SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Kayısı Çekirdeğinin Tatlısı Tedavi Ediyor'

0
Güncellendi - 2021-06-22 01:11:16
'Kayısı Çekirdeğinin Tatlısı Tedavi Ediyor'
A- A+ PAYLAŞ

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden diyetisyen Arif Kaçan, kayısının çekirdeğinin antimikrobiyal, ağrı kesici, yaşlanma karşıtı ve iltihap önleyici etkilerinin bulunduğunu ve tatlısının kalp hastalıklarından koruduğunu belirterek, acısının ise siyanür zehirlenmelerine yol açabildiğini bildirdi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada konuya ilişkin değerlendirmeleri yer alan Kaçan, kayısının, içeriğindeki E vitamini sayesinde kırışıklıklara, güneş ve yaşlılık lekelerine karşı cildi koruduğunu anlattı.

Tatlı kayısı çekirdeğinin özellikle kalp hastalıkları, öksürük ve astım gibi hastalıkların tedavisinde veya önlenmesinde de kullanılabileceği bilgisini veren Kaçan, şu açıklamalarda bulundu:

"Kayısının kurusu, yaşı hatta çekirdeğinin bile sayısız faydası bulunuyor. Antimikrobiyal, ağrı kesici, yaşlanma karşıtı, iltihap önleyici ve tam bir antioksidan deposu olan tatlı kayısının çekirdeği, kalp ve cilt sağlığı açısından faydalı. Acı kayısı çekirdeği için aynı durum söz konusu değil. Acı kayısı çekirdeği yüksek amigdalin içeriği nedeniyle siyanür zehirlenmelerine yol açabilir. Özelliklere çocuklara acı kayısı çekirdekleri verilmemeli."

- "Günde 8 tanesi kalp krizini önlüyor"

Arif Kaçan, kayısı çekirdeğinin yüksek tansiyona karşı koruyucu etkisinden ve kan basıncını düzenlemedeki rolünden bahsederek, şu bilgileri verdi:

"Tatlı kayısı çekirdeğinin yeterli miktarda düzenli olarak tüketilmesi kan basıncını düşürür ayrıca ateroskleroz ve kalp krizi gibi olumsuz durumların oluşumunu azaltabilir. Kayısı çekirdeklerinin günde 6 ila 8 adet kadar ara öğün veya diğer gıdalarla karışımlar oluşturarak tüketilebilir. Tatlı kayısı çekirdeklerindeki amigdalin zehirlenme yapacak düzeyde değildir. Kuru kayısı yaş kayısıya oranla daha fazla enerji, protein, diyet lifi, potasyum ve demir içeriğine sahiptir. Kuru kayısı yaş halinin sağladığı bütün faydaların yanı sıra içerdiği yüksek demir sayesinde kansızlığa karşı korur, yüksek lifiyle kabızlığı önler ve giderir."

Kaçan, özellikle diyabet hastalarının kan şekerlerinin yüksek seyrettiği dönemde kuru kayısı tüketimine dikkat etmeleri gerektiği konusunda uyardı.

- "Tazesi şeker hastalarına daha faydalı"

Diyetisyen Arif Kaçan, diyabet hastalarının kurusu yerine yaş kayısıyı tüketmelerinin daha uygun olacağını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Taze kayısı içerdiği besleyici sükroz, glikoz, fruktoz ile yüksek oranda antioksidan bileşenler olan B-karoten, A, E, C vitamini, potasyum, demir, fosfor, magnezyum minerallerinden zengindir. Potasyum minerali sayesinde kalp, A vitamini ve beta karotenle de göz sağlığını koruyor. Diyabet hastaları için sağlıklı bir ara öğün alternatifi olan kayısının kan şekerini ani yükseltmemesi için kayısı ile birlikte süt ürünü ya da küçük miktarda kuruyemiş tüketebilir."

Kaçan, böbrek hastalarının yüksek potasyum değerini sahip kuru kayısıyı dikkatli tüketmesi gerektiğini kaydederek, "Özellikle serum potasyum değerleri yüksek olan böbrek hastaları ve potasyum kısıtlı diyet alan hastalar tüketimde dikkatli olmalı. Serum potasyum değeri yüksek olan ve potasyum kısıtlı diyet yapan hastaların kuru kayısı tüketmeleri önerilmez." ifadelerini kullandı.

Yaş kayısıyı mevsiminde tüketmek gerektiğini vurgulayan Kaçan, kabızlık için kayısı tüketenlerin akşamdan ılık suyun içine koyup sabah yumuşak halini yiyebileceğini ve suyunu içebileceğini, daha etkili olabilmesi için tam tahıl ve kefirle hazırlanan karışımlara ilave edilebileceğini anlattı.

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız