8 yaşında geçirdiği elektrik kazası nedeniyle sol kolunu kaybeden ve 30 yaşında tekvandoya başlayan paralimpik tekvandocu Nurgül Bilek, Dünya ve Avrupa şampiyonlukları kazandı. Milli sporcu, "Zor şartlarda okudum. 2015 yılına kadar hiç spor yapmamıştım, 30 yaşında başladığım tekvandoda hedefim başarıları devam ettirmek" dedi.
Malatya'nın Akçadağ İlçesi'nde dünyaya gelen Nurgül Bilek, 1993 yılında elektrik akımına kapılarak sol kolunu kaybetti. 8 yaşında tek kolunu kaybeden Bilek, hayata yeniden başladı. Selçuk Üniversitesi Maliye Bölümü'nden mezun olan ve Halkla İlişkiler üzerine yüksek lisans yapan Bilek, Milli Eğitim Bakanlığının açtığı sınavda başarılı oldu ve Konya'ya memur olarak atandı. Bir arkadaşı sayesinde tesadüfen Tekvando Milli Takım Antrenörü Kürşat Özdemir ile tanışan Bilek'in hayatı 2015'ten sonra tamamıyla değişti.
Kolunu kaybettikten sonra zor şartlarda eğitim hayatını sürdürdüğünü ifade eden Bilek, "Elektrik kazası nedeniyle sol kolumu kaybettim. Zor şartlarda okudum. Normal insanlara göre engelli insanların hayat şartları daha zor ama bıkmazsan, pes etmezsen bütün engelleri aşabiliyorsunuz. Aslında vatandaşlarla çok duyarlı, engellilere karşı yardımseverler. Herkes elinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorlar. Ailem ve çevrem bana çok yardımcı oldu. Engelli arkadaşlarımızda evlerine tıkılıp kalmasınlar, topluma karışsınlar ve hedefleri doğrultusunda çalışsınlar" dedi.
Tekvando Milli Takım Antrenörü Kürşat Özdemir ile bir arkadaşının sayesinde tanıştığını ve spora başladığını anlatan Bilek, "Bir kamu kurumunda çalışıyorum. Bir arkadaşımın antrenör olan arkadaşı ziyarete gelmişti. Para-Tekvando ile ilgileniyormuş, tesadüfen orada tanıştık. 2015 yılına kadar hiç spor yapmamıştım. 'Ben yapamam' kaygısıyla başladım. Antrenmanlara bir süre katıldıktan sonra 'yapabilirim, denemeliyim' kanısı oluştu. Ondan sonrada sürekli antrenmanlara devam ettim. Antrenörüm Kürşat Özdemir sayesinde başarılar elde ettim, devamı da gelecek" diye konuştu.
Üç yılda 1 dünya, 2 Avrupa birinciliği elde eden Bilek, başarı serüvenini şöyle anlattı: "Spora yeni başladığımda açıkçası çok büyük bir beklentim yoktu. Kendimi de çok yeterli görmüyordum. Moldova'nın başkenti Kişinev'de düzenlenen 4. Avrupa Paralimpik Şampiyonası'na Avrupa ikincisi oldum. Her yenilgi bizim için daha iyi yerlere gelmek için daha çok çalışma azmini verir. 2015 yılında Samsun'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda ikinci oldum. 2017 yılında biraz daha fazla çalışarak Londra'da gerçekleştirilen Dünya Şampiyonası'nda birinci oldum. Bayrağımızı dalgalandırdım, bu beni çok gururlandırdı. Yine aynı yıl Bulgaristan'da yapılan Avrupa Şampiyonası'nda da birinci oldum ve bayrağımızı dalgalandırdım. 2018 yılında Bulgaristan'da düzenlenen Avrupa Para-Taekwondo Şampiyonası'nda birinci oldum. Bunlar benim için yeterli değil, başarıyı korumak istiyorum. Olimpiyatlarda da iyi bir derece elde etmek istiyorum. 2019'da Dünya Şampiyonası Şubat ayında İstanbul'da yapılacak. Orada da ülkemizi güzel bir şekilde temsil etmek istiyorum. 2020'de Tokyo'da olimpiyatlar yapılacak, olimpiyatlara gidebilirsek hedefimde derece yapmak var."
Bilek, her gün mesai sonrası düzenli olarak antrenmanlarına devam ettiğini belirterek, "Son bir yıl yoğun tempoda çalışıyorum. Mesaiden sonra antrenmana gidiyorum. Haftanın 6 günü çalışıyoruz. Günlük 5 kilometre koşumuz, 1,5 saat tekvando antrenmanımız var. Yoğun ve yorucu oluyor ama hiçbir şey kolay olmuyor. Emek olmadan başarı gelmiyor" dedi.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi