Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının desteği ile hayata geçirdiği proje ile kayısı çekirdeği ve duttan glutensiz bisküvi üretti.
Kayısı Araştırma Enstitüsünde düzenlenen açılış programına Vali Aydın Baruş ve eşi Nagihan Baruş, AKP Malatya Milletvekilleri Bülent Tüfenkci ve Öznur Çalık, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Yeşilyurt Kaymakamı Osman Uğurlu, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, TAGEM Daire Başkanı Gökhan Kızıltepe, Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürü Abdullah Erdoğan ve Çölyak Derneği üyeleri katıldı.
Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürü Abdullah Erdoğan, tanıtım toplantısında, çalışmayla çölyak hastalarına hitap etmeyi hedeflediklerini söyledi.
Üretim yaparken kayısı çekirdeğini kullanıp, şeker yerine de duttan yararlandıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ürettiğimiz bisküvide glüten yok. Günlük 3 bin bisküvi üretebiliyoruz. Bunu artırabiliriz. Vardiya sistemine döndüğümüzde 8-10 bine çıkarabiliriz. Bisküvimizi öncelikle çölyak hastalarına ulaştırmak istiyoruz. Sonrasında da gençler ve çocuklara sunmayı istiyoruz. Bisküvimizin besleyici özelliği var, kimyasal içeriği yok. Şu anda satış aşamasındayız. Özellikle Malatya'da bulunan belediyeye bağlı Esenlik şirketinin büfelerinde değerlendiriyoruz. Kadın girişimci kooperatiflerinde, onların talepleri üzerine üretim yapıyoruz. Üretimi gittikçe artıracağız, kendi satış yerlerimizde satmaya başlayacağız. Önümüzdeki süreçte glütensiz kek, simit ve ekmek de üreteceğiz."
Erdoğan, proje kapsamında DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının kendilerine 200 bin liranın üzerinde bir makine ekipman desteği sağladığını sözlerine ekledi.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Bahçe Bitkileri Araştırma Daire Başkanı Gökhan Kızılcı da Türkiye'nin önemli bir tarım ülkesi olduğunu ifade ederek, "Tarımsal hasılamızla Avrupa'nın birincisiyiz, dünyada da ilk on içerisindeyiz. Ülkemiz 20 milyar dolar tarımsal ihracatıyla net bir tarım ihracatçısı ülkedir. Biz bu tip çalışmalarla ham madde ve yarı mamul ihraç etmek yerine mamul ürün satarak bu ihracat değerimizi daha da artırmak durumundayız." diye konuştu.
"İHRACATÇILARIMIZIN KAYISI MAMULLERİYLE DE İHRACATA YÖNELMESİ ÖNEMLİ"
Milletvekili Bülent Tüfenkci, AKP iktidarında kayısının birinci öncelikleri olduğunu ve Malatya'nın hem sanayi hem de tarım kenti olduğunu belirterek, "Malatya için kayısı önemli. Malatya bir yandan sanayileşirken bir yandan da tarım kenti dolayısıyla bir tarımı da ihmal etmeden büyüyen tarımı da önemseyen bir iliz. Tarımda da en önemli gelirimiz kayısı. Kayısı üreticilerimiz her daim desteklenmiştir. Malatya'nın tarımda en önemli girdisi kayısıdır. AK Parti iktidarlarında kayısı birinci önceliğimiz olmuştur. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla da kayısı üreticilerimiz her daim desteklenmiştir. Bundan sonra da kayısıyı çok önemli yerlere taşıyacağız. Glütensiz bisküvinin önemi bunun çölyak hastaları için bir kullanım alanı olmasıyla beraber ticarileşme noktasında da önemli bir başarıyı yakalayacak ürün olmasıdır. Malatya'da kayısıda katma değerli ürünlerin artarak devam etmesi önemli. İhracatçılarımızın sadece kuru kayısı ile değil kayısı mamulleriyle de ihracata yönelmesi önemli" ifadelerini kullandı.
"KAYISI 500 MİLYON DOLARI AŞTI DEMEKTİR"
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “ 1969 yılında NEil Armstrong, Michael Collins ve Edvin Aldrin aya gidiyor ve ayak basınca ‘benim için küçük ama insanlık için büyük bir adım’ diyor. Küçük bir hadise ama tesisimiz kayısı ve diğer gelişecek ürünler, çeşitlendirilecek besin kaynakları için önemli bir ürün ve giriş olduğunu belirtmek istiyorum. Bu vesileyle Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürü Abdullah Erdoğan kardeşimize ve ekip arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Tabi kayısı Malatya’nın ekonomisi açısından çok önemli bir ürün. Yıllardan bu yana kayısı hep 250 ve 300 milyon dolar bandında seyretti. Biz şunu ifade ettik; kayısının dünya piyasasındaki değeri 5 milyar dolardır. Biz 5 milyar doların Malatya olarak 250-300 milyon dolarını alıyoruz. Son iki senedir gerek hükümetimizin, gerek bizlerin yerel anlamda, gerekse milletvekillerimizin katkılarıyla bir taraftan lisanslı depolar, bir taraftan TMO’nun kayısı alma süreci, diğer taraftan da bizlerin girişimleri.
Özellikle kayısı ürünün besin, gıda ve ambalaj çeşitlendirilmesi noktasında Sayın Bakanımız Bülent Tüfenkci ile birlikte eski Maliye Bakanımız ile de görüştük İngiltere’den finansmanı noktasında yoğun çalışma içerisindeyiz. Bunun altyapısı olarak lisanslı depoyu yaptık bitirdik yakın zamanda açılışını gerçekleştireceğiz. Yine bunun altyapısı olarak modern anlamda 1,5 milyara yakın bir rakama tekâmül edecek şire pazarı içinde güzel bir tesis yapılıyor. Bir şeyin altyapısını yapmadan sonuç elde etmek mümkün değildir. Bu süreçler başladıktan sonra kayısının fiyatı yükseldi. Bu da kayısı 500 milyon doları aştı demektir. Biz bunları ilk söylediğimizde farklı spekülatif ifadelerle karşımıza çıkanlar oldu ancak zaman her şeyin ilacıdır anlayışı içerisinde bugün bu neticeyi gördük.
Kayısı Araştırma Enstitüsü 1937 yılında açıldığını ifade ettiler. Bu tarihten 12 yıl önce Alman mühendisler geldi ve hava sirkülasyonlarıyla ilgili araştırma yaptılar. Kayısı Araştırma Enstitüsü’nün yeri tesadüf belirlenmedi. Cumhuriyetimizin ilk döneminde özellikle analiz ve araştırma anlamında çok büyük çalışmalar yapılıyordu. Ama biz buralara ‘iyi villa yeri, iyi apartman yeri olur’ diyoruz. Bu mantıktan bir kere vazgeçeceğiz. Bir şeyi yaparken niye, niçin ve neden yaptığımızı sorgulamamız lazım. Popülizm, güne yönelik ve o anı kurtarmak için yapılan bir yaklaşımı hiçbir şekilde tasvip etmedik, etmeyeceğiz ve bundan sonraki süreçlerde bu işlerin doğru zamanda ve doğru yerlerde yapılması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Glütensiz ürün üretimi noktasında gerek Esenlik olsun gerek MEGSAŞ’ımız olsun üretim yapılması noktasındaki çalışmalarımız da devam ediyor. Onun için ekmek ve yemek fabrikası şeklinde yeni bir fabrika yapıyoruz. İnşallah Malatya’yı mazisine layık istikbale hazırlama noktasında el birliğiyle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
"KAYISIYI KATMA DEĞERİ DAHA YÜKSEK HALE GETİRMEK İÇİN ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR"
Vali Aydın Baruş, “Kayısı Malatya için stratejik bir ürün, çünkü Malatya’nın tarım topraklarının %20’si kayısı ağaçları ile kaplı ve Malatya ekonomisi içerisinde kayısı üretimi ve ticareti çok önemli bir role sahip.
Tabi kayısı Malatya için çok önemli ama bu kayısı ürününü katma değeri daha yüksek bir hale getirmek, Malatya ekonomisi için daha fazla gelir getiren bir kaynak haline getirmek için çalışmamız gerekiyor. Bugün kuru kayısı ihracatında Malatya’nın yıllık yaklaşık geliri 300 milyon $ civarında. Hem Türkiye’nin hem de dünyanın kayısı ticaretinde çok önemli bir payını Malatya alıyor. Yine kayısının yanında kayısıdan elde edilen diğer ürünlerden olan kayısı çekirdeğinin dünya piyasasına sunulması anlamında da önemli bir payımız var.
Dünyada da aynı şekilde Malatya kaysısının katkı maddesi olarak kullanılarak insanların gıda ihtiyaçları karşılanmak üzere değişik ürünlerin piyasaya sunulduğunu görüyoruz. Ama bunlar maalesef Malatya’nın markası değil. Onun için ilimizde Lisanslı Depo kurulması kayısının sağlıklı koşullarda muhafaza edilmesi açısında çok önemliydi. Yine kayısının gerekli değeri bulması açısından da Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Toprak Mahsulleri Ofisinin destekleme kapsamına alınması çok önemli bir adımdı ki bunun etkilerini piyasada görüyoruz. Bu yıl destek alımına ihtiyaç kalmadı gibi bir şey çünkü kuru kayısının fiyatı gerçekten hak ettiği değere doğru gidiyor. Bu anlamda vermiş oldukları destekler için Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğümüze, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğümüze ve bilhassa Tarım ve Orman Bakanımıza teşekkür ediyoruz.
Büyükşehir Belediye Başkanlığının kurmuş olduğu lisanslı depolar Malatya için çok önemli. Sadece kuru kayısının sağlıklı koşullarda muhafazasının sağlanması açısından değil aynı zamanda alternatif kayısı ürünlerinin piyasaya sunulması açısından Ar-Ge biriminin orada kurulması ve bunların ticari olarak piyasaya sunulması anlamında bir merkez olacak orası. Bu merkezin Kayısı Araştırma Enstitüsü ile birlikte çalışması çok önemli. Çünkü Kayısı Araştırma Enstitüsünde değerli arkadaşlarımız, akademik personelimiz güzel çalışmalar yapıyorlar ki bugün tattığımız ve insanların istifadesine sunulacak olan kayısı çekirdeğinden ve dut kurusundan üretilmiş olan glutensiz bisküvi bu ürünlerden birisi. Bir de burada üretilen ürünlerin Malatya’nın markası olarak dünya piyasasına sunulması anlamında da Sanayicilerimizle birlikte çalışılması çok önemli” diyerek sözlerini tamamladı.
Törende, daha sonra tesisin açılışı yapıldı, konuklara glütensiz bisküvi ikram edildi.
