SON DAKİKA
SON DEPREMLER

31 Kişiye Mezar Olan Rezidans 'Ölümcül İhmaller Dizisi'nin Ürünü

31 Kişiye Mezar Olan Rezidans 'Ölümcül İhmaller Dizisi'nin Ürünü
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da 6 Şubat'taki ilk depremde çöken ve  31 kişinin enkaz altında kalarak hayatını kaybettiği, bilirkişi tarafından yapılan incelemelerde; projesi, yapımı, ruhsatlandırması, yapılan değişiklikleri ölümcül skandallar dizisi oluşturan ve bunların sonunda 'mezar bina' olarak ortaya çıkmasına rağmen imar barışından yararlandırılarak 'yasallaştırıldığı' saptanan Trend Garden Rezidans binası ile ilgili 4'ü tutuklu 13 sanıklı davanın Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamesinde tüyler ürpertici detaylara yer verildi. Bu arada, hikayesi 1996'da yapılan proje ile başlayan, 30 Aralık 1997 tarihinde alınan ruhsat ile yapımına başlanan ve 2002'de inşaatı bitirilen binanın, 6 Şubat 2023 günü saat 04.17'deki depremde çökmesiyle ilgili olarak, o dönem Malatya Belediyesi'nde görevli 3 ismin de sorumlulukları olduğu iddianamede belirtilirken, isimleri iddianamede yer alan bu 3 ismin yanı sıra  sonradan tespit edilebilecek diğer görevliler hakkında da soruşturma usulünün farklı olması nedeniyle, ana iddianameden ayrıldıkları, bunlar hakkında soruşturmanın devam ettiği bildirildi.

12 DAİREDEN 42 DAİREYE..
Özalper Mahallesi Turgut Özal Bulvarı üzerinde bulunan Trend Garden Rezidans ile ilgili hazırlanan iddianamede 12 dairelik binanın 42 dairelik rezidansa dönüştürülmesi sürecinde de skandallar yaşandığı belirlendi.

Rezidans binası için  Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu görevlileri hariç  toplam 13 kişi sanık  hakkında hazırlanan iddianamede  İnşaat Mühendisi Aysun Demir, Müteahhit Bahattin Doğan, Proje Müellifi İnşaat Mühendisi Bülent Yeroğlu, İnşaat Teknikeri Eser Çakır, İnşaat Mühendisi Filiz Taş, Müteahhit Mehmet Selim Doğan, İnşaat Mühendisi Mehmet Gündüz,  Mimar Mustafa Tevfik Arpacı ve Mimar Yasemin Yazıcı'nın  “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma”, Bina Ortağı Engin Aslan, Bina Ortağı Erkan Adaşlık, Bina Ortağı Özkan Gülfırat ve  Bina Ortağı Sefa Gülfırat'ın ise, “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma, Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan” suçudan cezalandırılmaları talep ediliyor.

Sanıklardan Bülent Yeroğlu, Sefa Gülfırat,  Engin Aslan ve  Mehmet Gündüz tutuklu yargılanıyor.

MÜTEAHHİT ESKİ BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISININ KAYINPEDERİ..
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen iddianameye göre; Malatya’nın bir dönem imarından sorumlu olan Malatya Belediyesi'nin imardan sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Bingöl’un kayınpederi olan Bahattin Doğan ve oğlu tarafından inşa edilen binanın İmar Barışına yapılan başvurudan 16 gün sonra elden çıkartılarak satışının yapıldığı, başvuru yapılırken 12 daire olduğu, ancak ardından herhangi bir proje hazırlatmadan  42 daireye çıkarıldığı, burada hiçbir kurumun denetim ve kontrol görevini yapmadığını yansıttı.

İmar Barışı Kanununa göre; söz konusu uygulamanın 2017 yılı öncesi yapılmış binaları kapsadığı, rezidans binasının ise 2017 yılı öncesinde 12 daire olduğu, ancak 42 daire olarak izin verilmiş olması ise ortaya siyaset, müteahhit ve bürokrasinin ölümcül işbirliği ve ihmaller zincirini ortaya koydu.

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, rezidans binasının 12 dairelik iken binanı sahibi olan şüpheli Mehmet Selim Doğan tarafından imar barışından yararlanmak için 11 daire yerine 39 tane bağımsız bölüm için ayrı ayrı, şüpheli Erkan Adaşlık’ın ise üzerine olan 1 daireden dolayı 3 ayrı bağmışız bölüm için 14 Aralık 2019 tarihinde başvuru yapıldığı ve binanın ise 30 Aralık 2019 tarihinde satıldığı belirtildi.

İddianamede  bu konuda şu ifadeler yer aldı:

“Soruşturma konusu binanın bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere Bodrum+7 kat olmak üzere 12 bağımsız bölümden oluştuğu, binanın teras katında ise 2 dairenin bulunduğu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden gelen cevap yazısından ise şüpheli Mehmet Selim Doğan tarafından imar barışından yararlanmak için 39 adet başvuru sonrasında 39 tane bağımsız bölüm için ayrı ayrı yapı kayıt belgesi alındığı, şüpheli Erkan Adaşlık tarafından imar barışından yararlanmak için 3 bağımsız bölüm için ayrı ayrı yapı kayıt belgesinin alındığı, şüpheli Erkan Adaşlık’ın üzerine bir daire olduğu değerlendirildiğinde şüphelilerin her bir bağımsız bölümün 3 adet bağımsız bölüme ayrılması için başvuru yaptıklarının anlaşılacağı, netice olarak toplamda 14 bağımsız bölümden oluşan binanın 42 bağımsız bölüme dönüştürülmesi için imar barışına başvurduklarının anlaşıldığı, imar barışına başvuru tarihlerinin Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünden gelen cevap yazısından 14/06/2019 olduğunun görüldüğü, şüpheli Erkan Adaşlık’ın alınan ifadesinden anlaşılacağı üzere imar barışından yararlanmak için yapmış olduğu başvuruyu Sefa Gülfırat'ın yönlendirmesiyle yaptığı, başvuru işlemi yapıldıktan sonra söz konusu binadaki şüpheli Erkan Adaşlık’a ait bağımsız bir adet bağımsız bölümün 30/12/2019 tarihinde Trend Yurt İşletmeciliği Turizm Yatırım San Ltd. Şti ' ne tapudan devrinin yapıldığı, söz konusu binaya ait diğer bağımsız bölümlerin ise 30/12/2019 tarihinde Trend Yurt İşletmeciliği Turizm Yatırım San Ltd. Şti 'ne tapudan devrinin yapıldığı, anlaşılacağı üzere şüpheliler Mehmet Selim Doğan ve Erkan Adaşlık tarafından kendi adlarına bulunan bağımsız her bağımsız bölümün 3 ayrı bağımsız bölüme dönüştürülmesi için imar barışı başvurusunda bulunduktan sonra Trend Yurt İşletmeciliği Turizm Yatırım San Ltd. Şti 'ne tapudan devrini yaptıklarının anlaşıldığı, …”

ORTADA PROJE YOK!
İddianamede, “Söz konusu binanın şüphelilere (Sefa Gülfırat, Özkan Gülfırat ve Engin Aslan)  ait şirkete geçtikten sonra şüpheli savunmalarından da anlaşılacağı üzere 12 bağımsız bölüm + teras katta bulunan 2 bağımsız bölüm olmak üzere toplamda 14 bağımsız bölüm olan bina yapısını piyasadan temin ettikleri ustalar vasıtasıyla 42 bağımsız bölüme ayırmak suretiyle tadilat ve tamirat işlemlerini yaparak tamamladıkları, 14 bağımsız bölümü 42 bağımsız bölüme ayırma işleminin binanın statiğini etkileyebilecek nitelikte esaslı tadilatlardan olmasına rağmen bu işlemi uzmanlık alanına göre herhangi bir proje hazırlatmadan yaptıkları, ayrıca bahsi geçen tadilat işlemleri tamamlandıktan sonra 3194 Sayılı Kanun' un geçici 16. Maddesi gereğince kat mülkiyeti ve cins değişikliği işlemi de gerçekleştirdiklerinin Yeşilyurt Tapu Müdürlüğünden gelen cevabı yazıdan görüldüğü, bölme işlemi sonrasında zemin katta bulunan dükkanlar hariç diğer tüm bağımsız bölümlerin Trend Yurt İşletmeciliği Turizm Yatırım San Ltd. Şti üzerine tapudan kaydının yapıldığının anlaşıldığı, …” denildi.

İMAR BARIŞI 31 ARALIK 2017'YE KADAR YAPILANI KAPSAMASINA RAĞMEN..
Savcılık iddianamesinde ayrı bir skandal daha ortaya kondu.. O dönemdeki yürürlükte olan İmar Barışı kapsamının 31 Aralık 2017 tarihinden önceki ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapıları kapsadığı hatırlatan savcılık, rezidansın ise 2019 yılından sonra 42 daireye çıkartılarak imar barışından yararlandırıldığını belirledi.

Savcılığın söz konusu tespiti şu şekilde:

“Yine 3194 Sayılı Kanun' un geçici 16. Maddesine göre Yapı Kayıt Belgesinin sadece 31/12/2017 tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar, aykırılıklar için olduğu, ancak söz konusu yapının 2019 yılından sonra 42 bağımsız bölüme ayrıldığı dikkate alındığında şüphelilerin söz konusu yapıya ilişkin yapı kayıt belgesi almak için başvurdukları tarihte binanın henüz 12 bağımsız bölüm olduğu bu sebepten dolayı eylemlerinin 3194 Sayılı Kanun' un geçici 16. Maddesini düzenleyen Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar başlıklı Denetim' i düzenleyen 10. Maddesi gereğince şüphelilerin gerçeğe aykırı eylemlerinin TCK nun 206 Maddesinde düzenlenen (Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan söyleme)  suçu oluşturacağının anlaşıldığı, bu cümleden bahisle şüpheliler Mehmet Selim Doğan, Erkan Adaşlık, Sefa Gülfırat, Özkan Gülfırat ve Engin Aslan'ın bu paragrafta bahsedilen eylemlerinin TCK 206. Maddesinde (Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan söylemek) düzenlenen suçu oluşturacağı, …”

Normal şartlarda imar barışından yararlanamayacak olan bina için verilmiş olan izin ve ruhsatların Malatya’daki siyaset, müteahhit ve bürokrasi arasındaki kirli işbirliğini de gözler önüne serdi.

"BELEDİYE GÖREVLİLERİ BAŞVURUN DEDİ"
İddianamede ifadesi yer verilen rezidansın yüzde 50 hissesine ortak olan sanık  Engin Aslan’ın  “Binayı 42 bağımsız bölüme dönüştürdükten sonra belediyede görevlilerinin imar barışına başvurabileceklerini alacakları yapı kayıt belgesinin ruhsat yerine geçeceğini söylediklerini, bunun üzerine imar barışına başvurduklarını ve binayı ruhsatlandırdıklarını, daha sonra bu binayı rezidans olarak aylık kiraya vermeye başladıklarını, enkaz altında kalarak hayatını kaybedenlerden birisinin kardeşi Ünal Aslan olduğunu, …” şeklindeki ifadeleri de yer aldı.

Malatya’nın bir dönem bilinen müteahhitlerinden ve damadı da Malatya Belediyesi eski imardan sorumlu başkan yardımcısı Mustafa Bingöl olan müteahhit Bahattin Doğan, savcılığa verdiği ifadesinde, oğlu Mehmet Selim Doğan’ın 39 ayrı bağımsız bölüm için 14 Aralık 2019 tarihinde yapmış olduğu imar barışı başvurusunu belirtmediği ifadesinde, “Kendisine ait 11 daireyi Engin Aslan ve Ünal Aslan isimli kişilere 2018 yılında sattığını, sonradan duyduğu kadarıyla bu iki kardeşin binayı rezidans yapmak amacıyla odaları duvarlarla bölerek parçalara ayırmak suretiyle 42 bağımsız bölüm oluşturduklarını, ayrıca binanın üstüne de bir kat eklediklerini, bu şekilde belediyeye başvurarak ruhsat almak istediklerini ancak belediyenin ruhsat vermediğini, sonraki süreçte imar Barışından yararlanarak bu binayı rezidans haline getirdiklerini ve bu haliyle ruhsatlandırdıklarını, binanın yıkılmasına sebebiyet veren şeyin bu iki kardeşin sonradan binada yapmış oldukları bağımsız bölüm uygulamaları olduğunu, binanın statiğinin sonradan eklenen bu ağırlığı kaldıramadığından binanın depremde yıkıldığını, bu sebepten dolayı binanın yıkımından kesinlikle sorumlu olmadığını,…” iddia etti.

Müteahhit Bahattin Doğan’ın, 1997 sonundaki ruhsata dayanarak yapımına başladığı binayı 2018 yılında sattığını söylemesine karşın tapudaki devir işleminin 30 Aralık 2019’da yapıldığı iddianamede yer alıyor.

DÖNEMİN BELEDİYE GÖREVLİLERİ HAKKINDAKİ DOSYA AYRILDI
1997 yılında ilk projeyi onaylayan dönemin aynı zamanda müteahhidin damadı olan Malatya Belediyesi imardan sorumlu başkan yardımcısı Mustafa Bingöl, İmar Müdürü Duran Özdemir ile İmar Müdürlüğü'nde görevli mühendis Alper Yiğit ve tespit edilecek diğer belediye personelleri açısından soruşturmanın mevcut dosyadan ayrılarak farklı bir dosyada soruşturmaya devam edildiği belirtildi.

ÇÖKEN BİNADA 31 KİŞİ ÖLMÜŞ, 4 KİŞİ YARALANMIŞTI..
Bu arada, Trend Garden Rezidansın enkazı altında hayatını kaybedenler şunlardı:

Ayşenur Gülşen (26), İbrahim Kurt (43), Ahmet Topal (81), Yeni Malatyaspor Kalecisi Ahmet Eyüp Türkaslan (30), Angel Pesevski (65), Busenur Umancaoğlu (27), Duran Fındık (58), Ebru Fındık (28), Ege Okant (28), Erhan Baltacı (41), Fatma Kaya (35), Feray Kanışlı (55), Gülçin Koca (21), Muhammed Eren Görgülü (7), Muhammet Ziya Baltacı (4), Nazan Tuşak (30), Nusret Ayaz (39), Pakize Uzun (48), Rahime Taş Bulut (47), Saadet İlçin (29), Salih Abdulhamit Görgülü (5), Serpil Fındık (54), Süleyman Baltacı (36), Sümeye Kanışlı (28), Şadiye Karaman (64), Şiyar Akmeşe (17), Şükran Görgülü (13), Tevfik Bulut (55), Ulfaz Gürbüz (68),  Bina Ortağı Ünal Aslan (46) ve kimliği halen tespit edilemeyen 1 kadın.

Binanın enkazından Onur Gençer, Serhat Özdemir, Serkan Oğuzhan ve Meryem Gürbüz adlı vatandaşlar da yaralı olarak kurtarılmıştı.

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

19 yorum yapılmış

  • Asla (6 ay önce)
    Bu binayı çocukluğum dan bilirim iskan alamamıştı diye hatırlarım bina o zaman dan çürük diye duymuştum. Tek bir daire satılmıştı oda bir Almancıya onuda sonradan burayı satanlar almıştı belki 10 yada 15 yıl hiç bir şey yapılmadı. Sonra duydumki almancidan da daireyi geri satın almışlar. Ölen lere Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşallah
    0
    0
    Yanıtla
  • ÖzMalatyalı (6 ay önce)
    3 kuruş rant elde edecekler diye 30 kişinin ölümüne sebep oldular. Sorumlusu kim ve kimlerse inşallah adalet yerini bulur ve bir ömür sürüm sürüm sürünürler
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Sacattin (6 ay önce)
    Aynı müteahhit üniversitenin karşısındaki yurduda yaptı böylesine usulsuzce bina yapan bir çok kişinin ölümüne neden olan birinin yaptığı binada yüzlerce öğrenci kalıyor.ustelik o bölgenin altınin komple su oldugu bilindiği halde yurt olarak kullanilmasina nasıl izin veriliyor.birileri para kazansın diye gençlerimizin canından vaz geviyorlar.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (6 ay önce)
    Haber ve iddianameye göre Her zaman yerde yurdun dört bir yanında olduğu gibi buradan da ayırma olmuş kayırma olmuş
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Adam (6 ay önce)
    Peki bu kadar değişiklik yapılmış, bu binaya rezidans olarak kullanılmasına kim ruhsat vermiş.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (6 ay önce)
    Siz buna mı rezidans diyorsunuz.. bunun bu adı koymasına izim verenler hayatlarında rezidans görmemişler.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bu millet (6 ay önce)
    Bu millet hatta ölenlerin yakınları bile ölümün sorumlularıba yşne oy verır bedel ödenmiyor ki bu ülkede
    %88
    %12
    Yanıtla
  • hasan (6 ay önce)
    normal vatandaşın tarlasına yaptığı prefabrik eve ruhsat vermezler. diğer ruhsat alması imkansız olan her yapıya ruhsat verirler. lafada gelince kanunlardan taviz vermezler. bunlar kadarı görülmemiştir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bekir (6 ay önce)
    Ben bu binayi 2002 yıllardı sanirim almak istedim satan kişi sanirim suleyman dursundu oranin mutahitimi yoksa baska vasiflimi alacak kisi daireyi kredi icin ruhsatını istedim yok ruhsat demişti. Şimdi buraya kim ruhsat verdiyse gereği yapılmalı adil savci yargıclar bekliyoruz
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatya (6 ay önce)
    Bazı kısımlarda eksik ve yanlış bilgi içeren bir haber olmuş. Bina bölmeleri duvarla değil alçıpan ile yapılmış, binaya ayrıca kat eklenmemiş binanın eski halini bilenler bilir ve beton numunesi düşük gelmiş kullanılan malzemenin kumdan bi farkı yok yani haber yaparken araştırıp yapmanızı öneririm
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatya'nın yerlisi (6 ay önce)
    Koca şehir yıkıldı suçluyu 96 yılında görev yapanlardan arayana kadar günümüzde yapılan ihmallere değinilmemesi düşündürücü.sanki sadece o bina yıkılmış gibi haber yapmak doğru gelmedi bana.
    %37
    %63
    Yanıtla
  • Haberin neresi seni rahatsız etti, 31 can gitmiş, sen hala nefes alıyorsun, nefes alırken de hesap kitap derdindesin,
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (6 ay önce)
    Güzel haber. Tüm süreci inceleyip belgeler tarihler ile yazmışsınız. Keşke ağır hasarlı bina sahipleri yıkımdan önce müteahhitleri mahkemeye verseydi. Numuneler ve işçilik hataları bilir kişi ile tespit edilseydi. Belki gelecek yıllarımız kurtulurdu.
    %88
    %12
    Yanıtla
  • Meşveret (6 ay önce)
    Bu bina sağlam değil diye yıllarca boş kalmadımı?Ne oldu da bu bina yıkılmadı?
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (6 ay önce)
    Yazık şu halimize,bir Japon mühendis bir vidayı yanlış taktım diye, harakiri yaparken (sorumluluk üstlenirken) bizimkileri 10 larca cana mal olan hatalarını (sorumluluklarını)kabul etmeyerek toplumda dolaşıyorlar. Başka ne diyeyim.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Canlarım (6 ay önce)
    Allah yar ve yardımcıları olsun. Bu izni veren resmi sorumlular bir an önce yargılansın. En alttaki memurlar değil en usttekiler. Başkanlar başkan yardımcıları. Allah bu felakete izin verenlerin yakasını bırakmaz. . Hala ibret almayan belediyedeki yetkili şahıslarda aklını başına alsın.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (6 ay önce)
    O bina yıllarca boş bekledi biz boşken yıkılacak diye korkuyorduk yazık oldu onca insana mezar oldu,sorumluları kimse kesinlikle müebbet almali
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Öz Kernekli (6 ay önce)
    Bu bina 2002de bitti yıllarca boş kaldı, kullanılmadı, ta ki ruhsat verilinceye kadar.. inşaat mühendisi, mimar, müteaahitle uğraşacağınıza, onca sene boş kaldıktan sonra buna ruhsat veren iş bilmezleri tutuklayın. Beton havasız kaldıkça kül gibi dağılır.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Sefa (6 ay önce)
    Münir Erkal’a bir şey diyen yok, anladığım kadar onun döneminde olan bir iş
    %88
    %12
    Yanıtla