SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Reklam

"Malatya'da Rezerv Alanın Ne Olacağını Kimse Bilmiyor"

A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Malatya’nın Türkiye’de sesi duyulan marka bir şehir olması için elimden geleni yapacağım” dedi.

Milletvekili Ağbaba, Malatya’daki temasları kapsamında Akçadağ ilçesini ziyaret etti.

Akçadağlılara 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür eden Ağbaba, “Akçadağ’da, büyükşehir adayı olarak en çok oyu biz aldık. Akçadağlılara teşekkür ediyorum. Akçadağ belediye başkanlığı için çok iddialıydık ama maalesef hem bizden kaynaklı hatalar hem de çeşitli gerekçelerden dolayı seçimi kazanamadık” dedi.

“CAM TAVANI TUZLA BUZ ETTİK”
Milletvekili Ağbaba, Akçadağ ve Malatya için çalışmaya devam edeceklerini belirtti. “Sorumluluğumuz eskisinden daha yüksek” diyen Ağbaba, şunları kaydetti:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak 1977’den sonra en yüksek oyu aldık. Genel Başkanımız Özgür Özel’in de değimiyle; Türkiye’de yüzde 25’lik cam tavanı tuzla buz ettik. Malatya’da da aynı şekilde bir türlü aşamadığımız cam tavanı tuzla buz ettik.”

Türkiye’de ve Malatya’da farklı siyasi görüşten insanlarla, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabanındaki sosyal demokratların CHP’ye oy verdiğini dile getiren Ağbaba, genç ülkücüler ve demokratların CHP’nin yeni siyasi biçimini sahiplendiğini anlattı.

“MALATYA’NIN SORUNLARINI DİLE GETİRİP ÇÖZECEĞİZ”
Partinin yeni siyasi anlayışı benimsediğini ve bundan sonrada bunu devam ettireceğini kaydeden Ağbaba, “Sadece kendi tabanımıza değil tüm Malatya’ya karşı sorumluluğumuz var. Büyük bir sorumluluğumuzun olduğunun bilincindeyiz. Kimseye kılık kıyafetinden dolayı ön yargı duymamak gerekiyor. Gençler, Malatya’daki bütün önyargıları tuzla buz etti. Seçim döneminde gençlerin büyük emek ve katkıları oldu. Gençlere karşı yapacağımız işler ve sorumluluğumuz var. Bütün Malatya bilsin ki; onların sorunlarına daha fazla sahip çıkan bir milletvekilleri olacak. Malatya’nın her derdini ve sorununu hem takip edeceğiz hem dile getireceğiz hem de çözeceğiz” dedi.

“MALATYA’NIN TÜRKİYE’DE SESİ DUYULAN MARKA BİR ŞEHİR OLMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIM”
“Malatyalılar bize eskisinden daha güçlü bir görev verdi” diyen Ağbaba, şunları söyledi:

“1977’den sonra en yüksek oy oranına eriştik. Bundan sonra artık kimse Malatya’yı sahipsiz görmesin. Malatya’yı yönetenlere de söylüyorum; her en enselerindeyiz ve yaptıkları her şeyi takip edeceğiz. Malatya’nın eksiği, noksanı, yapılmayan işleri olur ya da bir haksızlığa uğrar, enselerindeyiz. Malatya için çalışmaya devam edeceğiz. Seçimden önce söyledik, şimdi de söylüyoruz; biz Malatya’yı birleştireceğiz. Farklı siyasi görüşten, düşünceden, inançtan herkesin temsilcisi olacağız, dertleriyle dertleneceğiz, sorunlarını dile getireceğiz. Malatya’nın Türkiye’de sesi duyulan marka bir şehir olması için elimden geleni yapacağım.”

“MALATYA İÇİN ÇALIŞIP, ÇABALAYACAĞIM”
Milletvekili Ağbaba, Malatya’da seçimi kazanamamasından dolayı herhangi bir kırgınlığı ya da küskünlüğünün olmadığını ifade ederek “Tabii ki Malatya için bir üzüntüm var. Malatya seçimi kazansak, kısa sürede daha farklı bir Malatya oluşturabilecektik. Türkiye’nin ilgisini Malatya’ya çekecektik. Ama şunu bilin ki bundan sonrada ilgimiz devam edecek. Gençler, çocuklar ve Malatya için çalışacağız. Hiç kimse moralini bozmasın, umutsuzluğa kapılmasın hep beraber daha güçlüyüz. Adaylığımız bile farklı siyasi anlayıştan olan insanları bir araya getirdi. Eskiden ‘Ülkücüyüm, milliyetçiyim, muhafazakârım, solcuyum” diyen insanlara bir arada olduk. Gittiğimiz her yerde bozkurt, Rabia ve zafer işareti yapan kardeşlerimizi bir araya getirdik, aynı hedef için odaklandık. Hedefimiz; Malatya’ydı. Haksızlığa uğrayan, yok sayılan, depremde çivi bile çakılmayan Malatya ortak hedefimizdi. Bir ortak hedefimizde; Malatya’nın ve gençlerin geleceğiydi. Gençler, Türkiye’deki seçim sonuçlarıyla umutlandılar. Maalesef hala sorunlar devam ediyor. Liyakatin yok sayıldığı, gençlerimizin mülakatla elendiği bir dönemi yaşıyoruz ama bunların hepsinin üzerine gideceğiz. Biz kavga etmek için gelmiyoruz, kimseyle kavga etmeyeceğiz ama Malatya’nın hakkı içinde kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Belediye başkanlığı adaylığım sürecinde partimin rozetini çıkarıp, “Herkesin adayıyım” demiştim, aynı rozetle geziyorum ve hangi siyasi görüşten olursa olsun bütün Malatya’nın milletvekili olarak büyük bir sorumlulukla hareket edeceğim. Malatya için babamı tanımam, Malatya için çalışıp, çabalayacağım. Malatya için muhalefet milletvekili olarak değil büyük bir sorumluluk almış kardeşiniz olarak çalışmaya devam edeceğiz. Festivaller yapacağız” diye konuştu.

“REZERV ALAN BELİRSİZLİĞİ SÜRÜYOR”
Malatya’nın Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra büyük bir belirsizlik içinde olduğunu dile getiren Ağbaba, “Malatya’da rezerv alanın ne olacağını hala hiç kimse bilmiyor. Bu konuda siyasi torpillerin döndüğü iddiasını da yakından takip ediyorum. Kim bir haksızlık yaparsa, siyaseten “Güçlüyüm” deyip köşe başlarını tutmaya çalışırsa onu sadece Malatya’ya değil Türkiye’ye rezil ederim. Fakir fukaranın hakkını kim yiyorsa, sahipsiz diye kim insanları yok sayıyorsa o yok sayanları hem Malatya hem de Türkiye’ye rezil ederim. Herkes bu adımları atarken dikkat etsin. Malatya’da rezerv alan ilan edilirken “Eski vekilin binasını yıkmayalım, bunun sahibi yok sağlam binayı yıkalım” diye bir düşünce yok, bunların hepsini takip ediyorum” dedi.

18 MAYIS’TA MALATYA’DA KONSER OLACAK
Milletvekili Ağbaba, Malatya’ya bir söz verdiğini ve bunu yerine getireceğini belirterek “Malatya ve gençlerimizin moral bulması, yıkılan psikolojimizi biraz düzeltmek için etkinlikler yapacağımızı söylemiştik. 18 Mayıs’ta Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin arkasındaki meydanda Türkiye’nin tanınmış sanatçıları gelecek ve konser verecek. Malatya’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı hep birlikte kutlayacağız. Yıkılan psikolojimizi düzeltmek için bu etkinliklere devam edeceğiz. Malatya’da eksiklerin takipçisi olacağız, sorunları çözmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

“GENEL BAŞKANIMIZ, CUMHURBAŞKANINA SORUNLARI İLETTİ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı görüşmeye de değinen Ağbaba, “Türkiye içinde çeşitli laflar söyleniyordu ama değişimin ne anlama geldiğini bu seçimde gördük. Sandığa küsen, umutsuzluğa kapılan insanlar sandığa gidip oy kullandılar, değişimin büyük coşkusuyla Cumhuriyet Halk Partisi 1977’den sonra ilk kez büyük bir oy oranıyla birinci parti oldu. Yüzde 38 oy aldık ve bunun bilincindeyiz. Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanı ile görüştü. Bilin ki bu görüşme, memleketin sorunlarının çözümü için atılan bir adımdır. 10 bin lira maaş alan emeklinin derdini çözmek, atanamayan öğretmenler, mülakat nedeniyle elenen gençler, yoksullar, asgari ücretle geçinmek zorunda olanlar için atılan bir adımdır. Biz kimseyle kavga etmeyeceğiz diyalog içinde olacağız, mücadele edeceğiz. Genel başkanımız ve MYK’mız bu duyarlılıkla devam edecekler. Yapılan görüşmede de bunlar konuşuldu. Memleketin sorunları, dertleri konuşuldu, Türkiye’nin birinci partisinin lideri tarafından sorunlar cumhurbaşkanına iletildi” dedi.

ÖZGÜR ÖZEL MALATYA’YA GELECEK 
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kısa bir süre sonra Malatya’ya davet edeceklerini ifade eden Ağbaba, Özel’in Malatya’da bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunacağını söyledi.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

9 yorum yapılmış

  • Asım (1 hafta önce)
    Zorlama sosyal proje değil zorbalık olur.biri her türlü; güçlendirme başvurusu yapıp bilim uygun olmuyorsa yerinde dönüşüm başvurusu da yapıp ruhsat için onay beklerken,aylar öncesinden,birden bakan beyin bütün sözleri hemen yalana evriltecek rezerv alan yaygarasıyla devlerin cücelere üstten baktığı gibi kentsel dönüşüm uygulamasını zorlamayla ben yaptım oldu ben dedim olduyla zorbalık rolü başlıyor.vatandaş yerinde dönüşümle evini yapmak isterken engellenirken, öteki uyanık tipler ne güçlendirme ne yerinde dönüşüm başvurusu olmadığı halde ağır hasarlı yerini rezerv dışı bıraktırıp sayısız konut bekleyen kahrolmuş vatandaşlarımızın hakk gaspına da sebep olacak şekilde tokiden evlerini alacak ve bu arada arsasını ihya edip kat karşılığı yaptırarak yine dairelerini alacak.sen sade ve haklı isteğin olan güçlendirme, yerinde dönüşümü dahi talep ettiğin başvurduğun halde zorla engelleneceksin.bu adi bir yaklaşımın dayatması olur ki insan olan kabul edemez.rezerv alan dışında kalkması evini güçlendirmek ve ya yerini kendi yapıp toki dairelerine el uzatmasa ne mutlu.çünkü her fırsatta hak sahipliği herkes için bir tane değil mi.ama maalesef öyle değil.kısacası rezerv alan dayatması tam bir barbarlıktır.kimse kusura bakmasın istemek en doğal hak olduğu gibi istememekte en insani haktır.bakanlığın zorlaması zorbalıkla eş değerdir.hukukuk üstünlüğü bu ülkede sözde olmamalı.bizler 3 yıl öncesine kadar bir ev yapmaya zorda olsa güç getirebilecek iken yaşatılan ekonomik buhranın sorumlularının beyzadeler,karunlar, Hamanlar gibi yaşayanların yönettiği ülkede de hukuğun da işleyeceğine inanmak fazla iyimserlik olur.Ankara nın soyluları, ülke ekonomisine yaşatılan şiddetli sarsıntılarla depremin çok büyük acılarını dahi unutturacak kadar mahir oldukları için onlara minnettar olmamak nankörlük olur.ne yani yalana mı sığınalım.yapılan rezillikler gerçek değil yalan söyledik iftiralar attık diye nedamet mi getirelim.Ya hu bir talan bir israf bir yolsuzluklar diyarına çevrilen ülkede her şey muazzam bir şekilde iyi gidiyor ne ehil yöneticilerimiz mi var diyelim.ne kira yardımı,ne konut yapım yardımı ne de depremde yardım tırları yola revan olaydı.deprem öncesi ekonomik buhrana dahi rahmet okutur hale getirenler....yeter ki ekmek 2.5 lira,et 140 TL, aylık kiralar 1500-2000 lira, inşaat maliyeti 500-600 bin olaydı da.ya hu devlet ne yapsın devasa zorluklar ve hiç mi hiç kolay olmayan işler.iyi de vatan millet sakarya hep bize azınlığa da sefası.nerde adalet,hukuk, eşitlik nerde
    0
    0
    Yanıtla
  • Adem (1 hafta önce)
    Rezerv alan uygulaması maddesi-Proje alanı ilan edilmeden önce yerinde dönüşüm projesi kapsamında ruhsat alınan parsellere nasıl bir uygulama yapılacak? Cevap: Proje alanından çıkarılacak, çıkarılamaması halinde ise korunmaya çalışılacaktır. Bu nasıl bir akıl tutulması örneği.şimdi biz aile binasını yerinde dönüşümle nasip olursa yapabilmek için 4 ay önce tek başvuru yolu olan e-devlet üzerinden çevre şehircilik bakanlığına başvuru da bulunduk.güçlendirme için de 5 ay önceden belediyeye müracatımız var.ne garip bir durum ki sanki kendi kendimize ruhsat mı vereceğiz tarzı bir uygulama akıl tutulması değilde nedir.adam ruhsatını almışsa konut rezerv alanından isterse çıkar ya da yapısını güçlendirir veya alanı muhafaza edilir diyen uygulama,ruhsat başvurusunu aylar öncesinden yapanlara da hak gaspına yelteniyorlar.rezerv alan ilan edilmeden önce güçlendirme ve yerinde dönüşüm başvurumuz olduğu halde ruhsat verecek olan bizzat çevre şehircilik bakanlığı olduğunu bilmiyorlarmış gibi,ruhsat vermede zamanımızı heba eden kendileri iken,geç kalmış ve hizmet verememesinin cezasını bize yaşatmak isteyen akıl saygı duyulacak bir akıl değildir.bu duruma, bizim gibileri zorla rezerv alanına dahil etmek isteyen projeye sosyal değil zorbalık projesi denir.çünkü kimse kimsenin hakkını gasp edebilir mi.isteyen dahil olur isteyen olmaz.adı üstünde sosyal proje zorbalık projesi değil.kaldı ki 4 ayda yerinden dönüşüm uygulaması başvrumuza ruhsat veremeyen, geciktiren bakanlığın bizzat kendisi iken ,güçlendirme ruhsatının gecikmesine sebep olan bizzat yine bakanlığın ve belediyenin ta kendisiyken,konut rezerv alanından çıkmanın veya yerini muhafaza etmenin yolunu ruhsat almaya bağlayan akıl bize zorbalık yaparak ne elde etmeğe çalışıyor.onlarca kez bakanın bizzat kendisi gelin evinizi devletimizin destekleriyle güçlendirmeyin yıkın ve yerinde dönüşümle evinizi inşa edin diyen bakan yine de isteyen güçlendirsin diyen bakan, hem zamanımızı hem de söz verdiği halde yerinden dönüşüm başvurumuz aylar öncesinden olmasına rağmen,sanki kendi kendimize ruhsat veren bizzat bizmişiz gibi, kendilerinin hatalarını ve geciken hizmet sorunlarını bize bağlayarak,zorlamayla hakkımızı gasp etmeye çalışanlar sosyal olana değil despotluğa hizmet etmekteler.ne mi yapıyor,savaş sonu ganimet misali sosyal proje yaptığını iddia edenler,zorbalık bir hukuk devletinde olur mu.hukuk adına bir kırıntı varsa tabi olamaz.birde rezerv dışı kalıp hem tokiden ev alan ve arsasını da ihya edenler torpilliler...
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Mehmet (1 hafta önce)
    Zenginlerin adına çok daire olanlar Dükkan sahipleri Ağır hasarlı binaları orta Hasara çevirmek için açtıkları davalarda adeta adrese teslim tuhaf tuhaf kararlar çıkıyor. Sanki birileri Mahkemelere talimat vermiş gibi bir kısmını Orta hasara çevirin . Hükümet bu işlerin altında kalkamayacak gibi görünüyor Bakıyorum Sayın AĞBABA da bunları destekler yönünde beyanatlar veriyor. Var bu işlerde bir şeyler. Fakat şunu kimse unutmasın Hakim bey Aparmanı örneği ortada.
    %34
    %66
    Yanıtla
  • Bilimle yapılan her şey doğru olan tek yoldur.şimdi bilimsel olarak verilecek karar mı doğru, çekiçli bir teknik devlet görevlisinin mi.akıl var mantık var.bu kasıtlı bakış niye.doktorun hastaya bakarak yeterli bilgi sahibi olduğunu iddia edecek hangi akıl var.tetkik analiz veriler mümkün olup olmayacağına göre karar verilecek güçlendirme doğru yola çıkar.bu yola düşman olan bilime de düşman olur.kaldı ki şuan dahi yapılan yeni evler bilim dışı başka bir yöntemle yapıldığını kim iddia edecek.
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet (1 hafta önce)
    Ağır hasarlı binaları gözümün önünde orta Hasara çevrilirken duyarsız kalmandan dolayı sende sanki depremde burda değilmiş gibi açıklama yapman nedeniyle gözümde düştün
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Bülent (2 hafta önce)
    Malatyada TAS kayıp
    %87
    %13
    Yanıtla
  • 101MALATYALI (1 hafta önce)Bülent isimli kullanıcı yorumuna
    Ne tasından bahsediyorsun. Malatya kayıp Malatya!
    %82
    %18
    Yanıtla
  • 101MALATYALI (2 hafta önce)
    Rezerv alan rezilliği ne olacak? Bakan bey bilgi versin bu konuda
    %90
    %10
    Yanıtla
  • REZERV ALAN REZİLLİĞİ (2 hafta önce)
    Haberin başlığı böyle olmalıydı. REZERV ALAN REZİLLİĞİ DEVAM EDİYOR. MALATYALI UYUTULUYOR
    %85
    %15
    Yanıtla