ATLAS, MALATYA VE ELAZIĞ'I YAZDI.. Coğrafya, turizm ve keşif dergisi Atlas, Haziran 2021 sayısını, Fırat’ın hayat verdiği Malatya ve Elazığ’a ayırdı.
Dergide, Malatya ve Elazığ Kıyıları / Fırat: Irmağın Yeni Öyküsü başlığı altında Malatya ve Elazığ’a 15 sayfa yer ayrıldı.
Yazıyı Atlas’ın deneyimli isimlerinden Alkım Doğan kaleme alırken; fotoğrafları usta fotoğrafçı Turgut Tarhan çekti.
Fırat Kalkınma Ajansının desteğiyle Mart ayı sonuna doğru Malatya’ya gelen Atlas ekibi, şehrimizle birlikte Elazığ da belirli noktaları gezip bilgi toplamış; belirlenen yerleri fotoğraflamıştı.
Dergide, Arguvan Gümüşlü köyünde çiçek açmış kaysı ağaçları, Baskil Saklıkapı Kanyonu, Karakaya ve Beydağı’nın karlı dorukları, Arslantepe duvar resimleri, Karakaya baraj gölünde kafes balıkçılığı ile Karakaya’dan muhtelif görüntüler, kayısıların ilaçlanması, Baskil Mor Ahron Manastırı, görüldüğü kanyona adını veren kara leylekler, Pütürge Köklükaya köyünün yamaçları ve Abdulvahap Gazi Türbesinin fotoğrafları yer alıyor.
Evliya Çelebi’ye atfen “havası ve suyu latif” Malatya’ya baharın gelişini “şenlikli” bulduğunu belirten Doğan, “hikayesi suyla, susuzlukla, sayısız söylenceyle yazılmış bir coğrafyada akıyor” dediği Fırat’ın çağlar boyunca iki şehri nasıl etkilediği, şekillendirdiğinin altını çiziyor; Süha Arın ve Hasan Özgen’in Fırat Göl Olurken belgeselinde Baskilli bir çocuğun “Dünya büyük, Fırat dünyadan büyük…” sözünün, Fırat boyunca nereye gitse, bunu hatırlattığını belirtiyor.
Araştırmacı-Gazeteci, Malatya tarihinin “duayen ismi” Celal Yalvaç’ın Fırat ve Karakaya baraj gölü anıları, tarihte Fırat’ı geçen kralların böbürlenmeleri, nehri geçmek için kurulan köprüleri, baraj altında kalan höyükler, mişmiş denilen kayısıyı (ve “çağa” denilen çocuğu), kiraz yaprağı “küftesini”, islimi (kayısının kükürtlenmesi), Baskil’in baraj altında kalmış yerleşimlerinden Höyük köyünde doğmuş, ancak çocukluğundan beri Malatya’da yaşayan Erhan Ertem ile Niyazi Gürgen’in ağzından aktarılan, neredeyse 35 yıl sonra bile rüyalarında eski köyü gören insanların hüzünlü öyküleri, Doğan’ın akıcı kaleminden okuyucularla buluşuyor.
Antropolog/Etnoarkeolog Hüseyin Şahin ise, günümüzden 9 bin yıl önce Cafer Höyük’te tarımsal faaliyetin başladığını, Cafer Höyük gibi Fırat’ın yuttuğu Değirmentepe’de bulunan mühürlerin, Arslantepe’de benzerleri bulunan mühürlerle karşılaştırıldığında, ticari ilişkiye işaret ettiğini, kerpiç kullanımını, ahşap kilit sistemi “pağa”yı anlatıyor.
Yazıda, Arslantepe hakkında bilgiler turizm araştırmacısı Bülent Korkmaz’ın anlatımıyla veriliyor.
Gezi boyunca Atlas ekibine eden Fırat Kalkınma Ajansı uzmanı Ahmet Yıldıray Ata ile Özkan Gündoğdu’dan “harika bir ekip” diye bahsedildi.
Dergi, 1 Haziran’dan itibaren satış noktalarında satışa sunuldu.
Güler HAZAR, malatyahaber.com