SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Türk Sinemasının Eğlenceli Yüzü: Sami Hazinses

Türk Sinemasının Eğlenceli Yüzü: Sami Hazinses
A- A+ PAYLAŞ

Yaşamı boyunca 330'un üzerinde film ve dizide rol alan oyuncu, besteci ve söz yazarı Sami Hazinses, vefatının 21. yılında yad ediliyor.

Asıl adı Samuel Agop Uluçyan olan Hazinses, Ermeni asıllı Mığırdiç Uluçyan ve Enna Hanım'ın oğlu olarak 1925'te Diyarbakır'ın Kırkpınar köyünde dünyaya geldi.

Hazinses, ilkokulu bitirdikten sonra okumayarak, poşuculuk yapmaya başladı. Çocukluğu döneminde de insanları güldüren ve çok şakacı olan Hazinses, zamanla çok iyi bir poşu ustası oldu, çalışırken şarkılar, türküler okudu.

Sesinin güzel ve hazin olmasından dolayı arkadaşları kendisine "Hazinses" diye hitap etmeye başlayınca ad ve soyadını mahkeme kararıyla "Sami Hazinses" olarak değiştirdi.

Sanatçı, 1947'de Diyarbakır Musiki Cemiyetine girerek, Celal Güzelses'in talebeleri arasında yerini aldı.

Cemiyette musiki bilgisini arttırarak, Türk sanat müziğini iyi icra eden Sami Hazinses'e bir gün Güzelses, "Önce Diyarbakır musikisini öğrenin, ondan sonra başka yörelerin eserlerini okuyun." demişti.

Diyarbakır'da "Gül" isimli bir kıza gönül veren Sami Hazinses, bunun üzerine "Yeter Ağlatma Beni" adlı eserini yaptı. Eseri ileriki yıllarda Müslüm Gürses gibi birçok sanatçı da seslendirdi.

Usta sanatçı, 1952'de iki samimi arkadaşı sobacı Antranik ve Hüsnü İpekçi ile bir iş bulup çalışmak ve musiki bilgilerini artırmak için Diyarbakır'dan İstanbul'a gitti.

İlk defa geldiği İstanbul'da bir süre iş bulamayan Hazinses, Terzi Agop'un İstiklal Caddesi'ndeki terzi dükkanında vakit geçirmeye başladı.

İlk filminde Muhterem Nur ve Cüneyt Gökçer ile oynadı
Hazinses, boş zamanlarında yazdığı şiirleri bestelemekle uğraşırken Terzi Agop'un önerisiyle 1953'te Mahir Canova'nın yönettiği, Muhterem Nur, Cüneyt Gökçer, Altan Karındaş ve Atıf Kaptan'ın oynadığı "Kara Davut" filminde küçük bir rol alarak, sinemaya adım attı.

Sonraki yıllarda çevirdiği filmlerle rolleri büyüyen Hazinses, Türk sinemasının unutulmaz komedi sanatçıları arasına girdi. Sanatçı, komedi oyunculuğunun yanında bazı dram filmlerinde de rol aldı.

Çalıştığı bir kumaş fabrikasındaki dokuma makinesinin gürültüsünden ilhamla "Bir Dilbere Müpteladır Gönlüm" şarkısını besteleyen Hazinses'in bu eserini ilk seslendiren o dönem yıldızı yeni yeni parlayan Zeki Müren oldu.

Metin Erksan yönetiminde Sezer Sezin, Kenan Pars ve Erol Taş'ın rol aldığı "Şoför Nebahat" filminin müziğini de yapan Hazinses, bir röportajında bestenin hikayesini şöyle anlatmıştı:

"Film çekimleri devam edenken Metin Bey bir gün bana dedi ki, 'Şarkının çekimine 3 gün var. Bana bir şarkı yazacaksın.' Ben de 'Sayın yönetmenim 3 günde şarkı mı yapılır? Bu zaman, ilham meselesidir.' dedim. 'Hayır sen yaparsın, sen yaparsın, sen yaparsın.' diye ısrar edince kurtuluş çarem yoktu. Ben de yerden sigara kağıtlarını topladım, başladım yazmaya. Üç kuple sözleri yazdım bitirdim."

Şoför Nebahat filminde kullanılan şarkının sözleri şöyleydi:

"Haydi Nebahat abla/ Dodge arabana atla/ Dümenimiz yolunda/ Gazla ablacığım gazla/ Taksim, Şişli, Sarıyer/Durmadan gider/Ablacığım n'olur/İstinye'de duruver/Saçları dalga dalga/Canım Nebahat abla/Sevgilim İstinye'de/Gazla ablacığım gazla"

Beste ve sözlerini ünlü isimler seslendirdi
Hazinses'in, "Dağlar beni dağlar beni" adlı eserini Diyarbakırlı hemşerisi Şükrü Osmanoğlu, "Derdimi kimlere desem" adlı eserini Sevim Tanürek, İbrahim Tatlıses ve Müslüm Gürses okudu.

Yine sözü ve müziği Hazinses'e ait olan "Çaya iner ağlarım" ve "Aman hasta düştüm gurbet elde" adlı eserleri de plağa okunan eserler arasında yer aldı.

Usta isim, 1000'e yakın filmde unutulmaz kompozisyonlara imza attı. Hiç evlenmeyen sanatçı, 1980 yılında emekli oldu.

Sami Hazinses, 23 Ağustos 2002'de tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliği sonucu vefat etti. Cenazesi, Kadıköy Ermeni Mezarlığı'na defnedildi.

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından Türk sinemasına katkılarından dolayı 2000 yılında "Onur Ödülü"ne layık görülen Hazinses'in oynadığı filmlerden bazıları şöyle:

"Şoför Nebahat", "Rüzgar Zehra", "Şafak Bekçileri", "Biz de Arkadaş mıyız", "Kızgın Delikanlı", "Cengiz Han'ın Hazineleri", "Bir Dağ Masalı" (İkinci çevrim), "İşportacı Kız", "Billur Köşk", "Seven Ne Yapmaz", "Talihsiz Baba", "Yumurcak Köprüaltı Çocuğu", "Vurgun", "Dağlar Kızı Reyhan", "Korsan", "Babanın Evlatları", "Çifte Kumrular"

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız