtla
  • cihangir (8 yıl önce)
    Taha Ozhan iyi ki bakan olmamış. Bakanlığı kesinlikle hak etmiyor. Verdiği sözü tutmayan, vatandaşla muhatap olmayan, kendisine ulaşılamayan bir insan. Kibrin ve tamahin sahikalarinda yaşıyor. Sadece kendisi değil, babası da çok yüksekten bakıyor insanlara. Makam ve şöhretin bir insanı nasıl değiştirdiğini gösteren en güzel örnek. Veren Allah, almasını da bilir efendi!
    0
    0
    Yanıtla
  • malatyalı (8 yıl önce)cihangir isimli kullanıcı yorumuna
    Allah vekil sana katılıyorum.Net tarif ettiniz.
    0
    0
    Yanıtla
  • ali toy (8 yıl önce)
    Evraklarımı aldınız 8 ay geçti dönmediniz.hiçmi bir araştırma olmadı mağdurum.
    0
    0
    Yanıtla