SON DAKİKA
SON DEPREMLER

78 Kişinin Öldüğü Hakimbey Apartmanı Davasında İlk Duruşma..

78 Kişinin Öldüğü Hakimbey Apartmanı Davasında İlk Duruşma..
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da 6 Şubat depremlerinde yıkılması sonucunda 78 kişinin enkaz altında kalarak vefat ettiği Hakimbey Apartmanı soruşturması sonucunda 4 teknik sorumlu hakkındaki davanın görülmesine başlanırken, iddianamede teknik hatalar (statik proje- statik hesaplama uyumsuzlukları) ve dayanımı düşük betondan  dolayı binanın depremde yıkıldığı belirtiliyor. Soruşturmada, binanın yaklaşık 10 yıl önce vefat eden  müteahhidi Hasan Sırma hakkında ise 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı verildiği, bu nedenle müteahhidin iddianamede yer almadığı bildirildi.

Malatya’da 6 Şubat’taki ilk depremde saniyeler içinde yıkılan Zafer Mahallesi Mehmet Buyruk Caddesi 2. Ordu karargahı karşısında bulunan Hakimbey Apartmanının yıkılması sonucunda enkazda kalan 3’ü Azerbaycanlı öğrenci olmak üzere toplam 78 kişi hayatını kaybetmişti.

Mühendis ve mimar 4 sanıklı dava.. 'Ölü' müteahhite kovuşturma yok..
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada projede ve yapımında görev alan 4 teknik sorumlu olan Mimar Abdurrahman Yavuz, İnşaat Mühendisi Basri Akdağ, Proje müellifi Bülent Yeroğlu, İnşaat Mühendisi  Demet Doğan “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma” iddiasıyla yargılanıyor.  Abdurrahman Yavuz yurtdışında bulunurken, Bülent Yeroğlu ise tutuklu, diğer 2 sanık ise tutuksuz yargılanıyor.

İddianamede; "Yıkılan apartmana ilişkin Battalgazi İlçe Belediyesinden temin edilen proje dosyasındaki tüm bilgi ve belgelerde yapılan bilirkişi incelemesinde Statik Proje Müellifinin Bülent Yeroğlu, İnşaat Mühendisleri Odasından Onay yapanların Demet Doğan ve Basri Ardağ, Fenni Mesulunün Abdurrahman Yavuz, Yapı Müteahhidinin Hasan Sırma olduğunun tespit edildiği, Projeyi Onaylayan Belediye Görevlilerinin Ahmet Özer ve Mustafa Bingöl ( bu kişiler ve tespit edilecek diğer belediye personelleri açısından soruşturma usulünün farklı olması sebebiyle tefrik kararı verilerek soruşturma işlemlerine devam edilmekte) olduğu, yapının bir kat artırılmak suretiyle tadilat gördüğü ve buna ilişkin tadilat projesinin 04/12/1997 tarihinde encümen kararıyla onaylandığı, yapının 31/12/1998 tarihinde ruhsat aldığının tespit edildiğinin anlaşıldığı" bilgisine yer verildi.

Soruşturma aşamasında binanın depremden önce ölmüş olan müteahhidi Hasan Sırma’nın hakkında ise savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına karar vererek dosyadan çıkarttığı görüldü.

Yıkılan binanın bir kat artırılmak suretiyle tadilat gördüğü ve buna ilişkin tadilat projesinin 4 Aralık 1997 tarihinde encümen kararıyla onaylandığı, yapının 31 Aralık 1998 tarihinde ruhsat aldığının tespit edildiği belirlendi. 

"Sorumluluk belediyenin imar işleri müdürlüğündeki yetkililerde.."
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlamasıyla yargılanan sanıklardan statik proje müellifi Bülent Yeroğlu, inşaat mühendisleri Demet Doğan ve Basri Ardağ, mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı.

Sanık Bülent Yeroğlu, binanın sadece statik projesini yaptığını, yerini bilmediğini, 7 katlı hazırladığı projenin daha sonra kendisinden habersiz 8 kata çıkarıldığını savundu. Yeroğlu, bu apartmana ait statik projeyi 1993 -1994 yıllarında hazırladığını, hazırlamış olduğu statik projenin o yıllarda geçerli olan 1974 afet ve deprem yönetmeliğine esas ve usul açısından tam manasıyla riayet ettiğini, bu projeyi kendisi hazırladıktan sonra Malatya mühendisler odasında görevli mühendisler tarafından da incelenerek yönetmeliğe uygun olduğunun tasdik edilmek suretiyle onaylandığını, sonrasında ise yine bu proje ilgili belediyenin imar müdürlüğünde görevli mühendisler tarafından da incelenerek herhangi bir eksiklik tespit edilmemesi üzerine onaylandığını ve neticesinde inşaat ruhsatı düzenlendiğini, bu aşamadan itibaren kendisinin bu bina ile ilgili herhangi bir görevinin kalmadığını, hazırladığı statik projeye göre inşaatın yapım işini dönemin arsa sahibi veya müteahhitin üstelenerek devam ettiğini, fakat binanın yapımını kendisinin hazırlamış olduğu projeye uygun olarak yapıp yapmadıklarını bilmediğini, bu konuda kendisinin herhangi bir sorumluluğunda söz konusu olmadığını, bu aşamadaki sorumluluğun ilgili belediyenin imar işleri müdürlüğündeki yetkililerde olduğunu, kendisinin projeyi yönetmeliğe uygun olarak çizdiği için binanın yıkımından sorumlu olmadığını, yıkım sebebiyle meydana gelen ölümlere dair üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini öne süren  Yeroğlu, binada oturanlardan duyduğu kadarıyla apartmanın 2020 yılındaki Elazığ merkezli depremde ağır hasar aldığını, raporunun daha sonra az hasarlıya çevrildiğini iddia etti.

FOTOĞRAF: 6 Şubat saat 04.17'deki ilk depremde çöken Hakimbey Apartmanı'nda hemen sonra başlatılan arama ve kurtarma çalışmalarından..

Enkazdan sağ çıkarılan müşteki Mehmet Orhanoğlu, Elazığ merkezli depremin ardından apartmanda inceleme gerçekleştiren ekibin binada sorun olmadığını, onarımın ardından oturulabileceğini söylediğini ileri sürerek kendilerinin de onarım yaptıklarını dile getirdi.

Mahkeme heyeti, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden Elazığ depremindeki tespit ve itiraz tutanaklarının istenmesine, tespite kimlerin katıldığının sorulmasına, ilgili belediyeye yazı yazılarak tadilat projesi varsa aslının istenmesine, apartmanın kat görevlisinin tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 27 Şubat 2024 tarihine  erteledi.

Duruşmada, davadaki tek tutuklu olan Bülent Yeroğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verildi. Yeroğlu, 30 kişinin hayatını kaybettiği Trend Garden Rezidance binası ile ilgili davada da tutuklu olarak yargılanıyor.

“Mimari projesi ile statik projesi arasında uyumsuzluk olduğu tespit edilmiştir”
Davanın iddianamesinde bina ile ilgili olarak yaptırılan inceleme hakkında bilgi aktarılarak,  “İncelemeler neticesinde; Binanın mimari projesi ile statik projesi arasında uyumsuzluk olduğu tespit edilmiştir. Projeler arasındaki uyumsuzluk ilgili başlık altında detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Binanın statik projesinde, temel aplikasyon planı, temel kirişi açılımı, kat kalıp planı ve kiriş açılımları arasında uyumsuzluk tespit edilmiştir. Bina kat sayısı Bodrum + Zemin + 7 Normal Kat olmasına karşın, betonarme hesap raporları, Bodrum + Zemin + 6 Normal Kat için yapılmıştır. Bir betonarme kat eksik çözülmüştür. Ayrıca statik projedeki kolon enkesit boyutları ile betonarme hesap raporundaki kolon enkesit boyutları arasında uyumsuzluk tespit edilmiştir. Özellikle bina alt katlarında statik projede, hesap raporundaki kolon enkesit boyutlarına oranla daha küçük kolon enkesit boyutu kullanılmıştır. Tespit edilen bu uyumsuzluklar, kolonların öngörülenden daha fazla eksenel yükle yüklenmesine ve tasarım yönetmeliklerinde verilen üst sınıra yaklaşmasına veya geçmesine sebep olabilir. Tasarımda dikkate alınan beton dayanım sınıfının, inşaat aşamasında sağlanmaması halinde olumsuz durum daha fazla artmaktadır. Bu durum düşey taşıyıcıların sünek bir şekilde davranmasını olumsuz olarak etkilemektedir.” ifadeleri yer aldı.

“ Döşeme sisteminin tekniğine uygun olarak inşa edilmemesi”
İddianamede şu bilgilere de yer verildi: 

“Bina statik projesi ve betonarme hesap raporunda eksiklikler tespit edilmiştir. Tespit edilen bu eksiklikler binanın dayanımını, sünek (taşıma gücünde önemli bir kayıp olmadan yer değiştirme) bir şekilde güç tüketmesini ve yerinde imalatını olumsuz bir şekilde etkileyebilir.  Bina enkazında yer yer bütünlüğünü koruyan elemanlarda enine donatıların, özellikle kanca detaylarının, uygun bir şekilde düzenlenmediği tespit edilmiştir. Binanın enine donatı detaylarının uygun bir şekilde yapılmaması, binanın deprem kuvvetini tasarımda beklenen şekilde (sünek olarak) karşılamasını güçleştirmiştir.  Nervürlü döşeme sisteminin tekniğine uygun olarak inşa edilmemesi, döşemeden deprem yüklemesi altında beklenen rijit diyafram davranışını zayıflatarak, döşemenin deprem davranışını olumsuz etkileyebilir.  Binanın beton dayanımı net olarak belirlenemese de bina enkazından alınabilen 4 adet(1 adet şahit numune olarak bırakılmıştır) beton karot numunesinden 3 adet karot numunesinin ortalama basınç dayanımının, proje tasarım dayanımından düşük olduğu görülmüştür. Bu durum binanın etki eden düşey ve deprem yükleri altında tasarımda hedeflenen davranışı göstermesini olumsuz olarak etkileyebilir.”

“Kamu kurumu yetkililerinin ilgilerine göre sorumlu olduğu düşünülmektedir”
İddianamede kamu kurumunda görev yapan sorumlularında yıkılan binadan sorumlu olduğu belirtilerek, “3194 sayılı İmar Kanunun ilgili maddelerine göre (madde 22, 28 ve 38) binanın statik projesi ve hesap raporlarında bulunan eksiklik ve kusurlar nedeniyle proje müellifi ve projeleri kontrol etmekle yükümlü kamu kurumu yetkililerinin ilgilerine göre sorumlu olduğu düşünülmektedir. Binanın imalat aşamasında eksiklikler ve kusurlar tespit edilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunun ilgili maddelerine göre (madde 22, 28 ve 38) binanın projesine uygun olarak imalatından sorumlu fenni mesul, müteahhit ve imalat denetiminden sorumlu olan kamu kurumu yetkililerinin ilgilerine göre sorumlu olduğu düşünülmektedir. " şeklindeki görüşlere yer verildi.

“Kontrol etmekle yükümlü kamu kurumu yetkililerinin binanın yıkılmasından dolayı kusurlu oldukları anlaşıldığı”
İddianamede, “Bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere yapıda Nervürlü döşeme sisteminin tekniğine uygun olarak inşa edilmemesi, alınan karot numunelerinden üçünde ortalama basınç dayanımının, proje tasarım dayanımından düşük olması, çerçeve kirişlerinde ise etriyelerin kanca detayının projesine ve tasarım yönetmelik/standartlarına uygun olarak düzenlenmemesi, binadaki enine donatıların, özellikle kanca detaylarının, uygun bir şekilde düzenlenmemesi, binanın statik projesi ve betonarme hesap raporunda eksiklikler olması, mimari projesi ile statik projesi arasında uyumsuzluk olması ve binanın imalat aşamasındaki eksiklikler ve kusurlar nedeniyle yıkıldığı anlaşıldığından binanın projesine uygun olarak imalatından sorumlu fenni mesul, müteahhit ve imalat denetiminden sorumlu olan kamu kurumu yetkililerinin ve proje müellifi ve projeleri kontrol etmekle yükümlü kamu kurumu yetkililerinin binanın yıkılmasından dolayı kusurlu oldukları anlaşıldığı …, “ ifadeleri de kaydedildi.

Hakimbey Apartmanında enkaz altına kalarak ölen 78 ve enkazdan sağ olarak çıkarılan 7 kişi..
Hakimbey Apartmanı'nda hayatını kaybedenler şunlar:

1-Abdulmutalip İşler (53),  2- Ahmet Yavuz (90), 3-Ahmet Kerem Orhanoğlu (38),  4-Ali Asım Yakıcı (2), 5- Ali Rıza Güngör (55), 6 - Alican Güngör (1), 7- Alya Mina Vural(3), 8- Asiye İşler (42), 9- Aynur Sevim (39), 10- Aysel Orhanoğlu ( 57), 11- Ayşegül Karaçay (54), 12- Bediha Vural (38),  13- Belgin Haskanlı (48), 14- Burak İrşad Yakıcı (13), 15- Cemile Meryem Şahin  (9), 16- Çağrı Emir Bulguru (17), 17- Dilay Koyun (19), 18- Ece Nil Haskanlı (8),  19- Efe Taha Aslantatar (11), 20- Emir Baysar (22), 21- Emir Etem Erbek (2),  22- Emrah Erbek (38),  23- Emrullah Ergün (8),  24- Emrullah İşler (20),  25- Enes İşler (24),  26- Faruk Mert Yıldız (19),  27- Fatma Güngör (47), 28- Fatma Öner (51), 29- Filiz Uğur (46), 30- Furkan Yakıcı (42),  31- Gunduz Nazarzade (23), 32- Gülen Öner (36), 33- Gülşah Ergün (32), 34- Hacer Aydoğan (86), 35- Hacer Yakıcı (40), 36- Hatice Erbek (27), 37- Hayriye Berranur Akçiçek (9), 38- Hayrullah Vural (31),  39- Hidayet Şahin (42),  40- Humam Ismayıllı (21), 41- Işılay Koyun (30), 42- İrem Şahin (20),  43- İrfan Haskanlı (63),  44- Kubilay Orhanoğlu (62),  45- Mehmet Akçiçek (43), 46- Mehmet Ergün (37),  47- Mehmet Zeki Güngör (26),  48- Metin Sevim (43),  49- Muhammed Berkay Güngör (18), 50- Muhammed Emin Şahin (14), 51- Mustafa Ağkoç (56), 52- Mustafa Aydın (55),  53- Mustafa Kağan Şahin (9),  54- Nazlı Yavuz (78), 55- Nilay Aydoğan (31),  56- Nuri Alper Uğur (13),  57- Orhan Uğur (52),  58- Osman Koyun (70),  59- Özge Kuşci (25),  60- Pelin Haskanlı (24), 61- Ramazan Akçiçek (73), 62- Ravza Çağla Bulguru (16),  63- Reyhan Akan (39),  64- Samır Gulıyev (23),  65- Senem Baysar (58),  66- Shahın Valıyev (21), 67- Sinan Karaçay (56), 68- Tuğçe Uğur (22), 69- Tülay Erdoğan (56), 70- Tülay Şahin (43), 71- Yağmur Beren Sevim (2), 72- Yasin Şahin, (48), 73- Yeliz Yaslı (38),  74- Yusuf Arda Akçiçek (17),  75- Yusuf Eren Sevim (10), 76- Yusuf Mahir Küpeli (3), 77- Zeliha Akçiçek (48),  78- Zümra Betül Yakıcı (9).

İddianamede ölümlerin göçük altında kalmaları sebebiyle göğüs-kafa- batın basısına bağlı mekanik asfiksi sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği belirtildi.

Apartman enkazından Akan İpekçi, Figen İpekçi, Mehmet Orhanoğlu, Mehmet Akif Akçiçek, Fatma Işık, Mehmet Korkmaz ve Yusuf Buğra Bulguru ise yaralı olarak çıkarılmışlardı.

"HAKİMBEY APARTMANINDA 79 İNSAN NİYE ÖLDÜ?"

Öte yandan, kayısıhaber.com sitesinde Mahir Temur, Hakimbey Apartmanı'nın depremde çökmesiyle sonuçlanan ihmaller sürecini ayrıntılı araştırma yazısında ele aldı.

Temur'un “Hakimbey Apartmanında 79 İnsan Niye Öldü?” başlıklı yazısının tamamını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız:

https://www.kayisihaber.com/yazi/mahir-temur/hakimbey-apartmani-nda-79-insan-niye-oldu/1042/

malatyahaber.com- malatyayenises.com

FOTOĞRAFLAR: Burhan Karaduman- Metin Yoksu, yeşilgazete

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

17 yorum yapılmış

  • Mehmet (5 ay önce)
    Bizim bina da aynı durumda 3 sefer ağır hasarlı raporu verilmiş binada Ensesi kalınlar adına birden fazla dairesi olanlar ile binanın altındaki dükkan sahipleri toplu halde birbirlerini destekleyerek tespit davası açmışlar tespite bilirkişiler ağırhasarlı olmadığına ilişkin rapor vermişler işi yargıya taşımışlar şu anda mahkeme yıkımı durudurma kararı vermiş. Oysa gerçekte binamız ağırdan da ağır bina pert olmuş şimdi göz göre göre bize mezar hazırlıyorlar.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • YERELLİ (5 ay önce)
    İşini güzel yapmak haktır. Haktan anlamayana da her şey müstehaktır...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Abdurrahman (5 ay önce)
    Herkes gemisini kurtarmaya çalışıyor elazığ depreminden sonra ağır hasarlı binaya umarsızca göstermelik tadilat yapmak Vebaldir bu vebali kimi malıyla kimi canıyla ödedi ve halen yanında tek kalmış diğer bloğu Güçlendirilmeye çalışılıyor ev sahibi kendisi oturacakmı ? hayır mal canın yongası kiracı bulunur elbet
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Abdurrahman bozduman (5 ay önce)
    Haber kadar yorumlarda içler acısı afetten ölenler şehit oluyor ne mutlu onlara ALLAH herkeze hayırlı ölüm nasip etsin
    %15
    %85
    Yanıtla
  • Doğal afetlerde ölenler imanlı bir şekilde ve islamı tam anlamıyla yaşamış insanlar ise evet şehitlikle müjdelenmişlerdir. Fakat senin yorumun ucu açık birşekilde yeter ki doğal afette ölsün bu insanlar nede olsa şehit sayılacaklar gibi birşey olmuş. Bu insanların ölümlerine yol açan aç gözlü yaptığı işi sırf para için yapan mahlukatlara da bir laf dokundurmak icap eder. Sende sadece şehitlik müjdesi üzerine değilde onca insana zararı dokunmuş bu canilerede dil uzat ki birde senin gibilerin yorumları sinirleriyle oynamasın insanların
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Abdurrahman bozduman (5 ay önce)Settar doğan isimli kullanıcı yorumuna
    Hüküm yalnızca ALLAH'INDIR eee birseyler bahane olacak ha böyle ha başka şekilde ama velakin sonuçta ölüm senin kapını çaldığında ne kaçacak yerin nede saklanacak kimsen olmayacak ölüm hak dediğim gibi ALLAH ölümünde hayırlısını versin
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Malatyalı (5 ay önce)
    Bu binada kolon kesildiği lafları hep döndü durdu. Neden apartman görevlisinin ifadesine başvurulmadı. Belki de başvurulmuştur bilmiyorum
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Adem (5 ay önce)
    Malatya haber sitesinin verdiği haberinin içeriğine çok yorum katılmış.bu size yakışmaz.hakimbey için otopark icin kolan kesilmesi dilden dile dolaştığı halde niye araştırip haber yapmıyorsunuz.araştırın depremin en büyük haberini yapacağınızdan şüpheniz olmasın.
    %88
    %12
    Yanıtla
  • Adem (5 ay önce)
    Burası Türkiye dedirten yeni bir haber daha.malatyanın bütün haber siteleri kendilerince haber yapıyorlar.bir yandan Maraş Ebrar sitesi öte yandan Hakimbey apartmanı.1400 aşan insanımızın ahirete yöneldiği Ebrar sitesi bilirkişi raporuna göre alınan numunelerden,bir düzüneden fazla bina olan sitenin enkazının çok hızlı kaldırılmasından ötürü tahrip olduğundan,veri elde edilememiştir diye sözde toz olmuş bir yapının kovuşturması.Birde Hakimbey apartmanının bilir kişi raporuna bakalım.yıkilmamiş bir binadan daha öte hazırlanan bilirkişi raporu öyle ayrıntılı ki sanki bina dimdik ayakta.ancak koca binadan dört beton numunesi almışlarmış ve en sağlam olanıda şahit bırakmışlar.işte burası Türkiye dedirtecek yine sıkandal bir vaka daha.bir yandan Ebrar sitesi raporu bir yandan Hakimbey raporu.hakimbey raporunda demir istenilen olmasa diyeceklerdi ki demir kalitesiz ama kalitesinde sorun olmadığı için yok bağlama hatası.öyle bir rapor hazırlanmis ki Ebrar sitesi kahroluyor.bu bilginler bir Maraş Ebrar sitesine de uzansaydi ya 1400 kişinin kanı yerdeyken böyle ehil insanlar nerde bulunur.dilden dile dolaştığı halde neden binada kolon kesilmesi işini araştırmıyorlar,bina görevlisi ve hatta yan binaların görevlilerini sorgulamıyorlar.dort tane beton örneği alıp soyut ifadelerle beton kalitesi düşükmüş diyerek rapor hazırlananan ülkede şahit bırakılan numunenin şahitliğine hangi akıl güvenir.kaldı ki Malatya da en zor müdahale edilen bina enkazı en son kaldırılabien bina,çökerken dahi betonu dağılmadan kat kat çöken bina.birde bostanbasında betonu darmadağın olarak çöken sifir bina ve Bülent yeroğlunun mühendisi ve sorumlusu olduğu apart binanin darmadagin olarak çöken binanin hali.resimlere bakan az idrak eder.hakimbeyin kat kat çöktüğünü idrak eder.ama bilir kişi beyler ancak dört tanecik numune ve geride bir şahit bırakılan numune.işte burası Türkiye.ufacik bir yapıda 15 adet karot alıyorlarken sen kalk çöken binada dört numune ve geride bir tek sahit.diger yandan onlarca insanın vefat ettiği çöken apartında sorumlu mühendisi ;benden sonra bir kat daha sözde kaçak yapılmış diyerek,kaçak dairelerin kat irtifakli binada nasıl tapuları olacaksa,milleti aptal yerine koyarcasina saçma sapan savunmaları ve kendisinin sorumlusu olduğu onlarca yikilan ve ağır hasar alan binaların mühendisinin akla ziyan sözleri.haberin şekline bakınca müteahhit kusurlu ve herkes nuru pak.
    %86
    %14
    Yanıtla
  • malatyalı 44 kayısı (5 ay önce)
    kabahat sizde mi kanunlarda mı .. şaşırdım billahi yolu yordamı .. kızma sözlerime alam kadanı.. sıkıntıdan içim doldu hakim beğ // abdurrahim karakoç.. ölenlere allah rahmet eylesin. sebeplileri rahat nefes alamasın insallah !
    %100
    %0
    Yanıtla
  • malatyalı (5 ay önce)
    dayın yoksa ,nasıl yetişirsen yetiş,yetişemezsin geri kalırsın.baş olacağına ,ayak olursun.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Can (5 ay önce)
    Hakimbey apartmanının önceki yöneticilerinin otopark girişini genişletmek amacıyla kolon kestiği doğru mu?
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Girişini değil arka taraftan araçların keyfince dönebilmesi için 2017 civarında kolon kesildiği çok insanın seslendirdiği bir gerçek.ve buna sebep olanın, daha sonra kolon kesildiği duyulduğundan diğer daire sahipleriyle kavga edip daireyi satıp kaçıp gitmesi ve her şeyi bilen bina görevlisinin dahi henüz sorgulama dahi yapılmaması ne acı bir durum.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • malatyalı (5 ay önce)
    akp malatya da,hiç aday koymazsa bile "olmayan" aday açık ara kazanır.çadırda deprem sonrası çılgınlar gibi alkış tutan,insanlar sokaklarda yaşarken davul çalan ve buna müdahale etmeyen halktan bundan başkası beklenmez.
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Mehmet (5 ay önce)
    Allah rahmet eylesin vefat edenlere. Şimdi bir bina yıkılıp vefat edenler olunca çizim yapan onaylayan inşa edenler suçlu ama bina ağır hasarlı olup yıkılınca herhangi bir numune alınmadan aynı işlemi yapanlar suçlu değil mi? 30bin ev gitti. Bu evlerin yenilerinin hepsinde imzası olan zemin etüdü şirketleri ve yapı denetim şirketleri çalışmaya devam ediyor. Hemde 5bin liralık zemin etüdü 50bin TL çıkmış halde para kazanıyorlar. Demek ki birilerinin suçlu olması için malımızın değil canımızın gitmesi gerekiyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mlx (5 ay önce)
    Elazığ depreminde kim, hangi yetkili hafif hasar vermiş onu araştırın.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Adem (5 ay önce)
    Haberin verilişi ülkemiz açısından ne garip.1400 aşan insanın ahirete yöneldiği Maraş Ebrar sitesinde bilirkişinin raporunda; enkazın oldukça hızlı kaldırılmasından ötürü tahribat oluştuğundan binalardan alınan numunelerden sağlıklı veri elde edilememiştir diye bilirkişi raporu diğer tarafta hakim bey apartmanın bilirkişi raporu.işte burası Türkiye dedirten çarpık ilişkiler ve işler ülkesi.Hakim beyde öyle bir rapor hazırlanmış ki,sanki hiç yıkılmamış normal bir binadan yapılan analizden daha kapsamlı ve daha ayrıntılı garip ifadeler.ancak betona gelince koca bir binada 4 beton numunesi al ve soyut ifadelerle betonu açıkla.halbu ki beton işi net hesap işi değil mi. diğer taraftan demir kalitesinde sorun yok ama yok bağlantı ve demir işçiliği hatası de.demir kalitesiz olsa diyecekler demir kalitesiz.bir karot örneği şahit olarak kalsın ama beton kalite değerini soyut ifade et.malatya da en son kaldırılan ve insan kurtarma çalışması en son biten bina enkazı olduğunu bilmeyen sağır sultan kaldımı.betona ve enkaza müdahale etmek kolay olamadığı için insanlara çok geç ulaştılar.ve insanlar rahmetli olmuştu.oysa ki Bostanbaşın da çöken sıfır binanın ve çevre yolunda çöken Bülent yeroğlunun kontrolünde ki çöken apart binanın ve bunun gibi nice binaların enkazı betonu darmadağın olmuştu.hakim bey de ise enkazı gören bilir beton kat kat çökmüştü.bu bilir kişi ve devletin yetkilileri hiç mi araştırma yapmıyor.bina görevlisini sorguya alıp kolon kesilme duyumlarını niye kovuşturmuyorlar.yan bina görevlilerini niye sorgulamiyorlar.bina da otopark için kolon kesildiği ağızdan ağıza dolaşıyorken bu söylemler hiç mi dikkate değer görülmedi.işte ülkemiz de her şey böyle garip bir durum içerisinde.
    %60
    %40
    Yanıtla