Malatya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Kılıç, 2017 yılı içerisinde 1 milyon kayısı ağacı kesilerek odun olarak satıldı. Kalan 10 milyon ağacında dallarının yarısı kurumuş kesilmeyi bekliyor” dedi.
Malatya Ziraat odaları il koordinasyon toplantısını yaptı. İl koordinasyon salonundaki toplantıda son günlerde kayısı ilgili yaşanan sıkıntılar ele alındı
Toplantıda konuşan Malatya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Kılıç, yıllardır Malatya’ en büyük gelir kaynağı olan kayısının pazar sorunun çözülmediğini ifade ederek,” Yıllardır kayısı üreten üreticinin sorunlarını her yerde anlatmaya çalıştık. Asılsız vaatler aldık. Fakat sonunda 11 milyon kayısı ağacımızı da kaybettik.2017 yılı içerisinde 1 milyon kayısı ağacı kesilerek odun olarak satıldı. Kalan 10 milyon ağacında dallarının yarısı kurumuş kesilmeyi bekliyor. Üreticimiz büyük bir felaket yaşamış 20-30 yıl emek verdikleri ağaçları verimsiz hale gelmiştir.
Bu sorumsuzluk devam ederse 5 yıl sonra Malatya'da kayısı denen bir ürün kalmayacaktır. Bunun en büyük sorumlusu DSİ'dir. Binbir Gölet Projesi adı altında sulama barajlarını besleyen sulara gölet yaparak barajlar kurutulmuştur. Kuraklıktan dolayı sıkıntı yaşarken Tohma nehrine gelen suları keserek Battalgazi ve Yazıhan bölgesini susuz bırakarak kayısı bahçelerini kurutmuştur. Vatandaştan su parası toplarken nasıl su vereceğini düşünmeden bu felakete sebep olmuştur” diye konuştu.
Fındık üreticilerine verilen hakların kayısı üreticisene verilmesi gerektiğini ifade eden Kılıç,” Kayısı üreticimiz fındık üreticimize verilen hakları televizyondan, haber ajanslarından izleyip yanımıza koşuyorlar neden kayısıya bu haklar verilmiyor diye soruyorlar. Bizlerde tarım bakanlığına gidiyoruz. Oradaki bürokratlar bize şu cevabı veriyorlar. "Fındığın arkasında 110 tane milletvekili var durum siyasi". Bizimde 1 bakanımız, 1 genel Başkan yardımcımız, 2 seçilmiş milletvekilimiz 2 tanımadığımız görmediğimiz atanmış milletvekilimiz var. Yüzde 70 de iktidar partisine Cumhur Başkanımız Recep Tayip Erdoğan ' ın şahsına oy veriyoruz” şeklinde konuştu
Fazla bir şey de istemiyoruz. Toprak mahsulleri ofisi 600 bin ton fındık alıyorsa 50 bin tonda kuru kayısı alsın. Fındığa verilen dekara 175 TL havza bazlı destek kayısıya da verilsin diyoruz vermiyorlar. Fındık üreticileri de sıkıntıdadır. Onlarda bizim kardeşlerimiz verilmesin demiyoruz fakat kayısının maliyeti ve işçiliği fındık maliyetinin 3 katı ülkemizin ekonomisi büyürken biz tükeniyoruz 4 yıllık borçlarımız katlanarak büyüyor. Biz zararına maliyetin yarısına ürün satıyoruz. Bahçemizi satsak borçlarımızı ödeyemiyoruz. Esnafın sanayicinin borçlan yapılandırılıyor. Faizleri siliniyor. Çiftçi icraya veriliyor. Çünkü TBMM'sinde 1 tane çiftçi yoktur. Tamamı sanayici ve işadamı onun için tarım sektörü perişan durumda bu nedenle Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanımız ya ilahiyatçı ya da doktordan seçiliyor ve tarımda başarılı olamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Siyasilerin kayısı üreticisine sahip çıkmadığını ifade eden Kılıç,”Seçtiklerimiz bize sahip çıkmıyor. Malatya'yı sorunsuz bir il olarak lanse etmeye çalışıyorlar. Herkes makamının derdinde kayısı üreticisi kimin umurunda 1 futbol takımı kadar değerimiz yoktur. Siyasetçilerimiz üreticinin değil ticaretçinin tarafını tutuyorlar. Cumhurbaşkanımız ilimize geliyor 5 dakika görüşmek istiyoruz görüştürmüyorlar. Pankart hazırlıyoruz açtırmıyorlar biz üreticimizden şunu istiyoruz bu hakları alana kadar siyasetçileri gördüğünüzde iktidar muhalefet fark etmez alkışlamayın yanlarında durmayın sizinle kayısıyla alakası olmayan konulara alkış çalmayın alkış çalarak hiçbir hak elde edilmez. Birlik olursak hakkımız olanı söke söke alırız üvey evlat muamelesini kabul etmiyoruz. Odalarınızdan gelen mesajlara dikkat edin. Malatya'da kayısıyı değil de nohut ve mercimeği havza bazlı destek kapsamına alanlara bir sürprizimiz olabilir. Demokratik hakkımızı kullanabiliriz” şeklinde konuştu.
iha