SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Reklam

1000 Kuş.. 'TURNALAR DAİMA BARIŞA UÇAR'

1000 Kuş.. 'TURNALAR DAİMA BARIŞA UÇAR'
A- A+ PAYLAŞ

#Turnalar #daima #barışa #uçar!

Küçük Japon kız Sadako*, 6 Ağustos 1945' te Hiroşima’ya atom bombası atıldığında 2 yaşındaydı. 12 yaşına geldiğinde maruz kaldığı radyasyon nedeniyle kansere yakalanmış ve hastaneye yatırılmıştı. Ama durumu ümitsizdi.

Hastanedeki tüm doktorlar, küçük kızın ölümü için gün sayarken, küçük Japon kız hayat doluydu. Koridorlarda koşuyor, oynuyor ve diğer hastalara yardım ediyordu. Hastaların arasında en sevdiği kişi ise 80 yaşlarında, kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadındı.

Küçük Japon kızı, ölüm döşeğindeki bu yaşlı kadını hiç yalnız bırakmamıştı. Kadın ölmeden hemen önce “Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul oluyor. Ben yapamadım, sen yap ve kurtul” demiş ve son nefesini vermişti.

Küçük Japon kız çok üzülmüş ama hayatta kalma arzusuyla geleneksel Japon sanatı olan origamiyle kağıttan turna kuşları yapmaya başlamıştı. Neşe içinde çalıştığından ilk başlarda öyle hızlı yapıyordu ki,1000 tane turna kuşu yapması işten bile değildi.

Ama sağlığı da hızla bozuluyordu. Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış; dünyanın dört bir yanından insanlar küçük kıza, binlerce turna kuşu göndermeye başlamıştı.

Ama ne yazık ki küçük Japon kız, haberler basında çıktığında artık elini kıpırdatamaz hale gelmişti. Hayattaki son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirdi. Kuşu bitirmiş, gözleri kapanırken hemşireler ve hastabakıcılar, postadan çıkan yüzlerce origami kuşuyla odasına girmişlerdi. Ama küçük Japon kızı yüzünde bir tebessüm yatağında cansız yatıyordu. Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşıdılar hastaneye.

Sayısı milyonlara ulaşan o turna kuşları Japonya’da bir müzede sergileniyor…

İşte bu hikaye Japonya’da 1943-1955 yılları arasında yaşayan Sadako Sasaki’nin hikayesidir. Arkadaşları, eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömdüler.

Turna kuşu, o zamandan beri barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesidir ve o gün bugündür dünyanın her yanından insanlar rengarenk kağıtçıklardan binlerce turna kuşu yapıp, 6 Ağustos'ta Japonya'ya; Sadako'nun heykeline konsun diye, turnalar barışa uçsun diye, nükleere karşı kanat çırpsın diye, nükleer silahsızlanma olsun diye, çocuklar ölmesin diye, şiddet bağımlısı dünya iyileşsin diye uçururlar.

Küçük kızın hayatı “Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu” adıyla 1977 yılında Elanor Coerr tarafından kaleme alınmıştır..!

***
* Sadako Sasaki (Sasaki Sadako, d. 7 Ocak 1943 – ö. 25 Ekim 1955), II. Dünya Savaşı'nın acılarının simgelerinden birisi olmuş Japon kız çocuğu.

Japonya'nın Hiroşima'kentinde Misasa Köprüsü yanındaki evinin yakınına 6 Ağustos 1945 tarihinde atom bombası düştüğünde iki yaşında olan Sadako, radyasyonun etkisiyle 12 yaşında lösemiden öldü. Hastalıkla mücadelesi sırasında kağıttan bin turna kuşu katlama hedefi ile hayata tutunan Sasaki, savaşın masum kurbanlarının sembollerinden biri olmuştur.

1943 yılında Hiroşima'da doğdu. İki yaşındayken Misasa Köprüsü yanındaki evinin yakınına atom bombası düştü. Olayda görünürde hiçbir yara almadı. Ancak kaçarken annesi ile birlikte nükleer serpinti'ye yakalandı.

Radyasyonun uzun dönem etkileri 11 yaşındayken belirdi. Kasım 1954'te Sasaki'nin boynunda ve kulaklarının arkasında şişlikler gelişmeye başladı. Ocak 1955'te bacaklarında purpura oluştu. Daha sonra, kendisine akut malign lenf bezi lösemisi teşhisi kondu (annesi ve Hiroşima'daki diğerleri buna "atom bombası hastalığı" adını verdiler).

Sasaki, 21 Şubat 1955'te Hiroşima Kızılhaç Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastaneye kaldırıldığı sırada akyuvar sayısı ortalama bir çocuğun seviyesinin altı katıydı. Bir yıldan fazla yaşamasının mümkün olmadığı kanaatine varıldı.

14 ay hastanede tedavi gördü. Bu sırada kağıt katlayarak bin turna kuşu yaparsa iyileşeceği umudu ile ilaç ambalaj kağıdı gibi küçük kağıt parçalarını turna şeklinde katladı.

Durumu gittikçe kötüleşen Sasaki'ni nin Ekim ayının ortalarında sol bacağı şişti ve mor rengine döndü. Ailesi bir şeyler yemesi için çağırdığında pirinçli çay istedi ve "lezzetli" dedi; ardından ailesine teşekkür etti, bunlar onun son sözleri oldu. 25 Ekim 1955 sabaha öldü.

wikipedi- sosyal medya

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Tamer (1 yıl önce)
    Japonlara bu alçaklığı yapanın adı bile geçmiyor nasıl nasıl bir dünyadayız abd emperyalizmine lanet olsun onlarla birlikte olup selfi çektirenlerede
    %100
    %0
    Yanıtla