SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Reklam

"Tuğgeneraller Teslim Olalım Dedi Yüzbaşı Kabul Etmedi"

0
Güncellendi - 2017-03-08 18:43:26
A- A+ PAYLAŞ

15 Temmuz Darbe girişiminde Ankara ve İstanbul’dan sonra darbe girişimcilerinin en önemli noktalarından birisi olan Malatya’daki darbe girişimine ilişkin davasının ilk duruşması başladı.

ORGENERALLİKTEN TEK SIRAYA…

Duruşmaya tutuklu sanıklar 2 ayrı cezaevi aracında yoğun güvenlik önlemleri altında getirildi. Snıkların getirilmesi esnasında Özel Hareket Şubesi polisleri çevrede güvenlik önlemi alırken, polis zırhlı araçları da çevreye konuşlandırıldı. Tutuklu sanıkların getirilişi esnasında Jandarma Özel Harekat (JÖH) Timleri de güvenlik önlemi aldılar. Tutuklu sanıklardan ilk indirilen sanık 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti kelepçeli bir şekilde indirilirken, Huduti elindeki kelepçeleri dosyalarla gizlemeye çalıştı. Sanıklar arasında ikinci üst rütbeli eski komutan olan Tümgeneral Avni Angun ise ikinci araçtan ilk indirilen isim oldu. Her iki isimde çevreyi bir süre gözlemdiler. Huduti ve Angun, cezaevi araçlarından indirildikten sonra bekletilerek, tek sıra halinde mahkemenin görüldüğü spor salonuna alındılar.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vedat Koç, duruşmaya iddianamenin özetini okuyarak başladı ve ardından sanıkların kimlik tespitini yaptı. Duruşmaya müşteki olarak Emre Yıldırım, Ramazan Kara, Mustafa Yücel, Serkan Erdemli, Enes Gün ve Ahmet Gün katıldılar.

ÖNEMLİ İSİMLER DURUŞMA SALONUNA GELMEDİLER….

Duruşmaya Malatya darbe girişiminin önemli isimlerinden olan ve tutuklu yargılanan 2. Ordu eski İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, 2. Ordu eski Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş, 7. Ana Jet Üssü’nün eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık, 2.Ordu Plan Hareket Eski Şube Müdürü Albay Bahadır Erdemli, 2. Ordu Eski Harekat Başkanı Albay Erkan Varol, İstihkam Alayı Eski Tabur Komutanı Yarbay Ahmet Üçbudak, 2. Ordu’da görev yapan Binbaşı İbrahim Dede tutuklu bulundukları cezaevlerinden mahkemeye Sesli ve Görüntülü Sistem üzerinden bağlanarak, Malatya’daki duruşmaya gelmediler. Ayrıca tutuksuz sanıklardan terhis olmuş olan Onbaşı Ali G. ise Trabzon’dan makemeye sesli ve görüntülü sistem üzerinden bağlandı.

Tutuksuz sanıklardan ve TSK’dan ihraç edilmen isimlerden olan 2. Ordu eski Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Ersin Yıldırım duruşmada da hazır bulundu.

MÜŞTEKİLER DİNLENDİ…

Müşteki Emre Yıldırım; darbe girişimi günü park halindeki şirketin kendisine zimmetli aracın üzerinden ZPT’nin geçerek zarar verdiğini söyledi. ZPT’nin sürücüsünden şikayetçi olduğunu ve bundan sonraki duruşmalara katılmak istemediğini söyledi.

Müşteki Ramazan Kara¸ “Darbe girişimin günü aşağıya inip evimin önünde park halindeki aracıma binmek istedim, ancak ZPT gelerek üzerinden geçti. Eğer araca binmiş olsaydım benimde üzerimden geçecekti. “ dedi.

Müşteki Mustafa Yücel, “Darbe girişimi olduğu gün, ZPT, apartmanımıza ait istinat duvarını ve giriş kapısına zarar verdi. Zararımız Valilik tarafından karşılandı. ZPT sürücüsünden şikayetçiyim.” dedi.

Müşteki Serkan Merdivenli, “Bana ait olan aracımın içerisinde park halinde beklerken darbe teşebbüsünün olduğu gün ZPT, aracımın sol arka köşesine çarptı. Aracım zarar gördü. Valilik tarafından zararım giderildi. ZPT sürüsünden şikayetçiyim.” dedi.

Müşteki Abdullah Gün; “Enes Gün benim oğlumdur. Oğlumun yaralandığını sonradan gördüm. Darbe teşebbüsünün olduğu gün oğlum 2. Ordu’nun önünde iken, 2. Ordu’dan açılan ateş sonucunda yaralandı. Şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum. “ ifadelerini kaydetti.

Müşteki Enes Gün, “Evde televizyonu izlerken ailece darbeyi duyduktan sonra ailemle dışarı çıktım. Valilik önüne geldik. 2. Ordu’nun önünde bir hareketlilik olduğunu duyunca ve bomba atılmış olabileceğini duyunca vatanı savunmak adına 2. Ordu Komutanlığı önüne gittiğim sırada birkaç el ateş sesi duydum. Olayı daha iyi görebilmek ve darbecilerden korkmadığımı gösterebilmek için orada bulunan bir kamyonun üzerine çıktım. Ben kamyonun üzerinde iken bize doğru ateş açıldı. Kulağımın yanından 5-6’kez mermi geçtiğini hissettim. Bunun üzerinde kamyonun üzerinde benim dışımda kimse yoktu. Aramızda 70-80 metre mesafe varken, askeri kıyafetli kişiler bana ateş açtı. Yanlarında 3 kişi vardı ama ben tam emin değilim. Ben kamyonun kasasında iken elimde silahım yoktu, elimde taş ve sopa gibi şeylerde yoktu. Sadece vatanımı savunmak için oraya çıktım. Dolayısıyla karşı tarafından bana yapılan ateş savunma amaçlı değildi. Sol karın boşluğumdan vurulduğumu hissettim ve kamyonun kasasından aşağıya doğru düştüm. İçerden yapılan ateş tamamen nişan alınarak yapılıyordu. Ben bana ateş edenlerden şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum.” diye konuştu.

Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.

“BİNBAŞI, BİZE, “BENİM KURŞUNUMLA MI ÖLMEK İSTİYORSUNUZ, ATEŞ AÇACAKSINIZ’ DEDİ”

Mahkeme tutuksuz sanık Er Soner Kaya’yı dinledi. Sanık Kaya, darbe girişimi gecesi saat 02.30’da nöbete gittiğini söyleyerek, kendilerine Yüzbaşı Kemal Keskin tarafından ateş emri verirliğini belirterek, “Havada drone uçuyordu. Yüzbaşı Kemal Keskin, emir verdi, ‘drona ateş açın.’ diye, 2-3 el ateş ettim, sonra ‘ateş kes’ diye emir verdi.”ifadelerini belirtti. Er Soner Kaya, kendilerine Binbaşı İbrahim Dede’nin kendilerine, “Şehit olacaksınız merak etmeyin, kaçarsanız vatan haini olursunuz. Benim kurşunumla mı ölmek istiyorsunuz, ateş açacaksınız” dediğini de belirtti.

Er Kaya, Yüzbaşı Kemal Keskin’in ‘Onlar bizim düşmanımız, ateş açacaksınız’ diye kendilerine polise ve jandarmaya yönelik ateş açmaları için emir verdiğini, bunu yapmamaları durumunda ise, “Sizi vururum’ diyerek tehdit ettiğini de söyledi.

“YÜZBAŞI, ‘SIKMAYANA BEN SIKARIM’ DİYEREK NİZAMİYEYE YAKLAŞMAK İSTEYENE ATEŞ EMRİ VERDİ”

Tutuksuz sanık Er Muhlis Tunç verdiği ifadesinde; “Darbe girişiminden 1-1,5 ay önce Malatya’ya geldim. Okuma yazmam yoktur, cahilim. Darbenin ne olduğunu da bilmiyorum. Koğuşta uyuduğum sırada 04.04.30 sıralarında uyandırıldık. Kimin uyandırdığını bilmiyorum. Uyandıktan sonra aşağı indirdiler. Koğuştan çıktığım sırada Hüseyin üsteğmeni gördüm. Sadece bize ‘çabuk çabuk’ şeklinde beyanda bulundu. Aşağıya indikten sonra arkadaşlar ‘Kemal Yüzbaşı’nın emri olduğunu ve silah almamız gerektiğini ‘ söyledi. Hatta tatbikat yapıldığını da söylediler. Bunu Kemal Yüzbaşı’dan duymadım. Arkadaşlarla Nizamiyeye gittik. Karanlıktı. Cahil oluğum için rütbeleri de bilmiyorum. Nizamiyeye gittikten sonra Kemal Yüzbaşı ‘Mevzi alın tatbikat var’ şeklinde sözler söyledi. 08.00 sıralarında mevzi alarak bekledik. O sırada yine Kemal Yüzbaşı; ‘Hiç kimse içeriye girmeyecek, polisler dahil kimse içeriye girmeyecek, girene sıkın.’ şeklinde emir de verdi. Hatta, ‘Sıkmayana ben sıkarım’ şeklinde sözlerde söyledi. Ben bu sırada havaya 2 el ateş ettim. Sonrada sürünerek yavaş yavaş oradan ağaçlık kısma doğru kaçtım. Önce yemekhaneye sonra koğuşa gittim daha sonrada teslim oldum. Nizamiye iken bize ateş ediliyordu. Kimseyi hedef almadım. Nizamiye civarındayken arkadaşımız er Abdi ateş sonucu yaralandı. Ne şekilde yaralandığını bilmiyorum, sonradan yaralandığını öğrendim. Yine; Kemal Yüzbaşı, ‘Komutanımızı almaya gelmişler, bizde komutanımızı vermeyeceğiz, gerekirse çarpışacağız.’ şeklinde sözler söyledi. Kemal Yüzbaşının elinde küçücük bir silah vardı, tabanca değildi. Bu silahla ateş ediyordu.” İfadelerini kaydetti.

“TUĞGENERALLER TESLİM OLALIM, DEDİ, YÜZBAŞI KABUL ETMEDİ”

Tutuksuz Onbaşı Ademcan Güven, “Darbe girişimi günü saat 22:30 civarında koğuşta bulunduğum sırada tanımadığım bir asker içeri girerek, tatbikat var on tane gönüllü asker gelsin dedi bende ertesi gün izine gitmenin heyecanı ile izin heyecanıyla gönüllü oldum diğer gönüllü olan arkadaşlarla birlikte silahlarımızı alarak nizamiyeye gittik. Bizi orada Kemal Keskin yüzbaşı ve takım komutanım Hüseyin Çakıcı üsteğmen karşıladılar. Kemal Yüzbaşı, Nizamiyenin önüne gelen Malatya Valisine, “Emir gelmeden kendisini içeri almayacağını, Ordu Komutanı içeride olduğunu, giriş ve çıkışların yasak olduğunu’ söyledi. Kemal Keskin’in ‘mevzi alın’ emri üzerine mevzi aldık. Bu sırada Kemal Keskin ve Hüseyin Çakıcı, nizamiye önüne gelen jandarma zırhlı aracına 2’şer şarjör boşalttılar. Zırhlı aracın tekerlerine ateş ederek tekerlerini patlattı. Zırhlı aracın içerisinde Mehmetçik ‘Teslim olun’ diye anons yapılıyordu. Kemal yüzbaşı , ‘Kesinlikle teslim olmayacaksınız, içeriye girene sıkmazsanız, ben size sıkarım. ‘ diyerek bize elindeki silahı doğrultarak tehdit etti. Biz de korktuğumuz için bir yere ayrılamadık. Sonra nizamiyede iken Tuğgeneraller Serdar Paşa ve Zeki Paşa geldiler. “Başaramayacağız, 1. Ordu komutanı da teslim oldu. Teslim olalım’ şeklinde sözler söyledi. Kemal yüzbaşı ise; “Ben yıllardır bu anı bekliyordum, ben ve askerlerimiz teslim olmayacağız, bu kahpe düzeni bozacağız , bu kadar emek verilerek yapılan plan program boşa gidecek. Dışarıdakiler AKP’nin polisi hiç mi bizden biri yok? Dışarıdaki herkesi paket edelim’ şeklinde cevap verdi, Tuğgeneraller oradan ayrıldılar. Kemal Yüzbaşı ilk vurulduğu an bize ‘Allah size de nasip etsin’ dedi. Jandarma aracı nizamiyeye girmek isteseydi, yıkarak içeri girerdi. Ama girmedi, bekledi. ” diye konuştu.

Tutuksuz sanık Er İlyas Eryiğit; Altay Kışlası’nda vatanı görevimi yaptığını belirterek, 2. Ordu Karargahındaki darbe girişimcilerine destek amacıyla Altay Kışlasından çıkartılan ZPT’erle ilgili olarak verdiği bilgide; kendilerini yönlendiren ve emir verin kişinin Yarbay Ahmet Üçbudak olduğunu söyledi.

Mahkeme Heyeti, duruşmaya 8 Mart Çarşamba gününe erteledi.

BAŞBAKANLIKTAN MÜDAHİL OLMA TALEBİ.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Malatya’da 2. Ordu Komutanlığı Karargahı ile 7. Ana Jet Üssü’ndeki darbe girişimine ilişkin davaya katılmak için dosyanın görüldüğü Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığı aracılığı ile müdahil olma talebinde bulundu.

Mahkeme ara kararında talebi değerlendirecek.

4 GÜN SÜRECEK..

Malatya darbe girişimi davası 10 Mart Cuma gününe kadar 4 gün süreyle devam edecek.

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 15 Temmuz’daki darbe girişimine Malatya’dan destek veren 2. Ordu Komutanlığı ve 7. Ana Jet Üssü’ndeki darbe girişimine ilişkin hazırladığı ve 1 numaralı şüpheli olarak 2. Ordu eski komutanı Adem Huduti yer alırken, 2. Ordu eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun, 2. Ordu eski İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, 2. Ordu eski Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş, 2. Ordu eski Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Ersin Yıldırım ve 7. Ana Jet Üssü’nün eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık ilk altı şüpheli arasında yer alıyor.

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan mesaj formunda "görevine devam" şeklinde görevlendirilen 2. Ordu'nun eski komutanı Oreneral Adem Huduti'nin, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından taraf değiştirdiği ve darbe karşıtı rol üstlendiği belirtiliyor.

Şüpheliler; “Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme ve Bu Suçun Beraberinde Başka Suç İşleme, Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme ve Bu Suçun Beraberinde Başka Suç İşleme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” iddialarıyla suçlanıyorlar. Şüpheliler hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 10’ar yıl hapis cezası talep ediliyor.

Malatya’daki darbe girişiminden sonra gözaltına alınan ve büyük çoğunluğu er-erbaş olan 195 şüpheli hakkında ise ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı verilmişti.

Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız