Malatya’da 6 Şubat depremlerinde yıkılması sonucunda 78 kişinin enkaz altında kalarak vefat ettiği Hakimbey Apartmanı soruşturması sonucunda 4 teknik sorumlu hakkındaki davanın görülmesine başlanırken, iddianamede teknik hatalar (statik proje- statik hesaplama uyumsuzlukları) ve dayanımı düşük betondan dolayı binanın depremde yıkıldığı belirtiliyor. Soruşturmada, binanın yaklaşık 10 yıl önce vefat eden müteahhidi Hasan Sırma hakkında ise 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı verildiği, bu nedenle müteahhidin iddianamede yer almadığı bildirildi.
Malatya’da 6 Şubat’taki ilk depremde saniyeler içinde yıkılan Zafer Mahallesi Mehmet Buyruk Caddesi 2. Ordu karargahı karşısında bulunan Hakimbey Apartmanının yıkılması sonucunda enkazda kalan 3’ü Azerbaycanlı öğrenci olmak üzere toplam 78 kişi hayatını kaybetmişti.
Mühendis ve mimar 4 sanıklı dava.. 'Ölü' müteahhite kovuşturma yok..
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada projede ve yapımında görev alan 4 teknik sorumlu olan Mimar Abdurrahman Yavuz, İnşaat Mühendisi Basri Akdağ, Proje müellifi Bülent Yeroğlu, İnşaat Mühendisi Demet Doğan “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma” iddiasıyla yargılanıyor. Abdurrahman Yavuz yurtdışında bulunurken, Bülent Yeroğlu ise tutuklu, diğer 2 sanık ise tutuksuz yargılanıyor.
İddianamede; "Yıkılan apartmana ilişkin Battalgazi İlçe Belediyesinden temin edilen proje dosyasındaki tüm bilgi ve belgelerde yapılan bilirkişi incelemesinde Statik Proje Müellifinin Bülent Yeroğlu, İnşaat Mühendisleri Odasından Onay yapanların Demet Doğan ve Basri Ardağ, Fenni Mesulunün Abdurrahman Yavuz, Yapı Müteahhidinin Hasan Sırma olduğunun tespit edildiği, Projeyi Onaylayan Belediye Görevlilerinin Ahmet Özer ve Mustafa Bingöl ( bu kişiler ve tespit edilecek diğer belediye personelleri açısından soruşturma usulünün farklı olması sebebiyle tefrik kararı verilerek soruşturma işlemlerine devam edilmekte) olduğu, yapının bir kat artırılmak suretiyle tadilat gördüğü ve buna ilişkin tadilat projesinin 04/12/1997 tarihinde encümen kararıyla onaylandığı, yapının 31/12/1998 tarihinde ruhsat aldığının tespit edildiğinin anlaşıldığı" bilgisine yer verildi.
Soruşturma aşamasında binanın depremden önce ölmüş olan müteahhidi Hasan Sırma’nın hakkında ise savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına karar vererek dosyadan çıkarttığı görüldü.
Yıkılan binanın bir kat artırılmak suretiyle tadilat gördüğü ve buna ilişkin tadilat projesinin 4 Aralık 1997 tarihinde encümen kararıyla onaylandığı, yapının 31 Aralık 1998 tarihinde ruhsat aldığının tespit edildiği belirlendi.
"Sorumluluk belediyenin imar işleri müdürlüğündeki yetkililerde.."
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlamasıyla yargılanan sanıklardan statik proje müellifi Bülent Yeroğlu, inşaat mühendisleri Demet Doğan ve Basri Ardağ, mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı.
Sanık Bülent Yeroğlu, binanın sadece statik projesini yaptığını, yerini bilmediğini, 7 katlı hazırladığı projenin daha sonra kendisinden habersiz 8 kata çıkarıldığını savundu. Yeroğlu, bu apartmana ait statik projeyi 1993 -1994 yıllarında hazırladığını, hazırlamış olduğu statik projenin o yıllarda geçerli olan 1974 afet ve deprem yönetmeliğine esas ve usul açısından tam manasıyla riayet ettiğini, bu projeyi kendisi hazırladıktan sonra Malatya mühendisler odasında görevli mühendisler tarafından da incelenerek yönetmeliğe uygun olduğunun tasdik edilmek suretiyle onaylandığını, sonrasında ise yine bu proje ilgili belediyenin imar müdürlüğünde görevli mühendisler tarafından da incelenerek herhangi bir eksiklik tespit edilmemesi üzerine onaylandığını ve neticesinde inşaat ruhsatı düzenlendiğini, bu aşamadan itibaren kendisinin bu bina ile ilgili herhangi bir görevinin kalmadığını, hazırladığı statik projeye göre inşaatın yapım işini dönemin arsa sahibi veya müteahhitin üstelenerek devam ettiğini, fakat binanın yapımını kendisinin hazırlamış olduğu projeye uygun olarak yapıp yapmadıklarını bilmediğini, bu konuda kendisinin herhangi bir sorumluluğunda söz konusu olmadığını, bu aşamadaki sorumluluğun ilgili belediyenin imar işleri müdürlüğündeki yetkililerde olduğunu, kendisinin projeyi yönetmeliğe uygun olarak çizdiği için binanın yıkımından sorumlu olmadığını, yıkım sebebiyle meydana gelen ölümlere dair üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini öne süren Yeroğlu, binada oturanlardan duyduğu kadarıyla apartmanın 2020 yılındaki Elazığ merkezli depremde ağır hasar aldığını, raporunun daha sonra az hasarlıya çevrildiğini iddia etti.
FOTOĞRAF: 6 Şubat saat 04.17'deki ilk depremde çöken Hakimbey Apartmanı'nda hemen sonra başlatılan arama ve kurtarma çalışmalarından..
Enkazdan sağ çıkarılan müşteki Mehmet Orhanoğlu, Elazığ merkezli depremin ardından apartmanda inceleme gerçekleştiren ekibin binada sorun olmadığını, onarımın ardından oturulabileceğini söylediğini ileri sürerek kendilerinin de onarım yaptıklarını dile getirdi.
Mahkeme heyeti, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden Elazığ depremindeki tespit ve itiraz tutanaklarının istenmesine, tespite kimlerin katıldığının sorulmasına, ilgili belediyeye yazı yazılarak tadilat projesi varsa aslının istenmesine, apartmanın kat görevlisinin tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 27 Şubat 2024 tarihine erteledi.
Duruşmada, davadaki tek tutuklu olan Bülent Yeroğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verildi. Yeroğlu, 30 kişinin hayatını kaybettiği Trend Garden Rezidance binası ile ilgili davada da tutuklu olarak yargılanıyor.
“Mimari projesi ile statik projesi arasında uyumsuzluk olduğu tespit edilmiştir”
Davanın iddianamesinde bina ile ilgili olarak yaptırılan inceleme hakkında bilgi aktarılarak, “İncelemeler neticesinde; Binanın mimari projesi ile statik projesi arasında uyumsuzluk olduğu tespit edilmiştir. Projeler arasındaki uyumsuzluk ilgili başlık altında detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Binanın statik projesinde, temel aplikasyon planı, temel kirişi açılımı, kat kalıp planı ve kiriş açılımları arasında uyumsuzluk tespit edilmiştir. Bina kat sayısı Bodrum + Zemin + 7 Normal Kat olmasına karşın, betonarme hesap raporları, Bodrum + Zemin + 6 Normal Kat için yapılmıştır. Bir betonarme kat eksik çözülmüştür. Ayrıca statik projedeki kolon enkesit boyutları ile betonarme hesap raporundaki kolon enkesit boyutları arasında uyumsuzluk tespit edilmiştir. Özellikle bina alt katlarında statik projede, hesap raporundaki kolon enkesit boyutlarına oranla daha küçük kolon enkesit boyutu kullanılmıştır. Tespit edilen bu uyumsuzluklar, kolonların öngörülenden daha fazla eksenel yükle yüklenmesine ve tasarım yönetmeliklerinde verilen üst sınıra yaklaşmasına veya geçmesine sebep olabilir. Tasarımda dikkate alınan beton dayanım sınıfının, inşaat aşamasında sağlanmaması halinde olumsuz durum daha fazla artmaktadır. Bu durum düşey taşıyıcıların sünek bir şekilde davranmasını olumsuz olarak etkilemektedir.” ifadeleri yer aldı.
“ Döşeme sisteminin tekniğine uygun olarak inşa edilmemesi”
İddianamede şu bilgilere de yer verildi:
“Bina statik projesi ve betonarme hesap raporunda eksiklikler tespit edilmiştir. Tespit edilen bu eksiklikler binanın dayanımını, sünek (taşıma gücünde önemli bir kayıp olmadan yer değiştirme) bir şekilde güç tüketmesini ve yerinde imalatını olumsuz bir şekilde etkileyebilir. Bina enkazında yer yer bütünlüğünü koruyan elemanlarda enine donatıların, özellikle kanca detaylarının, uygun bir şekilde düzenlenmediği tespit edilmiştir. Binanın enine donatı detaylarının uygun bir şekilde yapılmaması, binanın deprem kuvvetini tasarımda beklenen şekilde (sünek olarak) karşılamasını güçleştirmiştir. Nervürlü döşeme sisteminin tekniğine uygun olarak inşa edilmemesi, döşemeden deprem yüklemesi altında beklenen rijit diyafram davranışını zayıflatarak, döşemenin deprem davranışını olumsuz etkileyebilir. Binanın beton dayanımı net olarak belirlenemese de bina enkazından alınabilen 4 adet(1 adet şahit numune olarak bırakılmıştır) beton karot numunesinden 3 adet karot numunesinin ortalama basınç dayanımının, proje tasarım dayanımından düşük olduğu görülmüştür. Bu durum binanın etki eden düşey ve deprem yükleri altında tasarımda hedeflenen davranışı göstermesini olumsuz olarak etkileyebilir.”
“Kamu kurumu yetkililerinin ilgilerine göre sorumlu olduğu düşünülmektedir”
İddianamede kamu kurumunda görev yapan sorumlularında yıkılan binadan sorumlu olduğu belirtilerek, “3194 sayılı İmar Kanunun ilgili maddelerine göre (madde 22, 28 ve 38) binanın statik projesi ve hesap raporlarında bulunan eksiklik ve kusurlar nedeniyle proje müellifi ve projeleri kontrol etmekle yükümlü kamu kurumu yetkililerinin ilgilerine göre sorumlu olduğu düşünülmektedir. Binanın imalat aşamasında eksiklikler ve kusurlar tespit edilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunun ilgili maddelerine göre (madde 22, 28 ve 38) binanın projesine uygun olarak imalatından sorumlu fenni mesul, müteahhit ve imalat denetiminden sorumlu olan kamu kurumu yetkililerinin ilgilerine göre sorumlu olduğu düşünülmektedir. " şeklindeki görüşlere yer verildi.
“Kontrol etmekle yükümlü kamu kurumu yetkililerinin binanın yıkılmasından dolayı kusurlu oldukları anlaşıldığı”
İddianamede, “Bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere yapıda Nervürlü döşeme sisteminin tekniğine uygun olarak inşa edilmemesi, alınan karot numunelerinden üçünde ortalama basınç dayanımının, proje tasarım dayanımından düşük olması, çerçeve kirişlerinde ise etriyelerin kanca detayının projesine ve tasarım yönetmelik/standartlarına uygun olarak düzenlenmemesi, binadaki enine donatıların, özellikle kanca detaylarının, uygun bir şekilde düzenlenmemesi, binanın statik projesi ve betonarme hesap raporunda eksiklikler olması, mimari projesi ile statik projesi arasında uyumsuzluk olması ve binanın imalat aşamasındaki eksiklikler ve kusurlar nedeniyle yıkıldığı anlaşıldığından binanın projesine uygun olarak imalatından sorumlu fenni mesul, müteahhit ve imalat denetiminden sorumlu olan kamu kurumu yetkililerinin ve proje müellifi ve projeleri kontrol etmekle yükümlü kamu kurumu yetkililerinin binanın yıkılmasından dolayı kusurlu oldukları anlaşıldığı …, “ ifadeleri de kaydedildi.
Hakimbey Apartmanında enkaz altına kalarak ölen 78 ve enkazdan sağ olarak çıkarılan 7 kişi..
Hakimbey Apartmanı'nda hayatını kaybedenler şunlar:
1-Abdulmutalip İşler (53), 2- Ahmet Yavuz (90), 3-Ahmet Kerem Orhanoğlu (38), 4-Ali Asım Yakıcı (2), 5- Ali Rıza Güngör (55), 6 - Alican Güngör (1), 7- Alya Mina Vural(3), 8- Asiye İşler (42), 9- Aynur Sevim (39), 10- Aysel Orhanoğlu ( 57), 11- Ayşegül Karaçay (54), 12- Bediha Vural (38), 13- Belgin Haskanlı (48), 14- Burak İrşad Yakıcı (13), 15- Cemile Meryem Şahin (9), 16- Çağrı Emir Bulguru (17), 17- Dilay Koyun (19), 18- Ece Nil Haskanlı (8), 19- Efe Taha Aslantatar (11), 20- Emir Baysar (22), 21- Emir Etem Erbek (2), 22- Emrah Erbek (38), 23- Emrullah Ergün (8), 24- Emrullah İşler (20), 25- Enes İşler (24), 26- Faruk Mert Yıldız (19), 27- Fatma Güngör (47), 28- Fatma Öner (51), 29- Filiz Uğur (46), 30- Furkan Yakıcı (42), 31- Gunduz Nazarzade (23), 32- Gülen Öner (36), 33- Gülşah Ergün (32), 34- Hacer Aydoğan (86), 35- Hacer Yakıcı (40), 36- Hatice Erbek (27), 37- Hayriye Berranur Akçiçek (9), 38- Hayrullah Vural (31), 39- Hidayet Şahin (42), 40- Humam Ismayıllı (21), 41- Işılay Koyun (30), 42- İrem Şahin (20), 43- İrfan Haskanlı (63), 44- Kubilay Orhanoğlu (62), 45- Mehmet Akçiçek (43), 46- Mehmet Ergün (37), 47- Mehmet Zeki Güngör (26), 48- Metin Sevim (43), 49- Muhammed Berkay Güngör (18), 50- Muhammed Emin Şahin (14), 51- Mustafa Ağkoç (56), 52- Mustafa Aydın (55), 53- Mustafa Kağan Şahin (9), 54- Nazlı Yavuz (78), 55- Nilay Aydoğan (31), 56- Nuri Alper Uğur (13), 57- Orhan Uğur (52), 58- Osman Koyun (70), 59- Özge Kuşci (25), 60- Pelin Haskanlı (24), 61- Ramazan Akçiçek (73), 62- Ravza Çağla Bulguru (16), 63- Reyhan Akan (39), 64- Samır Gulıyev (23), 65- Senem Baysar (58), 66- Shahın Valıyev (21), 67- Sinan Karaçay (56), 68- Tuğçe Uğur (22), 69- Tülay Erdoğan (56), 70- Tülay Şahin (43), 71- Yağmur Beren Sevim (2), 72- Yasin Şahin, (48), 73- Yeliz Yaslı (38), 74- Yusuf Arda Akçiçek (17), 75- Yusuf Eren Sevim (10), 76- Yusuf Mahir Küpeli (3), 77- Zeliha Akçiçek (48), 78- Zümra Betül Yakıcı (9).
İddianamede ölümlerin göçük altında kalmaları sebebiyle göğüs-kafa- batın basısına bağlı mekanik asfiksi sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği belirtildi.
Apartman enkazından Akan İpekçi, Figen İpekçi, Mehmet Orhanoğlu, Mehmet Akif Akçiçek, Fatma Işık, Mehmet Korkmaz ve Yusuf Buğra Bulguru ise yaralı olarak çıkarılmışlardı.
"HAKİMBEY APARTMANINDA 79 İNSAN NİYE ÖLDÜ?"
Öte yandan, kayısıhaber.com sitesinde Mahir Temur, Hakimbey Apartmanı'nın depremde çökmesiyle sonuçlanan ihmaller sürecini ayrıntılı araştırma yazısında ele aldı.
Temur'un “Hakimbey Apartmanında 79 İnsan Niye Öldü?” başlıklı yazısının tamamını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız:
https://www.kayisihaber.com/yazi/mahir-temur/hakimbey-apartmani-nda-79-insan-niye-oldu/1042/
malatyahaber.com- malatyayenises.com
FOTOĞRAFLAR: Burhan Karaduman- Metin Yoksu, yeşilgazete