SON DAKİKA
SON DEPREMLER

7 Kişinin Öldüğü Otel Davasında Bilirkişiye 'Farklı Raporlar' Tepkisi

7 Kişinin Öldüğü Otel Davasında Bilirkişiye 'Farklı Raporlar' Tepkisi
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki ikinci depremde yıkılan ve 7 kişinin hayatını kaybettiği Beydağı Otel davasının duruşmasında avukatlar, özellikle Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) görevli bilirkişilerin aynı konuda değişik mahkemelere sundukları raporlarında farklı görüşlere yer vererek, özensiz ve eksik bilgilerle hareket ettiklerini öne sürdüler. Avukatlar, ayrıca, bilirkişilerin rapor içeriği ile hazırlanan raporların belirtilen sürede hazırlanmasının da soru işaretlerine neden olduğunu ifade ettiler.

Kahramanmaraş merkezli ikinci depremde yıkılan Beydağı Otel’in enkazında kalan Hira Ecrin Baykal (10), İlahe Hasanzade (50), Rana Ökten (51), Raziye Baykal (41), Selami Acı (52), Selami Acı (4) ve Suat Acı (2) hayatını kaybetmişti.

Beydağı Otel’e ilişkin dava Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Davada, otel inşaatını yapıldığı dönemde Malatya Belediyesi’nde çalışan inşaat mühendisi ve mimarlar, evrakları attıkları imzalardan dolayı suçlanan  tutuksuz sanıklar Ö.Ş, M.H.B, A.Y., A.T.Ü, M.B. ile avukatları katıldılar.

Duruşmada, dosyaya sunulan ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde görev yapan bilirkişilerin hazırladığı rapor hakkında kısa bir savunma yapan sanık avukatı Ekrem Karadeniz, “Mahkemeye sunalan bilirkişi raporunda imzası bulunan bilirkişiler aynı konuda farklı mahkemelere sundukları raporlarda farklı  sonuç ve görüşlere yer veriyorlar. Etik bir hata var. KTÜ’de görev yapan bilirkişilerin bu kadar kısa sürede söz konusu raporu hazırlamaları da soru işaretleriyle doludur. Buna ilişkin haberler de medyada yayınlanmıştır. Bizim dosya için  hazırlanan bilirkişi raporunda başka  dosyada yargılanan kişinin ismide geçiyor. Bilirkişiler, dosyadaki savunmaları dikkate almamış, dosyadaki bir sanığın ifadesi, başka bir sanığın ifadesi olarak yazılmış.” ifadelerini kaydetti.

Sanık avukatlarından Şahin Çağlar ise duruşmada bilirkişi raporuna ilişkin kısa savunmada, “Dosyada söz konusu otelde tadilat yapıldığına dair bilgi ve iddialar var. Tadilat yapılması binanın statiğini etkileyecek husustur. Ancak bilirkişiler bu noktayı dikkate almamışlar. Hazırlanan bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişsizdir. Mahkemedeki dosyamız KTÜ dışındaki başka bilirkişilere gönderilmesini talep ediyoruz. Dosyada eksik bilgi ve belgelere rağmen bilirkişiler sanıklara sorumluluk yüklüyor. Bu acıdan bilirkişi raporu teknik açıdan eksiktir. Yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz.” dedi.

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 21 Mart 2025 tarihine erteledi.

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi merkezli 7,6 büyüklüğündeki ikinci depremde yıkılan, 3'ü çocuk 7 kişinin hayatını kaybettiği Malatya çarşı merkezindeki Beydağı Otel'e ilişkin aralarında dönemin kamu görevlilerinin de olduğu Ö.Ş, M.H.B, A.Y., A.T.Ü, M.B. adlı sanıklar hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Binanın statik ve proje müellifi Mehmet Şerif Yenier ile otel işletmecileri Nurettin Acı ve Selami Acı'nın vefat etmiş olmaları nedeniyle haklarında işlem yapılamadığı bildirildi.

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • Mehmet (2 ay önce)
    Bilmez kişileri bilirkişi seçiyorlar. Malatya için özel bilirkişi tercih ediliyor. Adrese teslim davalar ve kararlar çıkıyor. Vatandaş olarak aptal değiliz. Dönen rüşveti en az biz vatandaş kadar siz basın mensupları da biliyorsunuz. Ancak rüşvetin belgesi olmadığı için kimse birşey yapamıyor üstelik namuslu insanlar suçlu çıkıyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Argalı (2 ay önce)
    Admin avukatların ve hayatını kaybedenlerin adlarını tam yazdığınız halde sanıkların adlarını neden tam yazmiyorsunuz? Bütün yazılarınızda aynısını yapıyor sanık adlarını kodluyorsunuz. Resmi kayıtlara bile geçen sanık adlarını tam yazmaktan neden çekiniyorsinuz.
    %82
    %18
    Yanıtla
  • Çünkü yarın o birgün suçsuz olurlarsa tazminat ödemesinler diye. Bu memlekette suçlular değil sucsuzlarin, olenlerin adını yazarlar.. çar çakalın adını yazamazlsr. Ona yürek ister. Düşün sokaktaki torbacilsrin adını yaz bakalim. Yaşamazlar yurek ister. Gazetecilik yapacaklar güya. Neymiş başımıza bela olmasınlar mantigi
    Editörün Notu: Yasalardan bi haber olduğunuz için daha önce de gönderdiğiniz, mantıksız hezeyanlarınızı kazmadık ama, bilmediğiniz, bir türlü fark edemediğiniz konuda ahkam kesiyorsunuz. Bu ilde 15 senedir Polis- Jandarma Vukuat raporları verilmiyor, şüphelinin adı yer almazsa bile. Bu da sayın devlet büyüklerinin 'Avrupa'daki gibi" bir uygulamaya tabi olmayı seçtikleri için şüphelilerin, suçluların, hırsızın, uğursuzun kimliklerini korma altına alarak ifşa edilmemesi çabasından ve dolayısıyla onları peşinen ödüllendirmekten kaynaklanıyor. Bizim haberlerde ise ölen kişilerin isimleri (trafik kazalarında ölenlerin bile isimlerini ilgili makamlardan alamıyoruz, çoğunu cenaze listesinden öğreniyoruz!) isimleri ise intihar olursa kısmen karartılıyor, aksi takdirde açıkça yazılıyor, buna da yargı engeli olmasına rağmen. Çar çakalın adını sayın devlet yöneticileri, polisler, jandarmalar, savcılar vermiyor. Doğrudur ülkedeki hergün onlarca yüzlerce olayda, yöneticiler işlerine gelirse açık açık isimleri, olay detaylarını veriyorlar, kimseyi engellemiyorlar. İşlerine gelmediklerinde ise kısaca rumuzlarla isimleri kapatıp, yüzde 100 doğru olsa bile eski rektör Aysun Bay Karabulut haberlerinde olduğu gibi (bu sitenin tamamı doğru, inkar edilemeyen, yalanlayamayan) 70'e yakın haberine bir hakim yarım saat dahi incelemeden erişim engeli koydu. Neyse bu konuda bizim de yaramız çok derin ama,öyle sizin iddia ettiğiniz gibi çakaldan, tazminattan tırsmaktan değil, kaynakların haberleri 'olabildiğince sansürlemesinden kaynaklanıyor. Aylardır, bir mafya cinayetini üzerine agizlilik kararı konduğu için alamadık. Şu meşhur Masaj Salonu baskınında hikayet, magazin, şantaj vs. iddiası çok, ama onda da tahmin ettiğiniz gibi 'gizlilik' kararı var.. Neye bu kadar yeter..
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Vatandaş (2 ay önce)
    Bu bilirkişilerin birçoğunun yatacak yeri yok
    %100
    %0
    Yanıtla
Reklam