SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Reklam

6 Şubat'tan Bu Yana Malatya'da 15 Bin 965 Deprem Oldu

6 Şubat'tan Bu Yana Malatya'da 15 Bin 965 Deprem Oldu
A- A+ PAYLAŞ

Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Özmen, asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bugüne kadar 57 bin 15 sarsıntı kaydedildiğini bildirdi.

Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, AA muhabirine, 6 Şubat 2023'te 04.17'de Pazarcık-Kahramanmaraş ve 13.27'de Elbistan-Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen 11 ilin, bir yıl içerisindeki deprem hareketliliğine ilişkin bilgi verdi.

Dünya genelindeki deprem verilerine göre 2023'te en fazla can kaybının 6 Şubat'taki depremlerde meydana geldiğine dikkati çeken Özmen, "Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ili doğrudan 7 ili de dolaylı şekilde etkileyerek toplam 18 ilde hasara neden oldu. Bu depremler, Türkiye'de son yüzyılda en fazla can kaybına ve yıkıma neden olan, en geniş alanı etkileyen ve en fazla sayıda binanın yıkılmasına ve en fazla ekonomik kayıp yaşatan depremler olarak kayıtlara geçti." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye yüzölçümünün yüzde 14'ü depremden doğrudan etkilendi
Depremlerden doğrudan etkilenen 11 ilde ülke nüfusunun yüzde 16,4'ünün yaşadığına işaret eden Özmen, şöyle konuştu:

"Türkiye yüzölçümünün yüzde 14'ünün doğrudan etkilendiği 11 ilde, 6 Şubat 2023'ten bu yana 57 bin 15 deprem meydana geldi. Yani deprem bölgesi günde ortalama 156, haftada 1096 ve ayda 4 bin 751 depremle sarsıldı. 6 Şubat 2023'ten bugüne son bir yılda 20 bin 761 deprem ile en fazla sarsıntının meydana geldiği il Kahramanmaraş oldu. Bu verilere göre Kahramanmaraş, günde ortalama 56, haftada 399, ayda 1730 deprem yaşadı. Depremlerin en fazla görüldüğü diğer iller ise 15 bin 965 sarsıntıyla Malatya, 6 bin 104 sarsıntıyla Adıyaman ve 5 bin 105 depremle Adana oldu."

Özmen, afete dirençli kentler oluşturmanın ve afete hazırlığı en üst seviyeye çıkarmanın yolunun eğitimden geçtiğinin altını çizerek, "Afetlerle etkin bir şekilde mücadele edebilmek için toplumun bütün kesimlerinin afet ve afet yönetimi konusunda eğitilmesi, bunun sürdürülebilir bir şekilde, sürekli geliştirilerek, doğru eğitim materyalleriyle, konusunda uzman kişiler tarafından yapılması gerekir." diye konuştu.

Afet yönetimi, üniversitelerde seçmeli ders olsun önerisi
Kamu kurum kuruluşları ve belediyelerdeki ilgili personele, üniversitelerde afet yönetimiyle ilgili eğitim verilmesinin önemine dikkati çeken Özmen, üniversitelerin de afet ve afet yönetimi eğitimi konusunda öncü rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı.

Özmen, şunları kaydetti:

"Üniversitelerde, afet ve afet yönetimi konusunda seçmeli ve/veya zorunlu dersler koyarak kamu yönetiminden mühendisliğe, hukuktan sağlığa kadar her branştaki öğrencinin bu eğitimleri alması sağlanmalıdır. Çünkü afetlerle ilgili hazırlanan bütün raporlar afetlerin sayısında ve sıklığında artış olduğunu ve ilerleyen yıllar içinde de bu artışın süreceğini göstermektedir. Bu olası afetlerle en etkin bir şekilde mücadele edebilmek, afet risklerini en aza indirebilmek ve olası afetlere karşı en iyi şekilde hazırlık yapabilmek için bu konuda yetişmiş insan gücüne ihtiyaç vardır."

Özmen, üniversitelerdeki "Acil Yardım ve Afet Yönetimi Lisans" ve "Acil Durum ve Afet Yönetimi Ön lisans" programlarının, ders müfredatı, eğitim materyalleri, nitelikli akademik personel ihtiyacı ve istihdam alanları gibi sorunlarının giderilerek, bu bölümlerdeki eğitim kalitesinin en üst seviye çıkarılıp, ülke ihtiyaçlarını karşılayacak konuma getirilmesi gerektiğini de belirtti.

Afetlerle mücadelenin bir diğer önemli adımının da mekansal planlar olduğuna işaret eden Özmen, "Bu planlar hazırlanırken afet tehlike ve risk haritalardan yararlanılmalı, yerleşime uygunluk değerlendirmesi buna göre yapılmalı ve afet tehlike ve riski yüksek olan yerlerin imara açılması önlenmelidir." ifadelerini kullandı.

Ankara, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

2 yorum yapılmış

  • Atıf Hoca (3 ay önce)
    Sorumluların mucize çıkışyolu" yüzyılın felaketi" cümlesini dillere pelesenk ederek mevzuyu kapatmak, bu cümle her türlü ihmalkarlığın üzerini örttü, halbuki örneğinJaponya'da hemen her sene oluyor bu tarz depremler orda bişey olmuyor, adamların bize iş yapan mühendisleri bir hesap hatası yapsa canına kıyıyor bunu iyi birşey olduğu için değil işlerini yaşamsal ibadet gibi gördükleri için söylüyorum, bizde her zamanki gibi geçmişten günümüze bir tane belediye yetkilisinden hesap sorulmadı.Selahattin bile TV de canlı yayında biz ölülerimizi nizami gömdük diyerek krizi nasıl yönettiğinden övünmese, bir toplantıdaki insanlar azdığı için bu deprem oldu saçma beyanı olmasa ve muhtemelen rakibi olacak eski vekilin ekibi bunu medyaya servis etmese ona da bişey olmazdı o gidince toplu vitrin değiştirdiler Güder de arada kaynadı.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Has Malatya 'lı (3 ay önce)
    Dünya tarihinde böyle birşey yok.. Rabbım artık sakinlik versin, 2020 den sonra globalden başlayan bir çok sıkıntı bitmek bilmeyedi.. 2024 te de peşimizi savaş ve kıtlıkta eklenerek daha kötü olacak gibi Allah yardımcımız olsun
    %43
    %57
    Yanıtla