SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Zayıf Karneye Aşırı Tepki Vermeyin'

0
Güncellendi - 2020-01-17 00:57:18
'Zayıf Karneye Aşırı Tepki Vermeyin'
A- A+ PAYLAŞ

Öğrenciler, 17 Ocak'tan itibaren iki hafta sürecek yarıyıl tatilinin başlamasına gün sayarken, bir yandan da karne günü yaklaştıkça hem öğrencilerin hem de ebeveynlerin stresleri artıyor.

Karnenin bir sonuç olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu süreçte çocukları anlamaya yönelik bir tutum içerisinde olunması yönünde uyarılarda bulunuyor. Ayrıca uzmanlar, velilerin "zayıf" ya da "iyi" karne karşısında verecekleri tepkilerin önemine dikkati çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karnenin anne ve babalara, çocukların bir dönem içerisindeki akademik, sosyal, duygusal ve davranışsal gelişimini gösterdiğini anlattı.

Doç. Dr. Gökten, "iyi" ya da "kötü" karne karşısında vermeleri gereken tepkilere ilişkin anne babalara, "Çocukların olumlu davranışlarını övdüğümüzde ve takdir ettiğimizde o davranışın tekrarlanma ihtimali artar. Karnesi çok iyi olan bir çocuğun anne ve babası duydukları memnuniyeti mutlaka çocukla paylaşmalı, maddi ya da aktivite ödülleriyle bu iyi gidişat ödüllendirilmelidir. İyi bir karneyi anne ve baba takdir etmeli ki çocuk aynı olumlu çabasını devam ettirsin. Ancak kötü bir karne durumunda aile çocuğa yoğun olumsuz tepkiler göstermemeli, bu durumun nedenini çocukla karşılıklı konuşmalıdır. Buna nelerin yol açtığını iyice düşünüp araştırmaları gerekir." önerilerinde bulundu.

"Çocuklarda aktivite ödülleri olumlu davranışı pekiştirmede etkili"

Karne ödülünün ailenin sosyo ekonomik yapısına, çocuğun ilgi ve zevklerine göre değişebileceğini dile getiren Gökten, şöyle konuştu:

"Çocuklara verilecek ödüller maddi ödüller olabildiği gibi, birlikte yapılacak keyifli aktiviteler, arkadaşlarıyla birlikte geçirebileceği zamanlar planlamak, sözel olarak ya da vücut diliyle takdir etmek şeklinde farklı ödüller olabilir. Küçük çocuklarda aktivite ödüllerinin olumlu davranışı pekiştirmede etkisi daha büyüktür. Çocuklar büyüdükçe alınacak maddi ödüllerin pahası da giderek artmaktadır. Burada aile kendi ekonomik olanaklarını değerlendirirken bir yandan da çocuğun gelişimi için emek vermenin ve çalışmanın önemini kavramasının değerini unutmamalıdır. Kolayca, istedikleri her şeye kavuşan çocuklar büyüdükçe çabalamaktan vazgeçerler ve çalışma motivasyonları düşer."

"Yarıyıl tatili için verilen ödevler okul rutininden aşırı kopmayı engelliyor"

Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, yarıyıl tatilinin dinlenmek ve eğlenmek için olduğu kadar karnesi zayıf olan öğrencilerin çalışması ve eksikliklerini gidermesi için de bir fırsat olduğunu söyledi.

Okul rutininden aşırı uzaklaşmanın tekrar düzene girmeyi zorlaştırabileceğini, o nedenle tatil günlerini de organize ederek geçirmenin faydalı olacağını dile getiren Gökten, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yarıyıl tatili için verilen ödevler, eğlenme ve dinlenme dışında da çocuğun gün içinde sorumluluk duygusunun devam etmesini sağlıyor ve okul rutininden aşırı kopmasını engelliyor. Yarıyıl tatilini evde geçirecek çocuklar için günün bazı saatlerini dinlenerek bazı saatlerini ise etkinliklerde bulunarak geçirecekleri planlar yapılabilir. Belirlenen bir saatte de ödevler ve eksik konuların tamamlanması üzerinde durulabilir. Tatile gidecek çocuklar için de döndükten sonraki günlerde daha uzun süreli ödev ve eksik tamamlama yapılabilir. Unutulmamalıdır ki her çocuk için bu planlamalar değişebilir."

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız